İfadeye Çağrılmak ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

İfadeye Çağrılmak ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

İfadeye çağrılmak, hayatın olağan akışı içerisinde yaşanan vakalarda herkesin başına gelebilecek bir durumdur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu içerisinde yüzlerce suç tipi mevcuttur ve herhangi bir kişi bu suçların faili yahut mağduru olabilir. İfade verme süreci oldukça önemlidir ve dikkat edilmesi gereken bir çok husus mevcuttur.

Yazımızda ifadeye çağrılmak ne anlama gelir, gidilmezse ne olur, ifade verdikten sonraki süreç nasıl işler gibi soruları yanıtlarken konunun bilinmesi gereken önemli noktalarına değineceğiz. Önemli bir konu olması nedeniyle dikkatli okumanızı öneririz.

İfade Nedir? İfadeye Çağrılmak Ne Anlama Gelir?

Şüpheli kişinin soruşturma kapsamında kolluk veya savcı tarafından dinlenmesi ve söylediklerinin zabta geçirilmesine ifade alma denir.

Esasen bu tanımlama 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu içerisinde yer alsa da uygulamada müştekinin yani suçtan zarar gören kişilerin beyanlarının alınmasına da ifade alma denmektedir.

Dolayısıyla kişi bir suçun faili de olsa mağduru da olsa ifade işlemi için çağrılabilir. Bir kişi ifadeye çağrıldığı zaman burada illaki suçlu olduğu anlaşılmamalıdır. Kişi müşteki olabileceği gibi hem müşteki hem şüpheli de olabilir. Yani bir suçta karşılıklı olarak şikayetçi olunmuşsa şüpheli-müşteki sıfatı alınır.

ÖNEMLİ: İfade işlemi iki açıdan çok önemlidir. Birincisi kişi ifade verdiği zaman tüm yargılama süreci burada söyleyecekleri üzerine kurulur. İkrarı, inkarı, delili vs. ifadeye göre sağlanır. Kişi burada gereksiz yere kendini ele verecek cümleler kurabileceği gibi kendini haklı iken haksız konuma düşürebilir. Bu nedenle ifade alma sırasında kişinin yanında muhakkak ceza avukatı olmalısı önerilir. İkinci önemli nokta ise sulh ceza sorgusudur. İfadeden sonra kişi genellikle savcı tarafından tutuklama veya adli kontrol istemiyle sulh ceza hakimliğine sevkedilir. Burada sulh ceza hakimi şüphelinin yargılama süresince tutuklu veya serbest şekilde yargılanacağına karar verir. Bu sorgunun konusu tamamen kişinin tutuklanmasının gerekli olup olmadığı üzerinedir. Bu nedenle burada yapılacak savunma büyük önem taşır. Dolayısıyla ifadeye çağrılmak denildiği zaman ceza avukatı yardımı en önemli noktalardandır.

İfadeye Çağrılmak ve Merak Edilenler

İfadeye çağrılmak davetiye ile gerçekleşir. Bu davetiyede kişinin çağrılma nedeni açık bir şekilde yer alır ve aşağıda da bahsedeceğimiz üzere kişinin ifadeye gelmemesi halinde zorla getirileceği burada yazılır.

İfadeye çağrılmak çoğunlukla karakola çağrılmak şeklinde olur. Ancak kişinin ifadesi kimi zaman savcı tarafından alınabilir. Özellikle ifadesi alınacak kişi çocuksa yani 18 yaşından küçükse ifadesinin savcı tarafından alınması zorunludur. Tabii ki bu kural yalnızca şüpheli çocuk için geçerlidir. Eğer çocuk şikayetçi ise ifadesi karakolda alınabilir.

Bununla birlikte eğer ifadeye çağrılan kişi çok farklı yerlerdeki karakollardan aranabilir. Örneğin Mersin’de başlatılan bir soruşturmada ifadesi alınacak olan kişi İstanbul’da yaşıyor olabilir. Bu durumda ifadeye çağrılmak demek kalkıp Mersin’e gidilecek demek değildir. Bu kişinin ifadesi İstanbul ilinde ikametine en yakın karakolda alınır.

Eğer savcı ifadesini alacaksa SEGBİS yoluyla ifadesi alınabilir. Yani video konferans şeklinde savcı karşısına çıkarılabilir. İfade alma işlemi sırasında kişiye bazı sorular sorulur, bu sorular olayın aydınlatılmasına ilişkindir.

Kesinlikle kişi suçu işlemiş gibi hareket edilemez. Bunun amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Eğer bir kişinin aynı olaya ilişkin ikinci kez ifadesi alınacaksa bu işlem ancak Cumhuiyet savcısı tarafından yapılabilecektir.

Karakolda Verilen İfade Geçerli Midir: Karakolda verilen ifade geçerlidir. Ancak aşağıda da değindiğimiz üzere avukatsız verilen ifadeden dönülebilir. Gene kişi hakkında kötü muamele, baskı – tehdit vs. söz konusu ise gene bu ifadeden dönülebilir. Ancak bunların haricinde karakolda verilen ifade geçerlidir.

Karakolda İfade Vermek Sicile İşler Mi: İfadeye çağrılmak veya karakolda ifade vermek kişinin siciline işlemez. Ne adli sicil kaydına ne de arşiv kaydına işler. Ancak eğer kişi soruşturma sonucu dava aşamasına geçilerek ceza alırsa bu ceza kişinin adli sicil kaydına işler. Ne zaman cezanın infazı tamamlanır, o zaman sicilden bunun silinmesi için başvuru yapılabilir. Konu ile ilgili olarak “adli sicil kaydının silinmesi” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Savcı İfade Almadan Dava Açabilir Mi: Kural olarak savcının ifade almadan dava açması mümkün değildir. Bu durum kişinin adil yargılanma hakkını ve savunma hakkını ihlal eder. Zaten bu şekilde hazırlanan iddianame mahkemece reddedilecektir. Reddedilmese dahi kişi avukatı vasıtasıyla bu haksız duruma itiraza edebilir.

İfadeye Gitmezsem Ne Olur: Usulüne uygun şekilde ifadeye çağrıldığı halde gitmeyen kişi hakkında zorla getirme kararı verilir. Bu kişi gerek polis durdurma noktalarında yakalanabilir, gerekse işyerinden – konutundan alınarak getirilir. Tabi zorla getirilen kişinin en geç 24 saat içerisinde ifadesinin alınması gerekir. Aksi halde kişinin salıverilmesi zorunludur.

İfadeye Ne Zaman Gidilmeli: İfadeye çağrılmak hemen o an gitmeyi gerektirmez. Eğer kişinin o an müsaitliği yoksa kendisi ile iritbata geçen kolluktan süre isteyebilir, duruma göre ertesi gün yahut daha ileri bir tarihte gidebilir. Bu süreçte konuyla ilgili ceza avukatı ile görüşmekte yarar vardır.

İfade Vermek Zorunlu Mudur: İfadeye gitmek zorunlu olsa da ifade vermek zorunlu değildir. Yani kişi başlangıç aşamasında susma hakkını kullanabilir. Bu durum tamamen bir ceza muhakemesi stratejisidir. Susma hakkını kullanmak sürecin başında kişi hakkında olumsuz sonuç doğuracak olsa da ilerleyen aşamalarda olumlu sonuç doğurabilir. Belirttiğimiz üzere bu her zaman kullanılması gereken bir hak değildir. Somut olay bağlamında değerlendirilmelidir.

İfade Vermede Avukat Zorunluluğu: Kişi ifade verirken kural olarak yanında avukat bulundurması zorunlu değildir. Ancak bazı suç tipleri ve bazı kişiler için ifadede avukat bulundurma zorunluluğu vardır. Örneğin çocukların ifadesi alınırken muhakkak müdafii olmak zorundadır. Kanuni ceza alt sınırı 5 yıl veya daha fazla hapis olan suçlarda da bu şekilde avukat zorunluluğu vardır. Bunun haricinde tutuklama duruşmalarında da avukat yardımı zorunludur. Kişi bu hallerde kendisi avukat tutabilir yahut barodan avukat atanmasını isteyebilir. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi adına kişinin kendinin bizzat ceza avukatı ile görüşmesinde yarar vardır.

İfadeden Sonraki Süreç

İfade alındıktan sonra somut olayın özelliklerine ve suçun niteliğine göre savcı, ifadesi alınan şüpheliyi serbest bırakabilir. Kişi hakkında tutuklama istemiyle sulh cezaya sevk işlemi yapabilir. Yahut sulh cezaya sadece adli kontrol talebi ile kişiyi sevk edebilir.

Savcı sadece adli kontrol talep etmişse soruşturma aşamasında kişi o duruşmada tutuklanamaz. Ancak tutuklamaya sevk etmişse sulh ceza hakimi kişinin tutuklanmasına yahut adli kontrol ile serbest bırakılmasına karar verebilir. Konu ile ilgili olarak “tutuklamaya itiraz” ve “adli kontrol” başlıklı yazılarımızı okuyabilirsiniz.

Karakola İfade Verdikten Kaç Gün Sonra Dava Açılır: Bu durum çok değişkendir. İfade alıdıktan sonra hemen ertesi gün bile iddianame hazırlanarak dava açılabilir. Ancak davanın açılması 1-2 sene de sürebilir. Bu tamamen somut olayın özelliklerine göre değişecektir. Bununla ilgili net bir değerlendirme yapabilmek adına avukata sorarak somut olayın değerlendirilmesi gerekir.

Karakolda Verilen İfade Değiştirilebilir mi: Eğer kişi karakolda ifade verdiğinde yanında avukatı yoksa, bu durumda bu ifadeyi hakim yahut mahkeme karşısında yalanlayabilir. İfade tutanağının altında imzası olsa dahi bu ifadeyi yalanlayabilir. Kişinin yanında müdafii olsa dahi kişi eğer baskı altındaysa, ifade aşağıda bahsettiğimiz yasak usullere göre alınmışsa gene bu ifadeden dönmek mümkündür. Ancak hiç bu tür şeyler yoksa ve kişi durduk yere normal olarak avukatıyla birlikte verdiği ifadeden dönüyorsa ve başta attığı isnadların tersini söylüyorsa hakkında “iftira suçundan” soruşturma başlayabilir. Tabi bu somut olayın şartlarına göre sonradan verilen ifadeye bağlıdır.

İfade Almada Yasak İşlemler: İfadeye çağrılan kişinin özgür iradesine göre ifadesi alınmalıdır. Bu nedenle ifade almada yasak işlemler vardır. Buna göre; kişiye kötü muamelede bulunma, onu yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma vs. gibi muameleler yapılamaz. Gene kişiye kanuna aykırı bir yarar vaadedilemez. Eğer yasak usullere göre elde edilen bir ifade söz konusu ise bunun delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yukarıda ifadeye çağrılmak ne anlama gelir, kişi süreç içerisinde nelerle karşılaşır bunlardan bahsettik. Görüldüğü üzere oldukça önemli bir konudan bahsetmekteyiz. İfade işlemi aslında çok büyük sonuçlar doğurur. Kişinin konuya ilişkin beyanları ve sulh ceza sorgusu muhakkak avukat yardımı ile sürdürülmesi gereken aşamalardır. Eğer gereken önem gösterilmezse kişi haklı iken haksız konuma düşebilir.