hakaret suçu ve cezası tck 125

Hakaret Suçu ve Cezası

Hakaret suçu, kişilerin şeref ve saygınlığına karşı işlenen suçlar içinde TCK 125 ile 131. maddeler arasında yer almıştır. TCK 125/1 hakaret suçunun iki farklı temel işleniş şeklini hüküm altına almaktadır. Buna göre hakaret suçu;

  • Bir kişiye, şeref ve saygınlığını rencide edecek bir somut olgu veya fiilin isnat edilmesi suretiyle işlenebileceği gibi
  • Bir kişiye, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde sövmek suretiyle de işlenebilir.
TCK 125

TCK 125 kanun maddesini okumak istemiyorsanız direk olarak aşağıya konu ile ilgili detaylı bilgilendirmelerimize geçebilirsiniz.

Yazımızda hakaret suçunun unsurlarına, öngörülen cezalara, bu cezaları artıran veya azaltan hallere, yargılama sürecine, mahkemenin verebileceği kararlara vb. önemli noktalarına değindik. Bu sürecin önemle üzerinde durulması gereken bir süreç olduğunu düşündüğümüz için yazının dikkatli okunmasını tavsiye etmekteyiz.

Basit Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 125/1)

TCK 125/1’de hakaret suçunun basit temel işleniş şekli gösterilmiştir. Bir kişiye şeref ve haysiyetini rencide edici bir fiil veya olgu isnat etmek bu kişiye karşı hakaret suçu işlenmesi demektir. Bir kişiye suç teşkil eden bir fiil isnat etmek (hırsızlık fiili, tecavüz, terör fiili vb.) buna örnek olabilir.

Yahut bu fiilin suç teşkil etmese de toplumca hoş karşılanmayan ve ahlaka aykırı bir fiil olması da hakaret suçunu oluşturabilir. Örneğin kişiye zina yapma fiili isnat edilirse bu şeref ve saygınlığı rencide edici bir isnat sayılabilir.

Bununla beraber bir kişiye sövmek de hakaret suçunun basit şekline sebebiyet verir. Örneğin; şerefsiz, karaktersiz, hayvan, sinek, böcek, ezik, lüzumsuz, onun bunun çocuğu, sinkaflı ifadeler vb. bunun örnekleri sınırsız olabilir.

Hakaret Boyutunda Görülmeyen Nezaket Dışı Cümleler Bu hakaret suçunun işlenmesi ile ilgili uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Mahkeme hakaret boyutuna varmayan bir takım ifadeler için nezaket dışı nitelendirmesi yaparak hakaret cezasına değil beraate hükmetmektedir. Örneğin; terbiyesizlik yapma, defol git, okumuşsun ama adam olamamışsın, sülaleniz böyle sizin vb. sözler nezaket dışı kaba cümleler olmakla birlikte hakaret suçunu teşkil etmeyebilir.

Beddua Niteliğindeki Cümleler Bedduanın hakaret suçu sayılmayacağı, Yargıtay kararlarında sıkça görülmektedir. Örneğin bir kişiye Allah belanı versin, evin yıkılsın, çocuğundan çıksın vb. ifadeler ile beddua etmek hakaret suçunu oluşturmaz. Bunlar daha çok Allah’tan temenni niteliğinde kabul edilirler.

Kişinin Arkasından Sövme / Gıyapta Hakaret Bir kişinin arkasından sövüldüğü ya da bir isnatbulunulduğu zaman hakaret suçunun tespit edilebilmesi için fiilin 3 kişi ile ihtilat edilerek işlenmesi gerekir. Yani bu kişinin sövdüğüne 3 kişinin şahit olması gerekir. Aksi halde hakaret suçu işlenmemiş sayılacaktır.

Basit Hakaret Suçunun Cezası TCK 125/1’de yer alan suçun basit hali (sövmek veya bir fiil isnat etmek) için öngörülen ceza alt sınırı 3 ay ve üst sınırı 2 yıl olan hapis cezasıdır. TCK 125 suçunun sesli yazılı veya görüntülü iletiler kullanılarak işlenmesi de aynı şekilde 3 ay ve 2 yıl arasında değişen hapis cezası ile cezalandırılır. Hakaret cezası buraya bakılarak küçük görülmemelidir. Zira aşağıda cezayı artıran nitelikli hallerden bahsedeceğiz. Bunların bir araya gelmesi sonucunda ciddi cezalar ortaya çıkabilmektedir.

Hakaretin Sesli, Yazılı veya Görüntülü İletiyle İşlenmesi (TCK 125/2)

TCK 125/2’de hakaret fiilinin sesli yazılı veya görüntülü ileti yardımı ile işlenmesi durumunda da failin basit hakaret cezası ile cezalandırılacağı bildirilmiştir. Faile whatsapp sesli mesajı, herhangi bir yazılı mesaj, görüntülü video ile hakaret edilmesi de bu kapsamda suç teşkil eder.

Basit Hakaret Suçu infografik

Nitelikli Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 125/3, 125/4, 125/5)

Hakaret suçunun temel şeklini yukarıda açıkladık. Hakaret cezasını artırıcı nitelikte bazı durumlar vardır ki bunlar da TCK 125/3, 125/4 ve 125/5’te düzenlenmiştir. Hırsızlık suçunda cezayı artırıcı nitelikli halleri şu şekilde sıralamamız mümkündür.

  • Hakaretin; kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla işlenmesi durumunda verilecek olan ceza 1 yıldan aşağı olamaz. (TCK 125/3)
  • Kişinin dini, sosyal, felsefi düşüncelerini açıklaması, değiştirmesi, yaymaya çalışması dolayısıyla işlenmesi veya kişinin mensubu olduğu dinin gereklerine uygun davranması dolayısıyla işlenmesi durumlarında verilecek olan ceza 1 yıldan aşağı olamaz. (TCK 125/3)
  • Dini değerlerden bahisle işlenmesi durumunda verilecek olan ceza 1 yıldan aşağı olamaz. (TCK 125/3)
  • Alenen işlenmesi durumunda verilecek olan standart ceza 1/6 oranında artırılacaktır. (TCK 125/4)
  • Heyet olarak çalışan kamu görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla işlenmesi durumunda suç tüm heyete karşı işlenmiş sayılır. (TCK 125/5)

Hakaret Suçunda Cezayı Azaltan veya Kaldıran Nedenler

Yukarıda hakaret cezasını artıran nitelikli hallerden bahsettik. Bunun yanında cezayı azaltan veya ceza verilmemesini gerektiren durumlarda söz konusu olabilir. Bunlar genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz:

  • 18 yaşının altındaki kişinin hakaret suçunu işlemesi durumunda ceza azaltılabileceği gibi hiç ceza verilmeyebilir. (TCK 31)

Hakaret fiilini işleyen kişinin 12 yaşından küçük çocuk olması durumunda herhangi bir ceza uygulanmayacaktır. Bu çocuklar hakkında bazı güvenlik tedbiri uygulanarak cezalandırma yoluna gidilmez. Hakaret suçunu işleyen çocuk 12 ile 15  yaş aralığında ise işlediği hakaret fiilinin hukuki anlam ve önemine vakıf olup olmadığına bakılır. 12 ile 15 yaş aralığındaki çocuk eğer ettiği suçun mahiyetini bilmiyor ise gene ceza verilmez ve bazı güvenlik tedbirleri uygulanır.

Ancak bu çocuk hakaret fiilin hukuki öneminin farkında olacak yeterlilikte ise hakaret cezası indirimli olarak verilir. Bu suçu işleyen çocuk 15 ile 18 yaş aralığında yer alıyorsa işlediği fiilin hukuki anlam ve önemine bakılmasızın hakaret cezası indirilerek verilir.

  • Kişiye yöneltilen hakaret niteliğindeki isnadın ispat edilmesi durumunda ceza verilmez. (TCK 127)

Hakaret suçunun sövmek veya bir fiil isnat etmek şeklinde işlenebileceğine yukarıda değindik. İşte kişiye bir isnatta bulunulması ve bunun yargı mercileri önünde ispat edilmesi ile artık hakaret suçu işlenmemiş kabul edilir. Burada söz konusu fiil suç teşkil ediyor olmalıdır.

Örneğin bir kişiye “hırsız” denilse ve ardından kamu davasında bu kişinin hırsızlık suçu işlediği ispatlansa ve bu kişi hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilerek bu karar kesinleşse, en başta hırsız diyerek hakaret eden kişi ceza almaz.

Ancak bir kişi hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı sonrasında bu kişiye o suç ile ilgili hakaret edecek şekilde isnatta bulunulması hakaret suçuna sebep olur. Yani hırsızlıktan ceza almış bir kişiye hırsız denilirse hakaret cezasına hükmedilir.

  • Akıl hastası veya aklı zayıf kişilere somut olayın şartlarına göre ceza verilmeyebilir veya cezada indirime gidilebilir. (TCK 32)

Akıl hastalığı sonucunda davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olmayan kişilerin işlediği hakaret fiili cezalandırılmaz. Akıl hastalarının bu şekilde cezai ehliyetleri yoktur. Akıl hastalarına ceza değil güvenlik tedbiri uygulaması söz konusu olur. Akıl hastası olmamakla beraber gerçekleştirdiği fiiller ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiler yani akli olarak zayıf olan kişiler hakkında ceza indirimi uygulanır.

Ancak buna rağmen somut olayın özelliklerine göre,akli zayıflık içinde olan kişilere de güvenlik tedbiri uygulaması söz konusu olabilir. Tüm bu hükümler hakaret suçu için de aynı şekilde uygulama alanı bulur.

  • Haksız bir fiile karşı hakaret eden failin cezasında indirim yapılır veya hiç ceza verilmez. (TCK 129/1)

Esasen genel kural gereği haksız tahrik halinde suç işleyen kişinin cezasında indirim yapılır. Ancak hakaret suçu için farklı bir haksız tahrik kuralı düzenlenmiştir. Buna göre cezada indirim yapılabilirken hiç ceza verilmeme imkanı da tanınmıştır. Burada hakaret eden kişiye karşı bu hakarete neden olan haksız bir fiil işlenmiş olmalıdır. Bu haksız fiilin suç olması şart değildir. Suç olmayan bir haksız fiil ile de bu indirim sebebi gündeme gelebilir.

Ayrıca bu haksız fiilin kasten yaralama olmaması gerekir. Zira hakaretin kasten yaralamaya karşı işlenmesi durumu birazdan bahsedeceğimiz üzere TCK 129/2’de düzenlenmiştir. Ayrıca karşılıklı hakaret durumu da TCK 129/3’de yer aldığı için bu haksız fiilin hakaret olmaması da gerekir.

  • Kasten yaralamaya tepki olarak işlenen hakarette faile ceza verilmez. (TCK 129/2) 

TCK 86 kasten yaralama fiiline maruz kalan kişinin, o an tepki olarak hakaret etmesi durumunda kişiye hakaret cezası verilmez. Ancak hakaret, kasten yaralama fiilini gerçekleştiren kişiye karşı işlenmiş olmalıdır. Burada bir cezasızlık nedeninden bahsetmekteyiz. Bu bir haksız tahrik durumu olarak görülmemelidir. Zira TCK 129/2 hükmünde ayrıca düzenlenmiş bir haldir.

  • Karşılıklı hakaret söz konusu olduğunda cezada indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten vazgeçilebilir. (TCK 129/3)

Karşılıklı hakaret durumu da haksız tahrikten farklı olarak ayrıca düzenlenmiştir. Bu nedenle karşılıklı hakaret de bir haksız tahrik şekli sayılamaz. Karşılıklı olarak TCK 125 suçunu işleyen kişilerin bu hakaretleri birbirlerinin fiilleri ile o an nedensel olarak bağlantılı ise somut olayın şartları hakim tarafından değerlendirilir ve hakaret cezası ⅓’üne kadar indirilebileceği gibi hiç ceza verilmeyebilir.

  • Alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında hakaret eden kişiye somut olayın şartlarına göre ceza verilmeyebilir. (TCK 34)

Alkol veya uyuşturucu etkisi altında işlenen suçlarda fail herhangi bir ceza indirimi almaz. Çünkü alkol veya uyuşturucu madde kişinin kendi iradesi ile alınmıştır. Ancak alkol veya uyuşturucu bağımlılığı bunlardan farklıdır. Alkol veya uyuşturucu bağımlısı kişi eğer yoksunluk derecesinde fizyolojik olarak bağımlı ise hiçbir suçtan ötürü ceza almaz. Dolayısıyla hakaret cezası da bu kişiye verilmez.

Fizyolojik olarak bağımlı olmak için o maddelerin alınmaması durumunda kişinin davranış yeteneğini komple kaybediyor olması gerekir. Ancak bağımlılık psikolojik ise yani o maddeler alınmadığında sadece özlem duyuluyor ama davranışları kontrol yeteneği yerinde duruyor ise kişiye gene indirim yapılmadan ceza uygulanır.

  • İhbar veya şikayet hakkını kullanan kişiye hakaret cezası verilmez. (TCK 128)

Hak arama özgürlüğü anayasal bir hak olduğu için mevzuatın bir çok yerinde bunu korumaya yönelik hüküm bulunmaktadır. Bir kişiye yönelik olgu veya isnatların resmi kurumlara yapılan şikayet veya ihbar bildirimleri içerisinde yer alması durumunda hakkını kullanan kişiye ceza verilmez.

Örneğin bir hırsızlık vakıasını polise bildiren kişi, fail hakkında “onu evimde hırsızlık yaparken yakaladım, önce salondaki bilgisayarımı çaldı sonra odadaki paraları çaldı” gibi ifadeler kullanması durumunda hakaret suçu işlemiş sayılmaz.

Ancak bu bildirim yapılırken somut olay ile bağlantısı olmayan ifadeler hakaret kapsamında sayılabilir. Örneğin “onu evimde hırsızlık yaparken yakaladım, bu şerefsiz itin hapse girmesini istiyorum” şeklinde ifade verirse hakaret suçu işlenmiş olur.

  • Olası kast ile işlenen hakaret suçunda cezada indirime gidilir. (TCK 21)

Kast, bir suçun unsurlarının fail tarafından bile isteye gerçekleştirilmesine denir. Olası kastta ise fail, neticenin gerçekleşeceğini öngörmekle birlikte bu neticenin gerçekleşmesini istememekte ancak kabullenmektedir.

Yani aslında istememekle birlikte “olursa olsun” gibi bir anlayış ile suç işlendiği takdirde olası kast ile suç işlenmiş demektir ve verilecek cezada belirli bir oranda indirim yapılır. Hakaret davası sırasında da failin doğrudan kast ile mi yoksa olası kast ile mi hareket ettiği değerlendirilecektir.

  • Kişinin Hatırasına Hakaret, Cumhurbaşkanına Hakaret ve Atatürk’e Hakaret

Kişinin hatırasına hakaret, cumhurbaşkanına hakaret ve Atatürk’e hakaret; TCK 125 suçundan farklı üç suç tipidir. Hakaret cezasına göre daha ağır cezaları içerir. Ancak bu suç tipleri yazımızın konusu değildir. Bunların her birisi mevzuatta farklı yerlerde düzenleme alanı bulmuş suçlardır

Kişinin Hatırasına Hakaret TCK 130 düzenlemesinde yer alan bir suç tipidir. Genel olarak cezası 3 ay ile 2 yıl arasında değişen hapis cezasıdır ve ölen kişiye karşı işlenebilen bir suçtur.

Cumhurbaşkanına HakaretTCK 299 düzenlemesinde yer alan bir suç tipidir. Devlete karşı işlenen suçlar arasında yer almış olmakla birlikte 1 yıl ile 4 yıl arasında değişen bir cezası vardır. Suç alenen işlendiği takdirde ceza 1/6 oranında artırılır.

Atatürk’e Hakaret 5816 sayılı Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanunda düzenlenmiştir ve cezası 1 yıl ile 5 yıl arasında değişmektedir.

Hakaret Suçu Nasıl İspatlanır?

Hakaret suçu genellikle ispatı bakımından zorluk çekilen suçlardandır. İspatlanmamış hiçbir fiil cezalandırılmaz. Ceza muhakemesinde olayı soruşturacak olan mercii savcılıktır. Ancak savcılığa hakarete uğrayan kişi de delillerini sunabilir. Eğer suçun işlendiği yerde yerde bir kamera varsa bu görüntüler oldukça işe yarar. Ses kaydı video kaydı gibi araçlar yarayışlıdır.

Normal şartlarda bir kişinin izinsiz bir şekilde özel hayatının video görüntüsünü çekmek veya izinsiz sesini kaydetmek o kişiye karşı işlenmiş bir suçtur. Ancak hakaret gibi ispatı güç suçlarda Yargıtay eğer başka bir ispat aracı yoksa söz konusu ses veya video kayıtlarının kişiden izinsiz olarak çekilmesini haklı bulmaktadır. Yani hakarete uğrayan kişi cebinden telefonu çıkararak olayı videoya alabilir veya ses kaydedebilir. Bu delil olarak kabul edilecektir.

Ayrıca tanık delili de hakaret davasında önem taşır. Olaya tanıklık eden kişilerin beyanı mahkemece gözününde bulundurulacaktır. Ancak bu tanıkların tarafsız olması aranmaktadır. Uygulamada hakaret fiiline şahit olan kişiler yalnızca yakın akraba ise genellikle tarafsız olarak bulunmamaktadır. Hakarete dair herhangi bir delilin sunulmaması veya savcılıkça bulunamaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir ve yargılamaya geçilmez.

Basın Hürriyeti ve Hakaret

Yukarıda hakaret suçu ile ilgili belirttiğimiz unsurları basın dahi işlemiş olsa hakaret suçu oluşur. Yargıtay basının haber yapma özgürlüğünün ne zaman hakaret suçu teşkil etmeyeceği ile ilgili bazı sınırlamalara işaret etmektedir. Buna göre basında yer alan haberin hakaret suçu sayılmaması için;

  • Kamuoyunu bilgilendirme maksadı ile yapılmış bir haber olması
  • Haberde yer alan bilgilerin gerçek ve güncel olması
  • Söz konusu haberin verilmesinde ve veriliş şeklinde kamunun ilgisinin ve yararının bulunması gerekmektedir.
  • Haberde yer alan olay veya eleştiri ile olay arasında fikri bir bağlantının varlığı gereklidir.

Bu şartların yerine getirilmemiş olması durumunda ister gazete haberi olsun ister köşe yazısı olsun hakaret suçu oluşmuş kabul edilir.

Hakaret Suçu Unsurları

TCK 125 hakaret suçu herkes tarafından işlenebilen genel nitelikli bir suçtur. Bu suçta fail veya mağdur herkes olabileceği gibi herhangi bir yaş sınırlaması da söz konusu değildir. Ancak aşağıda ayrıntılı değineceğimiz üzere suçun cezayı artırıcı bazı nitelikli halleri yalnızca belirli kişilerce işlenebilir. Bununla beraber hakaret suçu düzenlemesi ile kişilerin şeref ve saygınlığı korunmak istenmiştir.

Hakaret suçunda failin kendini gizleyerek farklı bir ad ile suçu işlemiş olmasının bir önemi yoktur. Failin tespit edilebiliyor olması durumunda cezai süreç işleyecektir. Ayrıca hakaret suçu işlenirken mağdurun tam adının zikredilmemiş olması veya ima yoluyla işlenmesi durumunda da bu suç oluşur.

Yani bir kişiye üstü kapalı olarak ima yolu ile hakaret edildiği zaman veya hakaretin muhatabı açıkça değil de üstü kapalı olarak belirtildiği takdirde de bu suç TCK m. 126 gereğince işlenmiş sayılır. Eğer mağdurun kim olduğu konusunda veya hakaret niteliğinde cümlelerin farklı kelimelerle sarf edilmiş olduğuna dair üzerinde duraksanmayacak bir durum söz konusu ise fail hakaret suçu işlemiş sayılır.

TCK 125 hakaret suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Bununla beraber failin hakaret kastının haricinde özel bir saik ile hareket etmesi gerekmez. Yani fail karşıdaki kişiyi tahrik etme duygusuyla hareket etse de şaka yapma saiki ile hareket etse de TCK 125 suçu işlenmiştir.

Ayrıca hakaret suçunun olası kast ile işlenebileceği de genel olarak kabul edilmektedir. Olası kastla işlenen hakaret suçuna yukarıda değindik.

Hakaret Suçunda Şikayet, Şikayetten Vazgeçme ve Zamanaşımı

Türk Ceza Kanununda yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması için genel olarak şikayet aranmasa da bazı suçlar için şikayet şartı söz konusudur. Buna göre takibi şikayete bağlı suçlarda şikayet, takibi şikayete bağlı olmayan suçlarda ihbar söz konusu olur. Hakaret suçunda da hakaretin basit işleniş şekli yani TCK 125/1 suçunda soruşturma ve kovuşturma için mağdurun şikayeti aranır. Ancak bu suçun cezayı artırıcı nitelikli halleri için kimsenin şikayeti aranmaz.

Takibi şikayete bağlı olan ve olmayan suçlardan bahsettik. Bunlardan takibi şikayete bağlı olanlarda şikayet diğerlerinde ise ihbar söz konusu olur. Buna bağlı olarak şikayetten vazgeçme imkanı ancak takibi şikayete bağlı olan suçlar için kullanılabilir. İhbar edilen suçlarda şikayet söz konusu olmadığından vazgeçme gibi bir durum da söz konusu olmaz. Buna bağlı olarak basit hakaret suçunda şikayetten vazgeçme söz konusu olabilirken nitelikli hırsızlık suçunda mağdurun şikayetten vazgeçme imkanı olmaz.

Geçerli bir şikayetten vazgeçme beyanı ile söz konusu cezai süreç sona erdirilir. Soruşturma aşamasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilirken kovuşturma aşamasında davanın düşmesi kararı verilir. Uygulamada takibi şikayete bağlı olmayan suçlar için de ifade değiştirme gibi işlemlerle şikayetten vazgeçildiği yanılgısına düşülmektedir. Bu tarz suçlar için nereye “şikayetçi değilim” denilirse denilsin sonuç doğurmaz.

Takibi şikayete bağlı olan suçlar için 6 aylık hak düşürücü süre söz konusudur. Buna göre hakaret suçunun basit şeklinden ötürü şikayette bulunabilmek için 6 aylık süre içerisinde kolluk veya savcılığa durum bildirilmelidir. Nitelikli hakaret için herhangi bir şikayet süresi söz konusu olmaz.

Hakaret Suçunda Uzlaşma

Gene bazı suçlar için mağdur ile mailin yargılama öncesinde adliye eliyle görüştürülerek sorunun çözülmeye çalışılması yolu izlenir. Genel olarak takibi şikayete bağlı olan suçlarda uzlaştırma prosedürü yoluna gidilir.

Buna göre basit hakaret suçunda uzlaşma – uzlaştırma prosedürünün işletilmesi bir dava şartıdır. Yani yargılamaya geçilmeden önce hakaret eden ile hakarete uğrayan kişi adliye eliyle görüştürülür. Bu görüşme ile ilgili tebligatlar önceden taraflara postalanır. Bu görüşmeden sonuç alınamaması durumunda hakaret davasına geçilir.

Hakaret Suçunda Adli Para Cezası ve HAGB

Mahkemenin vereceği hapis hükmünün süresi 1 yıl ve altında bir süre ise bu hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Hakaret suçunda para cezasına çevirme bu kapsamda mümkündür. Ancak mahkeme hükmünün 1 yılın üzerinde olması durumunda adli para cezasına çevirme mümkün olmaz.

Mahkemenin vereceği hapis cezası hükmünün 2 yılın altında olması ve sanığın daha önce kasıtlı bir suç işlememiş olması durumunda mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verebilir ve hakaret cezasının infazını engellemiş olur.

Hakaret suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi durumunda hakaret eden kişiye 5 yıllık denetim süresi tanınır. Bu süreyi herhangi bir kasıtlı suça karışmadan geçiren sanık sanki hakaret suçunu hiç işlememiş gibi olur. Ancak bu süre içerisinde başka bir kasıtlı suç işlemesi halinde hem yeni işlediği suçun cezası hem de hakaret cezası birlikte infaz edilir.

Hakaret Suçunda Cezanın Ertelenmesi

Hakaret suçunda cezanın ertelenmesi kararı için gereken şartlar da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına benzer. Mahkemenin hapis hükmünün 2 yıl veya daha altında bir süreyi kapsaması ve failin daha önce kasıtlı bir suç işlememiş olması durumunda kişiye cezanın ertelenmesi kararı vererek 1 ile 3 yıl arasında değişen bir denetim süresi tanınabilir.

Ancak cezanın ertelenmesinde bu süreyi kasıtlı bir suça karışmadan geçiren kişi için “cezası infaz edilmiş sayılma” durumu söz konusu olur. Yani hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında olduğu gibi hiç ceza işlememiş olma gibi sonuç doğması burada yoktur. Tabi denetim süresini yükümlülüklerine uygun geçirmeyen kişinin cezası infaz edilecektir.

Hakaret Suçundan Dolayı Manevi Tazminat Davası

Manevi tazminat, kişinin kişilik haklarının ihlal edilmesi dolayısıyla uğradığı ruhsal sıkıntının giderilmesi için ödenen parasal karşılıktır. Hakarete uğrayan kişinin manevi olarak zarar uğramış olacağı da su götürmezdir.

Bu nedenle hakaret davası haricinde hukuk mahkemelerinde ayrıca manevi zararın giderilmesine yönelik olarak manevi tazminat davası açılabilir. Bu dava ceza davasından ayrıca mağdur tarafından hukuk mahkemelerinde açılmalıdır.

Hakaret Suçunda Ceza Avukatı Desteği

Hakaret suçu onur ve saygınlığa karşı işlenmiş olması dolayısıyla maddi zarardan ziyade manevi zarar doğurur. Hakaret suçu ile ilgili önemli ayrıntılara değindiğimiz yazımızda hakaret cezasını yukarıda açıkladık. Bu cezaların kanuni sınırlarının düşük olması kimseyi yanıltmamalı. Zira cezayı artıran nedenler genellikle olayda söz konusu olmakta ve ceza artırılabilmektedir. Buna bağlı olarak basit bir hakaret fiili kişiye hiç beklemediği sonuçlar doğurabiliyor.

Bu nedenle söz konusu sürecin deneyimli bir ceza avukatı yardımı ile takip edilmesi hem fail hem de mağdur adına yardımcı olacaktır.

tck 125 hakaret suçu yargıtay kararları

Hakaret Suçu Emsal Yargıtay Kararları

ÖNEMLİ!: Aşağıdaki emsal Yargıtay kararlarını okuyarak yukarıda yazılan detayların uygulamada karşılaşılan hallerini ve bu konularda Yargıtay hakimlerinin ne yönde karar verdiklerini öğrenebilirsiniz.

İnternet Ortamında Hakaret ve Aleniyet 

“Hakaret suçunun internet ortamında işlenmesi halinde, aleniyet unsurunun oluşması için, hakaret oluşturan iletinin herhangi bir internet sitesinde yayımlanması gerekeceğinden, sanığın, internet sitesinde yayımlamaksızın, katılanların ve şikayetçi olmayan başka kişilerin e-mail adreslerine ileti göndermek suretiyle gerçekleştirdiği hakaret eyleminde aleniyet unsurunun varlığından söz edilemeyeceğinden, (KÜTAHYA) 1.Sulh Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 29.02.2008 gün ve 2007/369, 2008/81 sayılı karara yönelik yerinde görülmeyen 3 no’lu kanun yararına bozma isteminin de REDDİNE karar verilmiştir.” (Yargıtay 2.CD., 26.05.2010, 2009/37287, 2010/16785).

TCK 125 Hakaret Suçu ve Nezaket Dışı Sözler Ayrımı

“Sanığın, iddianamede açıklanan ve mahkemece de kabul edilen “siz kimsiniz arabama ceza yazamazsınız, sen beni tanıyor musun, yazdığın faturayı kendin ödersin” şeklindeki sözlerinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte bulunmaması nedeniyle, hakaret suçunu oluşturmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırı bulunmuştur” (Yargıtay 4.CD., 22/01/2014, 2012/31078, 2014/1653)

Hakaret Suçunda Aleniyetin Ne Olduğu

“Aleniyet, belirsiz sayıdaki kişilerin sövmeyi oluşturan sözü duymalarına olanak sağlayan herhangi bir araç kullanılmak suretiyle işlenmesini ifade eder. Söylenen sözün fiilen duyulup duyulmadığı önemli olmayıp, böyle bir olanağın yaratılması yeterlidir” (Yargıtay CGK., 04.03.2003, 4-37/25).

3. Kişiye Hakaret Etme

“Sanığın, kız kardeşi ile evli olan H…’ın teyzesi ve aynı zamanda H…’ı yetiştirdiğini de söyleyen katılanı telefonla arayarak “senin yetiştirdiğin çocuk bu kadar olur, o p.çtir” dediğinin tanık A… tarafından doğrulanması ve mahkemece de kabul edilmesi karşısında; söylenen sözlerin katılanı da küçük düşürücü nitelikte olduğu gözetilerek, sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine, hakaretin H…’a yönelik olduğu gerekçesiyle beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır” (Yargıtay 2.CD., 23.11.2010, 2009/24787, 2010/31448).

Mesaj Atma Yoluyla Hakaret Suçu

“Katılanın, aynı zamanda üvey babası olan, sanığın babasını, hastalanması sebebiyle sabah saatlerinde ziyaret etmesinin haksız bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, sanığın cep telefonuyla çektiği mesajdaki ifadelerin hakaret içerir nitelikte olduğu, bu sebeple sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği halde sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nın 129/1. maddesi uyarınca ceza olmadığına karar verilmesi yasaya aykırıdır” (Yargıtay 2.CD., 18.6.2013, 2011/30173, 2013/16317).

Hakaret Suçunda Zincirleme Suç 

“Sanığın, katılana yönelik hakaret eylemini aynı olay ve zaman dilimi içerisinde gerçekleştirmiş olmasına karşın, TCK’nın 43. maddesinin uygulanması yasaya aykırı bulunmuştur” (Yargıtay 4.CD, 06.11.2013, 2012/19855, 2013/27068).

Hakaret Suçu ve Eleştiri Hakkının Kullanılması Ayrımı

“Olay günü alkollü olan sanığın doğuda 11 askerin şehit edilmesi nedeniyle PKK terör örgütünü bireysel olarak protesto etmek için “Kahrolsun PKK” sloganı atarak yürüdüğü, bu sırada İzmir Müzesi bekçisi olan katılanların oturduğu kulübenin camını tıklattığı, içeride oturan katılanların dışarı çıktıkları, sanığa başka yerde bağırmasını söylemeleri üzerine sanığın katılanlara hitaben “sizde PKK’lı mısınız?” diye sorması üzerine katılanların “ben PKK’lıyım ne yapacaksın diye cevap vermeleri karşısında “o zaman ben de polis çağıracağım” demesinden ibaret eylemde sanığın suç olarak kabul edilen sözleri katılanların onur ve şereflerini rencide etmek amacıyla söylemeyip, terör olaylarını protesto etmek amacıyla söylediği bu nedenle suçun manevi unsuru itibariyle oluşmadığı gözetilmeden beraat kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla mahkumiyet karan verilmesi yasaya aykırıdır” (Yargıtay 4.CD, 13.01,2014, 2012/23165, 2014/43).

Gıyapta Hakaret 

“5237 sayılı TCK 125/1.maddesinin son cümlesinde düzenlenen hakaret suçunda, ihtilat (karşılaşıp görüşme) unsurunun toplu ya da dağınık gerçekleşmesi mümkündür. İhtilat edenler toplu halde olabileceği gibi failce ayrı ayrı her biri ile ihtilat edilmiş de olabilir. Bu durumda farklı kişilere ulaştırılan isnadın aynı isnat olması gerekecektir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, sanığın, tanıklar T…, B…, M… ve M…’ya farklı zamanlarda katılanın bir erkekle ilişkisi olduğunu söylediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir” (Yargıtay 2. CD, 24.06.2013, 2011/30614, 2013/16853).

TCK 125 Hakaret Suçunda “Karı” Sözcüğünün Değerlendirilmesi Gerektiği 

“Suç tarihinde sanık tarafından mağdureye karşı kullanılan ve Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “eş” anlamına gelen “karı” sözcüğünün ne şekilde mağdurenin onur, şeref ve saygınlığını rencide ettiği veya onur, şeref ve saygına saldırı teşkil ettiği kararda tartışılmaksızın yazılı şekilde hakaret suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır” (Yargıtay 2.CD., 3.6.2013, 2013/14329, 2011/28423).

TCK 125 Hakaret Suçunda Kast ve Yanlışlıkla Başkasına Mesaj Atmış Olma İddiası

“Dosya kapsamına göre, sanığın, eşiyle birlikte gezdiğini düşündüğü katılanın kardeşi yerine yanlışlıkla katılanın telefonuna hakaret ve tehdit içerikli mesaj gönderdiği, katılanın uyarısına karşın katılanın kardeşi yerine ısrarla katılana mesaj göndermeye devam etmesi karşısında, tüm ögeleri bakımından oluşan hakaret ve tehdit suçlarının katılana karşı işlendiği gözetilmeden, “sanığın suça konu mesajlar katılanın kardeşini hedef alarak ve söz konusu hattın onun tarafından kullanıldığını düşünerek gönderdiği, kastının katılanın kardeşine yönelik olduğu, sanığın, katılana yönelik hakaret ve tehdit kastı olduğuna dair delil bulunmadığı” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi yasaya aykırı bulunmuştur” (Yargıtay 4.CD, 12.11.2013, 2012/16725, 2013/27858).

Apartman İçerisinde Hakaret Suçu Aleniyet Unsurunun Oluşmayacağı 

“Sanıkların hakaret suçunu apartman içerisinde işlediklerinin anlaşılması karşısında aleniyet unsurunun oluşmayacağı gözetilmeden birden fazla kişinin algılayabileceği ortamda işlendiğinden 5237 Sayılı TCK 125/4.maddesinin uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır” (Yargıtay 2.CD., 17.09.2012, 2010/34178, 2012/40949).

Kişinin Kamu Görevlisi – Memur Sıfatı Nedeniyle Hakarete Uğraması

“Memura hakaret suçunun görev dolayısıyla işlenmiş sayılabilmesi için görevin kendisine veya yerine getiriliş biçimine haksız bir saldırı veya tepki şeklinde ortaya çıkması gerekir. Bu bağın kurulabilmesi için görevin hukuka aykırı bir sebeple yapılması yeterli olup, suçun işlendiği sırada görevin yapılmakta olması şart değildir. Şu halde aranan husus, hukuka uygun bir surette yapılan görevin hakaret sebebi teşkil etmesidir Ancak, hakaretin görevin yerine getiriliş biçimiyle ilgili olması şart değildir. Herhalde bir kamu görevine karşı duyulan düşmanlık sebebi ile görevi ifa eden veya etmiş olan memura yönelik bir hakarette de o görevle suç arasında illiyet bağı bulunur. Mesela, polislik görevine karşı olan bir kimsenin herhangi bir polise sırf polis olduğu için hakaret içerici sözler söylemesi halinde suç oluşur. İncelenen somut olayda; yeğeni trafik kazası geçiren sanığın, sağlık ocağında  doktor bulunmaması nedeniyle ilçe belediye düğün salonuna giderek müşteki doktoru çağırdığı, müşteki doktorun klinik sırasının kendisinde olmadığını ve o akşam görevli bulunmadığını’ söylemesi üzerine ‘sen ne biçim doktorsun, burada rahat rahat oturuyorsun da bizim hastalarımızla ilgilenmiyorsun’ demek suretiyle hakarette bulunduğu saptandığına göre, suçun kişisel nedenlerle değil, müştekinin doktorluk görevinden dolayı işlendiğinin kabulü gerekir” (Yargıtay CGK., 30.11.1992, 4-303/320).