Şikayet Hakkı ve Şikayetten Vazgeçme

Şikayet Hakkı ve Şikayetten Vazgeçme

Şikayette bulunma ve şikayetten vazgeçme hakkı mağdur veya suçtan zarar gören kişinin sahip olduğu haklardır. Bu hakların kullanılması hem mağdur hem de şüpheli / sanık açısından önemli hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle hakların kullanılması ve sonrasındaki süreç oldukça önem arz eder.

Yazımızda şikayette bulunma ve şikayetten vazgeçme hakları nelerdir, nasıl ve kimler tarafından kullanılabilir gibi konu ile ilgili en çok merak edilenleri açıklayacağız. İlgili hakları kullanmadan önce yazımızı okumanızı öneririz.

Şikayet Hakkı ve Şikayetten Vazgeçme Nedir? 

Bir suça ilişkin soruşturma ve kovuşturma aşamalarının yürütülmesi için için suçtan zarar gören veya mağdur tarafından yetkili mercilere yöneltilerek kullanılan hakka şikayet hakkı denir.

Şikayet hakkı, suçtan zarar gören veya mağdur dışındaki kişiler tarafından kullanılamayan kişiye sıkı suretle bağlı, kamu hukukuna ilişkin bir haktır. Gerçek kişiler veya şirket, vakıf gibi tüzel kişiler de şikayetçi olabilir. Tüzel kişilikler şikayet haklarını yetkili organları aracılığıyla kullanırlar.

Şikayet hakkı, bu hakkın nasıl ve ne sürede kullanılacağına ilişkin düzenlemeler 5237 Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununda bulunur. 

Şikayet hakkının ne şekilde ne sürede kullanılması gerektiğine ilişkin pek çok hukuki teknik ayrıntı bulunmaktadır. Bu hususlarda hata yapılması kişinin mağduriyet yaşamasına yol açabilir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için yapılması gereken şikayette bulunma sürecinde ve devamındaki soruşturma ve kovuşturma evrelerinde hukuki destek almak olacaktır. 

Şikayet Hakkı Süresi 

Soruşturma ve kovuşturmaya başlanabilmesi için şikayetin arandığı suçlarda, şikayet hakkının kullanılabileceği zaman aralığı hak düşürücü süre sınırlanmıştır. Şikayet hakkını kullanan mağdur veya suçtan zarar görenin, karar kesinleşmeden önce beyanda bulunmak suretiyle şikayetini geri çekmesine şikayetten vazgeçme denir.

Türk Ceza Kanunu madde 73 uyarınca takibi şikayete bağlı suçlar açısından şikayet hakkının, 6 ay içinde kullanılması gerekmektedir. 6 aylık hak düşürücü nitelikteki şikayet süresi, suçtan zarar gören veya mağdurun fiili veya faili bildiği veya öğrendiği tarihten itibaren başlar.

Her halükarda şikayetin dava zamanaşımı süresi dışında yapılmaması gerekir. Örneğin fiilin ve failin 6 ay çinde öğrenilmediği ama 8 yıllık zamanaşımına tabi olan bir suç açısından, fail daha geç öğrenilse bile 8 yıllık zamanaşımı süresi içinde şikayet hakkı kullanılmalıdır. 

Kanun tarafından öngörülen süre sınırlaması içinde şikayet hakkı kullanılmaz ise şikayet hakkı düşer. Bu süre geçtikten sonra ilgili suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma yapılması söz konusu olmaz.  

Suçtan zarar gören veya mağdurların birden fazla olması halinde, bir mağdur için 6 aylık hak düşürücü süresinin dolması diğer mağdurları etkilemeyecektir. Diğer mağdur veya suçtan zarar görenler kendileri için devam eden 6 aylık sürelerde şikayet hakkını kullanabilirler. 

İhbar Nedir?: Aşağıda da izah edeceğimiz üzere Türk Ceza Kanunu içerisindeki bazı suçların takibi için şikayet şartı aranırken bazı suçlar için kimsenin şikayeti aranmaz, süreç re’sen başlatılır. İşte takibi şikayete bağlı olmayan suçlardan ötürü savcılığa yapılan bildirimlerin hukuki niteliği ihbardır.

Şikayet Hakkı Nasıl Kullanılır?

Suçtan zarar gören ve mağdurların şikayet hakkını hangi makamlara yönelterek kullanabileceğine ilişkin düzenleme Ceza Muhakemeleri Kanunu madde 158’de yer almaktadır. 

Madde düzenlemesine göre şikayet hakkının kullanılması için yerine getirilmesi gereken bir şekil şartı mevcut değildir. Müşteki; polis, jandarma veya savcılığa yalnızca sözlü beyanda bulunarak bu beyanlardan oluşturulan ifade tutanağı ile şikayet hakkını kullanabilir. Sözlü beyanda bulunmanın dışında yazılı şikayet dilekçesini savcılığa vermek suretiyle şikayette bulunması da mümkündür. 

Bu sayılanlar dışında;  valilik veya kaymakamlığa da şikayetlerin yöneltilmesi söz konusu olabilir. Bu durumda ilgili şikayetler Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.

Yurt dışında işlenen ancak ülkemizde takip edilmesi gereken suçlara ilişkin olarak konsolosluklara ve elçiliklere ihbar veya şikayette bulunulabilir. Kamu görevinin yürütülmesiyle ilgili olarak işlendiği iddia edilen suça ilişkin olarak ilgili kamu idaresine başvurulması halinde şikayet derhal Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir. 

Şikayette bulunurken şikayet konusu olayın somut vakıalara dayanması, olayın müşteki tarafından tüm ayrıntılarıyla açıkça anlatılması oldukça önemlidir. Bu aşamada hukuki destek alınması, suç duyurusu dilekçesinin bir avukat tarafından tüm usuller dikkate alınarak hazırlanması sürecin olumlu seyri açısından önem arz eder. Zira bir fiilin hangi suç kapsamına girdiğinin tespiti her ne kadar savcı tarafından yapılıyorsa da bu noktada savcıyı yönlendirmek gerekir.

Uygulamada savcılıkların, şikayet edilen fiilin suç teşkil etmediği yönündeki hatalı takipsizlik kararları sıkça görülmektedir. Bu nedenle sürecin en başında avukata sormak gerekir.

Şikayetten Vazgeçmenin Şartları

Şikayetten vazgeçme hakkı, bu hakkın nasıl ve ne sürede kullanılacağına ilişkin düzenlemeler 5237 Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununda bulunur. 

Takibi şikayet bağlı olmayan suçlarda suçtan zarar görenin veya mağdurun şikayetine ilişkin şart aranmaksızın savcılık kendiliğinden soruşturma başlatır. Bunun aksine takibi şikayet bağlı suçlarda ise savcılık kendiliğinden soruşturma başlatmaz. Bu suçlar açısından kişinin şikayette bulunması soruşturma evresinin başlaması açısından zorunlu bir şarttır. 

Takibi şikayet bağlı suçlarda mağdurun veya suçtan zarar görenin şikayetten vazgeçmesi soruşturma evresini sona erdiren ceza davasının açıldığı hallerde de davanın düşmesine sebep olan bi işlemdir. Kişi, şikayetten vazgeçme beyanında bulunduktan sonra bu işlemi geri alamaz. Aynı fiil nedeniyle bir kez daha şikayetçi olamaz. Birden çok şüpheli/sanık var ise ve yalnızca biri açısından şikayetten vazgeçilirse, şikayetten vazgeçme beyanı diğer şüpheli/sanık açısından da geçerli olur. 

Önemle belirtmek gerekir ki bu durumlar yalnızca takibi şikayete bağlı suçlar açısından geçerlidir. Takibi şikayet bağlı olmayan suçlarda şikayetten vazgeçilmesi halinde soruşturma evresinin sona ermesi veya ceza davasında düşme kararı verilmesi söz konusu olmaz. Şikayetçi şikayetinden vazgeçse dahi savcılık tarafından yürütülen soruşturma evresi ve mahkeme tarafından yürütülen kovuşturma evresi aynı şekilde devam eder. 

Uygulamada pek çok kişi şikayetten vazgeçmenin ne gibi sonuçlar ortaya çıkardığını bilmeden, eksik hukuki bilgiyle şikayetten vazgeçme beyanında bulunmaktadır. Hatta şikayetten vazgeçme beyanında bulunulurken kullanılan ifadeler çok önemlidir. Soruşturma başlatılmasına neden olunan iddiaların aslında yaşanmadığı şeklinde şikayetten vazgeçme beyanı ileri sürülürse bu sefer şikayetçi hakkında re’sen iftira suçundan soruşturma başlatılabilir. Bu nedenle şikayetten vazgeçme hakkı kullanılırken avukat yardımı almak çok önemlidir.

Şikayetten Vazgeçme Ne Zamana Kadar Mümkündür?

Türk Ceza Kanunu madde 73/4 uyarınca ceza davasında verilen kararın kesinleşmesine kadar geçen süreçte şikayetten vazgeçmek mümkündür. Yani şikayetten vazgeçme hakkının istinaf incelemesi veya temyiz incelemesi devam ederken kullanılması da söz konusu olabilir. 

Ceza davası sonucunda mahkemenin verdiği hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçilmesi herhangi bir sonuç doğurmaz. Bu aşamada şikayetten vazgeçilmiş olması hakkında hüküm verilen kişinin cezasının infaz edilmesini engellemez. 

Şikayetten vazgeçilmiş olması sanık veya suçla ilgili diğer kişiler (azmettiren, yardım eden) hakkında tazminat davası açılmasına engel değildir. Suçtan zarar gören veya mağdur, şartlarının oluşması halinde şikayetten vazgeçse bile oluşan zararlarının giderilmesi için maddi manevi tazminat davası açabilir. 

Ancak bazı hallerde şikayetten vazgeçme beyanları ileride açılacak hukuk davalarını da kapsar şekilde yapılmaktadır. Şikayetten vazgeçme beyanının ileride açılması muhtemel hukuk davalarını da kapsar şekilde yapılması halinde mağdur kişi, sanık hakkında maddi veya manevi tazminat talebinde bulunamaz. Yani şikayetten vageçilirken eğer “tazminat haklarımdan feragat ediyorum” vb. anlama gelen bir ifade kullanılırsa bu sefer tazminat davası açılamaz.

Şikayetten Nasıl Vazgeçilir?

Şikayetten vazgeçmenin ne şekilde yapılacağına ilişkin ayrı bir kanun düzenlemesi bulunmamaktadır. Kişi şikayet başvurusundaki gibi Cumhuriyet Savcılığı, mahkeme veya hakim gibi yargı organları huzurunda bizzat şikayetten vazgeçtiğini beyan edebilir. Şikayetten vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin yetkili makamlara sunulmasıyla da şikayetten vazgeçilmesi mümkündür.

Şikayetten Vazgeçme Dilekçesi

Yukarıda açıkladığımız üzere şikayetten vazgeçme işlemi, sözlü şekilde beyanla yapılabileceği gibi dilekçenin yetkili makamlara verilmesiyle de mümkündür. Dilekçenin içeriği somut olayın koşullarına göre, vazgeçmenin soruşturma ve kovuşturma aşamasında yapılmasına göre farklılık gösterecektir. 

Şikayetten vazgeçme talebi avukat tarafından yerine getirilecek ise avukata verilen vekaletnamede bu yetkinin ayrıca verilmiş olması gerekir. Aksi halde avukatın yaptığı şikayetten vazgeçme sonuç doğurmayacaktır. 

Her dilekçe somut olay özelinde özgün bir şekilde hazırlanmalıdır. Bu şekilde hazırlanmayan hazır taslak dilekçe metinlerinin kullanılması ilerde geri dönülmez sonuçların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu nedenle şikayetten vazgeçme beyanı dilekçe ile yapılacaksa dilekçenin hazırlanması aşamasında avukat yardımı alınması muhtemel hataları engelleyecektir. 

Şikayetten vazgeçme dilekçesi her somut olaya göre farklı şekilde hazırlanarak düzenlenmelidir. Ancak örnek olması adına; şikayetten vazgeçme dilekçesi genel hatlarıyla şu şekilde olmalıdır:

XXX CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA / CEZA MAHKEMESİNE

Soruşturma No / Esas No: Dosyanın soruşturma numarası yahut dava esas numarası belirtilmelidir.

Müşteki: Ad, Soyad, TC Kimlik Numarası, Yerleşim Yeri vs.

Şüpheli/Şüpheliler/Sanıklar: Ad, Soyad, TC Kimlik Numarası, Yerleşim Yeri vs.

Konu: Şikayetten vazgeçildiğine ilişkin genel  talep belirtilir. 

Açıklamalar: Bu kısımda öncelikle hangi suça ilişkin şikayetten vazgeçildiği hususuna yer verilmelidir. Şikayetten vazgeçme herhangi bir şarta bağlı olarak yapılamaz. Bu nedenle bu kısımda şu şartla şikayetimden vazgeçiyorum gibi bir açıklamaya yer verilmemesi gerekir. Aksi halde vazgeçme beyanı geçersiz kabul edilir. 

Mağdur, sanık ile ilgili ilerde açılması muhtemel hukuki taleplerinden de vazgeçmek istiyorsa bu bölümde bu hususa da yer verilebilir. 

Şikayetten vazgeçmeye ilişkin beyanda bulunulurken, önceden yaşandığı iddia edilen vakıaların aslında yaşanmadığı vs. gibi bir açıklama yapılırsa kişi hakkında iftira suçundan re’sen soruşturma başlatılır. Bu nedenle bu dilekçenin hukuki zeminde somut olaya uygun bir şekilde hazırlanması önem arzeder.

Sonuç ve İstem: Bu bölümde şikayetten vazgeçme talebinin kabulü ile soruşturma dosyasının kapatılması yahut ceza davasının düşürülmesi talebi yer almalıdır.  

Ad Soyad, Tarih

İmza

Önemle belirtmek gerekir ki şikayetten vazgeçme beyanı önemli sonuçlar doğuran bir hukuki işlemdir. Kişinin şikayetten vazgeçme beyanında bulunmasının ardından bu işlemin geri alınması söz konusu olmaz. Ayrıca bu aşamadan sonra aynı suça ilişkin yeniden şikayette bulunulamaz. Bu nedenle şikayetten vazgeçme beyanında bulunmadan önce ceza avukatı yardımı alınarak hukuki anlamda bir durum değerlendirmesi yapılması önem arz eder. 

Şikayetten Vazgeçme Halinde Verilecek Kararlar

Takibi şikayete bağlı suçlar açısından şikayetten vazgeçme halinde verilecek kararlar, bu beyanın ne gibi hukuki sonuçlar doğuracağı, vazgeçme işleminin hangi aşamada yapıldığına göre farklılık gösterir. 

Soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçme durumunda soruşturma sonlanır. Savcılık tarafından yapılan inceleme durur, şüpheli hakkında iddianame düzenlenmesi ve ceza davası açılması söz konusu olmaz. 

Kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçme halinde, sanık bu vazgeçme beyanını kabul ederse ceza davası düşer. Ceza yargılaması devam ederken şikayetten vazgeçme hakkı hüküm kesinleşene kadar kullanılabilir.

Takibi şikayete bağlı olmayan suçlar açısından şikayetten vazgeçme beyanında bulunulması ceza davasını düşürmez. Kamu davası şikayetten vazgeçilmiş olmasına karşın devam eder. Ancak hakimin kanaatine elbette ki etki edecektir.

Sanık, Şikayetten Vazgeçmeyi Kabul Etmeyebilir mi?

Şikayetten vazgeçme beyanı, suçtan zarar gören veya mağdur tarafından tek taraflı olarak ileri sürülür. Sanık bu beyanı kabul etme zorunda değildir. Sanığın kabul etmesi halinde vazgeçme beyanına konu suça ilişkin ceza davasında düşme kararı verilir. 

Sanık vazgeçme beyanını kabul etmez ve yargılamanın devam etmesini ve yargılama sonucunda kendisine beraat kararı verilmesini talep edebilir. Böyle bir durumda müşteki şikayetten vazgeçmiş olsa bile düşme kararı verilmeyerek yargılamaya devam edilir. Dava sonucunda şartlarının oluşması halinde sanık hakkında beraat kararı verilir. 

Şikayete Bağlı Olmayan Suçlarda Şikayetten Vazgeçme

Türk Ceza Kanunundaki bazı suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabii iken bazı suçlar açısından bu durum söz konusu değildir. Şikayete tabi olmayan suçların soruşturulması ve kovuşturulması re’sen yapılır. Herhangi bir şikayet şartı aranmaz. 

Şikayete bağlı olmayan suçların soruşturma ve kovuşturma aşaması şikayet şartının yerine getirilmesiyle başlamadığından şikayetten vazgeçme beyanı her iki aşamaya da herhangi bir etkide bulunmaz. Soruşturma aşaması sona ermez, kovuşturma aşamasında da ceza davası düşmeyerek yargılamaya devam edilir. 

Şikayetten Vazgeçme İle Düşen Suçlar

Bir suçun kanuni düzenlemesinde “mağdurun şikayeti üzerine” şeklinde bir ifade yer alıyorsa o suçun takibi şikayete bağlıdır ve o suçtan ötürü şikayetten vazgeçilebilir. Ancak bir suçun kanuni düzenlemesinde “mağdurun şikayeti üzerine” şeklinde bir ifade yer almıyorsa o suça ilişkin şikayetten vazgeçme hakkı söz konusu olmaz. Yahut ilgili düzenlemenin hemen arkasından gelen maddelerde o suçların takibinin şikayete tabi olup olmadığı yer alır.

Şikayetten vazgeçme hakkının kullanılabileceği suçlardan öne çıkanları şu şekilde sıralanabilir: 

  • Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu (TCK m 123/1)
  • Tehdit suçunun malvarlığına zarar verileceğinden bahisle işlenmesi hali (TCK m.106/1-2.cümle)
  • Hakaret suçu ( TCK m. 125, kamu görevlisine karşı görevinden ötürü işlenen hariç)
  • Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu  (TCK m. 134)
  • Konut dokunulmazlığını ihlal suçu (TCK m 116)
  • Cinsel taciz suçu (TCK m.105)
  • Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m. 155)
  • Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK m. 156)
  • Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek kasten yaralama suçu  (TCK m. 86/2)
  • Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (TCK m. 132)
  • Kullanma hırsızlığı suçu (TCK m. 146)
  • Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (TCK m. 209)

Şikayete tabi suçlar yukarıda sayılanlarla sınırlı değildir. Kanunda açıkça şikayete tabi olduğu belirtilen her suç bu kapsamdadır. 

Şikayet ve Şikayetten Vazgeçme Hakkı Kimler Tarafından Kullanılabilir?

Şikayet hakkının bizzat kişinin kendisi tarafından kullanılması gerekir. Yani şikayetin, suçtan zarar gören veya mağdur tarafından bizzat yapılması gerekmektedir. Bu nedenle şikayet veya vazgeçme hakkının mirasçılara geçmesi söz konusu olamaz. Yalnızca, müştekinin şikayet hakkını kullanarak vefat etmesi halinde devam eden ceza davasına müdahil olarak katılmaları mümkündür. 

Bu durumun bir istisnasına Türk Ceza Kanunu madde 131/2’de yer verilmiştir. Madde düzenlemesine göre hakaret suçunun mağduru, şikayette bulunmadan vefat ederse veya suç, vefat eden kişinin hatırasına karşı işlenirse belirli derecedeki yakınları tarafından şikayette bulunulması söz konusu olabilir. Bu yakınlık derecesi kanunda vefat edenin ikinci dereceye kadar alt ve üst soyu eş veya kardeşleri olarak açıklanmıştır. 

Şikayetten vazgeçme hakkının da bizzat kişi tarafından kullanılması gerekir. Vazgeçme beyanı da bizzat suçtan zarar gören veya mağdur olan şikayette bulunmuş olan kişi tarafından yapılmalıdır. 

Küçük çocuklar açısından vazgeçme hakkı, çocuğun kanuni temsilcileri tarafından kullanılabilir. 15 yaşından küçük çocukların vazgeçme haklarını bizzat kullanamayacağı Yargıtay tarafından da kabul edilen görüştür.  

Küçük tarafından yapılacak şikayette, şüpheli/sanık tarafında kanuni temsilcilerden birinin olması halinde diğer kanuni temsilci vasıtasıyla şikayet işlemlerine devam edilebilir. Bu aşamada diğer kanuni temsilcinin şikayetten vazgeçme beyanında bulunması halinde bu beyan menfaat çatışması nedeniyle dikkate alınmayacaktır.  Her iki kanuni temsilcinin şüpheli/sanık tarafında yer alması halinde ise küçüğe kayyım atanarak diğer işlemlere devam edilir. 

Konu ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Yukarıda şikayet ve şikayetten vazgeçme ile ilgili bilinmesi gereken temel meselelerden ve uygulamadaki işleyişten bahsettik. Bununla birlikte konu hakkında sıklıkla sorulan bazı sorular mevcuttur. Bunlara cevapları ile birlikte burada yer vereceğiz.

Şikayette Bulunma Süresi Nedir?

Şikayete tabi suçlar açısından fiilin ve failin öğrenilmesinden sonraki 6 ay içinde şikayetin yapılması gerekmektedir. Her halde suçun zamanaşımı süresi içinde şikayette bulunulması gerekir. 

Şikayetten Vazgeçme Halinde Ceza Davası Düşer Mi?

Takibi şikayete bağlı suçlar açısından şikayetten vazgeçilmesi halinde ceza davasında düşme kararı verilecektir. Takibi şikayete tabii olmayan suçlarda şikayetten vazgeçmiş olmak ceza davasını düşürmez, yargılamaya devam edilir. 

Mağdurun Ölmesi Durumunda Şikayet Hakkı Mirasçılara Geçer Mi?

Şikayet hakkı, mağdurun ölmesi halinde mirasçılara geçmez. Bu durumun tek bir istisnası bulunmaktadır. Hakaret suçunda kişi şikayette bulunmadan vefat ederse veya suç, vefat eden kişinin hatırasına karşı işlenirse belirli derecedeki yakınları tarafından şikayette bulunulması söz konusu olabilir.

Şikayetten Vazgeçme Hakkı Ne Zamana Kadar Kullanılabilir?

Şikayetten vazgeçme beyanı soruşturma aşamasının tamamında kovuşturma aşamasında ise hükmün kesinleşmesine kadar kullanılabilir. Hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçilmesi hükmün infaz edilmesine engel olmaz.

Şikayetten Vazgeçme Beyanından Dönmek Mümkün Müdür?

Takibi şikayete tabi olan suçlarda şikayetten vazgeçme beyanından dönülmesi söz konusu olamaz. Vazgeçme beyanında bulunmasının akabinde kişinin aynı fiille ilgili tekrar şikayetçi olması veya kamu davasına katılması mümkün değildir. 

Bir Sanık/şüpheli Hakkında Şikayetten Vazgeçilmesi Diğer Şüpheli/Sanıklara da Etki Eder Mi?

Takibi şikayete tabi suçlar açısından bir şüpheli veya sanık açısından şikayetten vazgeçilmesi diğer sanık/şüphelilere de sirayet eder. Yani kovuşturma aşamasında tüm sanıklar açısından düşme kararı verilir. Ancak bu aynı vakıalar için geçerlidir. Farklı fiiller için ayr ayrı şikayet hakkı kullanılmalıdır.

Sanık, Şikayetten Vazgeçme Beyanını Kabul Etmek Zorunda Mıdır?

Şikayetten vazgeçme beyanının sanık tarafından kabul edilmesi zorunlu değildir. Sanık bu beyanı kabul etmeyerek beraat talebinde bulunabilir. Bu durumda yargılamaya devam edilir. Yargılama neticesinde şartlarının oluşması halinde sanık hakkında beraat kararı verilebilir.

Hüküm Kesinleştikten Sonra Şikayetten Vazgeçilebilir Mi?

Takibi şikayete bağlı suçlar açısından hüküm kesinleştikten sonra şikayetten vazgeçme hakkı kullanılabilir. Ancak bu beyan herhangi bir etki doğurmaz. Kişi hakkında verilen cezanın infazına aynen devam edilir. 

Şikayet ve Vazgeçme Hakkının Kullanılmasında Avukatın Önemi

Yazımızda şikayet ve şikayetten vazgeçme hakkı nasıl ve kimler tarafından kullanılabilir, hakkın kullanılması ne gibi sonuçlar doğurur vs. konuyla ilgili genel hatlarıyla bilgi verdik. Görüldüğü üzere önemli hukuki teknik ayrıntılar içeren süreçlerden oluşmaktadır. 

Şikayet hakkının kullanılmasından sonra sürecin nasıl takip edileceği ve şikayet hakkından vazgeçmenin nasıl hukuki sonuçlar doğurduğu kişiler tarafından bilinmemekte ve bu durum pek çok hak kaybının yaşanmasına neden olmaktadır. Şikayette bulunmanın ardından sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi, şikayetten vazgeçme beyanının da tüm ihtimaller gözetilerek yapılması için hukuki danışmanlık alınması oldukça gerekli ve önemlidir.