Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Kasten yaralama suçu, Türk Ceza Kanununda Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar bölümünde düzenlenen suç türlerinden biridir. Bu suç, bir kimsenin başka bir kimsenin vücut bütünlüğüne zarar verilmesine yönelik fiiller ile oluşu. Kasten yaralama suçunu işleyen kişiler hakkında 3 yıla kadar hapis cezasına hükmedilmektedir.

İçindekiler

Kasten Yaralama Suçu Nedir?

Kasten yaralama suçu; bir kimsenin, başka bir kimsenin vücut bütünlüğüne ve dokunulmazlığına, mental sağlığına ve psikolojisine bilerek ve isteyerek zarar vermesidir. Kasten yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu m.86 hükmünde düzenlenmektedir. 

TCK 86:

‘’Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ 

Kasten Yaralama Suçu Nasıl Oluşur?

Kasten yaralama suçu, bir kimsenin başka bir kimsenin canını acıtmak veya vücut ve mental sağlığına zarar vermek amacıyla gerçekleştirilen her türlü yaralayıcı eylemle meydana gelir.

Bu suçun meydana gelebilmesi için ilk unsur, failin eylemlerini bilerek ve isteyerek meydana getirmesi gerektiğidir. Fail, eylemlerini bilerek ve isteyerek meydana getirmezse faile kasten yaralama değil, taksirle yaralama suçundan ceza verilir. Taksirle yaralama suçuna ilişkin detaylı bilgi “Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası” başlıklı makalede yer almaktadır.

Örneğin, failin beylik tabancasını temizlerken şarjörünün dolu olup olmadığına dikkat etmemesi, yanlışlıkla tetiğe basması ve yanındaki arkadaşını omzundan vurması halinde failin bu olay bakımından mağduru yaralama kastı olmadığı için faile taksirle yaralama suçundan ceza verilir. 

Bu suçun oluşabilmesi için gerekli diğer unsur ise mağdurun yaralanması eyleminin failin eylemleri neticesinde gerçekleşmesi yani failin eylemleri ile mağdurun yaralanması arasında bir nedensellik bağının bulunması gerektiğidir. 

Örneğin, A kişisinin çantasını çalan B kişisinin, A kişisine yakalanmamak için akan trafikte koştuğu esnada kendisine araba çarpması nedeniyle yaralandığı durumda A kişisine B kişisini kasten yaralama suçundan herhangi bir ceza verilmez çünkü yaralanma eylemi ile kendi eylemi arasında nedensellik bağı kurulamamıştır. 

Bu suçun oluşabilmesi için gerekli bir diğer unsur da failin gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle mağdurun fiziki olarak yahut mental olarak zarar görmesi, acı çekmesi, canının yanması gibi durumların meydana gelmesidir.

TCK gerekçesinde, kasten yaralama suçunun oluşabilmesi için, fail tarafından gerçekleştirilen hareketler sonucu mağdurun vücuduna acı verilmesi gerektiği ve vücuda acı vermenin  mağdurun herhangi bir “maddi acıya” maruz kalmasını ifade ettiği, hatta mağduru iteklemenin de kasten yaralama suçunu oluşturduğuna yer vermiştir. 

Yargıtay, sanığın kızı olan mağdura tokat vurmak suretiyle onun vücuduna acı verdiğinin anlaşıldığı olaya ilişkin cezalandırılması yerine mağdurun acı hissetmediğine, kasten yaralama suçunun oluşabilmesi için eylemin mağdurun vücuduna acı vermesi gerektiğine ve suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkingerekçeye dayanılarak beraat kararı verilmesine karşı çıkmış, sanık hakkında kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 2. CD., 2009/26308 E., 2010/32057 K.) 

Kasten Yaralama Suçu Cezası

Kasten yaralama suçunun cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. 

Bu suça ilişkin hapis cezasının miktarını hakim, kanunda belirlenen sınırlar dahilinde kalmak kaydıyla belirler. Hakim, bu cezanın miktarını belirlerken birtakım unsurları göz önünde bulundurur. Bu unsurlar şunlardır:

  • Suçun nasıl işlendiği,
  • Failin suçu işlerken kullandığı araçların nitelikleri,
  • Falin suçu işlediği zaman ve yer,
  • Suç konusunun önem ve değeri,
  • Failin eylemleri neticesinde meydana gelen zararın büyüklüğü,
  • Failin kastının ağırlığı,
  • Failin suçu işlerken güttüğü amaç.

Kasten Yaralama Suçunun Cezayı Artıran Nitelikli Haller ve Cezası

Kasten yaralama suçunun cezayı artıran nitelikli halleri; suçun işleniş şekli, mağdurun yakınlık derecesi, failin nitelikleri gibi sebeplerle verilecek cezada artırıma gidilecek hallerdir. Bu haller, TCK m. 86/3 ve m. 87’de düzenlenmiştir. 

TCK 86/3:

‘’Kasten yaralama suçunun; 

a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı, 

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, 

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, 

e) Silahla, 

f) Canavarca hisle, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.’’

TCK 87/1:

“Kasten yaralama fiili, mağdurun; 

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, 

b) Konuşmasında sürekli zorluğa, 

c) Yüzünde sabit ize,

d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, 

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına, 

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.”

TCK 87/2:

“Kasten yaralama fiili, mağdurun; 

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, 

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, 

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, 

d) Yüzünün sürekli değişikliğine, 

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine, 

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.’’

TCK 87/3:

“Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.”

TCK 87/4:

“Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

Kasten Yaralama Suçunun Üstsoya, Altsoya, Eşe, Boşandığı Eşe veya Kardeşe Karşı İşlenmesi 

Kasten yaralama eyleminin üstsoy, altsoy, eş, boşanılan eş, kardeş gibi kimselere karşı işlenmesi halinde bu suçu işleyen kişiye verilecek olan ceza, yarı oranında arttırılır. 

Üstsoy kavramından failin annesi, babası, büyükannesi, büyükbabası gibi kişiler anlaşılırken altsoy kavramından failin çocuğu, torunu, torununun çocuğu gibi kişiler anlaşılmaktadır. Kayınbaba, kayınanne gibi kişilere karşı işlenen kasten yaralama eyleminde faile bu nitelikli halden dolayı arttırılarak ceza verilemez.

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için fail ile mağdur arasında kan hısımlığına dayanan bir akrabalık ilişkisi olmalı yahut mağdur, failin eşi olmalıdır. Yargıtay, üvey kızına karşı kasten yaralama suçunu işleyen sanık hakkında bu nitelikli halin uygulanamayacağına çünkü üvey kız ve üvey baba arasında kan hısımlığı bulunmadığına hükmetmiştir. (Yargıtay 3. CD., 2014/24942 E., 2015/96 K.) 

Kasten Yaralama Suçunun Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı İşlenmesi

Bir kimsenin beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunmayacak durumda olan kişiye karşı kasten yaralama suçunu işlemesi halinde bu kişiye verilecek olan ceza, yarı oranında arttırılır.

Beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunmayacak kişilere örnek olarak; felçli kişiler, yatalak hastalar, yaşı ilerlemiş olanlar, yaşı çok küçük olanlar zihinsel engelli kişiler, komada yatan kişiler, bitkisel hayattaki kişiler, down sendromlu kişiler, otizmli kişiler yoğun bakımdaki kişiler gösterilebilir.

Sanığın geçici olarak kendisini savunamayacak durumda olması halinde de bu nitelikli hal uygulanacaktır. Alkollü olan, ilaç etkisinde olan, nöbet geçiren kişiler de kendisini savunamayacak durumda olan kişilerdir.

Örneğin, husumetli olduğu kişiyi sarhoş olarak gören kişinin o kişiye tekme ve yumruk atmak suretiyle yaralaması olayında sanık hakkında bu nitelikli halden dolayı arttırılmış ceza verilecektir. 

Kasten Yaralama Suçunun Kişinin Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle İşlenmesi

Bir kimsenin yalnızca kamu görevlisi olduğu ve o esnada yerine getirdiği görevi nedeniyle bu görevi yerine getiren kimseyi yaralaması halinde faile verilecek olan ceza, yarı oranında arttırılır. 

Kamu görevlisi, devlet kurumlarına seçim yahut atama ile yerleşen görevlilerdir. Polis, asker, doktor, hemşire, itfaiye görevlisi, orman koruma memurları, bakanlık çalışanları, avukatlar, valilik çalışanları, elçilik ve konsolosluk çalışanları birer kamu görevlisidir. 

DİKKAT: Spor müsabakalarında görev yapan hakem, gözlemci ve temsilciler bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır. 

Yargıtay, Konya Büyükşehir Belediyesinde otobüs şoförü olarak çalışan mağdurun yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle yaralandığı olay bakımından sanık hakkında bu nitelikli halden dolayı cezaya hükmolunmasına karar vermiştir. (Yargıtay 3. CD., 2020/5160 E., 2020/7251 K.) 

Kamu Görevlisinin Sahip Olduğu Nüfuz Kötüye Kullanmak Suretiyle İşlenmesi

Kamu görevlisi olan bir kimsenin sahip olduğu kamu görevi ve kamu gücünü kullanmak suretiyle başka bir kimseyi kasten yaralaması halinde bu kamu görevlisine verilecek olan ceza, yarı oranında arttırılır. 

Bu kişilerin gerçekleştirmiş olduğu kasten yaralama eylemlerinin cezayı arttıran nitelikli hal olarak düzenlenmesinin nedeni bu kişilerin görev yaptıkları Devlet kurumlarını temsil etmeleri nedeniyledir. Bu kişilerin gerçekleştirdiği haksız eylemler toplumdaki insanların kamuya olan güvenini ve duyarlılığını sarsacaktır.

Yargıtay, mağdurun öğrenim gördüğü … İlköğretim Okulunda müdür yardımcısı olarak görev yapan sanığın mağdurun eline cetvelle vurmak suretiyle mağduru yaraladığı olayda sanık hakkında bu nitelikli halden ceza verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. (Yargıtay 3. CD., 2015/24945 E., 2016/12748 K.) 

Yargıtaya konu bir olayda, pazar yerinde izinsiz olarak tezgah açmak isteyen vatandaş kendisine engel olmak isteyen belediye zabıta memuru Abdullah ile tartışmıştır. Bu sırada her iki sanığın birbirine vurmuştur. Yargıtay, vatandaş hakkında görevi yaptırmamak için direnme; sanık hakkında kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanması suretiyle basit yaralama suçundan hüküm verilmesine karar vermiştir. (Yargıtay 5. CD., 2013/10597 E., 2014/11772 K.) 

Kasten Yaralama Suçunun Silahla İşlenmesi

Bir kimsenin, başka bir kimseyi silah kavramına giren aletler kullanmak suretiyle yaraladığı olay bakımından faile verilecek olan ceza, yarı oranında arttırılır. 

Silah kavramından genel olarak delici, kesici, yakıcı aletler anlaşılır. Yargıtay kararları incelendiğinde bıçak, ateşli silah, tüfek, cam parçası, balta, taş, beyzbol sopası, terlik, yumruk, yangın tüpü, çakı gibi aletler silah olarak kabul edilmiştir.

Yargıtaya konu bir olayda, sanık mağdura taş atarak silahla kasten yaralamaya teşebbüs etmiştir. Mağdur da sanığın koluna ağaç sopa ile vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralamaya sebep olmuştur. Olayda sanık hakkında silahla kasten yaralamaya teşebbüs, mağdur hakkında ise silahla kasten yaralama suçundan hüküm kurulmasına karar verilmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2015/6252 E., 2016/853 K.) 

Yargıtaya konu bir başka olayda, sanık, eşi olan mağduru bıçakla yaralamaya teşebbüs etmiş ve ayrıca tokat vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde mağduru yaralamıştır. Yargıtay, olay karşısında sanığın eylemlerinin bir bütün halinde eşe karşı silahla kasten yaralama suçunu oluşturduğuna hükmederek sanık hakkında bu nitelikli halden ceza verilmesine karar vermiştir. (Yargıtay 4. CD., 2017/21538 E., 2021/2351 K.) 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 2015/24945 esas, 2016/12748 karar sayılı dosyada okul müdürünün kullandığı ‘’Cetvel’’ aletini silah olarak kabul etmemiştir. 

Kasten Yaralama Suçunun Canavarca Hisle İşlenmesi

Bir kimsenin başka bir kimseyi insani olmayan duygular beslemek suretiyle deyim yerindeyse eziyet çektirme amaçlı yaralaması halinde faile verilecek olan ceza yarı oranında arttırılır.

Örneğin, failin mağdurun yüzüne kezzap atmak suretiyle yaralaması olayında faile bu nitelikli halden dolayı ceza verilir. 

Genel olarak Yargıtay kararları incelendiğinde failin mağdurun ellerini bağlayarak, mağdurun organına sapladığı bıçağı içeride döndürerek, uzuvlarından birini testere ile keserek, mağduru zehirli gazların arasında bırakarak yaralaması halinde faile bu nitelikli halden ceza verilmesine hükmetmiştir.

Kasten Yaralama Suçunun; Mağdurun Duyularından veya Organlarından Birinin İşlevinin Sürekli Zayıflamasına Yahut İşlevini Yitirmesine Neden Olması 

Bir kimsenin başka bir kimseye karşı gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemi neticesinde o kişinin duyu veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması halinde faile verilecek olan ceza 1 kat arttırılır. Bu organların işlevinin tamamen yitirilmesi halinde faile verilecek olan ceza 2 kat arttırılır.

Genel olarak Yargıtay kararları incelendiğinde bir organ veya duyunun işlevinin sürekli kaybından bahsedebilmek için en az %50 işlev kaybına uğraması gerekmektedir. Örneğin, failin gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemi sonucunda mağdurun böbreklerinin sağlıklı çalışması engellenmiş ve mağdur diyalize bağlı hale geldiyse faile bu nitelikli halden ceza verilecektir.

Mağdurun duyularında veya organlarında meydana gelen zayıflama veya işlev kaybının büyüklüğü ve önemi, suçun vasfını değiştirebilir niteliktedir. 

Yargıtaya konu bir olayda, sanık ve mağdurun olaydan bir süre önce aralarında yaşanan bir kavga olayı nedeniyle husumetli oldukları tespit edilmiştir. Olay günü de mağdur ile karşılaşan sanık temin etmiş olduğu bir taş parçası ile mağdurun başına sert bir şekilde vurmuş ve onu duyularından veya organlarından birisinin işlevinin sürekli olarak zayıflamasına neden olacak şekilde yaralamıştır. Olayda sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm verilmesine karar verilmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2015/2113 E., 2015/4147 K.) 

Kasten Yaralama Suçunun; Mağdurun Konuşmasında Sürekli Zorluğa Yahut Konuşma veya Çocuk Yapma Yeteneklerinin Kaybolmasına Neden Olması

Bir kimsenin başka bir kimseye yönelik olarak gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemleri sonucunda bu kişinin konuşmasında sürekli olarak zorluk meydana gelmesi halinde faile verilecek olan ceza 1 kat arttırılır. Bu eylemler neticesinde mağdurun konuşma yahut çocuk yapma yeteneklerinin tamamen ortadan kalkması halinde ise faile verilecek olan ceza, 2 kat arttırılır. 

Mağdurun konuşmasında sürekli zorluktan kasıt, mağdurun konuşurken takılması, kekemelik yaşaması yahut akıcı konuşamaması şeklinde ortaya çıkabilir. Burada en önemli husus bu zorluğun geçici değil sürekli olması ve devam etmesi gerektiğidir. 

Örneğin, sanığın mağdurun omzuna silahla ateş etmesi sonucunda mağdurun yaralandığı, olayın şokundan çıkamayan mağdurun 3 gün boyunca hiç konuşmaması halinde faile bu nitelikli halden dolayı arttırılmış ceza verilmez. Ancak bu olay neticesiyle mağdurun kekeme olarak kalması durumunda faile bu nitelikli halden ceza verilir.

Failin gerçekleştirdiği eylemler neticesinde mağdurun çocuk yapma yeteneğinin kaybolması halinde bu nitelikli halin uygulanabilmesi için mağdurun başka hiçbir yöntem denemek suretiyle çocuk sahibi olamaması gerekmektedir.

Örneğin, kasten yaralama eylemleri sonucunda çocuk yapma yeteneklerini kaybeden mağdurun aşılama yöntemi denemek suretiyle çocuk yapma olasılığı varsa bu durumda faile, bu nitelikli halden dolayı arttırılmış ceza verilmez.

Kasten Yaralama Suçunun; Mağdurun Yüzünde Sabit İze Yahut Yüzünde Sürekli Değişikliğe Neden Olması

Bir kimsenin başka bir kimseye yönelik olarak yaralama kastıyla gerçekleştirdiği eylemler neticesinde o kişinin yüzünde sabit bir ize neden olması halinde verilecek ceza, 1 kat arttırılır. Ancak eylemler sonucunda mağdurun yüzünde sürekli değişikliğe neden olunması halinde verilecek ceza, 2 kat arttırılır. 

Adli tıp kriterlerine göre yaralanmanın yüzde sabit ize neden olup olmadığının tespit edilebilmesi için muayenenin olaydan en az 6 ay geçtikten sonra yapılması gerekmektedir. Genel olarak Yargıtay kararları incelendiğinde 6 ay geçmeden alınan raporlara dayanarak sanık hakkında bu nitelikli halden hüküm kurulmadığı görülmektedir.

Bu nitelikli halden dolayı faile fazla ceza verilebilmesi için mağdurun yüzünde meydana gelen sabit izin uzaktan ve açık bir biçimde görünür olması gerekmektedir. 

Yargıtay, sanığın aralarında tartışma yaşandığı esnada eşi mağdura çay bardağı fırlattığı, bu çay bardağının mağdura isabet ettiği ve yüzünde sabit ize neden olduğu olayda sanık hakkında bu nitelikli halden ceza verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 3. CD., 2019/11369 E, 2019/12131 K.) 

Kasten Yaralama Suçunun; Mağdurun Yaşamını Tehlikeye Sokan Bir Duruma Neden Olması

Bir kimsenin başka bir kimseyi yaralamaya yönelik gerçekleştirdiği eylemler neticesinde bu kişinin hayatını tehlikeye sokan bir durumun meydana gelmesi halinde faile verilecek olan ceza, 1 kat arttırılır. 

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için mağdurun hayati fonksiyonlarının etkilenecek biçimde yaralanması, mağdurun hayati tehlike geçirmesi, zorlu tıbbi müdahalelere maruz kalması gerekmektedir.

Yargıtay, mağdur hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 26.12.2016 tarihli raporunda karın sağ tarafından girerek karaciğer yaralanmasına neden olan delici kesici alet yaralanmasının, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu gerekçesine dayanarak sanık hakkında bu nitelikli halden dolayı arttırılmış ceza verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. (Yargıtay 3. CD., 2018/11505 E., 2019/7061 K.) 

Yargıtay aynı kararda, mağdurun kalça sağ tarafında iki adet derin delici kesici alet yaralanmasını, kişinin sol omuzunda yüzeyel kesi ile yumuşak doku lezyonuna neden olan delici kesici alet yaralanmasını ve kişinin baş bölgesinde yumuşak doku lezyonuna neden olan yaralanmasını mağdurun yaşamını tehlikeye sokan durum olarak değerlendirmemiştir. 

Kasten Yaralama Suçunun; İşlenmesi İle Gebe Bir Kadına İşlenmesi ve Çocuğun Vaktinden Önce Doğmasına Yahut Çocuğun Düşmesine Neden Olunması

Bir kimsenin gebe bir kadına karşı kasten yaralama suçunu işlemesi sonucunda çocuğun vaktinden önce doğmasına neden olması halinde bu kişiye verilecek olan ceza, 1 kat arttırılır. Ancak bu eylemler çocuğun düşmesine neden olursa bu kişiye verilecek olan ceza, 2 kat arttırılır. 

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için failin, mağdurun gebe olduğunu biliyor olması gerekir. Failin, mağdurun gebe olduğunu bilmeden gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemine ilişkin olarak faile kasten yaralamanın temel halinden ceza verilir.

Yargıtay, mağdur ile sanığın kardeş oldukları, mağdurun, sanıklar ile birlikte yaşadıkları eve geldiği ve aralarında çıkan tartışmada, sanıkların, mağduru darp etmeleri sonucu mağdurun bebeğini düşürdüğü olayda, sanıkların olay sırasında dokuz haftalık gebe olan mağdurun gebelik durumunu bilip bilmedikleri hususunda dosyada açıklık bulunmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkında bu nitelikli halden dolayı verilen cezanın kaldırılmasına karar vermiştir. (Yargıtay 3. CD., 2019/18455 E., 2020/2360 K.) 

Kasten Yaralama Suçunun Mağdurun İyileşmesi Olanağı Bulunmayan Bir Hastalığa veya Bitkisel Hayata Girmesine Neden Olması

Bir kimsenin, başka bir kimseyi her türlü tıbbi müdahale ile dahi iyileşemeyecek düzeyde bir hastalığa mahkum olmasına yahut yaralanan kimsenin bitkisel hayata girmesine neden olması durumunda bu kişiye verilecek olan ceza, 2 kat arttırılır. Ancak fail hakkında verilecek olan ceza, birinci fıkraya giren durumlarda 5 yıldan, üçüncü fıkraya giren durumlarda 8 yıldan az olamaz.

Yargıtaya konu bir olayda, sanık ateşli silahla mağduru sol kol, batın ve sırt bölgelerinden çocuk yapma yeteneğinin kaybına, sol humerusta ve vertebrada kırıklara, parapleji nedeniyle iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa, organlarından birinin işlevini yitirmesine ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralamıştır. Yargıtay olayda fail hakkında bu nitelikli halden ceza verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2015/2994 E., 2015/4163 K.) 

Bitkisel hayat, mağdurun ciddi şekilde yaralanması sonucunda beyin faaliyetlerinin sınırlı çalışacak duruma, diğer organ ve uzuvlarının ise hiç çalışmayacak duruma gelmesi halidir. Bitkisel hayattaki bir mağdurun beyin ölümü daha gerçekleşmemiştir. 

Bu nitelikli halden dolayı faile ceza verilebilmesi için mağdurun, failin eylemleri nedeniyle bitkisel hayata girmesi gerekmektedir. Bitkisel hayatta olan bir kimseye karşı kasten yaralama suçunun işlenmesi halinde faile bu nitelikli halden değil, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı kasten yaralama suçundan ceza verilir. 

Kasten Yaralama Suçunun Vücutta Kemik Kırılmasına veya Çıkığına Neden Olması

Bir kimsenin başka bir kimsenin vücudunda kemik kırılmasına, uzuvlarının kırılmasına, kemiklerin yerinden çıkmasına neden olması halinde bu kişiye verilecek olan ceza, uzuvlarda meydana gelen değişikliğin önemi de dikkate alınarak en fazla yarı oranında arttırılır. 

Bu nitelikli halden ceza verilebilmesi için kemik kırığının veya çıkığının failin eylemlerinden kaynaklandığının hastane raporu ile kesin olarak belirlenmiş olması gerekmektedir. 

Kemik kırılmalarının derecesi, uzuvlarda meydana gelen değişiklikler göz önüne alınarak derecelendirilir. Bu derecelendirmeye göre, hastane raporlarında hafif derecede yaralanma 1, orta derecede yaralanma 2-3, ağır derecede yaralanma 4-5-6 rakamları ile ifade edilir. 

Yargıtay, trafikte yaşanan tartışma sonrasında sanık ve mağdurun araçlarından indikleri, sanığın mağdura önce tokatla vurduğu, kavganın devamında ise tekme ve yumrukla saldırarak kemik kırığı meydana getirecek şekilde yaraladığı olayda sanığın eylemlerinin bir bütün olarak tek suç oluşturduğu ve sadece kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine karar vermiştir. (Yargıtay 3. CD., 2019/7296 E., 2019/14437 K.) 

Kasten Yaralama Suçunun Sonucunda Mağdurun Ölmesi

Bir kimsenin başka bir kimseyi yaralamak maksadıyla hareket etmesi ancak meydana getirilen eylemler sonucunda bu kişinin ölmesi durumunda faile verilecek olan ceza;

  • Suç birinci fıkrada bahsedilen şekilde işleniyorsa 8 yıl ila 12 yıl arası,
  • Suç üçüncü fıkrada bahsedilen şekilde işlenmişse 12 yıl ila 18 yıl arası olacaktır.

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için failin, mağduru yaralama kastıyla hareket etmiş olması ancak eylemlerinin neticesinde mağdurun ölümünün meydana gelmiş olması gerekmektedir. Failin, mağduru öldürme kastı ile hareket ettiği olaylarda faile bu nitelikli halden değil kasten öldürme suçundan dolayı ceza verilir. Kasten öldürme suçuna ilişkin detaylı bilgiye ‘Kasten Öldürme Suçu ve Cezası’ başlıklı makalede yer almaktadır.

Yargıtay, piknik alanında taraflar arasında başlayan kavgada sanığın bıçakla birden fazla darbe vurarak mağduru sağ ve sol akciğer, kalp, diyafragma, karaciğer yaralanması ve hemotoraks oluşturacak ve hayati tehlike geçirtecek şekilde yaraladığı olayda; sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğuna hükmetmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2013/5806 E., 2014/1084 K.) 

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için failin gerçekleştirdiği yaralama eylemi ile mağdurun ölmesi arasında nedensellik bağı bulunması gerekir. 

Örneğin, failin mağdura tekme atması ve yaralamasının ardından olay yerine gelen ambulansın mağduru alıp hastaneye götürdüğü esnada yolda kaza yapması ve mağdurun hayatını kaybetmesi olayında failin yaralama eylemi ile mağdurun ölmesi arasında nedensellik bağı bulunmadığından faile yalnızca kasten yaralama suçundan ceza verilecektir. 

Kasten Yaralama Suçunun Cezayı Azaltan Nitelikli Haller ve Cezası

Kasten yaralama suçunda cezayı azaltan 2 adet nitelikli hal bulunmaktadır. Bu haller TCK m. 86/2 ve m. 88’de düzenlenmiştir. 

TCK 86/2:

‘’Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.’’

TCK 88:

‘’Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.’’

Basit Tıbbi Müdahale İle Giderilebilecek Ölçüde Kasten Yaralama Suçu 

Bir kimsenin başka bir kimseyi kasıtlı olarak basit tıbbi müdahale ile giderilecek düzeyde yaralaması halinde bu kişi hakkında 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. 

Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanma, ameliyat gibi cerrahi işlem gerektirmeyen, mağdurun ayakta tedavi edilmesi ile giderilebilecek düzeyde yaralanmadır. 

Mağdurun uzuvlarında çizik veya sıyrık oluşması, mağduru itekleme nedeniyle ellerinin kanamasına neden olmak, çubukla mağdurun eline vurulması, mağdura tokat atılması gibi durumlar basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanmalara örnektir. 

Yargıtay, sanığın aralarında daha önce husumet bulunan mağdurla sokakta karşılaşması üzerine yumruk ve tekme ile vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralaması olayında sanık hakkında bu nitelikli halden dolayı az ceza verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 15. CD., 2012/3103 E., 2012/36938 K.) 

İhmali Davranışla Kasten Yaralama Suçu

Bir kimsenin gerçekleştirmesi gereken ancak ihmal ettiği davranışlar nedeniyle mağdurun yaralanmasına neden olması halinde, faile verilecek olan cezanın miktarında ⅔ kadar indirim yapılabilir.

Bu nitelikli halden dolayı ceza verilebilmesi için failin mağdura karşı görevinden veya kanundan doğan bir yükümlülüğünün olması gerekir. Failin mağdurun anne veya babası olması, failin cankurtaran, doktor gibi görevlere sahip olması durumlarında bu nitelikli halin gerçekleşmesi mümkündür. 

Örneğin, buzları küremekle yükümlü olan belediye görevlisinin görevini aksatması, buzları kürümemesi nedeniyle o yoldan geçen bir kimsenin düşerek yaralanması olayında görevli sanık hakkında ihmali davranışla kasten yaralama suçundan ceza verilir. 

Bir başka örnek olarak, huzurevinde bakıcı olarak çalışan ve hastalarının başından ayrılmaması gereken hemşirenin görevini aksattığı esnada bakmakla yükümlü olduğu hastalarından birinin kendi başına yürüyüşe çıkmak istemesi ancak düşerek kolunu kırması olayında hemşireye ihmali davranışla kasten yaralama suçundan ceza verilir. 

Kasten Yaralama Suçuna Teşebbüs, İştirak, İçtima

Teşebbüs, failin bir suçu işlemek için hareketlerine başlaması ancak elinde olmayan nedenlerden ötürü suçu tamamlayamaması halidir. Teşebbüs aşamasında kalan kasten yaralama suçundan dolayı faile verilecek olan cezanın miktarında ¼ ila ¾ oranları arasında indirim yapılır. 

Örneğin failin, mağdurun üzerine doğru bıçakla yürüdüğü ve bıçağı mağdura saplayacağı sırada başka bir kimse tarafından kolunun tutulması nedeniyle mağduru bıçaklayamadığı olayda faile, kasten yaralamaya teşebbüs suçundan ceza verilecektir. 

İştirak, suçun işlenmesine birden fazla kişinin ortak olmasıdır. Kasten yaralama suçuna iştirak, faili suça azmettirmek, failin suçu işlemek için kullanacağı araçları temin etmek, faile yol göstermek, faile yardım etmek şeklinde olabilir.

Örneğin, 5 arkadaşın, husumetli oldukları mağduru tenhada sıkıştırmak suretiyle dövdükleri olayda failler, aynı suçu işleme amacıyla hareket ettikleri için failler hakkında iştirak hükümleri uygulanır ve hepsi, suçun faili olarak cezalandırılır. 

İçtima, failin meydana getirdiği bir eylem ile birden fazla suçun oluşumuna sebebiyet vermesidir. Failin kasten yaralama suçunu işlerken başkaca bir suç işlenmesine neden olması halinde faile, meydana gelen tüm suçlardan ayrı ayrı ceza verilir. 

Yargıtaya konu bir olayda, sanık babası olan mağdur ile tartışmasının ardından mağdur babasını bıçakla tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralamıştır. Bu itibarla mağdura ait traktöre taş atmak suretiyle zarar vermiştir. Yargıtay fail hakkında hem kasten yaralama suçunun nitelikli halinden hem de mala zarar verme suçundan ayrı ayrı ceza verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 23. CD., 2015/16167 E., 2016/9861 K.) 

Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Kasten Yaralama Suçunun Soruşturma Aşaması

Soruşturma aşaması, yetkili makamlar tarafından suç şüphesinin öğrenilmesi ile başlayıp savcı tarafından olaya ilişkin bir iddianamenin düzenlenmesine kadar devam eden süreci kapsar. 

Kasten yaralama suçuna ilişkin soruşturma aşamasında yapılması gereken usul işlemleri şunlardır:

  • Şikayet – İhbar,
  • Gözaltı,
  • Delillerin Toplanması,
  • İfade ve Sorgu,
  • Uzlaşma,
  • Adli Kontrol,
  • Tutukluluk.

Şikayet – İhbar

Şikayet, suçun mağduru veya suçtan zarar gören kişinin kendisine karşı gerçekleştirilen ve kendisini zarara uğratan haksız eylemleri yetkili makamlara bildirmesidir. İhbar ise, suç konusu eylemler ile herhangi bir ilişkisi olmayan kişilerin gerçekleşen haksız eylemleri yetkili makamlara bildirmesidir. 

Kasten yaralama suçu, şikayete bağlı bir suç değildir. Bu nedenle kasten yaralama suçuna ilişkin gerçekleştirilen eylemlerin öğrenildiği andan itibaren savcılık, derhal soruşturma işlemlerine başlamakla yükümlüdür. 

Ancak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikteki kasten yaralama suçu, şikayete bağlı bir suçtur. Bu suça ilişkin mağdur veya suçtan zarar gören kişilerin şikayeti olmaksızın soruşturma işlemlerine başlanılmaz. 

Basit tıbbi müdahale ile giderilecek nitelikte kasten yaralanmalara ilişkin şikayet, fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde gerçekleştirilmelidir. Bu süre zarfında şikayet gerçekleştirilmediyse, kişilerin söz konusu eylem ve sanık hakkında soruşturma işlemlerine başlanılmasını isteme hakkı ortadan kalkar.

Yargılamanın her aşamasında şikayetten vazgeçilebilir. Basit tıbbi müdahale ile giderilecek kasten yaralama suçunda, soruşturma sürecinde şikayetten vazgeçilmesi halinde savcı, dosya konusu olaya ilişkin kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. Kovuşturma sürecinde şikayetten vazgeçilmesi halinde mahkeme, söz konusu olaya ilişkin davanın düşmesine karar verir. 

Gözaltı

Yürütülen soruşturma sürecine ilişkin yapılması gereken usul işlemlerinin en kısa sürede tamamlanması için şüphelinin, kısa süreliğine nezarethanede tutulmasına gözaltı denir. Kasten yaralama suçuna ilişkin şüphelinin gözaltına alınması mümkündür. 

Bu suçtan dolayı şüpheli kişi en fazla 24 saat gözaltında tutulabilir. Ancak bu suçun işlenmesine birden fazla kişinin ortak olması halinde gözaltı süresi 3 gün daha uzatılmak suretiyle en fazla 4 güne çıkartılabilir. 

Kasten yaralama suçundan dolayı şüpheli sıfatı altında bulunan kişilerin 12 yaşından küçük yahut 15 yaşından küçük sağır ve dilsiz birisi olması halinde bu kişiler hakkında gözaltı kararı verilemez. 

Şüpheliye haksız gözaltı uygulandığı yahut gözaltı süresinin dolmasına rağmen şüphelinin serbest bırakılmaması halinde gözaltı kararına itiraz edilebilir. İtiraz, Sulh Ceza Hakimliğine gerçekleştirilir. Gözaltı kararına karşı itirazda bulunabilecek kişiler şüpheli, şüphelinin avukatı, eşi, ebeveynleri, büyükanne ve büyükbabası, çocuğu, torunudur.

Delillerin Toplanması

Delil, suç konusu olayın detaylarının aydınlatılması için toplanan bulgulardır. Suç şüphesini öğrenen savcı, olaya ilişkin delil toplamaya başlar. Hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında delil toplanması mümkündür. 

Kasten yaralama suçuna ilişkin toplanacak deliller şunlardır: güvenlik kamerası görüntüleri, video ve fotoğraf kayıtları, hastane raporları, balistik raporları, olay yeri inceleme raporları, parmak izi inceleme raporları, tanık beyanları.

Toplanacak delillerin akla uygun, somut, hukuka uygun ve suç konusu olaya ilişkin olması gerekir. Örneğin, kasten yaralama suçundan dolayı şüpheli sıfatını alan kişinin incelenen telefon kayıtlarında başka bir kimseye karşı ısrarlı takip suçunu da işlediği ortaya çıkarsa bu suça ilişkin deliller, kasten yaralama suçuna ilişkin dosyaya delil olarak eklenemez. 

Hukuka uygun delillerin ayrıca hukuka uygun biçimde toplanması da gerekmektedir. Örneğin, kasten yaralama suçundan dolayı şüpheli sıfatı alan bir kişinin telefonunu çalarak bu suça ilişkin video kayıtlarının temin edilmesi halinde bu delil her ne kadar şüpheli aleyhine de olsa dosyaya delil olarak eklenemez. 

İfade ve Sorgu

İfade, şüphelinin beyanlarının kolluk kuvvetleri veya savcılık makamı tarafından dinlenmesi iken sorgu, şüphelinin beyanlarının mahkeme huzurunda hakim tarafından dinlenmesidir. 

İfade ve sorgu süreci, şüpheliye çağrı kağıdı tebliğ edilmesi ile başlar. Bu çağrı kağıdında şüphelinin neden ifadeye çağrıldığı, ifade vermek için hazır bulunması gereken yer ve saati, ifade vermeye gelmezse hakkında zorla getirme kararı çıkartılacağı yazılır.

İfade vermek için belirtilen yerde ve saatte hazır bulunan şüphelinin öncelikle kimlik bilgileri doğrulanır. Ardından ifade süresi boyunca sahip olduğu haklar öğretilir ve bu haklara ilişkin bilgiler verilir. Şüpheli ifade sürecinde, avukat talep etme, ifade vermeme (susma), savunma yapma, yakınlarına haber verme, delil toplanmasını isteme gibi haklara sahiptir.

İfade sürecine başlarken öncelikle şüphelinin mali ve eğitim durumu sorulur. Ardından süreç, görevli memurun soru sorması, şüphelinin bu sorulara cevap vermesi şeklinde devam eder. Şüphelinin verdiği cevaplar, kendi özgür iradesine dayanmalıdır. 

Şüphelinin özgür iradesine işkence yapma, yorma, ilaç verme, tehdit etme gibi yasak usuller ile müdahale edilemez. Bu şekilde alınan ifadeler, hukuken geçersiz olup dosyaya eklenmez.

İfade sürecinin sonunda hazırlanan tutanak şüpheli, şüphelinin avukatı ve görevli memur tarafından imzalanır. Şüpheli, ifadeyi imzalamadan önce tutanağı dikkatle okumalıdır. Eğer tutanakta belirtmediği bir hususun yer aldığını yahut beyanlarının yanlış yazıldığını görürse tutanağı imzalamamalıdır. 

İfade ve sorgu sürecinde şüpheli kişi, hukuki bilgi yetersizliği, kamu gücü karşısında zayıf hissetme hali ve tecrübesizliği nedeniyle ileride kendi aleyhine kullanılabilecek açıklamalarda bulunabilir. Bu nedenle bu sürecin alanında uzman bir ceza avukatı ile takip edilmesi gerekmektedir.

Uzlaşma

Uzlaşma, şüpheli ve mağdurun, alanında uzman bir görevli başkanlığında bir araya getirilmesi, şüpheli hakkında verilecek olan cezanın indirilmesi, mağdurun zararının giderilmesini sağlamaya çalışan bir kurumdur. 

Kasten yaralama suçunun cezayı arttıran nitelikli halleri dışında tarafların öncelikle uzlaşma sürecinden geçmeleri zorunludur.

Uzlaşma sürecinde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Bu bürodan dosya ile ilgilenmesi için bir görevli atanır. Bu görevli taraflara ‘Uzlaştırma Teklif Formu’ gönderir. Taraflar bu teklif formuna 3 gün içinde cevap vermezse teklifi reddetmiş sayılırlar. Uzlaşmayı kabul etmeyen taraflara ikinci kez uzlaşma teklifi gönderilmez. 

Uzlaşma teklifini kabul eden taraflar, sürecin her aşamasında bu kabulünden vazgeçebilirler. Uzlaşma süreci toplamda 30 gün sürmektedir. Ancak işlemlerin zamanında tamamlanamaması halinde görevlendirilen uzlaştırmacının teklifi ile en fazla 2 defa olmak üzere yirmişer günlük uzatmalar verilebilir. Uzlaştırma süreci en fazla 70 gün sürebilir.

Tarafların soruşturma aşamasında uzlaşması halinde savcı, ilgili dosya hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. Tarafların kovuşturma aşamasında uzlaşması halinde mahkeme, davanın düşmesi kararı verir. 

Adli Kontrol

Yürütülen soruşturma sürecinde yapılan işlemler sonucunda şüphelinin tutuklanmasına mahal verecek nitelikte delil elde edilmesi ancak şüphelinin özgürlüğünün de kısıtlanmasının istenmemesi durumunda şüpheli hakkında adli kontrol kararları uygulanmasına karar verilebilir. 

Kasten yaralama suçundan dolayı şüpheli hakkında uygulanacak adli kontrol kararlarına; ev hapsi, elektronik kelepçe takılması, belirlenen yerlere gitmeme, belirli günlerde belirli kurumlara giderek imza atma, düzenlenen eğitimlere katılma örnek gösterilebilir. 

Kasten yaralama suçundan dolayı şüpheli hakkında hükmolunan adli kontrol kararı en fazla 2 yıl süre boyunca uygulanabilir. Ancak mahkeme, gerekli gördüğü durumlarda gerekçesini de açıklamak suretiyle bu sürenin 1 yıl daha uzatılmasına karar verebilir. 

Şüpheli ve şüphelinin avukatı, adli kontrol kararının niteliğine veya süresine itiraz edebilir. Bu itiraz kararın taraflara gönderildiği günden itibaren 7 gün içinde adli kontrol kararı veren merciye yazılı veya sözlü beyanda bulunmak suretiyle yapılır.

Tutukluluk

Tutukluluk, şüphelinin kendisine isnat edilen suçu işlediğine dair kuvvetli şüphede delil ortaya çıkması halinde verilen ve şüphelinin özgürlüğünü kısıtlayan soruşturma evresinde verilebilecek en ağır karardır. 

Kasten yaralama suçundan dolayı şüpheli hakkında tutuklama kararı verilebilir. Bu suçtan dolayı şüpheli hakkında en fazla 1 yıl süreli tutuklama kararı verilebilir. Ancak mahkeme, zorunlu gördüğü durumlarda gerekçesini de açıklama suretiyle bu süreyi 6 ay daha uzatabilir.

Tutukluluk kararına karşı itiraz edilmesi mümkündür.. İtiraz, kararın verildiği günün ertesi gününden başlamak üzere 7 gün içinde tutuklama kararı veren makama yazılı veya sözlü beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutuklama kararına karşı hakkında tutuklama kararı verilen şüpheli, şüphelinin avukatı, eşi, yasal temsilcisi, ebeveynleri itirazda bulunabilir. 

DİKKAT: Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek kasten yaralama suçundan dolayı şüpheli hakkında tutuklama kararı verilemez. 

Kasten Yaralama Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Kasten yaralama suçuna ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda olaya ilişkin olarak savcı tarafından verilebilecek 3 farklı karar bulunmaktadır. Bu kararlar şunlardır:

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK),
  • Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK),
  • İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Soruşturmaya yer olmadığı kararı, şikayet veya ihbar konusu eylemlerin suç oluşturmadığın açık bir biçimde anlaşıldığı yahut şikayet veya ihbarın soyut, gerçek dışı ve mesnetsiz olduğunun bir bakışta anlaşılabildiği durumlarda verilen bir karardır. 

SYOK kararı verilmesi ile dosya, soruşturma işlemlerine başlanılmadan kapatılır. Verilen bu karar, şikayetçi veya ihbarcıya bildirilir. Söz konusu olaylar hakkında soruşturma yapılması için ısrarcı olan kişi, kararın kendisine gönderilmesinden itibaren 15 gün içinde, sulh ceza hakimliğine, dilekçe vermek sureti ile karara itiraz edebilir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, şikayet veya ihbar konusu eylemlere ilişkin olarak yürütülen soruşturma sonucunda eylemlere ilişkin yeterli şüphede delil elde edilemediği ve şüphelinin eylemleri gerçekleştirdiğine ilişkin inandırıcı nitelikte bulgular toplanamaması durumunda verilen bir karardır. 

Hakkında KYOK verilen dosya, kovuşturma yani duruşma ve mahkeme aşamasına geçilmeden ve şüpheli kişi sanık sıfatını almadan kapatılır. 

Verilen KYOK kararı, taraflara bildirilir. Kararın hatalı olduğunu düşünen ve kovuşturma aşamasına geçilmesi konusunda ısrarcı olan kişi, kararın kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde, sulh ceza hakimliğine, dilekçe vermek sureti ile karara itiraz edebilir.

İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturma aşamasında gerçekleştirilen usul işlemleri sonucunda şüpheli kişinin kendisine isnat edilen suçu gerçekleştirdiğine ilişkin yeterli kuvvette delil elde edilmesi halinde savcı, olaya ilişkin bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar. Hazırlanan iddianamenin mahkemeye sunulması ve mahkeme tarafından kabul edilmesi ile soruşturma aşaması tamamlanır ve kovuşturma aşamasına geçilir. 

Kasten Yaralama Suçunun Savunması

Savunma, sanığın kendisine yöneltilen asılsız iddilara karşı hukuken kendisini korumasına olanak sağlayan en önemli araçtır. Savunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz ve kaldırılamaz.

Kasten yaralama suçuna ilişkin suç şüphesi altında bulunan kişinin ileri sürebileceği savunmalardan bazıları şunlardır:

  • İlk olarak mağdurun şüpheliyi yaraladığı bu sebeple şüphelinin meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği,
  • Şüphelinin ifade sürecinde suç konusu olay ve sahip olduğu haklar konusunda yeterince bilgilendirilmediği,
  • Şüphelinin mağduru zorunluluk hali içinde gerçekleştirdiği,
  • Sanığın cebir veya tehdit altında mağduru yaraladığı,
  • Sanığın eylemlerini gerçekleştirdiği esnada yaşının küçük olduğu,
  • Yaralama eyleminin sanığın kastından değil sanığın taksirinden dolayı gerçekleştiği,
  • Yargılama aşamasında yalnızca sanığın aleyhine olan delillerin toplandığı,
  • Suçun vasfının yanlış değerlendirildiği.

Kasten yaralama suçuna ilişkin ileri sürülebilecek savunmalar, her somut olay bakımından değişkenlik gösterir. Savunma yapma aşamasında hak kaybına uğramamak, ileride aleyhine kullanılabilecek delillere sebebiyet vermemek için bu sürecin alanında uzman, suçun unsurlarına hakim bir ceza avukatından yardım alınması önemlidir.

Kasten Yaralama Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Savcı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabulü ile başlayıp mahkemenin sanık hakkında kesin hüküm vermesine kadar devam eden sürece kovuşturma (ceza yargılaması) aşaması denir. 

Ceza yargılaması aşamasında uygulanabilecek farklı usuller bulunmaktadır. Kasten yaralama suçunun temel ve nitelikli hallerinde genel yargılama usulü uygulanması zorunlu iken, hakim basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek kasten yaralama suçuna ilişkin 2 farklı usulden birini uygulayabilir. Bu usuller; basit yargılama usulü, genel yargılama usulü.

Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar veren mahkeme, taraflara hazırlanan iddianameyi gönderir ve onlardan 15 gün içerisinde yazılı olarak savunma yapmalarını ister. Bu süre içerisinde yazılı savunmalarını göndermeyen taraflar, savunma hakkından feragat etmiş sayılırlar. 

Mahkeme, basit yargılama usulünde duruşma yapmaksızın yani dosya üzerinden kesin hüküm verir. Ancak mahkeme, gerek görürse duruşma yapılmasına da karar verebilir. 

Genel yargılama usulünün uygulanmasına karar veren mahkeme, olaya ilişkin duruşma görülmesi için bir duruşma günü belirler. Bu duruşma günü ve saati, taraflara çağrı kağıdı ile tebliğ olur. Çağrı kağıdı, duruşma gününden en az 1 hafta önce taraflara tebliğ edilir.

Çağrı kağıdında belirtilen yer ve saatte belirlenen Asliye Ceza Mahkemesinde hazır bulunan tarafların öncelikle kimlik bilgileri doğrulanır. Sonrasında olaya ilişkin olarak hazırlanan iddianame mahkeme hakimi tarafından salonda bulunan kişilere okunur. 

Duruşmada öncelikle sanığa söz hakkı verilir. Sanığın olayı anlatması ve savunmasını yapmasından sonra mağdurun olaya ilişkin beyanları ve tarafların avukatlarının kanuna dayanan hukuki açıklamaları dinlenir. Taraflar, duruşmadan önce liste olarak sundukları tanıkların dinlenmesini isteme hakkına sahiptir.

Tarafların ve tanıkların beyanından sonra hakim, somut olaya ilişkin bulguların daha da aydınlatılması için yeniden delil toplanmasını, olay yerinde keşif yapılmasını ve suç aletlerine ilişkin bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyebilir.

Hakim, ileri sürülen beyanlar, toplanan deliller ve yapılan usul işlemleri sonrasında somut olayın sanığı hakkında bir hüküm verir. 

Kasten Yaralama Suçunda Zamanaşımı

Kasten yaralama suçunda dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl; ceza zamanaşımı süresi ise, hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır

Dava zamanaşımı süresinin dolması ile mağdur veya suçtan zarar gören kişinin meydana gelen haksız eylem hakkında dava açma hakkı ortadan kalkar. Dava zamanaşımı süresinin dolmasına rağmen dava açılmışsa mahkeme, söz konusu davanın düşmesine karar verir. 

Ceza zamanaşımı süresinin dolması ile mağdur veya suçtan zarar gören kişinin dava açma hakkı devam etmesine rağmen açılan bu dava sonucunda sanık hakkında verilen ceza infaz edilemez. Yani ceza zamanaşımı süresinin dolması halinde devletin, sanığı cezalandırma hakkı ortadan kalkar. 

Dava ve ceza zamanaşımı süreleri, kasten yaralama suçunu işleyen kişinin yaşına göre değişiklik göstermektedir. Şöyle ki:

  • Kasten yaralama suçunu işlediği sırada 12-15 yaş arasında olan kişiler hakkında uygulanacak dava zamanaşımı süresi 4 yıl; ceza zamanaşımı süresi ise 5 yıldır.
  • Hakaret suçunu işlediği sırada 15-18 yaş arasında olan kişiler hakkında uygulanacak dava zamanaşımı süresi 5 yıl 4 ay; ceza zamanaşımı süresi ise, 7 yıl 6 aydır.

Kasten Yaralama Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Kasten yaralama suçuna ilişkin yürütülen soruşturma ve yapılan yargılama sonucunda mahkeme tarafından verilebilecek 6 adet farklı karar bulunmaktadır. Bu kararlar şunlardır:

  • Beraat,
  • Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK),
  • Mahkumiyet,
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB),
  • Cezanın Ertelenmesi,
  • Davanın Düşmesi.

Beraat

Beraat, yürütülen soruşturma ve yapılan yargılama sonucunda dava konusu eylemlerin kanunen suç oluşturmadığı yahut suç konusu eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirilmediğinin anlaşılması halinde verilen bir karardır.

Yargıtay, toplanan deliller incelenip, sanığın mağduru silahla kasten yaralama suçunu, meşru savunma sınırları içerisinde işlediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak sanık hakkında beraat kararı verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2016/1882 E., 2017/443 K.) 

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Yürütülen soruşturma ve yapılan yargılama sonucunda sanığın gerçekleştirdiği eylemlerin suç oluşturduğunun, sanığın cezalandırılması gerektiğinin ancak birtakım özel hususlara sahip olması nedeniyle cezalandırılmaması gerektiği halde ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. 

Kasten yaralama suçunu işlediği tespit edilen sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilmesi için şu hallerden biri veya birkaçına sahip olması gerekmektedir:

  • Sanığın akıl hastalığı veya akıl zayıflığına sahip olması,
  • Sanığın suç konusu eylemi gerçekleştirdiği sırada yaşının küçük olması,
  • Sanığın kendisinin veya yakınlarının can ve mal güvenliğini korumak için söz konusu suçu işlemek zorunda kalması,
  • Sanığın sağır ve dilsiz olması,
  • Sanığın cebir veya tehdit altında eylemlerini gerçekleştirmesi,
  • Sanığın eylemi gerçekleştirdiği esnada uyuşturucu madde yahut sağlık problemi etkisinde olması nedeniyle iradesini geçici olarak kaybetmesi,
  • Sanığın meşru müdafa eyleminde heyecan, korku ve telaş nedeniyle sınırı aşması ve yaralama eylemini gerçekleştirmesi.

Yargıtay, toplanan delillerin incelenip, sanığın mağdura karşı kasten yaralama suçu işlediği iddiasına ilişkin dosya yönünden sanığın sahip olduğu akıl hastalığı sebebiyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2022/5089 E., 2022/6912 K.) 

DİKKAT: Beraat kararı ve ceza verilmesine yer olmadığı kararı farklı nitelikte kararlardır. Beraat kararı verilmesi halinde sanık, kendisine isnat edilen suç bakımından suçsuz bulunur. Ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi halinde sanık, kendisine isnat edilen suç bakımından suçlu bulunur ancak hakkında hükmedilen ceza infaz edilmez.

Mahkumiyet

Mahkumiyet,  yapılan yargılama sonunda suç konusu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin kesin olarak ortaya konulması halinde verilen bir karardır. Hakkında mahkumiyet kararı verilen sanık, kendisine isnat edilen eylemler bakımından suçlu ve haksız bulunur. 

Yargıtay, Buca İlçe Asayiş Ekipler Amirliğinde polis memuru olarak görevli sanıkların, kasten yaralama suçunun şüphelisi olarak yakaladıkları mağduru ekip aracına aldıkları, yolda araçtan indirip biraz uzaklaştırdıktan sonra sanık Orhan’ın jop ve tekme ile vurarak mağduru basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı olayda sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 5. CD., 2013/11833 E., 2015/15020 K.)

Kasten yaralama suçunda mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında kanunda öngörülen cezaya hükmedilebilir. Hakim gerek gördüğü takdirde güvenlik tedbiri uygulanmasına da hükmedebilir. 

Örneğin, kasten yaralama suçundan dolayı 2 yıl 4 ay hapis cezası alan failin derneklere başka veya denetçi olarak seçilmesine yasak getirilmesine karar verilebilir. 

Hakim, mahkumiyetine karar verdiği sanık hakkında ‘İyi Hal İndirimi’ uygulanmasına karar verebilir. İyi hal indirimi, sanığın geçmiş yaşantısına, suçu işlemekten dolayı duyduğu pişmanlığa, verilecek cezanın sanığın gelecek yaşantısına etkisine bakılarak en fazla ⅙ oranında uygulanır.

Kasten yaralama suçundan dolayı mahkumiyeti kesinleşen sanık, kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıl içinde bilerek ve isteyerek başkaca bir suç işlerse bu durumda sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanır ve hükmolunan cezanın miktarı arttırılır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, yürütülen soruşturma ve yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının açıklanmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine ilişkin bir karardır. 

Kasten yaralama suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için şu şartların sağlanmış olması gerekir:

  • Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 2 yıl veya daha az süreli olması,
  • Sanığın mağdurun zararını gidermesi,
  • Sanık hakkında başka bir suçtan dolayı kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmaması,
  • Sanığın HAGB teklifini kabul etmesi,
  • Sanığın başka bir suç işlemeyeceği konusunda mahkemede güven oluşturması.

Hakkında HAGB kararı verilen sanık 5 yıl boyunca denetime tabi tutulur. Sanık, bu süre boyunca başkaca bir suç işlemezse cezası infaz edilmiş sayılır ve açıklanması ertelenen ceza açıklanmaz. Eğer fail, denetim süresi içinde bilerek ve isteyerek bir suç işlerse bu durumda hakkında hükmolunan ceza açıklanır ve cezanın infazına başlanır.

Kasten yaralama suçundan dolayı sanık hakkında HAGB kararı verilmesine karşı, itiraz edilebilir. İtiraz, kararın verilmesinden itibaren 7 gün içinde kararı veren yetkili makama yapılır. 

Cezanın Ertelenmesi

Kasten yaralama suçundan dolayı yürütülen soruşturma ve yapılan yargılama sonucunda sanığın belirli şartları sağlaması halinde hükmolunan cezanın infazı ertelenebilir. 

Kasten yaralama suçundan dolayı sanık hakkında hükmolunan cezanın ertelenebilmesi için şu şartların sağlanmış olması gerekir:

  • Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 2 yıl veya daha az süreli olması,
  • Sanık hakkında başkaca bir suçtan dolayı 3 aydan fazla kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmaması,
  • Sanığın başkaca bir suç işlemeyeceği konusunda mahkemede güven oluşturması. 

Kasten yaralama suçundan dolayı cezası ertelenen sanık hakkında, 1 yıl ila 3 yıl arası bir denetim süresi belirlenir. Belirlenen bu denetim süresinin sınırı, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının süresinden az olamaz. 

Belirlenen denetim süresi içinde sanığa mesleki eğitim programlarına katılması, meslek veya sanat sahibi olan failin başka bir kimsenin gözetimi altında ücret karşılığı çalıştırılması veya bir eğitim kurumunda öğrenimine devam etmesi gibi birtakım yükümlülükler verilir ve bu yükümlülükleri yerine getirip getirmediği denetlenir.

Sanık, bu süre zarfında kasten bir suç işlemez ve kendisine verilen yükümlülüklere uygun bir yaşam sürerse cezası infaz edilmiş sayılır. Ancak sanık, bu süre içinde kasten başka bir suç işler yahut kendisine verilen yükümlülüklere uymama konusunda ısrar ederse bu durumda ertelenen cezanın infazına geçilir.

Davanın Düşmesi

Yürütülen yargılama sürecinde sanık hakkında cezaya hükmedilmesinin yahut yargılamaya devam olunmasının hukuken anlam ve sonuç ifade etmeyeceği durumlarda mahkeme, söz konusu davanın düşmesine karar verir. 

Kasten yaralama suçuna ilişkin yapılan yargılama sürecinde sanığın ölmesi, suçun dava zamanaşımına uğraması, tarafların uzlaşması, suça ilişkin genel af çıkması veya şikayetten vazgeçilmesi halinde mahkeme, davanın düşmesine karar verir. 

Yargıtay 14. Ceza Dairesi, kasten yaralama suçuna ilişkin yapılan yargılama sürecinde mağdur ve sanığın uzlaşması nedeniyle davanın düşmesine karar vermiştir. (Yargıtay 14. CD., 2015/9796 E., 2016/6876 K.) 

Yargıtay, mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı olay nedeniyle sanık hakkında kamu davası açıldığı mağdurun kollukta 10.01.2015 tarihli ifadesinde sanık hakkında şikayetçi olmadığını belirttiği olayda davanın düşmesine karar vermiştir. (Yargıtay 3. CD., 2020/4066 E., 2020/5633 K.) 

Kasten Yaralama Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci 

İtiraz, istinaf ve temyiz yolları, yerel mahkemeler tarafından verilen hükümlerin yeniden gözden geçirilmesine olanak sağlayan kanun yollarıdır. 

Kasten yaralama suçunda basit yargılama usulünün uygulandığı dosyalarda taraflar öncelikle itiraz sonrasında istinaf kanun yoluna gitmek durumundadır. Ancak genel hükümlere göre yargılama yapıldığı dosyada taraflar direkt olarak istinaf kanun yoluna başvurabilir.

İtiraz kanun yoluna başvuru, kararın taraflara iletilmesinden itibaren 7 gün içinde kararı veren mahkemeye yazılı dilekçe vermek veya sözlü beyanda bulunmak suretiyle yapılır. İtiraz kanun yoluna başvurunun reddedilmesi halinde taraflar, istinaf kanun yoluna başvurabilir.  

İstinaf kanun yoluna başvuru, kararın taraflara iletilmesinden itibaren 7 gün içinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye yazılı dilekçe vermek veya sözlü beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Taraflar, karara karşı 7 gün içinde istinafa başvurmazsa mahkemenin suça yönelik kararı kesinleşir.

İtiraz ve istinaf kanun yoluna; sanık, katılan, katılma isteği karar bağlanan veya reddedilenler, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören kimseler başvurabilir.

İstinaf mahkemesinin bozma kararları dışında kalan kararlar için temyiz kanun yoluna başvurulabilir. Yargıtaya başvuru, istinaf mahkemesi kararının açıklanmasından itibaren 15 gün içinde yapılmaktadır. Başvuru, mahkemeye sunulan dilekçe yahut zabıt katibine sunulan sözlü beyan ile yapılmaktadır.

İlk derece mahkemesinde verilen hapis cezasının artırılmadığı istinaf mahkemesi kararları, ilk derece mahkemesinde verilen beraat kararlarının esastan reddedildiği istinaf mahkemesi kararlarına karşı temyiz yolu kapalıdır. Temyiz edilemeyecek diğer hususlar, Ceza Muhakemeleri Kanunu 286/2 hükmünde açıklanmaktadır.

Sık Sorulan Sorular

Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçu ve Cezası Nedir?

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçu, mağdurun organlarından birinin işlevini yitirmesi, yaşamının tehlikeye girmesi, hamile mağdurun çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olması halinde ortaya çıkar.

Neticesi sebebiyle ağırlamış kasten yaralama suçunda faile verilecek olan ceza, 1 kat arttırılır. Ancak failin bu eylemleri sonucunda mağdur bitkisel hayata girmiş, yüzünde sürekli değişiklik meydana gelmiş veya organlarından birinin işlevini kaybetmişse bu durumda verilecek ceza 2 kat arttırılır.

Kasten Yaralamanın İhmali Davranışla İşlenmesi Suçu ve Cezası Nedir?

Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi suçu, bir kimsenin bakmakla yükümlü olduğu kişiye karşı ihmalkar davranması sonucu yaralanmasına sebebiyet vermesi şeklinde oluşur. Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde verilecek ceza 2/3 kadar indirilebilir.

Sonuç

Kasten yaralama suçu, bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden, vücut bütünlüğüne zarar veren ve sanık hakkında hapis cezası verilmesini gerektiren bir suçtur. Yargılama aşamasında gereken usul işlemlerinin zamanında yapılması ve etkin bir savunma hazırlanması ile sanığın daha az ceza alması hatta hiç ceza almaması sağlanabilir. Bu nedenle sürecin ceza avukatı ile takip edilmesi önemlidir.