İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası, ev sahibinin kendisi, eşi, soy, üst soy veya yasal olarak bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin gayrimenkulde ihtiyacı doğması durumunda açabileceği davadır.

İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası Açma Şartları

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası açma şartları: sahibinin veya TBK 350 maddesinde belirtilen yakınlarının kiracının oturduğu konuta gerçek, samimi, sürekli ve zorunlu bir ihtiyaç duyması ve bu dava sürecinin yasal sürelere uygun olarak başlatılması gerekmektedir. Eğer bu koşullar sağlanıyorsa, ev sahibi ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir.

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında gerekli olan şartlar, TBK 350 hükmünden çıkarılmaktadır. İlgili hüküm, şu şekildedir:

“Kiraya veren, kira sözleşmesini; Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa….belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.“

Aşağıda farklı başlıklar halinde, söz konusu hükümden çıkarılan dava şartları izah edilmiştir.

Konut İhtiyacının Varlığı

Kiracının ihtiyaç nedeniyle tahliyesi için, ev sahibinin veya Kanun’da belirtilen yakınlarından birinin kiralanan konuta ihtiyaç duyması gerekmektedir. İhtiyaç sebeplerine örnek olarak ev sahibinin kirada oturması veya çocuklarının okuluna uzak bir konumda bulunması gösterilebilir.

TBK 350 hükmünde belirtilen kişiler dışındaki bir kimsenin ihtiyacı nedeniyle, tahliye davası açılamayacaktır.

İlgili kişiler, aşağıda verilen listede ifade edilmiştir.

• Ev Sahibinin kendisi,
• Eşi,
• Altsoyu (çocuk ve torunları),
• Üstsoyu (anne babası ve onların anne babaları),
• Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler (kardeşler) için gündem olacak ihtiyaçlar, ihtiyaç nedeniyle tahliye davasına konu olabilir.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ihtiyacın varlığı kadar kime ait olduğunun da önem arz ettiğidir. Bu konuda aranan şartlar sağlanmadığı takdirde, kiracı evden çıkarılamayacaktır.

İhtiyacın Gerçek, Zorunlu, Sürekli ve Samimi Olması

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında ileri sürülen ihtiyacın; samimi, zorunlu, gerçek ve sürekli olması gerekmektedir. Süreklilik unsuru, konuta çok kısa süreliğine değil belli bir zaman dilimi için ihtiyaç duyulması gerektiği anlamına gelir. İhtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olması ise sırf kiracıyı tahliye etmek için değil, gerçekten ortada zorunlu ve ciddi bir ihtiyaç söz konusu olduğu için tahliye talebinde bulunmayı ifade eder. 

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında ileri sürülen ihtiyacın belirtilen kriterlerde olup olmadığı, her somut olay için ayrıca değerlendirilecektir. Bu noktada, yerleşik birtakım Yargıtay içtihatlarınca kararlaştırılan kimi ihtiyaç halleri mevcuttur. Bunlara ilişkin bazı örnekler, aşağıda liste olarak verilmiştir.

• Kiralanan evin, işyerine veya çocukların okuluna olan yakınlığı,
• Kiralanan evin, ev sahibinin oturduğu yere nazaran daha güvenli olması,
• Kiralanan eve eşya koyma gerekliliği,
• Kiracının oturduğu evin daha ekonomik olması,
• Ev sahibinin çocuklarının evlenmesi,
• Yazlık konutta oturma isteği gibi örnekler ifade edilebilir.

Belirtilen nedenler, birer örnek niteliğindedir. Bunlar dışında herhangi bir samimi, zorunlu ve sürekli ihtiyaç hali ileri sürülerek de kiracı tahliye edilebilir.

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında dikkat edilmesi gereken diğer bir husus, ihtiyacın ileri sürüldüğü anda mevcut olması gerektiğidir. İleride söz konusu olacak bir ihtiyaç hali için, çok uzun zaman önce kiracının tahliyesi istenemeyecektir. İlgili ihtiyaç, istem anında mevcut olmalı ve zorunluluk arz etmelidir.

Davanın Kanun’daki Sürelere Uygun Açılması

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası, kira sözleşmesinin belirli veya belirsiz süreli olmasına göre farklı kanuni sürelere tabidir.

Belirli süreli kira sözleşmelerinde, sürenin sona ermesiyle birlikte kiracıya tahliye davası açılabilir.

Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise her 6 ay bir kira dönemi sayılır. İhtiyaç söz konusu olduğunda, 6 aylık kira döneminin bitiminden en az 3 ay önce kiracıya bildirimde bulunularak tahliye tarihi verilmelidir. Belirlenen bu tarihten itibaren 1 ay içerisinde ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açılabilir.

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında, ihtiyaca ilişkin bütün şartlar oluşmuş olsa dahi sürelere uygun hareket edilmediği takdirde kiracı tahliye edilemeyecektir. Dolayısıyla; sözleşme türüne göre sürelerin doğru tayini, istenen sonucun elde edilebilmesi bakımından kritik rol oynamaktadır.

7445 sayılı Kanun ile birlikte, 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren söz konusu olacak tahliye davaları için zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. İlgili düzenlemeye göre, arabuluculuk süreci işletilmeden tahliye davası açılamayacaktır. Bu noktada, gerek arabuluculuk gerek tahliye sürecini etkin şekilde yürütebilmek ve herhangi bir mağduriyet yaşamamak için uzman gayrimenkul avukatına danışmakta yarar vardır.

Yargıtay Kararlarına Göre Bazı İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Sebepleri

Yargıtay kararlarına göre ihtiyaç nedeniyle tahliye davasına dayanak oluşturabilecek bazı durumlar, fikir vermesi amacıyla yazımıza eklenmiştir. Mahkemeler ihtiyacın gerçek, samimi, zorunlu ve sürekli olup olmadığını her somut olayda ayrıca incelemektedir. Dolayısıyla, aşağıda belirtilmeyen farklı ihtiyaç halleri de ihtiyaç nedeniyle tahliye davasına konu olabilir.

Ev Sahibinin Kiralanan Evde Kendi Oturmak İstemesi

Ev sahipleri; ikamet ettikleri yerin konumu, sağlık durumları, ekonomik koşullar vb. birçok nedene dayanarak kiralanan konuta gereksinim duyabilmektedir. Özellikle son dönemlerde artan kira fiyatları sonucu, başka bir evde kiracı olan birçok ev sahibi kendi konutuna ihtiyaç duymakta ve ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açmaktadır.

Aşağıda, ihtiyaç nedeniyle tahliye davasında ev sahibinin eve ihtiyacına örnek teşkil edebilecek Yargıtay kararlarına liste halinde yer verilmiştir.

• Ev sahibi kirada oturduğu için, kendisinin de tahliye tehdidi altında olduğu açıktır. İhtiyacı olduğunu iddia eden ev sahibinin kirada olması, ihtiyacın varlığının en büyük kanıtını ortaya koymaktadır. (Y.6. HD, 07.03.1988 tarih ve E. 1987/15849, K. 1988/3446)

• Bir kimse, lojmanda kalarak barınma ihtiyacını karşılasa bile kendi evi varken lojmanda kalmaya zorlanamaz. (Y.6. HD, 19.12.2002, E. 2002/7744, K. 2002/7999)

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında, ev sahibinin konutta oturma ihtiyacını ileri sürebileceği farklı gerekçeler de gündeme gelebilir. Dolayısıyla, belirtilen örneklerle sınırlı kalınmamalıdır.

Ev Sahibinin Sağlık Durumu Nedeniyle Ev İhtiyacı

Ev sahibi; sağlık sorunları nedeniyle, kiralanan konuta ihtiyaç duyabilmektedir. Örneğin; yürüme engeli olan ev sahibi, asansöre sahip olan binadaki konutuna ihtiyaç duyabilmektedir. Ancak; sağlık durumunu öne sürerek tahliye talep eden ev sahibi, bunu bir raporla kanıtlamalıdır.

Yargıtayın, sağlık durumunun raporla ortaya konmadığı durumlarda tahliye talebini kabul etmediği kararları mevcuttur. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 2002/1372 E, 2002/1582 K.)

Aşağıda; ev sahibinin sağlık durumu nedeniyle ileri sürdüğü tahliye talebinin yer aldığı bir Yargıtay karar örneği verilmiştir.

• Kiralayanın oğlunun sürekli doktor kontrolüne gitmesi gerektiği bir durumda; kiraya verilen evin sağlık koşullarını iyileştirecek hastaneye yakınlık gibi faktörler nedeniyle daha uygun koşul veya konumda olması, ihtiyacın varlığına işaret etmektedir. (Y.6.HD, 11.03.2002 tarih ve E. 2002/1372, K. 2002/1582 sayılı kararı.)

Ev sahibinin sağlık durumu nedeniyle eve ihtiyaç duyabileceği birçok örnek daha ifade edilebilir. Tahliye nedenleri, belirtilen örneklerle sınırlı değildir.

Evlenmek Üzere Olma Nedeniyle Ev İhtiyacı

Ev sahibinin kendisinin veya Kanun’da belirtilen yakınlarının evlenmesi nedeniyle, kiralanan konuta ihtiyaç ortaya çıkabilir. Burada Yargıtayın dikkat ettiği asıl husus, evlilik yönünde gerçekçi ve somut adımların atılıp atılmadığıdır. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 2005/11224 E, 2005/12202 K)

Ayrıca, nişanın yapıldığı ancak evlilik yönünde başka hiçbir somut adımın atılmadığı durumlarda ret kararı verebilmektedir. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 2004/763 E, 2004/1100 K)

İhtiyaç nedeniyle tahliyenin evliliğe dayanarak sağlanabilmesi için, karar örneklerinde de belirtildiği üzere somut adımlar atılmış olmalıdır. Aksi takdirde, uzun vadede gündeme gelebilecek evlilik ihtimaline dayanarak kiracı tahliyesi istenemeyecektir.

Kiralanan Evin İşyerine ve Çocukların Okuluna Olan Yakınlığı Nedeniyle İhtiyaç

Kiralanan evin; ev sahibinin işyerine veya çocukların okuluna yakın olmasına dayanarak ihtiyaç nedeniyle tahliye davası yoluna başvurulması, uygulamada sıklıkla görülmektedir.

Yargıtay, sırf kiralanan evin okula yahut işyerine yakın olmasını tahliye için yeterli görmemektedir. Bu durum, ev sahibi veya Kanun’da belirtilen yakınları bakımından çeşitli problemlere yol açıyor ve tahliyeyi zorunlu kılıyor olmalıdır. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 1997/3645 E, 1997/3695 K)

Burada, konuya örnek teşkil edecek bir Yargıtay kararına yer vermekte fayda vardır.

Olayda davacının, ortaokula giden küçük bir kız çocuğu olduğu ve bu sebeple okula yakın evin tahliyesinin istendiği ifade edilmiştir. Yargıtay; kötü hava şartları olması, çocuğun uzun süre otobüs beklemesi, aktarma yapması, yolculuğun uzun sürmesi, kış aylarında havanın erken kararması gibi çeşitli durumları gözeterek ihtiyacın haklı olduğuna karar vermiştir. (Yargıtay, Hukuk Genel Kurulu, 23.12.1987 tarih ve E. 1987/6-542, K. 1988/1062)

Kiralanan Evin, Ev Sahibinin Oturduğu Yere Oranla Daha Emniyetli Oluşuna Dayanan İhtiyaç

Ev sahibinin oturduğu yerin kiraya verilen evin bulunduğu yerden daha tehlikeli olduğu durumlarda, kiracıyı tahliye ihtiyacı doğabilmektedir. Örneğin güvenlik bakımından sakıncalı hale gelmiş veya sık sık suç işlenen bir mahallede oturan aile, kendilerinin ve çocuklarının güvenliğinden endişe duyabilir. Böyle bir durumda; kiraya verdikleri evin çok daha uygun ve güzel bir ortamda bulunuyor olması halinde, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası gündeme gelebilir.

Tek başına yaşayan yaşlı kişilerin, kiralanan konutun daha güvenli olduğu gerekçesine dayanan tahliye talebini kabul ettiği yönde Yargıtay kararları mevcuttur. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 1983/10116,E, 1983Y/10094 K)

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ev sahibinin oturduğu ev ile kiracının oturduğu ev arasında güvenlik ve uygunluk bakımından ciddi bir fark olması hususudur. Aksi takdirde, ileri sürülen talebin tahliye nedeni olarak kabul edilmesi zorlaşmaktadır.

Kiracının Oturduğu Evin Daha Ekonomik Olması Nedeniyle İhtiyaç

Kira bedellerinde özellikle son dönemlerde gerçekleşen yükselmeler nedeniyle; günümüzde en çok karşılaşılan ihtiyaç sebeplerinden biri de kiralanan konutun daha ekonomik olması halidir. Ev sahibi; oturduğu yerdeki kira bedelini, aidat tutarını veya yakacak masrafını ödeyemez hale gelebilmektedir.

Bu gibi durumlarda Yargıtay; ihtiyacın samimi, zorunlu, gerçek ve sürekli olduğunu kabul etmektedir. Ancak, amacı sadece gelirini arttırmak olan ev sahiplerinin tahliye taleplerini kabul etmemektedir. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 1982/13059 E, 1982/13079 K)

Burada önem arz eden temel husus; ileri sürülen ekonomik ihtiyacın, tahliyeyi haklı kılacak seviyede olmasıdır. Buna ilişkin değerlendirmeyi mahkeme yapacaktır.

Kiralanan Eve Eşya Koyma İsteğine Dayanan İhtiyaç

Kiralanan ev, konut ihtiyacı ileri sürülerek tahliye edilebileceği gibi eşya konulması amacıyla da tahliye edilebilir. Yargıtayın bu yönde verdiği kararlar mevcuttur. Yargıtay, alt katında bulunan tek odayı kiralayan ev sahibinin burayı depo olarak kullanacağı gerekçesiyle talep ettiği tahliyeyi kabul etmiştir. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 1961/2434 E,1961/ 5435 K)

Burada eşya kavramı ile sadece günlük manada kullanılan eşyalar kastedilmemektedir. Hukuken hayvanlar da eşya statüsünde olduğu için; ev sahibinin özellikle kırsal yerlerde, ilgili taşınmaza hayvan koyma ihtiyacı da bu kapsamda değerlendirilir.

Yurt Dışında Bulunan Ev Sahibinin İhtiyacı

Yurt dışında ikamet eden ve ülkesine dönme kararı alan ev sahipleri, kiralanan konuta ihtiyaç duydukları gerekçesiyle kiracı tahliyesini talep edebilmektedir. Yargıtay, ülkesine kesin ve kalıcı olarak dönenlerin ihtiyacını samimi, zorunlu, gerçek ve sürekli olarak kabul etmektedir. Kesin dönüş yapmış sayılabilmek için, kişinin yaşadığı yerdeki Türk Konsolosluğu tarafından pasaportuna “kesin dönüş yapmıştır” şeklinde kaşe vurulması gerekmektedir. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 1995/7908 E, 1995/8072 K)

• Olayda davacı, ABD’de çalıştığı şirketten istifa ettiğini belgelerle kanıtlamış ve ayrıca ülkemize kesin dönüş yapabilmek için ikametgah nakil belgesini almıştır. Yargıtay, belgelenen bu deliller ışığında ihtiyacın varlığına hükmetmiştir. (Yargıtay, 6. HD, 25.09.2013 tarih ve E. 2013/11643, K. 2013/13045)

Yurt dışından ülkeye dönen ev sahibi, ihtiyacının zorunlu nitelikte olduğunu ve kesin dönüş yapmış olduğunu doğru hukuki zeminde ileri sürmelidir. Davadan netice alınabilmesi bakımından, bu husus son derece önemlidir.

Yazlık Konutta Oturma İsteği Nedeniyle İhtiyaç

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında, ev sahibi veya Kanun’da belirtilen bir yakınının yazlık konuta ihtiyaç duyması da gündeme gelebilir. Bu durumda; Yargıtay’ın genel kabulü uyarınca yazlıkta konaklamak, ev sahibi için ihtiyaç kapsamında ele alınmaktadır.

Burada önemli olan husus, kiralanan konutun yazlık özelliklerine sahip olup olmadığıdır. Mimari yapısı ve konumu gereği yazlık olarak nitelendirilmeyen konutlar, bu gerekçeyle tahliye edilmeyecektir. Ancak yazlık olarak nitelendirilebilecek konutlara duyulan ihtiyaç, Yargıtay tarafından zorunlu ve gerçek bir ihtiyaç olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 1992/359 E, 1992/1137 K)

Ev Sahibinin Eşinin Ev İhtiyacı

Ev sahibinin, mesleği icabı eşinden ayrı yaşaması gerektiği durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bunun dışında, boşanma sürecinde olan eşlerin de ayrı yaşama talepleri olabilmektedir. Bu gibi hallerde; ev sahibinin eşinin ev ihtiyacından ötürü, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası gündeme gelmektedir.

Uygulamada sıklıkla rastlanan diğer bir durum da eşlerin memur olmaları nedeniyle farklı illerde yaşamaları ve bu nedenle kiralanan konuta ihtiyaç duymalarıdır. Bu durumda, kiracının ihtiyaç nedeniyle tahliyesi söz konusu olmakta ve genelde tahliye yönünde kararlar verilmektedir. Elbette ihtiyacın samimi, zorunlu, gerçek ve sürekli olması gibi temel kriterler burada da aranır. (Y.6.HD 15.2.1991- 1599/1980)

Ev Sahibinin Çocuklarına ve Altsoy-Üstsoya Ait Konut İhtiyacı

Ev sahibinin altsoyu kavramı; kişinin çocuklarını, torunlarını ve varsa onların çocuklarını ifade eder. Üstsoy kavramı ise kişinin anne babasını ve yaşıyorsa onların da anne babalarını ifade eder. TBK 350 hükmü uyarınca, bu kimselerin konuta ihtiyaç duymaları halinde evin ihtiyaç nedeniyle tahliyesi gündeme gelecektir.

Belirtilen durumlara örnek olarak ev sahibinin, kiralanan konutun bulunduğu şehirde üniversite kazanan çocuğu için kiracının tahliyesini tahliye talep etmesi ifade edilebilir. Bir başka örnekte Yargıtay, ev sahibinin evlenen çocuğunun ihtiyacı sebebiyle tahliye talep ettiği durumda ihtiyacı zorunlu ve samimi bulmuştur. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 2005/11224 E, 2005/12202 K)

Ev Sahibinin Kanun Gereği Bakmakla Yükümlü Olduğu Diğer Kişilerin Ev İhtiyacı

Kanun’da, “ev sahibinin kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler” ifadesi kullanılmıştır. Ev sahibinin kanunen bakmakla yükümlüğü olduğu diğer kişiler kavramıyla kastedilen, aslında kardeşleridir. Yani ev sahibi, kardeşlerinin ihtiyaçlarını gerekçe göstererek de kiracının tahliyesini talep edebilecektir. Bu ihtiyaç samimi, gerçek, zorunlu ve sürekli ise tahliyeye hükmedilecektir.

Diğer İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Sebepleri

Tahliye davasında ileri sürülecek olan ihtiyaç hali, yazıda değinilmeyen çeşitli hususlara ilişkin de olabilir. Bu konuda, herhangi bir alan sınırlaması mevcut değildir. Dolayısıyla; gerçek, samimi, zorunlu ve sürekli nitelik arz eden herhangi bir ihtiyacın ileri sürülmesi halinde, kiracının tahliyesi mümkün olacaktır.

Kiracı tahliyesi için aranan ihtiyaç mevcut veya yeterli düzeyde değilse kiracı tahliyesine dönük farklı imkanların da olduğuna dikkat edilmelidir. Kiracının kira bedelini ödememesi, evi hor kullanması, 10 uzama yılını doldurması gibi çeşitli birçok nedenden ötürü kiracı tahliyesi mümkün hale gelebilir. Mevcut tüm tahliye nedenleri ve bunların nasıl işletileceği, “kiracı nasıl çıkarılır” yazımızda ayrıntılı şekilde izah edilmiştir.

İşyeri İhtiyacı Nedeniyle Tahliye

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası, konut için açılabileceği gibi işyeri için de açılabilmektedir. İşyerine kiraya veren tarafından ihtiyaç duyulması halinde, tahliye talep edilebilir.

Yargıtay, oğlunun yeni bir işyerine ihtiyaç duyması sonucu tahliye talep eden işyeri sahibinin davasında olumlu yönde karar vermiştir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 24.03.2005 Tarihli 2005/752 E. – 2005/2693 K. Sayılı Karar.)

İşyeri ihtiyacı nedeniyle tahliyenin sağlanabilmesinde Yargıtayın aradığı kriterler, aslında konut ihtiyacında aranan kriterlerle aynıdır. Burada da ileri sürülen ihtiyacın; samimi, gerçek, zorunlu ve sürekli olması aranır. Dolayısıyla, işyeri ihtiyacının ileri sürülebilmesi için ihtiyacı ortaya koyan somut belirtiler bulunmalıdır. Bu kapsamda yapılacak değerlendirme neticesinde, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye sağlanabilir.

İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Dava Açma Süresi

İhtiyaç nedeniyle tahliye dava açma süresi, belirli ve belirsiz süreli kira sözleşmelerinde farklılık göstermektedir. Kira sözleşmesinin belirli süreli olması durumunda, sürenin sona ermesiyle birlikte dava açılabilir. Sözleşme belirsiz süreli ise 6 aylık kira döneminin bitiminden en az 3 ay önce kiracıya bildirimde bulunulmalıdır. Sonrasında, bu bildirim ile belirlenen tarihten sonraki 1 ay içerisinde ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açılmalıdır.

Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinde,	Kira sözleşmesinin bitimiyle birlikte dava açılabilir.
Belirsiz Süreli Kira Sözleşmelerinde,	Her 6 aylık kira döneminin bitiminden en az 3 ay öncesinde çekilecek ihtarla belirlenen tarihten sonraki 1 ay içerisinde dava açılabilir.

İhtiyaç Nedeniyle Tahliye İhtarname Örneği

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında, ihtarnamenin usulüne uygun şekilde hazırlanarak kiracıya gönderilmesi son derece önemlidir. İhtiyaç hali ve somut durumun özellikleri, ihtarnamede detaylı biçimde belirtilmelidir. İhtiyaç nedeniyle tahliye ihtarname süresi de mutlaka gözetilmeli, yukarıda belirtilen zaman aralıklarına riayet edilmelidir.

Kiracıya yapılacak bildirimin, ihtarname aracılığıyla ve noter kanalıyla gerçekleştirilmesinde fayda vardır. Tebliğ şerhi de alındığı takdirde hem ispat açısından herhangi bir sorun olmayacak hem de davanın süresi kısalacaktır.

Konuya ilişkin detaylar, “ihtiyaç nedeniyle tahliye ihtarname örneği” yazımızda yer almaktadır. İlgili yazıda hem ihtarname örneğine hem de ihtarnameyi hazırlarken ve süreci yürütürken dikkat edilmesi gereken noktalara yer verilmiştir.

İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası Masrafı ve Avukatlık Ücreti

İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında ortalama dava masrafı, 2023 yılı için 3.000 TL tutarındadır.

Dava masrafının içeriğinde, dava harçları ile diğer yargılama giderleri yer almaktadır. Davanın gidişatına göre bu tutar değişebilmektedir. Avukatlık ücreti ise tamamen somut olayın şartlarına ve duruma göre belirlenecektir.

İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası Ne Kadar Sürer?

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası, 6 ila 18 ay arasında sürmektedir. Dava süreleri; mahkemelerin yoğunluğuna, ihtarnamenin usulüne uygun gönderilip gönderilmediğine, ihtiyacın sebebine ve ispatına, tarafların usul işlemlerine riayet etmelerine göre değişkenlik göstermektedir.

Sürecin uzamaması bakımından, özellikle usule ilişkin herhangi bir hata yapılmamalıdır.

Ev Sahibi Kendim Oturacağım Deyip Kiraya Verirse Ne Olur?

Ev sahibi kendim oturacağım deyip evi eski kiracıdan başkasına kiraya verecek olursa tazminat ödemekle yükümlü olur. Eğer kiracının tahliyesinden itibaren 3 yıl içinde eski kiracıdan başkasına evi kiralayacak olursa son kira yılındaki bir yıllık kira tutarından az olmayacak bir tazminatı kiracıya ödemekle yükümlü olur. Fakat bu dava türüne pek rastlanmamaktadır.

Yeni Malik İhtiyaç Nedeniyle Tahliye

Yeni satın alınan evde halihazırda kiracı bulunuyor olabilir. Bu durumda eve ihtiyaç duyan yeni malik, hem ihtiyacını doğru hukuki zeminde ileri sürmeli hem de süreci kanuna uygun biçimde yürütmelidir. Bu kapsamda yeni ev sahibi; evi edindiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde kiracıya yazılı bildirimde bulunmak koşuluyla, edinme tarihinden 6 ay sonra tahliye davası açabilir.

Yeni ev sahibi, dilerse süreci hemen başlatmak yerine sözleşmenin sona ermesini bekleyerek sözleşme sona erdikten sonraki 1 ay içerisinde tahliye davası açabilir.

Ancak her ihtimalde; yeni ev sahibinin ileri sürdüğü ihtiyacın samimi, zorunlu, gerçek ve sürekli olması gerekir. Yeni ev sahibinin kiracıyı tahliyesiyle ilgili ayrıntılı bilgi ve konuya ilişkin diğer detaylar için, “yeni ev sahibinin kiracıyı tahliyesi” yazımıza göz atabilirsiniz.

Sonuç

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası, bünyesinde birçok farklı süreç barındırmaktadır. Özellikle ihtar ve dava süreleri, teknik özellik arz etmektedir. İhtiyacın doğru zeminde ileri sürülmemesi veya sürelere uygun şekilde hareket edilmemesi halinde, kiracı evden çıkarılamayabilir. Bu tür sorunlarla yüzleşmemek adına, uzman gayrimenkul avukatına danışmakta fayda vardır