Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası

Yaş küçültme ve yaş büyütme davası, çeşitli nedenlerle gündeme gelebilir. Kişinin yaşı, ancak dava yoluyla değiştirilebilir. Fakat bunun için dava öncesinde ve süreç içinde dikkat edilmesi gereken noktalar mevcuttur.

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası

Yaş küçültme ve yaş büyütme davası, kişinin gerçek yaşı ile kimlikte yazan yaşının aynı olmaması halinde bu durumun düzeltilmesi için açılır. Unutulmamalıdır ki yaşın büyütülmesi veya küçültülmesi, ancak nüfus sicilinde değişiklik yapılarak mümkün olabilir.

Nüfus sicilinde değişiklik yapılabilmesi için de mutlaka dava açılmalıdır. İdari makamlara ve özellikle nüfus müdürlüklerine başvuru yoluyla böyle bir değişiklik yapılamaz. Bu konunun kanuni dayanağı ise 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunudur.

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası Nedir?

Yaş küçültme ve yaş büyütme davası, çeşitli nedenlere dayanarak kimlikteki yaşın değiştirilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Bilinen diğer adı ise yaş tahsisi davasıdır. Adından da anlaşılabileceği üzere, bu dava yoluyla kişinin yaşı yükseltilebilir veya düşürülebilir.

Yaş küçültme ve yaş büyütme davasını açma gerekliliği doğuran durumların başlıca örnekleri şunlardır:

  • Ailenin çocuğu nüfusa geç kaydettirmesi,
  • Çocuğun, kendisi doğmadan önce vefat etmiş olan kimse adına kaydedilmesi,
  • Nüfusa kayıt sırasında memurların hatalı kayıt girmesi,
  • Çocuğun doğduğu gün ile nüfusa kaydedildiği günün farklı günler olması ve doğum günü olarak nüfusa kayıt gününü yazılması gibi durumlarda, kimlikteki yaşın mahkeme kararı ile değiştirilmesi mümkündür.

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası Şartları Nelerdir?

Yaş küçültme ve yaş büyütme davası şartları şunlardır:

  • Kişinin hastanede doğmamış olması,
  • Kişinin fiziki görünümünün değiştirilmek istenen yaşa uygun olması,
  • İddia edilen gerçek yaşın kemik testi ile uyumlu olması,
  • Kişinin kardeşleri ile yaşlarının uyumlu olması,
  • Tanık beyanlarının kişinin talebi ile uyumlu olması,
  • İddia edilen yaşın, kişinin aşı kartları ile uyumlu olması,
  • İddia edilen yaşın, kişinin okul kayıtları ile uyumlu olması,
  • Daha önce aynı kişi hakkında yaş büyütme veya küçültme işleminin yapılmamış olmasıdır.

Unutulmamalıdır ki bu kriterler, mahkeme kararların ve Yargıtay içtihatları kapsamında şekillenmiştir. Mahkeme, önüne gelen talebi incelerken bu kriterlerin tamamına bakmayabilir yahut daha fazla unsuru göz önünde bulundurarak karar verebilir.

Yaş küçültme ve yaş büyütme davasının şartlarına, aşağıda ayrı alt başlıklar halinde değinilmiş ve her bir koşul için izahta bulunulmuştur.

Hastanede Doğmamış Olma

Yaş küçültme ve yaş büyütme davasında talep edilen yaşın resmi kayıtlara geçirilebilmesi için kişinin hastanede, sağlık ocağında yahut bu türden bir sağlık kuruluşunda doğmamış olması gerekir. Çünkü buralarda gerçekleşen doğumlar sisteme kaydedilir ve kişinin doğum saati net bir şekilde belli olmuş olur.

Bu durumda, kişinin doğum günü ve saati tartışmasız biçimde belli olmuş olacağı için yaş düzeltme talebi genellikle mahkemece reddedilir. Fakat bu kayıtlarda bir yanlışlık olduğu iddiası varsa ve buna ilişkin deliller mahkemeye sunulmuşsa yaş değişikliği mümkün hale gelebilir.

Dış Fiziki Görünümün Değiştirilmek İstenen Yaşla Uyumlu Olma

Yaş küçültme ve yaş büyütme davasında, resmi kayıtlar veya tıbbi bulgular yanında kişinin doğrudan fiziki görünümü de fikir verici niteliktedir. Örneğin kişi resmi olarak 14 yaşında olmasına rağmen aslında 18 yaşında olduğunu iddia ediyorsa bu durumda fiziki görünüm de dikkate alınır.

Kişinin iddia ettiği yaş ile kimlikteki yaşı arasında 1-2 yaş varsa bu durumda fiziksel özellikler yeterince fikir verici olmayabilir. Fakat mahkemelerce bu hususa da dikkat edildiği bilinmelidir.

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası Kemik Testi

Kemik Testi ile Uyumlu Olma

Kemik testi ile uyumlu sonucun ortaya çıkması, mahkemenin yaş büyütme veya küçültme talebini kabul etmesi yönünde kuvvetli bir etmendir. Yaş tahsisine ilişkin dava açıldıktan sonra, mahkeme talebi değerlendirirken genelde konunun uzmanı olan hekim bilirkişilerden rapor ister.

Bu araştırma kapsamında, kişinin kemik yaşı ile vücudunun fizyolojik ve biyolojik özellikleri incelenerek doğal yaşı tespit edilmeye çalışılır. Bu incelemeler neticesinde mahkemeye gönderilecek raporda gösterilen olası yaş ile kişinin iddia ettiği yaşın örtüşmesi halinde, talebin kabulü yönünde ciddi bir delil ortaya çıkmış olur.

Unutulmamalıdır ki kemik testi, en fazla 25 yaşındaki kişiler için yapılabilir. Bu yaşın doldurulmasıyla birlikte kemik gelişimi tamamlandığı için artık kemik yaşı tespiti yoluna başvurulamaz. Bu durumda diğer tıbbi ve sosyal bulgular ile tanıkların beyanları değerlendirilir.

Belirtilmelidir ki bu yönde yapılan testler neticesinde gelen sonuçlara karşı itirazda bulunma imkanı da mevcuttur. Burada itiraz prosedürüne ve usulüne dikkat edilmelidir.

Kardeşlerin Yaşları ile Uyumlu Olma

Yaş küçültme ve yaş büyütme davasında göz önünde bulundurulacak bir başka husus da kardeşlerin yaşları ile uyumluluktur. Örneğin bir kimse kimlikte yaşının 17 gözüktüğü ve bunun yanlış olduğu iddiasıyla mahkemeye başvurarak yaşının artırılması için dava açmış olsun.

Başvuruda bulunan kişinin küçük kardeşi de kimlikte 17 yaşında gözüküyor olsun. Bu durumda, küçük kardeşin kimlikteki yaşının doğruluğu ile ilgili bir şüphe veya aksi yönde iddia da bulunmadığı için başvurucunun talebinin kabul edilme olasılığı yükselir. Dolayısıyla, kardeşlerin yaşları ile uyumluluk da göz önünde bulundurulur.

Her ne kadar kural olarak başvurucunun talep ettiği yaşta olan bir başka kardeşinin olmaması gerekse de kardeşlerin aynı yılda doğmuş olma olasılığı unutulmamalıdır. İki doğum arasındaki süre tıbbi bakımdan olağan kabul edilecek seviyede ise talebin kabulü önünde bir engel yoktur.

Kardeşlerle ilgili değinilmesi gereken son bir nokta daha vardır. Bazen büyük kardeş küçük yaşta vefat ettiği için kendisinden kısa süre sonra doğan küçük kardeş abisinin/ablasının kimliği ile hayatını devam ettirmektedir.

Böyle bir durumda, kimlikteki yanlışlığın düzeltilebilmesi için durumun ispat edilmesi gerekir. Bu doğrultuda, tanıklara ve mevcut ise diğer bilgi ve belgelere başvurulur.

Tanık Beyanları ile Uyumlu Olma

Yaş küçültme ve yaş büyütme davasında, tanık beyanları da delil olarak ileri sürülebilir. Kişinin iddia ettiği yaşta olduğuna dair aynı dönemde kendisiyle birlikte yaşamış ve buna şahit olmuş akrabalar, komşular, aile dostları vs bu duruma tanıklık edebilir.

Yargıtay kararları çerçevesinde gelişen genel kriterlere göre, tanık beyanları ile davacının beyan ettiği yaşın birbiri ile uyuşuyor olması da mahkemece dikkate alınır.

Aşı Kartları ile Uyumlu Olma

Aşı kartları ile uyumlu olma, yaş küçültme ve yaş büyütme davasında dikkate değer görülen bir başka kriterdir. Doğumundan itibaren gerekli aşıları yapılarak büyümüş fakat nüfusa yaşı doğru kaydettirilmemiş olan kimse, yaş tahsisi davası açarak aşı kartındaki verileri mahkemeye karşı ileri sürebilir.

Mahkeme, aşı tarihlerini ve bu süreçlerde çocuğun doldurmuş olması gereken yaş aralıklarını dikkate alarak kişinin günümüzde kaç yaşında olması gerektiği hakkında sonuca ulaşabilir.

Okul Kayıtları ile Uyumlu Olma

Okul kayıtları ile uyumlu olma hususu da yaş küçültme ve yaş büyütme davası bakımından göz önünde bulundurulur. Yaş değiştirme talebinde bulunan kişinin okula başladığı ve mezun olduğu dönemler, emsallerinin okuduğu sınıflar ve bunlara dair her türlü kayıt; dava ve talep sonucu bakımından belirleyici rol oynar.

Daha Önce Aynı Kişi Hakkında Yaş Büyütme veya Yaş Küçültme İşlemi Yapılmamış Olması

Başvurucu, daha önce yaş tahsisi ile ilgili başka bir başvuruda bulunmuşsa ve bu doğrultuda kişi hakkında inceleme yapılıp karar verilerek yaşı değiştirilmişse, tekrar bu talebi ileri sürerek yaşının değiştirilmesini isteme hakkı yoktur.

Çünkü yaş tahsisine ilişkin mahkemece karar verilebilmesi için zaten bilimsel yöntemler kullanılarak kişinin yaşı kesin olarak tayin edilmektedir.

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası Süreç Nasıl İşler?

Yaş Büyütme ve Yaş Küçültme Davasında Süreç Nasıl İşler?

Yaş büyütme ve küçültme davasında, dilekçe hazırlık sürecinde kişinin talebini destekleyen bulgular toplanır. Dava dilekçesi bu bulgular doğrultusunda hazırlanır ve dava, talep edenin yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesinde açılır. Bu sırada harçlar ve gider avansı ödenir.

Eğer başvurucu hakkında bir ceza yargılaması mevcutsa ve bu kişi yaşının değiştirilmesini talep ediyorsa bu durumda asliye hukuk mahkemesinde ayrı bir dava açılmaz. Ceza mahkemesi, kişinin yaşıyla ilgili de karar verir. Buna rağmen asliye hukuk mahkemesinde dava açılırsa reddolunur. Kişinin yaşı, cezanın miktarı ve infazı bakımından ciddi farklılıklar yaratır.

Dava açıldıktan sonra mahkeme; talebin içeriğini, talep edenin durumunu, yukarıda sıralanan kriterleri ve davaya mahsus diğer hususları inceler. Genellikle konuyla ilgili bilirkişi görevlendirilir ve rapor istenir. Tıbbi değerlendirmeler sonucu ulaşılan bulgular, bu rapor ile mahkemeye ulaştırılır.

Bilirkişi raporuna itiraz olmadığı takdirde, mahkeme raporu dikkate alarak yaş büyütme veya küçültmeye dair kararı verir. Mahkemenin olumlu yöndeki kararı ile birlikte, yine mahkeme tarafından ilgili nüfus müdürlüğüne yazı gönderilir ve başvurucunun nüfus kayıtları düzeltilmiş olur.

Mahkemenin talebi reddetmesi halinde, başvurucunun bu karara karşı istinaf yoluna gitme imkanı bulunmaktadır. İstinaf mercii bölge adliye mahkemesidir. İstinaf sürecinde, dosyayı bu mahkeme inceler ve nihai kararı verir. Bu mahkemenin karara karşı ise herhangi bir itiraz imkanı bulunmamaktadır.

Kimlikte yaş değiştirme işlemleri için bu sürecin baştan sona yürütülmesi ve herhangi bir eksiğin bulunmaması gerekir. Aksi takdirde dava süresi uzayabilir, ek masraflar çıkabilir veya talepten olumsuz netice alınabilir. Bu tür sorunlarla karşılaşmamak adına, uzman nüfus avukatına danışmakta yarar vardır. 

Yaş Büyütme ve Yaş Küçültmenin Askerliğe Etkisi

Askerlik çağından sonra yaş tahsisi davası sonucunda gerçekleşen değişiklikler, askerlik bakımından dikkate alınmaz. Fakat tam tersi ihtimalde, örneğin 18 yaşındayken dava sonucunda 21 yaşında olan kişi hakkında askerlik süreci başlamış olur.

Bedelli askerlik hizmeti bakımından da aynı husus geçerlidir. Yaşın değişimi askerlik döneminden sonra olmuşsa bu durumun askerliğe herhangi bir etkisi olmaz. Fakat askerlik sürecinden önce yaş büyütülmüş ve örneğin 21 olmuşsa başvurucu bedelli askerlik hizmetini yerine getirmelidir.

Yaş Büyütme ve Yaş Küçültmenin Emekliliğe Etkisi

Yaş büyütme ve Yaş küçültmenin emekliliğe etkisi olup olmadığı, kişinin yaşının ne zaman değiştiğine göre belirlenir. SGK başlangıcından önce yaş değiştirilmişse bu değişiklik emekliliği etkiler.

SGK girişi yapıldıktan sonra kişinin kimlikteki yaşı değişmişse bu durumun emekliliğe bir etkisi olmaz. Kişinin SGK girişinin yapıldığı dönemdeki eski yaşı dikkate alınarak emeklilik süreçleri işler.

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası Ne Kadar Sürer?

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası Ne Kadar Sürer?

Yaş küçültme ve yaş büyütme davası, ortalama 6 ay sürer.

Fakat dava süreci, başvurucunun elinde ne kadar belge olduğuna ve yaş tespitine ilişkin çalışmaların ne kadar süreceğine göre daha uzun veya daha kısa sürebilir. Burada süreci hızlandırabilmek adına, dava öncesindeki süreçte kişinin iddiasını destekleyen birçok belgeyi ve delili toplamış halde olmakta büyük fayda vardır.

Yaş Küçültme ve Yaş Büyütme Davası Masrafları Ne Kadardır?

Yaş küçültme ve yaş büyütme davası masrafları, 2025 yılı için ortalama 8.000 TL’dir.

Unutulmamalıdır ki avukatlık ücreti, Türkiye Barolar Birliği ile İstanbul Barosu tarafından öngörülen tarifeler ve işin özellikleri dikkate alınarak taraflar arasında belirlenir.

Sonuç

Yaş küçültme ve yaş büyütme davası, nüfus sicilinin değiştirilmesi sonucu doğuracağı için buna ilişkin talebin çeşitli delillerle desteklenmesinde yarar vardır. Ayrıca, sürecin hızlı şekilde tamamlanabilmesi adına dava sonucuna etki edecek her türlü evrak ve kaydın dava açmadan önce derlenmesi büyük avantajdır. Bu hususların yerine getirilmesi adına, uzman nüfus avukatına danışmakta yarar vardır.