velayet davası, velayet nedir, velayetin değiştirilmesi

Velayet Davası ve Velayetin Değiştirilmesi

Velayet davası, uygulamada sıklıkla görülen ve çocuğun velayetinin değiştirilmesini konu edinen önemli bir davadır. Yasal düzenlemeleri ve emsal kararları bakımından ciddi bir hukuki zemini vardır.

Yazımızda velayet davası nedir, nasıl açılır, dilekçesi nasıl olmalı gibi soruların yanında uygulamada sık sorulan soruları yanıtladık. Dikkatli okumanızı öneririz.

Velayet Davası Nedir? 

Çocuğun velayetinin annede iken babaya yahut babada iken anneye geçmesi talebi ile açılan davaya velayet davası denir.

Velayet Nedir: Çocuğun bakım ve gözetimi, sosyal yaşantısı, gelişimi, ihtiyaçları vb. üstün yararını ilgilendiren konularda hak ve sorumluluk sahibi olma işine velayet denir. Velayet anne ya da babaya yahut her ikisine birlikte ait olabilir. Velayet hak olmaktan önce bir görevdir.

Çocuğun velayetinin değiştirilmesi ile ilgili hukuki düzenlemeler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 183 ve 349. maddeleri arasında yer alır.

Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re’sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.

Türk Medeni Kanunu m. 183

Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.

Türk Medeni Kanunu m. 349

ÖNEMLİ: Velayet davası, diğer adı ile velayetin değiştirilmesi davası hukuki olarak oldukça önemli bir arkaplana sahiptir. Uygulamada çoğunlukla emsal Yargıtay kararları etrafında gelişir. Yargıtay kararları ve yasal düzenlemeler bu konuda sıklıkla değişmektedir. Bu nedenle sürecin etkin takibi gerekir. Sağlıklı sonuç alabilmek adına her şeyden önce avukata sormak gerekir.

Velayet Davası Nasıl Açılır?

Velayet davası, Aile Mahkemesine hitaben yazılmış bir dava dilekçesi ile açılır. Bu dilekçe belirli özellikleri taşımalı ve özenle hazırlanmalıdır. Bunun detaylarına aşağıda velayet davası dilekçe örneği başlığı altında yer verdik.

Dava açılmadan önce hukuki ön hazırlık yapılmalıdır. Aşağıda yer verdiğimiz velayetin değişmesinde haklı nedenler toplanmalı, somut olaya ilişkin emsal Yargıtay kararları incelenmeli ve süreç içerisinde ihtimaller gözetilerek hareket edilmelidir.

Velayet Davasını Kim Açabilir: Velayet davasını anne ya da babadan biri açabilir. Dede, nene, hala, amca vb. kişiler velayet hakkını alamazlar. Şartları oluşmuşsa vasi olabilirler. Veyaletin iptalini talep edebilirler. Velayetin değiştirilmesi davası en temelde velayet hakkı elinde olmayan kişi tarafından açılır.

Velayet Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme: Velayet davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde davaya bu sıfat ile asliye hukuk mahkemeleri bakar. Yetkili mahkeme ise çocuğun bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak çocuğun bulunduğu yer illa ki çocuğun mernis adresinin olduğu yer olarak anlaşılmamalıdır. Çocuğun mernis adresi, onun orada yaşadığına dair bir karinedir. Bunun aksi her zaman ispatlanabilir. Örnek vermek gerekirse cinsel istismar mağduru bir çocuk, velayet hakkını haiz olmayan ebeveyninin evine kaçmış ise, sırf çocuğun mernis adresi, velayet hakkını elinde bulunduran ebeveyninin adresi olarak kayıtlı diye o adreste yaşıyor sayılmaz. Yani dava çocuğun fiilen bulunduğu yerde açılır.

Velayet Davası Dilekçe Örneği

Velayet davası dilekçe örneği, boşluk doldurmalı, hazır taslak ve internette dolaşan bazı dilekçe örneklerine denir. Ancak bu dilekçeler üzerinden sürdürülen davalar ciddi anlamda risk barındırır. Zira bu dilekçeler hem usuli hem de esasa dönük hatalar içerir. Güncel emsal Yargıtay kararlarına ve somut olaya uygun olmalıdır. Bu nedenle avukat tarafından hazırlanması her zaman daha sağlıklıdır. Fikir olması adına velayet davası dilekçe örneği olarak şu metni gösterebiliriz:

… NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE

DAVA DİLEKÇESİ

TEDBİR TALEPLİDİR

DAVACI: Davacı kişi velayet hakkını elinde bulundurmayan baba veya annedir. Adı, soyadı, TC Kimlik numarası, adresi yazılır.

VEKİLİ: Davacı avukatının adı soyadı ve adresi ile baro bilgileri yazılır. Davanın avukat ile takip edilmesi halinde zaten dilekçeyi avukat hazırlayacaktır.

DAVALI: Velayet hakkını elinde bulunduran anne veya babanın adı, soyadı, TC Kimlik numarası ve adresi yazılır.

DAVA: Velayetin değiştirilmesi davası olduğu belirtilir.

KONU: Netice ve talep kısmının özeti şeklinde talepler belirtilerek dava dilekçesi olduğu yazılır.

AÇIKLAMALAR:

Açıklamalar kısmı velayet davası dilekçe örneğinin en önemli kısmıdır. Bu kısımda öncelikçe çocuğun doğumundan önce evliliğe varan temel bilgiler verilir. Evlilik, boşanma, velayetin kimde olduğu, ne zamandır durumun bu şekilde olduğu vb. kronolojik çerçevede bilgiler verilir.

Sonrasında velayetin değiştirilmesi için hasıl olan geçerli nedenlere değinilir. Yaşanan olaylar hukuki bir dille ve emsal Yargıtay kararlarında aranan şartlara göre izah edilir. Bu çerçevede velayetin değişmesi için gerekli şartların sağlandığı tek tek açıklamak suretiyle ileri sürülür.

Emsal kararlardan ilgili kısımlar özet olarak sunulur ki iddia ve talepler desteklensin. Gene mevzuatın farklı yerlerinden hükümler, lüzum halinde gerekçeleri ile birlikte dilekçeye eklenebilir.

Eğer velayet davasında velayetin değiştirilmesi acil gerekli ise tedbiren bu durum talep edilebilir. Bunun da gerekçesi doğru bir şekilde ortaya konmalıdır.

Dilekçeye ekli olarak sunulacak delillerin burada açıklaması da yapılmalıdır. Ne konuda neye delalet ettikleri belirtilmelidir. Başka yerden getirtilmesi gereken deliller de burada yer almalıdır. Talep olarak ileri sürülmelidir.

YASAL DAYANAK: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun olaya uygun düşen hükümleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu burada özellikle belirtilmeli, sonrasında somut olaya uygun düşen diğer mevzuat hükümleri isim olarak burada yer almalıdır.

HUKUKİ DELİL VE EKLER: Tanık, bilirkişi incelemesi, pedagog raporu, isticvap, keşif, sosyal medya paylaşımları, mesajlaşma görüntüleri, HTS kayıtları, yemin, vb. deliller sayıldıktan sonra ek olarak sunulanlar burada sırası ile belirtilmeli, başka yerden celbi istenen deliller de ayrıntılı olarak belirtilmelidir.

NETİCE VE TALEP: Netice ve talep kısmı da çok önemlidir. Zira mahkeme, kişinin talebi ile bağlıdır. Velayet davasında çocuğun üstün yararı ön planda olsa da gene de mahkeme kişilerin talepleri doğrultusunda hareket edecektir. Bu kapsamda öncelikle tedbir talebinin kabulü ile geçici velayet talep edilmeli, ardından nihai hüküm ile velayet talebi ileri sürülmelidir. Geçici velayet ile ilgili detaylı açıklama aşağıda yer almıştır. Nihayetinde tarih, isim-soyisim ve imza ile dilekçe tamamlanır.

Velayetin Değiştirilmesi Davası Cevap Dilekçesi: Velayet davası cevap dilekçesi de dava dilekçesi kadar önemlidir. Zira cevap dilekçesi içerisinde ilk itirazlar ileri sürülür. Yetki itirazı söz konusu olabilir. Bunun haricinde velayetin değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına aykırı olacağı yönünde savunma yapılabilir. Cevap dilekçesi de aşağı yukarı dava dilekçesi ile aynı konseptte olur.

Velayetin Değiştirilmesi Davası İstinaf Dilekçesi: Velayet davası istinaf dilekçesi, velayet davası sonucu verilen kararın hukuka ve somut olaya uygun olduğunu düşünmeyen tarafça hazırlanarak davanın görüldüğü mahkemeye sunulur. Bu durumda istinaf mahkemesi dosyaya yeniden bakar. Velayet davası istinaf dilekçesi, dava veya cevap dilekçesinin basit tekrarı niteliğinde olmamalıdır. Bu davada detaylı hukuki değerlendirme yapılmalı ve mahkemenin hazırladığı gerekçenin usul ile yasaya ve Yargıtay kararlarına aykırılığı ileri sürülür.

Velayet Davasında Haklı Nedenler

Velayet davasında çok çeşitli haklı nedenler gündeme gelebilir. Örneğin; çocuğa karşı bir suç işleniyor olması, çocuğun yaşadığı ortamın onun gelişimi açısından uygun olmaması, hatta maddi imkanlarının yetersiz olması bile haklı neden olarak kabul edilebilir. Esasen bunlar tamamiyle somut olayın şartlarına bağlı olarak değişecektir.

Velayet davasında çocuğun üstün yararı her zaman ön plandadır. Hakim, öne sürülen tüm haklı nedenleri çocuğun üstün yararına bakarak değerlendirmeye alır. Çocuk ile aynı evde yaşayan ve uyuşturucu ticareti suçundan yargılanan bir bireyin olması çocuğun üstün yararına aykırıdır. Yahut yaşadığı yerde eğitimini engelleyecek şekilde okul olmaması, sağlık şartlarının kötü olması vb. unsurlar da aynı şekilde haklı neden olarak kabul edilebilir. 

Ancak şunu da unutmamak gerekir ki bir çocuğun özellikle küçük yaşlardaki bir çocuğun anneden alınarak babaya verilebilmesi için özel haklı gerekçelere ihtiyaç vardır. Çünkü Türk yargısı, bir çocuğun anne sevgi ve ilgisinden mahrum kalmaması gerektiğini düşünür. Bu nedenle eğer çocuğun anneden alınarak babaya verilmesi gerektiği talep ediliyorsa bu durumda haklı nedenlerin kuvvetli olması gerekir.

Velayet Davası Sürecinde Neler Görülür?

Velayet davasında dava dilekçesi ve cevap dilekçesi aşaması vardır. Cevaba cevap ve ikinci cevap olmaz. Bu iki dilekçede iddia ve savunmalar ileri sürülür. Sonrasında tensip ile ön inceleme duruşması için tarih belirlenerek taraflara tebliğ edilir. Genellikle ilk celseye kadar pedagog raporu dosyaya gelmiş olur. Celbi istenen deliller de dosyaya ilgili merciler tarafından gönderilir. Öninceleme duruşmasında davanın esası değil, usuli meseleleri görülür. Sonrasında tahkikat aşamasına geçilerek deliller ve savunmalar değerlendirilir. Mahkeme nihayetinde hükmü verir ve kararı hukuka aykırı gören taraf bu kararı üst derece mahkemesine taşıyabilir.

Velayetin Değiştirilmesi Davası Yargılama Usulü: Velayet davasında yargılama usulü basit yargılama usulüdür. Yani dava basit usulde görülür. Dilekçeler teatisi aşaması yarımdır.

Velayetin Değiştirilmesi Davasında Tedbiren Velayet: Velayet davasında uygulamada tedbiren velayet hükmü verildiği görülür. Ancak bu durum temel usul yasası mantığına aykırıdır. Zira davanın temeli velayetin değiştirilmesidir. Bu nedenle uyuşmazlığı esastan çözecek şekilde tedbir kararı verilmesi, daha doğru bir ifade ile davanın konusunu bizzat tedbir olarak uygulamak usul hukukuna aykırıdır. Uygulamada da kimi mahkeme tarafından bu şekilde tedbir uygulanırken kimi mahkeme tarafından daha aşağı bir tedbir uygulanmaktadır. Örneğin geçici velayete değil de, çocuğun geçici olarak davacı yanında ikamet etmesine izin, çocuğun okulu ile ilgili konularda karar verme izni gibi tedbirler uygulandığı görülmektedir. Davacı ve davalı bakımından bu esaslara göre savunma yapmak mümkündür.

Velayetin Değiştirilmesi Davasında Bilirkişi Raporu

Velayetin değiştirilmesi davasının en önemli aşamalarından birisi bilirkişi raporu aşamasıdır. Burada uzman pedagog, hem çocuk/çocuklar ile görüşür, hem davacı hem de davalı ile görüşür. Bu görüşmeler Adliye içerisinde pedagog odasında birebir görüşme şeklinde yapılır. 

Nihayetinde pedagog bir rapor hazırlayarak mahkemeye sunar. Bu kapsamda pedagog raporu velayet davasında mahkemenin kararına önemli derecede etki eder. Bu rapora itiraz etmek mümkündür.

Velayetin Değiştirilmesi Davasının Sonuçları

Velayet davasının önemli sonuçları vardır. Buna göre davanın kazanılması veya kazanılmamasına bağlı olarak bu sonuçlar değişir. Bunu bir tablo ile göstermek gerekirse;

DAVACI KAZANIRSADAVACI KAYBEDERSE
VELAYET,Velayet hak ve görevi davacıya geçer.Velayet hak ve görevi davalıda kalmaya devam eder.
NAFAKA,Davacı iştirak nafakası ödüyorsa artık bu ödeme kalkar.Davacı iştirak nafakası ödemeye devam eder. Duruma göre bu rakam artırılabilir.
KİŞİSEL İLİŞKİ,Davacı lehine kurulan kişisel ilişki sona erer, davalı lehine kişisel ilişki kurulur.Eski kişisel ilişki devam eder veya yeni kişisel ilişki kurulabilir.
YARGILAMA GİDERLERİ,Yargılama giderleri davalıdan alınır.Yargılama giderleri davacı üzerinde kalır.

Konu ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Yukarıda velayet davası ile ilgili yasal düzenlemelerden ve uygulamadaki işleyişten bahsettik. Bu konuda sık sorulan bazı soruları, emsal Yargıtay kararları çerçevesinde yanıtlamakta yarar görüyoruz.

Velayet Davası Ne Kadar Sürer?

Velayet davası genel olarak 8 ay ile 2 yıl arasında sürmektedir. Mahkemenin yoğunluğu, tebligatların durumu, deliller ve bilirkişi incelemesi, sürecin avukat ile takip edilip edilmediği vb. unsurlar zamansal olarak olumlu veya olumsuz etki eder.

Velayet Davası Masrafları 2023 Yılında Ne Kadardır?

Velayet davası masrafları başlangıçta; 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 260 TL tebligat gideri, 29,00 TL vekalet harcı ve pulu 150 TL diğer iş ve işlemler olmak üzere 600 TL civarındadır. Ancak dava sürecinde keşif gerekirse; 721,90 TL keşif gideri, bilirkişi raporu gerekirse, ki velayet davalarında gerekir, 385 TL bilirkişi gideri, tanık dinletilecekse 34 TL her bir tanık için ödeme yapılır. Bu ödemeler, mahkemece ayrıca talep edilir. Dava sonunda bu masraflar kaybeden taraf üzerinde bırakılır.

Velayet Davası Avukat Ücreti Ne Kadardır?

Velayet davası avukatlık ücreti, avukat ile müvekkil arasında serbest şekilde belirlenir. Bu ücrete etki eden çeşitli unsurlar vardır. Ancak en temelde İstanbul ve Ankara barolarının avukatlar için tavsiye niteliğindeki tarifesi öne çıkar. Bu tarifeler tavsiye niteliğinde olup bağlayıcı değildir. Örnek vermek gerekirse İstanbul Barosu 2023 tarifesine göre velayet davası avukat ücreti 26.000,00 TL’dir. Ancak belirttiğimiz üzere bu tarife tavsiye niteliğinde olduğu için somut olayın kapsamına göre bu rakam daha yüksek veya daha düşük olabilir.

Velayet Davası Açmak İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?

Velayet davası açmak için gereken kesin nitelikli evraklar söz konusu değildir. Avukat tarafından açılacak olan velayet davasında noterden alınmış genel vekaletname gereklidir. Bunun haricinde açılmış bir ceza dosyası varsa bunun sureti de ek olarak dava dilekçesi ile dosyaya sunulmalıdır. Yani evraklar somut olayın özelliklerine göre değişir.

Velayet Davası Nerede Açılır?

Velayet davası; çocuğun bulunduğu yer aile mahkemesinde açılır. Eğer o yerde aile mahkemesi yoksa bu durumda çocuğun bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde, aile mahkemesi sıfatı ile açılır.

Velayet Davasında Çocuğun Yaşı Önemli mi?

Velayet davasında kural olarak çocuğun yaşının bir önemi yoktur. Ancak 13 yaşının üzerinde olan çocuğun fikri dinlenir ve kimde kalmak istediği sorulur. Vereceği cevap hakimin kararı için etkili olsa da hakim bu karar ile kesin surette bağlı değildir. Çocuğun üstün yararına göre karar verir. Yaşı 2-3 gibi çok küçük olan çocukların anneden alınıp babaya verilebilmesi için anne açısından ağır kusurların söz konusu olması gerekir.

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Velayet Davası Açılabilir mi?

Anlaşmalı boşanma protokolünde çocuğun velayetinin eşlerden birinde kalacağı konusunda anlaşıp boşandıktan sonra velayet davası açılabilir. Çünkü velayet davası kamu düzenindendir ve çocuğun üstün menfaatine göre karar verilir. Dolayısıyla anlaşmalı boşanmadaki kabul daha sonradan bağlayıcı değildir.

Velayet Davası Ne Zaman Açılır?

Velayet davası açma süresi diye bir süre yoktur. Çocuğun üstün yararı ne zaman gerektirirse o zaman açılır. Yani velayetin değiştirilmesi davası için haklı bir gerekçenin ortaya çıkmış olması yeterlidir.

Velayet Davası Tekrar Açılabilir mi?

Velayet davası tekrar tekrar açılabilir. Çünkü kamu düzeninden olup çocuğun üstün yararını ilgilendirir. Ancak velayet davasını tekrar açabilmek için önceki davadan sonra ortaya çıkan bir ihlal söz konusu olmalıdır. Yani önceki davadaki aynı gerekçelere dayanılarak yeniden dava açılırsa bu dava reddedilir.

Boşanmadan Velayet Davası Açılabilir mi?

Boşanmadan velayet davası açılabilir. Ancak bunun için TMK m. 366 uyarınca ortak hayatın sona ermiş olması gerekir. Aksi halde eşler evlilik devam ettiği müddetçe velayet hak ve görevine birlikte sahiptirler.

Dede Velayet Davası Açabilir mi?

Dede, nene veya bir başka akrabanın velayet davası açması mümkün değildir. Zira bu kişiler anne veya baba değillerdir. Kişisel ilişki davası açarak çocukla görüşme günleri belirlenmesini isteyebilirler yahut velayetin kaldırılması ile vasi olma talebi ileri sürebilirler. Bu da velayet olmayıp vasilik görevidir.

Ortak Velayet Davası Nasıl Açılır?

Ortak velayet Türk hukukunda yasal anlamda mümkün değildir. Yani Türk Medeni Kanununun henüz buna uygun düzenlemeleri yoktur. Ancak Yargıtay kararları uyarınca bazı hallerde ortak velayet mümkündür. Bunun için özellikle hem anne hem de babanın bunu talep ediyor olması gerekir. Hariçteki usul velayet davası ile benzerdir.

Velayet Davasında Çocuğa Fikri Sorulur mu?

13 yaşını geçkin çocuk, velayet davasında mahkeme tarafından dinlenir. Ancak mahkeme çocuğun talebi ile bağlı değildir. Çocuğun talebini değerlendirmeye alır ancak bu talebe kesin surette uymak zorunda değildir. Velayet hak ve görevi kamu düzeninden olduğu için çocuğun üstün menfaati gözetilir.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Velayeti Ne Olur?

Anne veya baba evli değilse velayet TMK m. 337 uyarınca anneye ait olur. Anne; küçük, kısıtlı veya ölmüş ise yahut velayet kendisinden bir şekilde alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atayabilir veya velayet hak ve görebini babaya verebilir. Yahut baba, evlilik dışı doğan çocuğunu dava ile veya nüfus dairesinde tanıyabilir, yahut çocuk veya anne babaya karşı babalık davası açabilir. Eğer anne başka biri ile evli ise önce soybağının reddi davası ile çocuk ile evli olunan erkek arasındaki soybağı ilişkisi sona erdirilmelidir.

Çocuğun Velayeti Hangi Durumda Anneye Verilir?

Kural olarak çocuğun anne sevgi ve ilgisine muhtaç olduğu varsayılır. Anne açısından bir kusur söz konusu değilse, çocuğun annede kalması çocuk açısından sakınca içermiyorsa, annenin çocuğu istememesi gibi bir durum yoksa çocuk anneye verilir.

Çocuğun Velayeti Hangi Durumda Babaya Verilir?

Çocuğun, özellikle küçük çocukların, anneden alınıp babaya verilmesi için özel bazı nedenler gereklidir. Yani annenin çocuğa bakamayacak olması, baksa bile bunun çocuk açısından sakınca içermesi, annenin yaşam ortamının çocuğun üstün yararı bakımından problemli olması vb. durumlar gerekir. Bu gibi hallerde çocuğun velayeti babaya verilebilir.

Aldatmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Aldatma yani zina hali tek başına çocuğun velayeti açısından önemli değildir. Burada çocuğun üstün yararı kimde kalmasını gerektiriyorsa o kişiye veyalet verilir. Ancak aldatma hali; süreklilik arzediyorsa, farklı farklı kişilerle cinsel yaşam hali söz konusu ise, çocuğun ahlaki gelişimini ve psikolojisini olumsuz etkileyecek bir durum varsa, aldatma yani zina velayete etki eder. Bu durumda aldatan ebeveynden çocuk alınabilir.

Velayet Hakkı Olmayan Ebeveyn Çocuğu Ne Zaman Görebilir?

Velayet hakkı olmayan baba (veya anne) çocuğu mahkemenin belirlediği kişisel ilişki günlerinde görebilir. Bu şekilde kişisel ilişki günü belirlenmemişse mahkemeden kişisel ilişki talep edilebilir. Kişisel ilişki günleri yetersiz kalıyorsa veya o günler müsaitlik durumu yoksa bunun değiştirilmesi veya genişletilmesi için çocukla kişisel ilişki davası açılabilir.

Çocuğun Velayetini Alan Anne veya Baba Yurtdışına Yerleşebilir mi?

Çocuğun velayet hak ve görevini alan anne veya baba yurtdışına yerleşebilir. Bunun için velayet hakkını elinde bulundurmayan ebeveynden izin almasına gerek yoktur. Ancak bu şekilde yurtdışına yerleşme fiili, özellikle çocuğu diğer ebeveynden kaçırmaya yönelikse, çocuğun fiziksel, sosyal, ekonomik ve ahlaki gelişimi açısından sakıncalı ise, üstün yararına ters düşüyorsa bu durumda velayet davası açılabilir.

Velayet Davasında Nafaka Olur mu?

Velayet davasında iştirak nafakası gündeme gelir. Velayet hakkı elinde olmayan baba (veya anne) velayet hakkını elinde bulunduran anneye (veya babaya) çocuğun temel giderlerinin yarısı kadar iştirak nafakası ödemek zorundadır. Velayet davasını davacı kazanırsa bu durumda mahkeme iştirak nafakasını kaldırarak davayı kaybedene bu şekilde bir yükümlülük verebilir.

Sonuç Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yazımızda velayetin değiştirilmesi ile ilgili olarak bilinmesi gereken temel meselelerden, uygulamadaki işleyişten ve emsal Yargıtay kararlarından bahsettik. Sık sorulan soruları yanıtladık. Görüldüğü üzere oldukça ciddi sonuçları olan ve hukuki açıdan sıkı şartlara bağlı bir dava söz konusudur.

Velayet davasının, özellikle çocuğun velayetini konu edindiği için hassasiyetle takip edilmesi gerekir. Bu nedenle İstanbul ve çevresinden “İstanbul boşanma avukatı” Ankara ve çevresinden “Ankara boşanma avukatı” yardımı alınarak hareket edilmesi önem arzeder.