vakıf nasıl kurulur

Vakıf Nasıl Kurulur?

Vakıf nasıl kurulur sorusu çerçevesinde, kuruluş aşamaları ve prosedürü merak edilmektedir. Özellikle bir grup insanı ya da faaliyeti maddi anlamda desteklemek isteyen kişiler, vakıf nasıl kurulur sorusunu sormaktadır.

Vakıf Nedir?

Vakıf; sürekli bir amaca özgülenmiş, tüzel kişiliği haiz mal veya hak topluluğudur.

Türk Medeni Kanunu’nun 101. maddesinde, vakıf şöyle tanımlanmıştır.

“Vakıflar, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır.”

O halde vakıf, şu unsurlardan oluşur:

  • Gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulması,
  • Yeterli mal veya hak ile kurulması,
  • Bu mal veya hakların bir amaca özgülenmesi,
  • Bu amacın belirli ve sürekli olması.

Vakıf, tek bir gerçek ya da tüzel kişi tarafından bile kurulabilir. Kurulan vakfın tüzel kişiliği, kendisini kuran gerçek ya da tüzel kişinin kişiliğinden bağımsız olur. Böylece vakıf, kendi başına hukuki ilişkilerin tarafı olabilir, taşınmaz elde edebilir ve sözleşmelerde taraf olabilir.

Vakıf Kurma Şartları

Vakıf kurma şartları, vakfı kuran gerçek veya tüzel kişiler açısından ayrı, vakıf açısından ayrı olarak incelenir. Kurucuların fiil ehliyetine sahip olmaları gerekir. Fiil ehliyeti için ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak şarttır. Tüzel kişiler için ise zorunlu organların oluşturulmuş olması gerekir. Örneğin vakıf kuracak bir derneğin; genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulunun teşekkül etmiş olması lazımdır.

Vakfın kendisine ilişkin şartlar ise yeterli mal veya hak ile kurulmak, bu mal veya hakların bir amaca özgülenmesi ve amacın sürekli olmasıdır.

Mal veya Hak Topluluğu

Vakıf, belirli bir amacı gerçekleştirmeye özgülenen mal topluluğu olduğu için mal varlığının amacı gerçekleştirmeye yeter miktarda olması gerekir. Aksi halde vakıf kurulamaz.

Vakıflar bakımından her yıl asgari bir sermaye tutarı belirlenir. 2024 yılı için belirlenen asgari tutar, 500.000 TL’dir. Vakıf kurabilmek için en az bu tutarda hak veya mal topluluğunun özgülenmesi gerekir. Söz konusu tutarın illa nakit para olması şart değildir. Buna karşılık gelen mal ve haklar da ortaya konulabilir.

TMK 101/2 hükmü kapsamında, hangi tür malların vakfedilebileceği düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre;

  • Mal varlığının tamamı,
  • Gerçekleşmiş gelir,
  • Gerçekleşeceği anlaşılmış olan gelir,
  • Ekonomik değere sahip haklar vakfedilebilir.

Daha açık bir ifadeyle; her türlü taşınır ve taşınmaz mal, alacak hakkı, sınırlı ayni hak, kar payı, temettü, şirket hissesi, kıymetli evrak, ziynet eşya, mal birliği ve para ile vakıf kurulabilir. Vakfın mal varlığı unsurunda olması gereken iki özellik vardır: Bu şey ekonomik değeri haiz olmalı ve devri caiz olmalıdır. Örneğin oturma (sükna) hakkı, devredilebilecek bir hak olmadığı için vakfedilemez.

DİKKAT: Ölüme bağlı tasarrufla vakıf kurma iradesi beyan edilmişse ölüme bağlı tasarrufla vakfedilen mal varlığının vakıf kurmaya yetmemesi halinde, vakfedilen mal varlığı asliye hukuk mahkemesi tarafından en yakın amaca sahip bir diğer vakfa devredilir. Ancak ölüme bağlı tasarrufta bulunan, vasiyetname veya miras sözleşmesinde açıkça başka bir irade beyanında bulunmuşsa bu hüküm uygulanmaz.

Malların Belirli ve Sürekli Amaca Özgülenmesi

Vakıf kurulabilmesi için vakıf kurmaya yeterli miktarda mal varlığının belirli ve sürekli bir amaca özgülenmesi gerekir. Bu amaç, hukuka ve ahlaka uygun olmalı ve imkansız olmamalıdır. Amacın sürekli olması, bir veya birkaç kere gerçekleştirilmekle tükenmemesidir. Örneğin, evsiz insanlara yiyecek yardımı yapmak için vakıf kurulabilir ama evsiz insanlara sadece bir veya birkaç kez yiyecek dağıtmak için vakıf kurulamaz.

Kanunda bazı amaçlarla vakıf kurulamayacağı açıkça öngörülmüştür. Bu amaçlarla kurulduğu vakıf senedinden anlaşılan vakıflar, tescil edilmez. Amacın hukuka veya ahlaka aykırı olduğu sonradan anlaşılırsa vakıf, mahkeme tarafından tasfiye edilir.

Gelir elde etmek amacıyla vakıf kurulamaz. Ancak vakfın amacını gerçekleştirmek adına gelir elde etmek için vakıf ticari işletmesi açılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, vakfa ait ticari işletmenin, vakfın amacını gerçekleştirmek adına ihtiyaç duyulan geliri sağlamak için işletiliyor olmasıdır. Vakfın asıl amacı, asla ticari olamaz.

TMK m.101/3 hükmünde, hangi amaçlarla vakıf kurulamayacağı öngörülmüştür. Kanun metni şöyledir: 

Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve Anayasanın temel ilkelerine, hukuka, ahlâka, millî birliğe ve millî menfaatlere aykırı veya belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını desteklemek amacıyla vakıf kurulamaz.

Buna göre, örneğin amacı Türkiye’deki laik, demokratik rejimi değiştirmek olan bir vakıf kurulamaz. Keza temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmak veya insanların temel hak ve hürriyetlerini engellemek amacıyla bir vakıf kurulamaz. Kanun metnindeki “cemaat” ifadesinden sadece dini cemaatleri anlamamak gerekir ancak dini cemaatler de buna dahildir. Yine kanunda suç olarak öngörülen fiilleri işlemek amacıyla vakıf kurulamaz.

Vakıf Nasıl Kurulur? Vakıf Kurma Yolları

Vakıf Nasıl Kurulur?

Vakıf; gerçek veya tüzel kişiler tarafından resmi senet veya ölüme bağlı tasarruf ile kurulur. Vakıf kurmak için kişi sınırı öngörülmemiştir. Dolayısıyla vakıf, derneğin aksine tek bir kişi tarafından bile kurulabilir. Bu kişi gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Birden fazla gerçek ve tüzel kişi birlikte de vakıf kurabilir.

Resmi Senetle Vakıf Kurma

Vakıf kurma işlemi, resmi senet ile yapılacaksa bu senet noter tarafından düzenlenir. Vakıf kurmak isteyen kişi, vakfın kendisi hayatta iken kurulmasını istiyorsa resmi senet yolunu seçmek zorundadır. Bu işlem vakıf kurmak isteyen kişi tarafından bizzat yapılabileceği gibi bir temsilci aracılığıyla da yapılabilir. Ancak bunun için temsilciye ayrıca noter tarafından özel temsil yetkisi verilmiş olması gerekir.

Vakıf kurma iradesini içeren resmi senedi düzenleyen noter, bu senedi 7 gün içinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderir. Ancak bu, başvuru anlamına gelmez. Vakıf kurma başvurusu, vakfı kurmak isteyen kişi veya kişiler tarafından bu resmi senetle birlikte asliye hukuk mahkemesine yapılmalıdır.

Ölüme Bağlı Tasarrufla Vakıf Kurma

Ölüme bağlı tasarrufla vakıf kurulabilir. Ölüme bağlı tasarruftan maksat, kişi öldüğü zaman sonuç doğuran tasarruftur. Bunun da vasiyetname ve miras sözleşmesi olmak üzere iki çeşidi vardır. Vasiyetname, kanunda öngörülen vasiyetname şekillerinden birinde yapılmış olmalıdır. 

Kanun’da resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve sözlü vasiyetname olmak üzere üç şekil öngörülmüştür. Bunların her biri, sıkı şartlara tabi olduğundan vasiyetname hazırlarken dikkatli olmak gerekir. Vasiyetnamenin şekle aykırı hazırlanmış olması halinde, vasiyetname ve dolayısıyla vakıf kurma işlemi geçersiz olur.

Ölüme bağlı tasarrufla kurulan vakıf, tasarrufta bulunan kişi öldüğü zaman, onun miras sözleşmesinde ya da vasiyetnamesinde vakfettiği mal varlığı ile kurulur. Tüzel kişiler ölüme bağlı tasarruf ile vakıf kuramaz ancak resmi senetle vakıf kurabilir.

DİKKAT: Ölüme bağlı tasarrufla vakıf kurmada, ehliyet yönünden istisnai durumlar mevcuttur. Resmi senetle ve miras sözleşmesi ile vakıf kurma bakımından, kişinin tam ehliyetli olması gerekir. Buna göre, ayırt etme gücüne sahip ve ergin olunmalı, hukuken kısıtlı olunmamalıdır. Vasiyetname için ise ayırt etme gücüne sahip ve 15 yaşının doldurulmuş olunması yeterlidir. Hukuken kısıtlı olan kişiler ise vakıf kuramaz.

Vakfın Tescili, Mahkeme İşlemleri ve Sicile Kaydı

Vakıf kurmak için resmi senet düzenlendikten ya da ölüme bağlı tasarruf yapıldıktan sonra, vakfın tescili için başvuruda bulunulması gerekir. Başvuru mercii, vakfedenin yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemeleridir.

Başvuruda bulunması gereken kişi, vakıf resmi senetle kuruluyorsa vakfeden ya da vekili, ölmüşse mirasçısıdır. Vakfın ölüme bağlı tasarrufla kuruluyor olması halinde, başvuruyu mirasçılar ya da atanmışsa vasiyeti tenfiz memuru yapar. Vakıf miras sözleşmesi ile kuruluyorsa başvuruyu sözleşmenin diğer tarafı yapar. Vakfedenin ölümünden 3 ay geçmesine rağmen mirasçılar başvuruda bulunmamışsa başvuruyu Vakıflar Genel Müdürlüğü yapar.

Resmi senetle kurulan vakıflarda noter, resmi senedi 7 gün içinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne göndermekle yükümlüdür. Vakfın ölüme bağlı tasarrufla kurulması halinde vasiyetnameyi açan sulh hukuk hakimi, 7 gün içinde vasiyetnameyi Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, vakfın tescili için asliye hukuk mahkemesine başvuruda bulunur. Yani her iki yolda da nihai karar mercii asliye hukuk mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemesi başvuruyu kabul ederse vakfı kendi nezdinde tuttuğu sicile tescil eder. Asliye hukuk mahkemesinde yapılacak tescilin ardından, vakıf ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde tutulan merkezi sicile tescil edilir.

Vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde tutulan merkezi sicile de tescil edildikten sonra Resmi Gazete’de ilan yapılır. İlanda vakfedenin ve vakfın ismi, tescil kararının tarihi ve esas numarası, tescil kararını veren mahkeme, vakfın amacı, vakfedilen malların neler olduğu ve yönetim kurulunu oluşturan kişilerin isim-soy isimlerine yer verilir. Böylece vakıf kurulmuş olur.

Vakıf Senedi Nasıl Hazırlanmalıdır?

Vakıf senedinin nasıl hazırlanması gerektiği, TMK 106 hükmünde düzenlenmiştir. Buna göre vakıf senedi; vakfın ismini, amacını, bu amaca özgülenen mal ve hakların neler olduğunu, vakfın örgütlenme şeklini, yönetim şeklini ve yerleşim yerini içermelidir. Bunlar, vakfın senedinin zorunlu unsurları olup vakıf senedinde başka unsurlara da yer verilebilir.

Vakıfta bulunması zorunlu olan tek organ, yönetim organıdır. Fakat isteğe bağlı olarak farklı organların da kurulmasının önünde bir engel yoktur. Örneğin denetim kurulu, genel kurul, disiplin heyeti gibi zorunlu olmayan organlar kurulabilir. 

Vakıf ismi belirlenirken ismin hukuka ve ahlaka aykırı olmamasına dikkat edilmelidir. Vakfın ismi kamu kurum ve kuruluşlarının ismini içeremez. Vakfın isminin herhangi bir ırk ya da cemaat ismi de olmaması gerekir. Son olarak vakıf ismi yanıltıcı olmamalı, vakfın amacını ortaya koymalıdır. Ayrıca vakfa özgülenen mal ve hakların, amacı gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir.

Vakfa özgülenen mallar, amacı gerçekleştirmeye yeterli olmalıdır. Bunun yanında, Vakıflar Meclisi tarafından öngörülen asgari sermaye tutarından düşük olmamalıdır. Bu tutar, 2024 yılı için 500.000 Türk Lirasıdır. Vakfa özgülenen nakit para, vakfın kurucusu adına açılacak bir banka hesabına yatırılmalı, taşınır ve taşınmaz malların veya hakların ise mahkeme tarafından değer tespiti yapılmalıdır.

Vakıf senedi, ilgili vakıf için kurucu belgedir. Vakfa dair kritik denebilecek tüm bilgiler bu senet üzerinde yer alır ve vakfın tüm faaliyetleri, senede aykırı olmayacak biçimde yürütülür.

Vakıf Senedinde Eksiklikler

Vakıf senedindeki eksikliklerin hukuki sonuçları, TMK 107 hükmünde düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca, vakıf senedinin geçerli olması ve vakfın tüzel kişilik kazanması (kurulması) için vakfın amacının ve bu amaca özgülenen malların senette belirtilmesi yeterlidir. Vakıf senedindeki diğer eksiklikler, başvurunun reddini gerektirmez.

Vakfın diğer zorunlu unsurlarındaki eksiklikler, tescil başvurusunda bulunulan asliye hukuk mahkemesi tarafından tescil kararı verilmeden önce tamamlattırılır. Mahkeme, bu eksiklikleri tamamlamadan tescile karar vermişse denetim makamının başvurusu üzerine, vakfın yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesi eksikleri tamamlatır.

Vakıf Nasıl Kurulur? Vakıf Kurma Süreci

Vakıf Kurma Süreci

Vakıf kurma süreci, vakfın amacının belirlenmesi ile başlar, organların oluşturulması ile sona erer. Bu sürece resmi makamlar da dahil olur. Vakıf kurma sürecinin aşamaları, şu şekilde sıralanabilir:

  • Vakıf amacının belirlenmesi,
  • Vakıf kurucularının belirlenmesi,
  • Başlangıç sermayesinin temin edilmesi,
  • Vakıf senedinin hazırlanması,
  • Resmi başvurunun yapılması,
  • Başvurunun onaylanması ve vakfın tescili,
  • Vakıf organlarının teşkil edilmesi,
  • Vakıf faaliyetlerinin başlaması.

Vakıf tescil edildiği zaman, tüzel kişiliğini ve hak ehliyetini kazanır. Tek zorunlu organ olan yönetim organı kurulduğunda ise fiil ehliyetini kazanır. Bu aşamadan sonra vakıf, faaliyete başlayabilir ve hukuki işlem yapabilir. Örneğin sözleşmelere taraf olabilir, mirasçı olarak atanabilir, bağış alabilir, taşınmaz satın alabilir ve kira ilişkilerinin tarafı olabilir.

Vakıf kurma sürecinin adımları, vakıf nasıl kurulur sorusu bakımından önem arz eder. Bu adımlardan herhangi birinin eksik yahut yanlış şekilde atılması, vakfın kurulamamasına neden olabilir. Bu da zaman kaybına ve gereksiz masrafa yol açacaktır. Dolayısıyla, uzman avukata danışarak vakıf kurma sürecini yürütmekte yarar vardır.

Vakıf Kuruluşu Ne Kadar Sürer?

Vakfın kuruluşu, 6 ay ila 1 yıl sürer.

Vakıf kurulabilmesi için asliye hukuk mahkemesine başvuru yapıldığından ve bu yargı işi duruşmalı olarak görüldüğünden vakıf kurma süresi, dernek kurma süresinden uzundur. Duruşmanın kaç celse yapıldığı da süreyi etkiler.

Vakıf Kuruluşu Sonrası Ne Yapılmalıdır?

Vakıf kurulduktan sonra yapılması gereken çeşitli işlemler vardır. Bunlardan bazıları, vakfın fiil ehliyetine kavuşması ve faaliyet gösterebilmesi için olmazsa olmaz işlemlerdir. Bazıları ise yalnızca vakfın yönetimi ve faaliyetleri ile ilgilidir. Bahse konu işlemler, şöyle sıralanabilir:

  • Vakfın yönetim organı ve vakıf senedinde öngörülmüşse diğer organları oluşturulmalıdır.
  • Vakıf tüzel kişiliği kazandığı için vakfa özgülenen taşınmazlar, tapuda vakıf adına tescil edilmelidir.
  • Vakfa ait banka hesapları açılmalıdır.
  • Vakıfta mali konularla ilgilenecek kişi belirlenmeli, üçüncü kişilere kimin ödeme yapacağı kararlaştırılmalı ve bu işlemler için imza sirküleri hazırlanmalıdır.
  • Vakfa özgülenen ve vakıf kurucusunun ya da bir başka kişinin banka hesabına yatırılan paranın blokesi kaldırılmalı, vakıf hesabına aktarılmalıdır.
  • Vakfa üye olunması ya da vakıf üyeliğinden çıkma gibi durumların, vakıf tarafından 1 ay içinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirilmesi gerekir.
  • Vakıf ölüme bağlı tasarruf ile kurulmuşsa Resmi Gazete’de ilan bedelinin vakıf mal varlığından tahsil edilerek Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödenmesi gerekir.
  • Vakfın ilk yönetim kurulu toplantısı yapılmalıdır.
  • Vakfa ait karar defteri olmalı ve alınan kararlar bu deftere yazılmalıdır. Karar defteri, muhasebe defteri ile birlikte notere onaylatılmalıdır.
  • Vakıf yöneticilerinin kişisel bilgileri, göreve başlamalarından itibaren 1 ay içinde Vakıf Bilgi Yönetim Sistemine girilmelidir. Yöneticiler, yine 1 aylık süre içinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne mal bildiriminde bulunmalıdır.
  • Nakdi bağış yapılması halinde bağış makbuzu alınmalıdır.
  • Makbuz defteri alınmalıdır.
  • Vergi dairesinden vakfa ait vergi numarası alınmalıdır.

Vakfın kurulduktan sonra amacına yönelik faaliyetlerde bulunabilmesi için gerekli hukuki işlemler bunlardır. Vakıf, bir amaç üzerine kurulan tüzel kişilik olduğu için kurulması yetmez, aynı zamanda bu amacı gerçekleştirmek için faaliyette bulunması gerekir.

Vakıf İktisadi İşletmesi Nedir, Nasıl Kurulur?

Vakıflar, kâr elde etme amacıyla kurulamaz. Fakat amaçlarını gerçekleştirmek adına ihtiyaç duydukları geliri elde etmek için iktisadi işletme açabilir.

Bu hususta dikkat edilmesi gereken şey, vakfın iktisadi işletmesinden elde edilen gelirin vakıf kurucuları ve üyeleri arasında paylaştırılmamasıdır. Bu gelir, vakfın bütçesine dahil edilmeli ve vakfın amacını gerçekleştirmeye özgülenmelidir.

İktisadi işletme işleten vakıf, işletmeyi kurmasından ya da devralmasından itibaren 15 gün içinde Ticaret Siciline tacir kaydını yaptırmalıdır. İktisadi işletme işleten vakıflar tacir sıfatını kazanır ve tacirlerin tabi olduğu hükümlere tabi olur. Ayrıca bu vakıflar, kurumlar vergisi mükellefi haline gelir.

Yeni Vakıflarda Şube, Temsilcilik Açma veya Kapatma

Vakıflar, amaçlarını gerçekleştirmek için şube ve temsilcilik açabilir. Şube ve temsilcilik açmak için Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirimde bulunulmalıdır. Şube veya temsilcilik açılmasının amacı ise vakfın amacı ile aynı doğrultuda olmalıdır.

Bu husus, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 5. maddesinde şöyle düzenlenmiştir:

“Yeni vakıflar, vakıf senetlerinde yazılı amaçlarını gerçekleştirmek üzere Genel Müdürlüğe beyanda bulunmak şartıyla şube ve temsilcilik açabilirler.”

Vakıf Kurmanın Avantajları

Vakıf kurmanın avantajları, birçok farklı hukuki alanda kendini gösterir. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:

  • İktisadi işletmesi bulunmayan vakıflar, kurumlar vergisinden muaftır.
  • Kamuya yararlı vakıflar, vergiden muaftır.
  • Vakıflar, derneklerin aksine tek bir kişi tarafından bile kurulabilir. Oysa dernekler en az 7 kişi tarafından kurulabilir.
  • Vakıfların hukuki sorumluluğu, ticaret şirketlerine göre çok daha kısıtlıdır.
  • Vakfa yapılan bağışlar hibe vergisinden muaftır.
  • Vakfın zorunlu tek organı (yönetim organı) olduğundan ve bu organ tek bir kişiden oluşabileceğinden vakfın yönetimi çok daha kolaydır.
Vakıf Nasıl Kurulur? Vakıf Çeşitleri

Vakıf Çeşitleri

Vakıf çeşitleri olarak birbirinden farklı türler bulunur. Bunlar arasında; tabi oldukları hükümlerden vergi muafiyetlerine ve devlet yardımına kadar birtakım farklılıklar bulunur.

Vakıf çeşitleri; yeni vakıflar, mülhak vakıflar, mazbut vakıflar, cemaat vakıfları, kamuya yararlı vakıflar, aile vakıfları ve esnaf vakıflarıdır. Aşağıda, farklı başlıklar halinde bu vakıf türleri izah edilmiştir.

Yeni Vakıflar

Yeni vakıflar, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi veya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca kurulmuş vakıflardır. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi, 4 Ekim 1926 tarihinde kabul edilmiştir. Dolayısıyla, bu tarihten sonra kurulan vakıflar yeni vakıftır.

Mülhak Vakıflar

Mülhak vakıflar, 743 sayılı Medeni Kanun’dan (4 Ekim 1926) önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenlerin (vakfı kuranların) soyundan gelenlere şart edilmiş vakıflardır. Diğer bir ifadeyle, Osmanlı döneminde yönetimi babadan oğula geçmek şartıyla kurulmuş vakıflar, mülhak vakıflardır.

Mazbut Vakıflar

Mazbut vakıflar, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinden önce (4 Ekim 1926) kurulmuş olan vakıflardır. Bu vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilir ve temsil edilir.

Cemaat Vakıfları

Cemaat vakıfları, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu uyarınca tüzel kişilik kazanmış, üyeleri Türk vatandaşı olan gayrimüslim cemaatlere ait vakıflardır. Dolayısıyla cemaat vakıflarından kastedilen; gayrimüslim, ekseriyetle Rum, Ermeni ve Yahudi vakıflarıdır. Bunun dışında Süryani, Bulgar ve Gürcü vakıfları da mevcuttur. Bu vakıfların yöneticileri, kendi üyeleri arasında seçilir.

Kamuya Yararlı Vakıflar

Kamuya yararlı vakıflar, kanunlarda kamu hizmeti olarak öngörülen faaliyetleri yürüttükleri için vergi muafiyetinden yararlanan vakıflardır. Bu vakıflar için vergi muafiyeti söz konusudur.

Bu husus, 4962 s. Kanun m. 20 hükmünde şöyle düzenlenmiştir:

“Gelirlerinin en az üçte ikisini nev’i itibarıyla genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınabilir.”

Bu madde hükmüne göre, gelirinin en az üçte ikisi ile kamu hizmeti olarak öngörülen bir işi yapmak amacıyla kurulan bir vakfa, cumhurbaşkanı kararı ile vergi muafiyeti tanınabilir.

Bunun için vakfın bazı şartları gerçekleştirmesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından vakfın bu şartları taşıdığının tespit edilmesi ve Cumhurbaşkanına vakıf hakkında vergi muafiyeti önerisinde bulunulması gerekir. Konunun detayları, Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliğ’de öngörülmüştür.

Aile Vakıfları

Aile vakıfları, kuruluş ve işleyiş bakımından yeni vakıflar ile tamamen aynı hükümlere tabidir. Aile vakıfları ile yeni vakıfların tek farkı, amaç bakımındandır. Yeni vakıflarda amaç hukuka ve ahlaka uygun olmak kaydıyla serbestçe belirlenebilir. Oysa aile vakıflarında amaç, sadece kanunda öngörülen hususlardan biri olabilir.

4721 sayılı TMK m. 372 uyarınca; sadece aile bireylerinin eğitim ve öğrenimleri, donanım ve desteklenmeleri gibi amaçlarla aile vakfı kurulabilir. Bunların dışında bir amaç için aile vakfı kurulması mümkün değildir.

Esnaf Vakıfları

Esnaf vakıfları, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun yürürlüğünden (05/06/1935) önce kurulmuş olup esnafın seçtiği yönetim kurulu tarafından yönetilen vakıflardır. Esnaf vakıfları, mülhak vakıfların tabi olduğu hükümlere tabidir.

Yabancıların Vakıf Kurması

Yabancılar, Türkiye’de vakıf kurabilir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 5. maddesinde, konu şöyle düzenlenmiştir:

Yabancılar Türkiye’de hukuki ve fiili mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilir.”

Dolayısıyla, yabancıların kuracağı vakfın yeni vakıf olması gerekir. Diğer vakıf türleri, mesela aile vakfı yabancılar tarafından kurulamaz. Vakıfların yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğu, Türkiye’de yerleşik olmalıdır.

Bunun yanında, yabancı vakıflar mütekabiliyet esasına göre kurulur. Buna göre, yabancı kişinin ülkesinde de Türk vatandaşlarının hukuken ve fiilen vakıf kurma imkanı bulunmalıdır. Bu durumda, yabancıların Türkiye’de vakıf kurması mümkün olur.

Yabancı Vakıfların Temsilcilik ve Şube Açması

Yabancı vakıfların Türkiye’de temsilcilik ve şube açması, belirli şartlar altında mümkündür. Bu şartlar şu şekilde incelenebilir:

  • Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunulmalıdır.
  • Türkiye ve ilgili ülke arasında mütekabiliyet bulunmalıdır. Yani yabancı vakfın kurulduğu ülke, Türkiye’de kurulan vakıfların kendi ülkesinde temsilcilik ve şube açmasına izin veriyor olmalıdır.
  • Gerektiğinde Dışişleri Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının olumlu görüşü alınmalıdır.

Bu koşulların varlığı halinde, İçişleri Bakanlığı yabancı vakfın Türkiye’de şube ve temsilcilik açmasına izin verebilir.

Sonuç

Vakıf kurma prosedürü, birçok aşamadan oluşan detaylı bir prosedürdür. İlgili prosedürde bir eksiklik gösterilirse vakıf kurma süreci uzayacağı gibi çeşitli masraflar da gündeme gelebilir. Bu tür sorunlarla karşılaşmamak adına, uzman avukata danışarak adım atmakta fayda vardır.