terk-nedeniyle-bosanma

Terk Nedeniyle Boşanma

Terk nedeniyle boşanma davası, eşlerden birinin en az 6 ay süreyle ve haklı bir sebep olmadan ortak konutu terk etmesi nedeniyle açılan davadır. Bu davada terk edilen eşin, terk süresinin kesintisiz olarak 6 ay sürdüğünü, terkin haklı bir sebebe dayanmadığını ve ihtar şartının gerçekleştiğini ispat etmelidir. Bu şartlar sağlandığı ve mahkeme önünde ispatlandığı durumda hakim boşanmaya karar verecektir.

Terk Nedeniyle Boşanma Nedir?

Terk nedeniyle boşanma, eşlerden birinin haklı bir neden olmaksızın en az 6 ay ortak konutu terk etmesi durumunda diğer eşe boşanma hakkı veren hukuki bir imkandır. 

Terk nedeniyle boşanma TMK m.164’te şu şekilde düzenlenmiştir:

“Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.”

Terk nedeniyle  boşanma davası açabilmek için eşin haklı bir sebep olmaksızın en az dört 4 ay boyunca ortak konutu terk etmiş olması ve eşe eve dön ihtarı yapılmış olması gerekir. Yani eşe ihtar göndermek için belirlenen asgari süre 4 aydır ve 4 ay dolmadan eşe ihtar gönderilemez. 

Bu şekilde eve dön çağrısını tebliğ alan eş, tebliğ tarihinden itibaren 2 ay içinde ortak konuta dönmelidir. Aksi takdirde, halihazırda 4 aydır haklı bir sebebi olmadan evde bulunmayan eş için TMK m.164’te belirtilen 6 aylık süre tamamlanmış olur ve boşanma davası şartları oluşur.

Terk Nedeniyle Boşanma Davası Şartları

Terk nedeniyle boşanma davası şartları şunlardır:

  • Eşlerden birinin ortak konutu terk etmesi,
  • Terk süresinin en az 6 ay olması,
  • Konutun yaşamaya uygun olması,
  • Konutu terk eden eşe eve dön ihtarı yapılması,
  • Yapılan ihtarın sonuçsuz kalması, gerekir.

Terk Fiili

Terk fiili, eşlerden birinin evlilik ile doğan yükümlülüklerden kurtulmak amacıyla ortak konuttan ayrılması veya hukuken geçerli bir nedeni olmaksızın ortak konuta dönmemesidir.

DİKKAT: Uygulamada sıklıkla görüldüğü üzere, eşler bir arada yaşarken küs olmaları, konuşmamaları, birlikte yatmamaları, cinsel ilişkiye girmemeleri vb. gibi hususlar terk sayılmazlar. 

Eğer eşlerden birisi, diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlamış, konuttan kovmuş veya konuta girmesine engel olmuşsa bu durumda engelleme fiillerini yapan eş terk etmiş sayılacaktır. Ayrıca bu durum uygulamada zorunlu terk olarak adlandırılır. Uygulamada gerçek terk olarak bilinen husus ise eşlerden birinin  kendi iradesi ortak konuttan ayrılması halidir.

Terk sebebiyle boşanma davası açabilmek için terk eden eşin ortak yaşama son verme amacıyla konuttan ayrılması gerekir. Yani eğer ki eşin konutu terk ederken amacı ortak yaşamdan ayrılmak ve evlilik birliğini sürdürmemek değilse bu durumlar terk sayılmaz. Terk sayılmayan haller şunlardır:

  • Askerlik veya zorunlu bir görev nedeniyle konuttan ayrılma,
  • Hastalık veya buna benzer bir zorunluluk nedeniyle konuttan ayrılma,
  • Eğitim-öğretim faaliyetleri gereği konuttan ayrılma,
  • İş gereği belirli bir süre konuttan ayrılma, gibi durumlar terk değildir. 

Eşlerden birisinin başlangıçta ortak yaşama son verme niyeti bulunmamasına karşın ilerleyen zamanda bu iradesi ortaya çıkmış olabilir. Örneğin, ortak konuttan bir sebepten ayrılmış olan eş, bir daha ortak konuta dönmeyeceğini ifade etmişse bu durumda terk fiili oluşmuş olur. 

Tüm bunlarla birlikte, terk eden eşe boşanma davası açılabilmesi için terk eden eşin haklı bir sebebinin bulunmaması gerekir. Bir eşin ortak konutu terk etmesi için haklı sebepler şunlardır:

  • Eşlerin ortak karar almasıyla ortak konuttan ayrılmak,
  • Eşler için mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olması,
  • Eşler arasında bir boşanma ve ayrılık davasının halen sürüyor olması,
  • Eşler arasında evlenmenin butlanı davasının sürmesi,
  • Evi terk eden eşin evde bulunması halinde, kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzurunun tehlikeye düşecek olması,
  • Eşin tedbir nafakası alıyor olması,
  • Eşin yaşayabileceği bağımsız bir konutun olmaması veya konutun ailenin ihtiyaçlarına uygun olmaması, terk için haklı sebeplerdir.

Yukarıda sayılan haller terk için haklı sebepler olduğundan, bu durumların varlığı halinde terk eden eşe karşı terke dayalı boşanma davası açılamaz.

Terk Fiili

Terk Süresinin En Az 6 Ay Olması

Eşlerden birinin hukuken geçerli bir sebebi olmadan ortak konutu terk etmesi durumunda hemen boşanma davası açılamaz. Terk nedeniyle boşanmak için TMK m.164’e göre terkin 6 ay veya daha fazla sürmüş ve halen devam ediyor olması gerekir.

Bu süre içinde eşin terk etme eylemi kesintisiz olarak devam etmelidir. Dolayısıyla eğer ki ortak konutu terk eden eş 6 aylık süre dolmadan eve geri dönerse bu süre kesilmiş olacaktır. Ancak önemle belirtmek gerekir ki birkaç günlük, çocukları görmek amacıyla veya geçici herhangi bir sebeple eve dönülmesi durumunda süre kesilmeyecektir. Zira bu durumlarda eşin eve dönme iradesi yoktur. Yalnızca belirli bir isteğin yerine getirilmesi için eve dönülmüştür.

Eve Dön İhtarı

Terk nedeniyle boşanma için terk edilen eşin, aile mahkemesi veya noter aracılığıyla  terk eden eşe eve dön ihtarında bulunması gerekir. Eve dön ihtarı, herhangi bir hukuki gerekçesi bulunmadan evi terk eden eşe 4 ay sonra gönderilebilir. 4 aylık süre asgari olarak belirlenmiş süredir. Dolayısıyla terk tarihinden itibaren 4 ay geçmedikçe ihtar gönderilemez ancak 2 yıl sonra bile ihtar gönderilebilir.

Uygulamada Yargıtay’a göre de ihtar gönderme süresi en az 4 aydır ve terk durumunun bu süre içinde devam etmesi gerekir. 

“…Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, ayrılık en az dört ay sürmüş ve bu durumun devam ediyor olması gerekir. Bu sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz.” (Yargıtay 2.HD., 3.10.2016 T., 2016/1607 E., 2016/13333 K.)

Terk eden eşe gönderilecek ihtarda, terk eden eşe 2 ay içinde ortak konuta dönmesi ve dönmemesi halinde doğacak bildirilir. Eğer terk eden eş 2 ay içinde de dönmezse kanunen belirlenen 6 aylık süre dolacak ve terk nedeniyle boşanma şartı gerçekleşmiş olacaktır. Ancak önemle belirtmek gerekir ki gönderilecek ihtarda eşin hangi gün veya saatte dönmesi gerektiği sınırlandırıcı şekilde belirtilemez.

DİKKAT: Belirlenen 4 aylık ihtar süresi kesin süredir. Dolayısıyla tarafların kendi aralarında anlaşarak bu süre üzerinde değişiklik yapma hakları yoktur. 

Konutun Yaşamaya Uygun Olması

Terk nedeniyle boşanma için terk eden eşe yapılacak eve dön ihtarında eşin döneceği evin, ailenin ihtiyaçlarına uygun, güvenli, sağlıklı ve oturmaya elverişli olması gerekir. Eğer konut bu niteliklere sahip değilse yani konutun yaşamaya uygun olmaması durumu varsa, evi terk eden eşin haklı sebebi olduğu kabul edilir. 

Uygulamada karşılaşıldığı üzere terk eden eşin bir sağlık sorunu olabilir ve ortak konut bu sağlık sorunuyla yaşamaya uygun olmayabilir. Bu durum ve benzeri hallerde terk eden eşin haklı bir sebebi olduğu kabul edilir. 

Terk nedeniyle boşanmanın diğer bir şartı ise ortak konutun bağımsız nitelikte olmasıdır. Eğer terk eden eşin döneceği konut bağımsız nitelikte değilse, yine bu durumda terk eden eşin haklı bir sebebi olduğu kabul edilir.

Uygulamada Yargıtay’ın görüşüne göre ortak konutun bağımsız nitelikte olması gerektiği şu şekilde açıklanmıştır:

“Davet edilen konutta kocanın anne ve babasının da oturmakta olduğu, bu haliyle konutun bağımsız olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı kadın davet edilen müşterek konuta dönmemekte haklıdır. Bu yön göz önünde bulundurularak kocanın terk sebebine dayalı boşanma davasının reddi gerekir.” (Yargıtay 2.H.D.2006/22079 E, 2007/12371 K. 21.09.2007)

İhtarın Sonuçsuz Kalması

Terk nedeniyle boşanmanın son şartı, terk eden eşe yapılan ihtarın sonuçsuz kalmasıdır. Yani, terk eden eşe eve dön ihtarı yapılmış ancak en az 6 ay ortak konutu terk etmiş olmalıdır. Bu şekilde ihtarın varlığına rağmen ortak konuta dönülmemesi boşanma sebebi oluşturur.

Açılacak olan boşanma davası için terk eyleminin kanunen belirlenen şartlarının sağlanıp sağlanmadığı incelenmeli, terk süresinin kesintisiz olarak 6 ay sürdüğü, haklı bir sebebe dayanmadığı ispat edilmeli ve usuli işlemler hukuki şekilde yapılmalıdır. Zira, boşanma davası süreci ve sonucunda hakimin vereceği kararda eşlerin boşanmadaki kusur oranı belirleyici olacaktır. Bu bağlamda sürecin başından itibaren alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması faydalı olacaktır.

Terk Nedeniyle Boşanma Davasında Talepler

Terk nedeniyle boşanma davasında talepler şunlardır:

  • Nafaka, (ilgili yazı:”nafaka hesaplama”)
  • Velayet, (ilgili yazı: “boşanmada çocuğun velayeti kime verilir? (yaşlar burada)”
  • Maddi ve Manevi Tazminat, (ilgili yazı: “boşanmada maddi ve manevi tazminat”)
  • Mal Paylaşımı, (ilgili yazı: “boşanmada mal paylaşımı”)

Boşanma Davası Masrafları ve Avukatlık Ücreti

Terk nedeniyle boşanma davası masrafları 2024 yılı itibariyle ortalama 3500-4000 TL arasındadır. Terk nedeniyle boşanma davası avukatlık ücreti ise 2024 yılı itibariyle en az 17.900 TL’dir. 

DİKKAT: Bu ücret, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 2024 yılı için belirlenen asgari miktardır. Dolayısıyla müvekkil ve avukatın arasındaki anlaşma bu meblağın üzerinde olabilir.

Terk Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Terk nedeniyle boşanma davası yaklaşık olarak 1-1,5 yıl sürer. Bu süre içerisinde terk nedeniyle boşanma davaları ortalama 6 celse sürmektedir.

Sonuç

Terk nedeniyle boşanma davası, eşlerden birinin ortak konutu en az 6 ay süreyle ve haklı bir sebep olmadan terk etmesi sonucu açılır. Bu davada, terk edilen eşin, diğer eşin terk eyleminin haklı bir sebebe dayanmadığını ve en az 6 ay sürdüğünü ispat etmesi gerekir. Dolayısıyla kusur oranının belirlenmesi ve terkin somut olarak ortaya konulması gerekir. Bu anlamda sürecin başından itibaren alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması tavsiye edilir.