suresiz-nafaka

Süresiz Nafaka

Süresiz nafaka, eşlerin boşanması sonucu yoksulluğa düşecek olan tarafa TMK m.176’da belirtilen haller ortaya çıkmadıkça ödenecek olan nafaka türüdür. Ayrıca uygulamada süresiz nafaka olarak bilinen bu nafaka türü aslında yoksulluk nafakasıdır ve kanunda belirtilen hallerin gerçekleşmesi durumunda kaldırılabilir. Dolayısıyla bu nafakanın ömür boyu ödeneceği yönündeki yaygın inanış yanlıştır.

Süresiz Nafaka Nedir?

Süresiz nafaka, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan tarafa ödenecek olan nafakadır. Ayrıca, halk arasında süresiz nafaka olarak bilinen bu nafaka türü, esasen yoksulluk nafakasıdır.

Süresiz nafakanın istenebilmesi için şu şartlar gerekir: 

  • Nafaka talebinde bulunulması, 
  • Talepte bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması, 
  • Nafaka talep eden tarafın kusurunun olmaması veya diğer taraftan daha ağır kusurunun olmaması.

Süresiz nafaka olarak bilinen yoksulluk nafakası TMK m.175’te şu şekilde düzenlenmiştir:

“Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”

İlgili kanun maddesinde belirtilen yoksulluk ifadesi, tamamen müşkül duruma düşülmesine işaret etmez. Boşanma öncesi evlilik birliği ve boşanma sonrası yaşam standardı arasındaki fark değerlendirilir. Boşanma sonrasında yaşam standartlarında kayda değer bir düşüş olan taraf yoksullaşmış sayılır ve bu kişi yoksulluk nafakası talep edebilir.

Esasen vatandaşların sıklıkla şikayet ettiği husus, yoksulluk nafakasının süresine ilişkin belirsizliktir. Bunun sebebi ise anlaşılacağı üzere yoksulluk nafakasının düzenlendiği maddede süreye ilişkin herhangi bir sınırlama bulunmaması ve “süresiz” ifadesinin kullanılmasıdır. Dolayısıyla bu nafaka türü halk arasında süresiz olarak ödenecek nafaka olarak bilinmektedir.

Bu nafaka türü, kanunda belirtilen haller dışında sürekli olarak devam edeceğinden halk arasında ve doktrinde sıklıkla tartışma konusu olmaktadır. Zira evlilik birliği ne kadar kısa sürmüş olursa olsun, boşanmadan sonra birbirlerini bir daha hiç görmeyecek kimseler bile uzun süreler nafaka ödemek zorunda kalmaktadır.

Süresiz nafakasının düzenlendiği TMK m.175’te, süresiz olarak nafaka isteyebilir ifadesi bulunur. Ancak, buradan boşanan ve hakkında nafaka ödemesi kararlaştırılan kişi ölünceye kadar her durumda nafaka ödemek zorunda değildir. Bu nafakanın sona erme hallerinden birisi bulunduğu takdirde nafaka kalkacaktır. Dolayısıyla esasında bu nafaka hiçbir zaman kaldırılamayacak ve ömür boyu devam edecek bir nafaka değildir.

Süresiz olarak hükmedilen nafakanın hangi hallerde kaldırılabileceği yazının devamında açıklanmıştır. Bununla birlikte, yoksulluk nafakasını nasıl belirlendiği, şartlarının neler olduğu ve nafaka miktarının değiştirilmesi hususlarının incelendiği “yoksulluk nafakası nedir?” başlıklı makalemizi inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Süresiz Nafaka Nedir?

Süresiz Nafaka Konusunda Yüksek Yargının Görüşleri

Süresiz nafaka konusunda yüksek yargının görüşü, kanunlarımızın hakime nafakanın süresini sınırlandırmak için takdir yetkisi vermediği yönündedir. Zira Yargıtay’a göre TMK m.175’te yoksulluk nafakasının süresiz olarak verileceği düzenlenmiş ve aynı kanunda hakimin takdir yetkisine değinilmemiştir.

 “…Kanun, yoksulluk nafakasının süresiyle ilgili hakime herhangi bir takdir hakkı tanımamış, süresini durumun gerekleri ya da haklı sebepleri gözönünde tutarak belirlemeyi de emretmemiştir. Kanun, bu nafakanın “süresiz” olmasını açıkça öngördüğüne göre, takdir hakkına sığınarak nafakayı belirli bir süreyle sınırlamak kanuna açık aykırılık oluşturur.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.12.2017 tarihli ve 2016/8859 E., 2017/14407 K.)

Yargıtay’a göre süresiz şekilde hükmedilen nafaka, TMK m.175 gereğince emredici bir hükümden ileri gelir ve dolayısıyla takdir yetkisiyle aksi yönde karar verilemez:

“(…)nafaka alacaklısının süreli bir nafaka talebi olmadığı durumda, süresiz nafakaya hükmedilmeyişinin kanuna aykırıdır.(…)” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.07.2012 tarihli ve 2012/14283 E., 2012/19487 K.)

Yüksek yargı mercilerinden olan Anayasa Mahkemesine göre de yoksulluk nafakası kanun metnin bulunan süresiz ifadesi Anayasaya aykırılık teşkil etmez. Zira Kestel Asliye Hukuk Mahkemesi’nin AYM’ye başvurusu neticesinde, AYM  2011/136 E. ve 2012/72 K. sayılı kararında süresiz nafaka şu şekilde değerlendirilmiştir:

Medeni Kanun’da belirtilen nafaka türünde süresiz ifadesi bir kimsenin ölünceye kadar zorunlu ve sürekli olarak nafaka ödeyeceği anlamına gelmemektedir. Bu nafakanın amacı boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan tarafa diğer eşin ekonomik ve kanuni şartları sağladığı sürece destek olmasıdır. 

TMK m.176’da belirtilen nafaka alacaklısının evlenmesi ya da taraflardan birisinin ölümü halinde kendiliğinden bu nafaka kalkacaktır. Ayrıca alacaklının evlenmeden fiilen evli gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi, nafaka yükümlüsünün ödeme gücünün tamamen yitirilmesi gibi durumlarda ise dava yoluyla bu nafaka kaldırılabilecektir. Dolayısıyla kanunda geçen süresiz ifadesi mutlak ve değişmez bir ödeme yükümlülüğünü ifade etmediğinden, kanun maddesi Anayasal haklara aykırılık teşkil etmemektedir.

Süresiz Nafaka Kalktı mı?

Süresiz nafaka kalkmamıştır. Eşlerin boşanması halinde, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan taraf lehine hükmedilen nafaka halen süresiz olarak verilmektedir. Ancak süresiz olarak hükmedilen nafakanın TMK m.176’da belirtilen bazı hallerde kendiliğinden diğer durumlarda ise dava yoluyla kaldırılması mümkündür.

Süresiz nafaka  düzenlemesi ile ilgili halihazırda onaylanmış veya yürürlüğe girmiş yeni bir hukuki düzenleme mevcut değildir. Ancak süresiz nafaka mağdurları ve diğer şartlar gözetilerek gerek hukuk dünyasında gerekse siyaset dünyasında bu durum tartışılmaktadır. Yargıtay üyelerince de durum değerlendirilmiş ve bu duruma süre sınırının getirilmesi gerektiği yönünde bir kanaat ileri sürülmüştür ki biz de bu görüşteyiz.

Süre ile ilgili tartışmalarda farklı görüşler öne sürülmektedir. 1 yıllık süre, 5 yıllık süre, 10 yıllık süre gibi sürelerin konulması öne sürüldüğü gibi belirlenecek sürenin hakimin takdirine bırakılması ve hakimin somut olayın şartlarına göre bir süre belirlemesi gerektiği gibi görüşler de belirtilmiştir.

Cumhurbaşkanlığının bir takım planlamaları kapsamında yeni nafaka düzenlemesine ilişkin olarak “nafakanın adil bir hale getirilmesi” ifadesi kullanılarak bu düzenlemenin içeriğine ve zamanına dair tahminlerde bulunma imkanı doğmuştur.

Süresiz Nafaka Kaldırılabilir mi?

Süresiz nafaka kaldırılabilir. Bunun için TMK m.176’da belirtilen nafakanın kaldırılmasına ilişkin şartların ortaya çıkması gerekir. Süresiz nafakanın kaldırılabileceği haller şunlardır:

  • Nafaka alacaklısının evlenmeden fiilen evli gibi yaşaması, 
  • Nafaka alacaklısının yoksulluğun ortadan kalkması,
  • Nafaka alacaklısının haysiyetsiz hayat sürmesi, 
  • Nafaka yükümlüsünün ödeme gücünün tamamen yitirilmesi, hallerinde dava yoluyla süresiz nafaka kaldırılabilir. 

Yukarıda belirtilen hallerde süresiz nafaka dava yoluyla kaldırılabilir. Ayrıca, TMK m.176’ya göre nafaka alacaklısının evlenmesi ya da taraflardan birisinin ölümü halinde süresiz nafaka kendiliğinden kalkacaktır. 

Bu nafakanın kendiliğinden kalkması veya dava yoluyla kaldırılması için şartların oluşup oluşmadığı her bir somut durum kendi özelinde değerlendirilerek incelenmelidir. Aksi halde nafaka yükümlüsü nafakanın kalktığı inancıyla hareket ederek hukuken haksız duruma düşebilir. Ayrıca, eğer bu nafaka dava yoluyla kaldırılacaksa mutlaka usuli işlemlerin doğru yapılması gerekir. Aksi halde başvuru reddedilecektir. Bu noktada alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması önerilir.

Sonuç 

Süresiz nafaka ömür boyu ödenmez. Zira TMK m.176’da bu nafakanın kendiliğinden kalkacağı veya dava yoluyla kaldırılabileceği haller açıkça düzenlenmiştir. Ancak bu süreçte usuli işlemlerin doğru şekilde yapılması ve nafakanın kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığının doğru değerlendirilmesi gerekir. Bu anlamda süreç içinde alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması faydalı olacaktır.