Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu; cebir veya tehdit kullanarak, kişilerin sendika üzerindeki iradesini etkilemek veya bizzat sendikaların faaliyetlerini engellemek sonucu oluşan suçtur. Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Hakkında bu suç dolayısıyla işlem başlatılanlar, usule uygun hukuki savunmalar yapmaları oldukça önemlidir.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Nedir?

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, sendikal faaliyetlerde bulunup bulunmama konusunda kişinin iradesini etkilemek veya direkt olarak sendikaların faaliyetlerini engellemek için cebir veya tehdit kullanılmasıdır. Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, TCK m.118’de düzenlenmiştir.

TCK 118:

“(1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.“

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Nasıl Oluşur?

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu; bir kişinin sendikal faaliyetlere ilişkin iradesini etkilemek veya bizzat sendikanın faaliyetlerini engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanılmasıyla oluşur.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, şu şekillerde oluşabilir:

  • Bir kimsenin sendikaya üye olması veya olmaması için cebir veya tehdit uygulamak,
  • Bir kimseyi sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya zorlamak için cebir veya tehdit uygulamak,
  • Sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak için cebir veya tehdit uygulamak.

Yargıtay sendikal hakların kullanılmasının engellenmesinin oluşumuyla ilgili bir kararında, suçun oluşabilmesi için kişinin, sendikaya üye olmaktan veya faaliyetlerine katılmaktan vazgeçmesi veya sendikadaki görevinden ayrılmasının zorunlu olmadığını, mağdura karşı cebir veya tehdit kullanılmasının suçun tamamlanması için yeterli olduğunu söylemiştir. (Yargıtay 18.CD., 2016/13672 E. , 2017/10255 K.)

Sendikal Hakların Kullanılmasını Engellemek

Cebir ve tehdit kullanılarak bir kimseyi bir sendikaya üye olma veya üye olmama yönünde zorlamak, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturur.

Örneğin, basın yayın sektöründe çalışan bir işçi, işvereni tarafından darp edilerek istemediği bir sendikaya üye olmaya zorlanamaz.

Bir başka örnek olarak, bir işverenin, yanında çalıştırdığı işçiyi, işçinin üye olmak istediği sendikaya üye olmaması için işten çıkaracağı yönünde tehdit etmesi halinde mevzubahis suç meydana gelir.

Hiç kimse sendikal faaliyetlere katılması yahut katılmaması için bir kişiyi zorlayamaz. Sendikal faaliyetlere katılma konusunda bir kişinin zorlanması halinde de sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu meydana gelir.

Örneğin, işverenin, üye olduğu sendikanın bir eğitimine katılmak isteyen işçiye, izin vermemesi sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturur.

Sendikanın üyeleri, sadece üye olarak sendikaya katılabileceği gibi, bu organlarda da görev alabilir. Hiç kimse sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlanamaz. Bu, tür zorlamaların cebir veya tehdit yoluyla gerçekleştirilmesi, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturur.

Örneğin, sendikanın yönetim kurulundaki bir üye, başka bir kişi tarafından tehdit edilerek sendikadaki görevinden ayılmaya zorlanamaz.

Sendika Faaliyetlerini Engellemek

Sendikanın hareketlerini cebir veya tehditle ya da daha başka hukuka aykırı fiille engelleyen kişi sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu işlemiş olur.

Sendikal faaliyet, bir sendikanın kendi işkolunu temsil etmek, üyelerinin ve sektörün ihtiyaçlarını tespit etmek ve daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak için yapılan hareketlerdir.

Örneğin, iş koluna dair eğitimler verilmesi, sendika tarafından yapılan organizasyonlar, üyelere yardımda bulunma, konferans ve seminerler düzenleme sendikanın faaliyetlerine örnek olarak gösterilebilir.

Örneğin, sendikanın bir semineri sırasında, seminerin yapıldığı salonun elektriklerini kesip, sendikanın faaliyetini engelleyen kişi, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun nitelikli halinden sorumlu olur.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Cezası

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun, sendika faaliyetlerinin engellenmesi sonucunda işlenmesi halinde verilecek ceza ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.

Kanuni sınırlar dahilinde, verilecek kesin cezayı hakim takdir edecektir. Mahkeme verilecek cezayı takdir ederken sanığın geçmişi, suçun işleniş şekli, işlendiği yer ve zaman, kullanılan araçları göz önünde bulundurmaktadır.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs; kişinin suç oluşturan fiili gerçekleştirmek amacıyla harekete geçmesi fakat elinde olmayan nedenlerle fiili tamamlayamamasıdır. Eylem teşebbüs aşamasında kalırsa, tamamlanan suça göre daha ceza verilir. Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda teşebbüs mümkündür.

Örneğin, sendikanın düzenlediği toplantıyı engellemek amacıyla, salonun ışıksız kalması için elektrik kablolarını keserken yakalanan kişinin suç oluşturan fiili teşebbüs aşamasında kalmıştır.

İştirak; bir suçun birden fazla kişi tarafından fikir ve hareket birliği içinde işlenmesidir. Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçuna iştirak eden kişiye genel hükümler uygulanır. Buna göre suça iştirak eden her fail, suç ile ilgili ayrı ayrı fail olarak değerlendirilip ceza alacaklardır.

Örneğin, sendikanın düzenlediği toplantının yapıldığı binaya bir grup halinde toplanarak taş atan kişilerin her biri, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun faili olarak suçtan sorumlu tutulur.

İçtima; failin filleri sonucunda birden fazla suç oluşması halidir. Somut olayın özelliklerine göre faile ağırlaştırılmış tek ceza yahut ortaya çıkan her suç için ayrı ceza verilmesi gündeme gelebilir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, aynı fail tarafından, aynı mağdura yönelik olarak, farklı zamanlarda birden fazla kez işlenirse, fail tek bir suçtan cezalandırılır. Fakat, verilecek cezada belli oranlarda artırıma gidilir.

Örneğin, bir kişi, bir işçiyi, sendikaya üye olmaması için farklı günlerde, birden fazla kez hırpalarsa fail tek bir fiilden fakat artırılmış cezadan sorumlu olur.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, tek bir hareketle birden fazla kişiye işlenirse bu durumda fail tek hareket fiilinden ceza alır. Ancak cezası artırılır.

Örneğin, sendikanın durumunu görüşmek için toplantı yapan birden fazla insan toplanmışken, bir kişi gelip sendikal faaliyette bulunmamaları için tek bir söylemle kişileri tehdit ederse, tek bir fiilden ceza alır. Fakat cezası zincirleme suç hükümleri uyarınca artırılır.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Soruşturma Aşaması

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda soruşturma aşaması, yetkili mercilerin suç şüphesini öğrenmesi ile başlar ve savcı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ile sona erer. Soruşturma aşamaları sırasıyla şöyledir;

  • Şikâyet veya ihbar,
  • Gözaltı,
  • Delillerin toplanması,
  • İfade ve sorgu,
  • Uzlaşma,
  • Adli kontrol,
  • Tutukluluk.

Şikâyet-İhbar

Şikâyet, mağdur veya suçtan zarar gören kişilerin savcılığa veya emniyete yaptığı başvurudur. İhbar ise kişinin, suçu veya suçu oluşturduğunu iddia ettiği kişiyi yetkili makamlara bildirmesidir. Şikayet yalnızca mağdur veya suçtan zarar görenler tarafından yapılabilirken ihbar, herkes tarafından yapılabilmektedir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, takibi şikâyete bağlı olmayan suçlardandır. Bundan dolayı, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu ile ilgili bir şikayet olmasa da, savcılık kendiliğinden soruşturma başlatır.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, takibi şikâyete bağlı bir suç olmadığından, şikâyetten vazgeçmek mümkün değildir. Kişi şikayetten vazgeçse bile soruşturma ve yargılama aşamaları devam eder.

Gözaltı

Gözaltı, bir kişinin suç işlediğine dair şüphe oluşturacak delillerin bulunması nedeniyle savcılık kararı ile kolluk kuvveti tarafından belirli bir süre alıkonulmasıdır. Gözaltına alma şartları; soruşturma yönünden zorunlu olması ve şüphelinin suçu işlediği yönünde somut delillerin varlığıdır.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu işleyenlerin, gözaltına alınması mümkündür. Bu suç ile ilgili gözaltı süresi, yakalama anından itibaren 24 saati geçemez. Bu süreye, şahsın hakim veya mahkemeye gönderilme süresi olan 12 saat dahil değildir.

Gözaltına alma kararına karşı itiraz edilmesi mümkündür. İtiraz; kişinin kendisi, eşi, yakını (kardeş, anne, baba, çocuk, yakın akrabalar) veya avukatı tarafından edilebilir. İtiraz, sulh ceza hakimliğine edilir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu işleyen kişilerin 12 yaşından küçük çocuk veya 15 yaşından küçük sağır ve dilsiz olması durumunda, bu kişiler hakkında gözaltı kararı alınamaz.

Delillerin Toplanması

Delillerin toplanması, suç ile alakalı elde edilen bulguların, Cumhuriyet savcısı tarafından elde edilmesidir. Şüpheli ile ilgili delil toplanırken, hakkaniyet gereği lehe ve aleyhe olmak üzere her türlü delil eşit çaba gösterilerek toplanmaktadır.

Delillerin yargılama aşamasında kullanılabilmesi için hukuka uygun yöntemlerle elde edilmesi gerekmektedir. Hukuka aykırı usullerle elde edilen delillere dayanılarak hüküm verilmesi mümkün değildir.

Kişinin sesini kaydetmek, fotoğrafını çekmek, kişiyi videoya almak, ifade ve sorgu sırasında kişinin doğru beyan vermesi için tehdit etmek, gibi eylemler hukuka aykırı delil oluşturur.

İfade ve Sorgu

İfade; şüphelinin, soruşturma konusu suç ile ilgili beyanlarının Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri tarafından dinlenmesidir. Sorgu; şüpheli veya sanığın, suçla ilgili olarak hâkim tarafından dinlenmesidir. Sorgu, sulh ceza hâkimi tarafından yapılır.

Sorguya veya ifadeye çağrılacak olan şüpheli veya sanığa ilk önce çağrı amaçlı davetiye çıkarılır. Şahıs, çağrıya rağmen gelmezse zorla getirilmesi üzerine karar verilir. Zorla getirilmesi için ortaya çıkan masrafların tümünden, çağrıya uyup gelmeyen kişi sorumlu tutulur.

İfade ve sorgunun usule uygun olması için beyanların, şüpheli ve sanığın özgür iradesine dayanması gerekir. Şüpheliye kötü davranma, işkence, tehdit ve benzeri şekillerde zorlama yoluyla ifade alınmamış olması ve ifade elde etmek için kanuna aykırı bir şey vaat edilmiş olması halinde verilen ifade hukuka aykırı delil niteliği taşır.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, somut olaya göre farklı hallerde ortaya çıkan ve özellik gösteren bir suçtur. Soruşturma ve yargılama aşamasında tüm detaylar incelenmeli ve usule uygun etkili savunma yapılmalıdır. Davayı daha bilinçli, usule uygun bir şekilde yürütebilmek adına davanın, alanında uzman bir ceza avukatıyla yönetilmesi önemlidir.

Uzlaşma

Uzlaşma, şüpheli ile mağdurun, bir uzlaştırmacı yardımıyla iletişim kurmasının sağlanması ve anlaşmasıdır. Uzlaşmanın sağlanmasıyla söz konusu dosya kapanır.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir. Dolayısıyla, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun mağduru ve şüphelisin uzlaşarak ceza soruşturmasını ya da ceza yargılaması sona erdirmesi mümkün değildir.

Adli Kontrol

Adli kontrol; tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin bazı yükümlülüklere tabi tutularak tutuklanmadan denetim altına alınmasına hizmet eden güvenlik tedbiri türüdür. Adli kontrol tedbirlerine; yurt dışı yasağı, güvence bedeli yatırma, elektronik kelepçe uygulaması, imza yükümlülüğü gibi örnekler verilebilir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda adli kontrol uygulanabilmesi için bazı şartların bulunması gerekmektedir. Bu şartlar; bir tutuklama sebebinin bulunması, dosyada somut delillerin bulunması ve şüpheli veya sanığın suçu işlediğine dair yüksek suç şüphesinin olmasıdır.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen suçlardan olduğundan şüpheli hakkında en çok 2 seneliğine adli kontrol uygulanabilir.

Adli kontrol kararına karşı, kararı veren makama, kararın duruşmada yüze okunmasından veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmek mümkündür. Şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi (vasi, veli vb.), eşi ve avukatı da şüpheli veya sanık adına itirazda bulunabilir.

Tutukluluk

Tutuklama, şüphelinin, suç işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunduğunda, suçlu olduğuna dair hüküm verilmeden önce, hâkim kararıyla, delillerin korunması, şüpheli ve sanığın kaçmasının önlenmesi gibi amaçlarla başvurulan koruma tedbiridir.

Tutukluluk tedbiri uygulanabilmesi için, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut kanıtların bulunması, adli kontrol tedbirlerinin yeterli gelmemesi, tutuklama nedeninin bulunması ve hakim ya da mahkeme kararı gerekmektedir.

Şartların bulunması halinde, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda tutukluluk kararı verilebilir. Suç, ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen suçlardan olduğundan söz konusu suçu işleyen kişiye verilebilecek tutukluluk süresi en çok 1 yıldır. Bu süre zorunluluk halinde 6 ay daha uzatılabilir.

Tutukluluk kararına karşı, kararın verildiği günün ertesi gününden itibaren 7 gün içinde, asliye hukuk mahkemesine itiraz dilekçesi vererek ya da tutuklama kararını veren mahkemeye başvurarak bu beyanın kâtip tarafından tutanağa geçirilmesi suretiyle itiraz edebilir.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda, soruşturma sonucu verilebilecek kararlar şunlardır;

  • Soruşturmaya yer olmadığı kararı (SYOK),
  • Kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK),
  • İddianamenin düzenlenmesi.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Soruşturmaya yer olmadığı kararı, ihbar ve şikayeti yapılan suçun, somut nitelikte olmaması ve suç oluşturmadığının açıkça anlaşılması üzerine, soruşturmanın başlatılmasına gerek olmadığına yönelik savcılık kararıdır. Kararın verilmesi ile birlikte dosya kapanır ve kişi, şüpheli sıfatını almaz.

Karara karşı, kararı veren savcılığın bağlı bulunduğu sulh ceza hakimliğine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde sunulan dilekçe ile itiraz edilebilir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı(KYOK)

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, Cumhuriyet savcısının, kamu davası açılmasına gerek olmadığına yönelik verdiği karardır. Yeterli şüphe oluşturacak delil ve kovuşturma olanağının bulunamaması halinde kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilebilir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun soruşturma aşamasında, Cumhuriyet savcısı, bu hallerde soruşturma işlemlerini sona erdirerek söz konusu dosyayı kapatır. Bu karar ile birlikte kişi hakkında kamu davası açılmayacaktır.

Karara karşı itiraz edilebilir. Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz, kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde, kararı veren savcılığın yargı çevresindeki sulh ceza hakimliğine yapılacaktır.

İddianamenin Düzenlenmesi

İddianame, suç oluşturan olay ile ilgili toplanan delillerin, şüphelinin suç işlediğini gösterir nitelikte olması halinde Cumhuriyet savcısı tarafından oluşturulan belgedir. İddianamenin düzenlenmesi için deliller, suçun işlendiğine dair yeterli şüphe barındırmalıdır.

Delillerin mahiyeti, Cumhuriyet savcısı tarafından takdir edilir. İddianamenin düzenlenmesi sonrası, iddianame mahkemeye sunularak kamu davası açılması aşamasına geçilir.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Savunması

Savunması, suç işlediği iddia edilen sanığın, bu suçlamayla ilgili kendisini bizzat veya avukatı yardımıyla hukuki ve fiili olarak aklamaya çalışmasıdır.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun savunması aşağıda liste halinde belirtilen nedenlere dayanılarak yapılabilir:

  • Cebir veya tehdit kullanılmadığı,
  • Suçun oluşumu aşamasında gereken şartların oluşmadığı,
  • Akıl hastalığı ve yaş küçüklüğüne rağmen ceza yargılamasında bulunulduğu,
  • Hukuka aykırı deliller kullanıldığı,
  • Delillerin ispat gücünün tartışılması,
  • Dosyaya özel diğer savunmalar.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, ceza hukuku alanına giren ve her olayda farklı şekillerde ortaya çıkan, savunma aşamasına dikkat edilmesi gereken bir suçtur. Suçun unsurlarında hata yapılması ya da cezayı kaldıran sebeplere dikkat edilmeden devam edilmesi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu tür durumlarla karşılaşmamak adına, alanında uzman bir ceza avukatından yardım almak önemlidir.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda ceza yargılaması aşaması, soruşturma aşaması tamamlandıktan sonra, savcının iddianamenin düzenlenmesiyle başlayan evredir. Uygulamada, kovuşturma aşaması olarak da bilinmektedir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda mahkeme, basit yargılama usulü veya genel hükümlere göre yargılama usullerini uygulayabilir. Uygulanacak yargılama usulünün takdiri hakimdedir.

Mahkeme basit yargılama usulünü tercih ederse yargılama evrak üzerinden yürütülür. Bu durumda sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu ile ilgili bir ceza yargılaması yapıldığında, duruşma kovuşturma evresi evrak üzerinden gerçekleştirilir.

Mahkeme genel yargılama usulüyle yargılama gerçekleştirecekse, dava duruşmalar üzerinden ilerler. İlk önce duruşma gün ve saati belirlenir. Olayın taraflara ve diğer duruşmada bulunması gereken kişiler belirlenen gün ve saatte hazır bulunur. Duruşmalarda, tanık dinlenir, toplanan deliller tartışılır ve sorgu yapılır. Hakim duruşma sonunda son sözü sanığa verir. Sanığın son sözü alındıktan sonra bir karar verilir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda, yetkili ve görevli mahkeme, suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesidir.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Zamanaşımı

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği andan itibaren 8 yıl, ceza zamanaşımı süresi ise hükmün kesinleştiği ya da infazın herhangi bir şekilde kesintiye uğradığı günden itibaren 10 yıldır.

Dava zamanaşımı olan 8 yıl içerisinde, suç ile ilgili soruşturma başlatılmazsa veya başlatılan yargılama süreci bir karara bağlanmazsa, artık bu fiile ilişkin soruşturma başlatılamaz, dosya kapanır. 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolması durumunda ise artık suça ilişkin ceza verilemez ve halihazırda verilmiş bir ceza varsa bu ceza infaz edilemez.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda, mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:

  • Beraat,
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı (CYOK),
  • Mahkûmiyet,
  • Adli para cezasına çevirme,
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
  • Cezanın ertelenmesi,
  • Davanın düşmesi.

Beraat

Beraat; sanığın, yapılan yargılama sonunda, suçsuz bulunmasıdır. Beraat kararı verilen kişi hakkında cezaya hükmolunmaz. Kişinin atılı suçu işlemediğinin kesin olması, fiilin suç teşkil etmemesi, suça ilişkin unsurların karşılanmaması gibi durumların varlığı halinde beraat kararı verilmektedir.

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, ortada suç oluşturan bir fiil olmasına karşın, bazı sebeplerden ötürü sanığa, ceza verilmemesidir. Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, failin kusurunun bulunmaması ve cezasızlık halleri sebebiyle olmak üzere iki halde verilebilir.

Failin kusurunun bulunmaması halleri; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali, bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle fiilin işlenmesi, zorunluluk hali, suçun cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi olarak örneklendirilebilir.

Cezasızlık halleri ise etkin pişmanlık, şahsî cezasızlık sebebinin varlığı ve haksız fiil gibi durumlardır.

Mahkeme, sayılan şartlardan birinin olayda oluşmasından ötürü CYOK verecek ise, hangi sebebe dayandığını kararında belirtmelidir. Bu karara itiraz, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde yapılmalıdır.

Mahkumiyet

Mahkumiyet, sanığın suçu işlediğinin ispatlandığı hallerde verilen karardır. Sanık, mahkumiyet kararı aldığında, kanunda düzenlenen oranda hapis cezası veya adli para cezasına mahkum edilir. Mahkumiyet kararı sonucu hükmedilen cezaya iyi hal indirimi indirimi veya tekerrür artırımı uygulanabilir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu işleyen şahıs, 3 yıl öncesine kadar geçen zaman içerisinde, herhangi bir suçtan dolayı mahkum edilmişse, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçundan verilecek cezada artırıma gidilecektir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun sanığının, geçmişi, sosyal ilişkileri, işlediği suçtan duyduğu pişmanlığı gibi durumlar göz önünde bulundurularak kişiye iyi hal indirimi verilebilir. İyi hal indirimi, hakimin takdir ettiği ceza miktarı üzerinden, cezaya tüm artırım ve indirimler uygulandıktan sonra 1/6 oranında uygulanır.

Hakim, sayılan nedenler haricinde bir sebebe dayanarak iyi hal indirimi veremez. Örneğin, hakim, sanığın, mahkemeyi etkilemek için yaptığı davranışları değerlendirmesine alarak iyi hal indirimi veremez.

Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezasına çevirme, mahkemece verilen hapis cezasının, cezaya karşılık gelecek bir miktar paraya çevrilmesidir. Adli para cezasına çevirme, suçun mahiyetine göre belirlenir ve cezası 1 yıl ve altında olan hapis cezaları için verilir.

Sendikal hakların kullanılmasını engelleme suçu için hükmedilen hapis cezasının 1 yıl veya altında olması ve gereken şartların sağlanması koşuluyla adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Hakim, sanığın sosyal ve ekonomik durumunu da göz önüne alarak, her gün için 20-100 Lira arasında bir bedele karar verir.

Adli para cezasının, karar tarihinden itibaren 1 yıl içinde tek seferde veya 2 yıl içinde taksitlerle ödenmesine karar verilebilir. Verilen sürede ödemeler yapılmadığı takdirde, adli para cezası, hapis cezası olarak infaz edilmektedir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında, 2 yıl ve daha az hapis cezası hükmedilen durumlarda, hüküm verildiği andan itibaren 5 yıl içerisinde yeni bir suç işlememesi kaydıyla eski hükmü kaldıran karardır.

HAGB kararı verilebilmesi için şu şartlar gerekir:

  • Hakkında HAGB kararı verilecek sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması,
  • Suçtan doğan, mağdurun uğradığı zararın giderilmesi,
  • Mahkemece sanığın yeniden suç işlemeyeceğine inanılması,
  • Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi,
  • Hükmedilen cezanın 2 yıl veya daha altında olması.

Bu şartlar oluştuğunda, sanık hakkında HAGB kararı verilir. Hakkında HAGB kararı verilen kişi, hüküm tarihinden başlayarak 5 yıl içerisinde kasten yeni bir suç işlemezse ve denetime uygun davranırsa cezası ortadan kalkar. Ancak, bahsedilen 5 senelik denetim süresi içerisinde yeniden bir suç işlerse, şahıs hem ilk suçunun hem de yeni işlediği suçun cezalarına birden katlanır.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı neticesinde belirlenen ve sanığın uyması gereken yükümlülüklere örnek olarak; eğitim almak, çevre temizliği ve düzenlemesine katılmak, sanığın belirlenen mekan ve konutlara girmesinin engellenmesi verilebilir.

Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi, mahkemenin hükmettiği cezanın, cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Sanığa verilen hapis cezanın ertelenebilmesi için şu şartların bulunması gerekmektedir:

  • Sanık hakkında verilen ceza 2 yıl veya daha az hapis cezası olması,
  • Sanık hakkında önceden kasten işlediği bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına hükmedilmemiş olması,
  • Sanığın tekrar suç işlemeyeceğine dair mahkemece bir kanaat oluşması,
  • Sanık tarafından, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekliliği,

Yasal koşulların uygun olması durumunda,  sendikal hakların kullanılmasını engelleme suçunda, cezanın ertelenebilir. Mahkeme, suçlu için 1 ila 3 yıl arasında değişen bir denetim süresi uygun görerek hapis cezasının ertelenmesine hükmedebilecektir.

Hakkında cezanın ertelenmesine hükmedilen şahıs, mahkemece kararlaştırılan süre içinde yükümlülüklere uygun davranırsa cezası infaz edilmiş sayılacaktır. Şahıs, yükümlülükleri yerine getirmezse, hakkında hükmedilen ceza infaz edilir.

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi, dosyanın işlemden kaldırılmasıdır. Soruşturma veya kovuşturma için gereken şartların gerçekleşemeyeceğinin anlaşılması halinde, davanın düşmesine karar verilir. TCK’da düzenlenen davanın düşmesi durumları; sanığın ölümü, af, dava zamanaşımı süresinin dolması ve ön ödemedir.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda ilk derece mahkemesinin verdiği karara karşı, kararın tefhiminden (duruşmada yüze okunmasından) veya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istinaf başvurusunda bulunulabilir.

İstinaf başvurusu, kararı veren ilk derece mahkemesine sunulan dilekçe yahut zabıt katibine sunulan sözlü beyanla yapılmaktadır. İstinaf incelemesini yapan makam, bölge adliye mahkemeleridir.

Bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvurmak mümkündür. Temyiz incelemesi Yargıtay tarafından yapılmaktadır. Başvuru, istinaf başvurusu ile aynı usule tabidir.

Suçun; ilk fıkrada düzenlenen, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi hali temyize kapalıdır. Suçun bu işleniş şekline ilişkin davalar istinaf aşamasında kesinleşmektedir. Sendika faaliyetlerinin engellenmesi ile işlenen suç türünde ise bazı durumlarda temyiz kanun yoluna başvurmak mümkündür.

İstinaf mahkemesinin bozma kararları, ilk derece mahkemesinde verilen hapis cezasını artırmayan kararları temyize kapalıdır. Temyiz edilemeyecek diğer hususlar, Ceza Muhakemeleri Kanunu 286/2 hükmünde açıklanmaktadır.

Sonuç

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, farklı şekillerde ortaya çıkan, kasten işlenen bir suçtur. Basit yargılama usulüyle yargılama yapılabilmesi nedeniyle, suça ilişkin dilekçe ve belgelerin eksiksiz ve somut olayı açığa çıkaracak nitelikte tamamlanıp hazırlanması gerekir. Bu itibarla, davanın alanında uzman bir ceza avukatıyla takip edilmesinde fayda vardır.