rüşvet suçu nedir

Rüşvet Suçu ve Cezası

Rüşvet Nedir?

Rüşvet kamu görevlisi tarafından yarar sağlama maksadı ile görev tanımına aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması konusunda herhangi bir kişi ile arasında anlaşmaya varma durumunu ifade eder.

Rüşvet suçu çok failli bir suçtur. Türk Ceza Kanunu düzenlemeleri rüşvet alma ve verme fiillerinin her ikisini de bu suç kapsamında değerlendirmiştir. Bu düzenleme ile kamu güveni korunmak istemiştir.

Bu suç, sebepleri ve sonuçları bakımından önemli sonuçlar doğurur. Yapısı itibariyle TCK’da yer alan diğer suçlardan bazı noktalarda ayrılmaktadır. Bu suç ile ilgili ayrıntılarına değindiğimiz bu yazının tamamının sırasına uygun şekilde okunmasını konunun önemine binaen tavsiye ediyoruz.

Rüşvet Suçunun Unsurları

Rüşvet suçu aşağıda ayrıntılarına değineceğimiz üzere çok faillidir. Rüşvet alan kişi yalnızca kamu görevi icra eden memur olabilir. Ancak veren kişi hem kamu görevlisi hem de herhangi bir vatandaş olabilir.

Her iki durumda da alma ve verme fiillerini gerçekleştiren kişiler bu suç kapsamında yargılanır. Rüşvet alan kişinin yalnızca kamu görevlisi olabilmesi bu suçun özgü suç olduğunu bize gösterir.

Rüşvet suçu haksız yararı konu edinir. Bu yarar maddi veya manevi bir yarar olabilir. Yani parasal değere sahip bir şeyin verilmesi şart değildir. Manevi değerde de olsa “haksız yarar” olması yeterlidir.

Rüşvet suçunun tamamlanmış sayılması için veren kişi ile alan memur arasında rüşvet karşılığı iş yapılacağına ilişkin bir anlaşma kurulması yeterlidir. Bunun haricinde haksız yararın yahut görevin gereklerine aykırı davranmanın gerçekleşmiş olması ayrıca aranmaz. Taraflar alıp verme konusunda anlaşmışsa suç işlenmiş sayılır. Rüşvet suçuna teşebbüs de bu çerçevede özel hükümlere tabi kılınmıştır. Aşağıda bu konunun ayrıntılarına değinilecektir.

Rüşvet suçunu hukuka uygun hale getiren hiçbir durum yoktur. Ancak rüşvet alan memurun ortaya çıkarılması maksatlı soruşturma kapsamında gerçekleştirilen bir tipik hareket muhakkak hukuka uygun kabul edilecektir. Aynı durum veren kişi için de geçerli olabilir.

TCK 252 Rüşvet suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Bu suçun taksirle işlenebilmesi doğal olarak mümkün değildir. Zaten bir suç için taksirin kabul edilebilmesi için kanuni düzenlemesinin bulunması gerekir. TCK bu suç için taksir düzenlemesine de gitmemiştir.

Rüşvet Alma Suçu

TCK 252. düzenlemesine göre suçun fiil unsuru birden fazla fail tarafından gerçekleştirebilir. Bu fiillerden birisi de rüşvet alma fiilidir. Bu, suçu özgü suç yapan fiildir. Yalnızca kamu memuru tarafından işlenebilir. Aşağıda ayrıntılı değineceğimiz üzere cezası bakımından verenle aynı konumdadır.

Rüşvet alma fiilinde, haksız yararın, kamu görevlisinin görev tanımına aykırı davranması suretiyle elde edilmiş olması şarttır. Rüşvet adı altında da olsa görevin olması gereken şekli ile yapılması için alınan haksız yarar bu suçu oluşturmaz. Memur muhakkak kendi görevinin gereği dışına çıkmış olmalıdır.

Fiilin, bu irade doğrultusunda gerçekleştirilmesi gerekir. Alma niyeti olmaksızın yapılan fiiller bu suç bakımından cezalandırmaya yeter değildir. Yukarıda da değindiğimiz üzere kasten işlenebilen bir suçtan bahsetmekteyiz.

Rüşvet Verme Suçu

TCK 252 düzenlemesinde yer alan diğer fail rüşvet veren kişidir. Rüşvet suçu, veren kişi bakımından özgü suç niteliğinde değildir. Yani bunu bir herhangi bir vatandaş verebileceği gibi bir kamu memuru başka bir kamu memuruna da verebilir. Fiilin gerçekleştirilmesi için doğrudan alacak olan kamu memuru ile muhatap olmak şart değildir. Aracılar kullanılmış olsa da bu fiil gerçekleşir. Aynı durum alma için de geçerlidir. Yarar bir başka kişiye sağlanmış olsa da fiil gerçekleşmiş sayılır.

Rüşvet veren kişi herhangi bir parasal değeri konu edebileceği gibi başka bir malvarlığını da konu edebilir. Bununla beraber manevi değerler de verilebilir. Önemli olan görevinin dışına herhangi bir yararı hukuka aykırı olarak elde etmek maksatlı çıkmaktır. Rüşvet verme de, alma da olduğu gibi doğası gereği kasten gerçekleştirilebilen bir fiildir.

TCK 252 Rüşvet Suçu Cezası

TCK 252. maddede rüşvet suçu için hürriyeti bağlayıcı ceza olan hapis cezası olarak belirtilmiştir. Belirtilen hapis cezasının alt sınırı 4 yıl, üst sınırı ise 12 yıldır. Görüldüğü üzere oldukça ciddi bir cezayı konu edinmektedir. Bu suçta alan kişi ile veren kişi arasında suç niteliği bakımından fark olmadığı gibi cezalandırma bakımından da fark yoktur.

Tüzel kişilerin ceza hukuku anlamında hareket yeteneği yani suç işleme yeteneği bulunmaması dolayısıyla direkt bu suçun bir tarafını oluşturamazlar. Ancak kim aracılığı ile olursa olsun rüşvet suçu işlenerek kendisine yarar sağlanan bir tüzel kişi söz konusu ise tüzel kişilere uygulanan güvenlik tedbirleri burada ilgili tüzel kişi için söz konusu olur.

Rüşvet Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık hükümleri Türk Ceza Kanunu genel hükümleri çerçevesinde çizilmiştir. Buna göre bir suç fiilini gerçekleştiren kişi bu suçun doğurduğu olumsuz durumları gidererek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyebilir.

Etkin pişmanlıktan yararlanan faile ceza verilmez veya cezada indirime gidilir. Etkin pişmanlık soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında ortaya konulabilecek bir irade değildir. Suç tipleri için ayrı ayrı değerlendirme yapılır.

Rüşvet alan memur veya alma konusunda birisi ile anlaşan memur, kolluk veya savcılığın durumu öğrenmesinden önce pişman olur ve durumu bildirirse etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanır ve hakkında cezaya hükmedilmez. Tabi bunun için rüşvete konu olan haksız yararı da ilgili birimlere durumu bildirmesi ile beraber teslim etmesi gerekir.

Rüşvet veren kişinin durumu da aynıdır. soruşturmaya yetkili makam olan savcılık durumdan haberdar olmadan önce etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini bildirir ve eğer mümkünse kendine sağlanan haksız yararı iade ederse hakkında bu suçtan cezaya hükmedilmez.

Rüşvet suçuna iştirak eden 3. kişiler de (aracılık eden vb.) yukarıda değindiğimiz şartları sağlamaları durumunda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilirler. Tüm bu durumlarda soruşturmaya yetkili makamların durumdan haberdar olmama şartı söz konusudur. Aksi halde bu suçtan ötürü etkin pişmanlıktan yararlanmak mümkün olmaz.

Rüşvet Suçuna Teşebbüs

Türk Ceza Kanunu genel hükümler kısmında teşebbüse ilişkin genel esaslar düzenlenmişir. Teşebbüs edilmesi mümkün olan suçlar bakımından bu düzenlemeler esas alınır. Rüşvet suçuna teşebbüs mümkündür ancak burada uygulanacak hükümler TCK’nın genel esaslarından ayrılır. Yani rüşvet suçu için özel teşebbüs hükümleri belirlenmiştir.

Buna göre rüşvet suçuna teşebbüs şu şekilde olabilir:

  • Kamu görevlisi görevi dolayısıyla bir kişiye kendisine rüşvet vermesi karşılığında haksız yarar sağlayacağını teklif eder ancak kişi bunu kabul etmez.
  • Kişi kamu görevlisine vermeyi teklif eder ancak kamu görevlisi bunu kabul etmez.
  • Kişi ile kamu görevlisi arasında rüşvet karşılığı iş yapılacağı konusunda tam anlaşma sağlanamaz. Görüşmeler yapılır ancak tam irade ortaya konmamıştır.

Görüldüğü üzere rüşvet suçunun tamamlanması anlaşmanın varlığına bağlı kılınmıştır. Diğer hallerde teşebbüsten söz edilir. Bu durumda normal kişiye yahut memura (artık kim teşebbüs etmişse) verilecek ceza yarı oranında azaltılacaktır. Yani bu durumda alt sınırı 2 yıl olmak üzere 6 yıla kadar çıkabilecek hürriyeti bağlayıcı bir cezalandırma (hapis) söz konusudur.

Rüşvet ile İrtikap Suçu Arasındaki Farklar

İrtikap suçunda fail (yani kamu memuru) karşısındaki kişinin iradesini etkileyerek ondan yarar sağlamaya çalışır. TCK 252 Rüşvet suçunda ise yarar karşılıklıdır. Dolayısıyla rüşvet çok failli, irtikap suçu ise tek faillidir. Rüşvet suçunu işleyen kişiler arasında bir çeşit eşitlik söz konusudur.

Bir tarafta rüşvet alan kişi diğer tarafta veren kişi vardır. İkisi de bu suç bakımından fail sayılır. İrtikap suçunda ise kamu görevlisi diğer tarafa karşı üstün konumdadır.

İrtikap suçunda kamu memuru amaçladığı haksız yararı;

  • Karşısındaki kişiyi zorlayarak yani cebren
  • Karşıdaki kişiyi hile ile ikna ederek
  • Yahut karşıdaki kişinin düştüğü hatadan yararlanmak suretiyle

elde eder. Yazımızın konusu irtikap değil rüşvet olduğu için bu suç ile ilgili önemli ayrıntılar ile devam ediyoruz. İrtikap suçu ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için “irtikap suçu” başlıklı yazımız incelenebilir.

Rüşvet Suçu Şikayet Süresi, Zamanaşımı Süreleri ve Yetkili ve Görevli Mahkeme

Türk ceza hukuku düzenlemelerine göre suçlar takibi şikayete bağlı olanlar ve şikayete bağlı olmayanlar şeklinde ikiye ayrılır. Soruşturma ve kovuşturmasının yapılabilmesi için şikayetin gerektiği suçlarda zamanaşımı genel olarak 6 aydır. Böyle durumlarda ilgili süre içerisinde savcılık yahut kolluk birimlerine gerekli şikayette bulunmak gerekir. Soruşturma ve kovuşturmasının yapılabilmesi için şikayet gerekmeyen suçlarda ise şikayet değil ihbar söz konusu olur.

TCK 252 Rüşvet suçu takibi şikayete bağlı olmayan suçlardandır. Dolayısıyla bu suçun bildirimi şikayet değil ihbar şeklinde olur. Burada ihbar herhangi bir süreye bağlı kılınmamıştır ancak rüşvet suçu dolayısıyla kişi hakkında soruşturma yapılabilmesi için 15 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Bunun hukuki karşılığı dava zamanaşımıdır.

Türk ceza yargılamasında iki tür ceza mahkemesi vardır. Bunlar ciddi suçları yargılayan ağır ceza mahkemeleri ve nispeten daha hafif suçlara bakan asliye ceza mahkemeleridir. Kanuni olarak cezanın üst sınırının 10 yıl ve üzeri olması durumunda o suçu ağır ceza mahkemesi, 10 yılın altında olması halinde o suçu asliye ceza mahkemesi inceler.

Yargılama sonucunda verilecek ceza önemli değildir. Kanuni sınıra göre belirleme yapılır. Tüm bunların yanında bir de kanunda özel olarak sayılmış suçlar vardır ki bunlar üst sınıra bakılmaksızın ağır ceza mahkemelerince yargılamaya konu edilirler. Rüşvet suçu da burada sayılan suçlar arasındadır.

Buna göre rüşvet suçunda görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi, yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yerin bağlı olduğu yargı çevresi mahkemeleridir. Soruşturma işlemleri de burada bulunan savcılık ve kolluk görevlileri tarafından yürütülür.

Rüşvet ile İlgili Soruşturma ve Kovuşturma Sürecinde Avukat Desteği

Rüşvet suçu yukarıda da anlattığımız üzere ciddi cezai yaptırımı içerisinde barındıran ve kişiden başkaca hakları da alan bir suçtur. Kovuşturma süreci kadar soruşturma süreci de önem taşır. Bu yorucu sürecin deneyim sahibi bir ceza avukatının hukuki desteği ile sürdürülmesi kişinin her zaman yararına olacaktır.

Ağır ceza avukatı yargılama bakımından müdafiinin hukuken lehine olan delilleri araştırıp aleyhine olan delillere dayanmama yükümlülüğü altındadır.

Bu nedenlerle bu suç bakımından mutlaka bir ağır ceza avukatı ile çalışmak yerinde olacaktır.

rüşvet suçu emsal yargıtay kararları

Rüşvet Suçu Emsal Yargıtay Kararları

ÖNEMLİ!: Aşağıdaki emsal Yargıtay kararlarını okuyarak yukarıda yazılan detayların uygulamada karşılaşılan hallerini ve bu konularda Yargıtay hakimlerinin ne yönde karar verdiklerini öğrenebilirsiniz.

Failin Kamu Görevlisi Olması ve TCK 252 Suçunun Unsurlarının Oluşmaması 

“İncelenen dosyada sanığın, trafikte kendisini sollayan katılanın aracını durdurup tartışarak, “ben polisim, şu an görevimin başındayım” deyip, tehdit, hakaret ve yaralama suçlarını işlediği belirtilerek anılan suçlar nedeniyle hüküm kurulduktan başka, kolluk görevini usulsüz üstlendiği gerekçesiyle 765 sayılı TCK 252/1. maddesi uyarınca ceza verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece kabul edilen bu oluşa göre failin bir kamu görevini yerine getirmeye kalkıştığından söz edilemeyeceği, yalnızca polis sıfatını üstlenmeye çalıştığı, ancak sıfatın üstlenilmesinin suç olarak düzenlenmemesi karşısında suçun maddi öğesinin oluşmaması nedeniyle beraat hükmü kurulması gerekirken, mahkumiyete karar verilmiş olması yasaya aykırı görülmüştür” (Yargıtay 5.CD., 07.07.2010, 2010/13769, 2010/13160).

Rüşvet Suçuna Teşebbüs 

“Diğer eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilse bile suç tarihlerinde Ç… jandarma karakol komutanı olan sanığın; tanık beyanları, Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununa aykırılıktan hazırladığı ancak ilgili makama intikal ettirmediği soruşturma sırasında ele geçirilen evrak, olayın ortaya çıkmasıyla hayvan sürüsü sahiplerine uygulanan idari yaptırım kararına ilişkin evrak içeriği ve tüm dosya kapsamına göre Hayvan Sağlığı ve Zabitası Kanununa aykırı olarak kontrol noktasından sürülerini geçirmek isteyen kişilerden yasal işlem yapmama karşılığında 3 milyar istemesi şeklinde gerçekleşen eyleminin rüşvet almaya teşebbüs suçunu oluşturacağının gözetilmemesi kanuna aykırıdır” (Yargıtay 5.CD., 13/03/2013, 2012/5050, 2013/1813).

Zincirleme Suç Hükümlerin Uygulanması 

“Sanığın; Re… Ça…, Fa… Ça… ve Ka… Ka… isimli kişilerle ayrı ayrı yapmış olduğu rüşvet anlaşmalarından sonra, farklı zamanlarda menfaat elde etmesinin, her bir rüşvet suçunun kendi içinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirmediği, yapılan tek bir anlaşma ile suçun oluştuğu, sonradan farklı zamanlarda elde edilen menfaatlerin, TCK’nın 61. maddesine göre temel cezanın belirlenmesinde esas alınabileceği gözetilmeksizin sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uygulanarak fazla ceza verilmesi yasaya aykırılık teşkil eder” (Yargıtay 5.CD., 21/01/2013, 2012/12052, 2013/480).

Rüşvet Suçuna İştirak 

“5237 sayılı TCK’nın 40/2. maddesi uyarınca rüşvet suçunun bir özgü suç olduğu ve bu nedenle sanık Öm… Al…’ın yardım eden sıfatı ile sorumlu olacağı gözetilerek aynı Yasanın 39/2-c maddesi uyarınca uygulama yapılması gerekirken birlikte işleyen gibi sorumlu tutularak yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır” (Yargıtay 5.CD., 14/02/2013, 2012/3457, 2013/1174).

Rüşvet Suçu Yerine İrtikap Suçundan Hüküm Kurulması

“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu manevi cebrin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmamasının gerektiği, katılanın aşamalardaki beyanları ve olayın oluş şekline göre somut olayda sanığın öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışının bulunmadığı, bu itibarla irtikap suçunun yasal unsurunun oluşmadığı anlaşılmakla; oluşa uygun olarak sanığın eyleminin rüşvet almaya teşebbüs suçunu oluşturacağı ve hükümden sonra 05/07/2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 87. maddesi ile 5237 sayılı TCK 252. maddesinde değişiklik yapılması da gözetilerek bu suçtan cezalandırılması gerektiği halde nitelemede yanılgıya düşülerek cebri irtikap suçundan hüküm kurulması yasaya açıkça aykırıdır” (Yargıtay 5.CD., 19/03/2013, 2012/5319, 2013/2000).

Dolandırıcılığa Teşebbüs Yerine Rüşvet Almaya Teşebbüsten Hüküm Kurulması

“A… E… Dağıtım A.Ş.’nin S… İşletme Şefliğine bağlı taşeron Ö… Elektrik İnş. Taah. Tic. Ltd. Şirketinde endeks okuma ve fatura bildirimi bırakma işini yapan sanığın, ceza kanunu tatbikinde kamu görevlisi sayılmadığı gibi özel kanunlarda da kamu görevlisi sayıldıklarına veya bu yükümlülük ve sorumlulukları bakımından kamu görevlisi gibi cezalandırılacaklarına dair hüküm bulunmadığı bu itibarla rüşvet almaya teşebbüs suçunun faili olamayacağı, sanığın, katılan Me… Ta…’dan, sayaçta herhangi bir arıza bulunmamasına rağmen, sayacın arızalı olduğunu söyleyerek, bu hususta ceza yazılmasını önlemek için para istemesi şeklindeki eyleminin dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır” (Yargıtay 5.CD., 25/12/2012, 2011/11549, 2012/13534).

Rüşvet İçin Suçun Sübutu, Eksik İnceleme

“Oluşa ve dosya içeriğine göre rüşvet verdiği söylenen Ayvaz Korkmaz’ın “İranlı Alaattin” isimli kişinin öldürülmesi emrini verdiği ve bu olayı soruşturan polis memuru olan sanığa azmettirme eyleminden kurtulması için rüşvet verdiği iddia edildiğine göre; Ayvaz Korkmaz hakkında rüşvet vermek ve İranlı Alaattin’i öldürme talimatı vermek suçlarından dava açılıp açılmadığı, böyle davalar açılmış ise derdest olmaları halinde dava dosyalarının birleştirilmesi, sonuçlanıp kesinleşmesi halinde ise delil olarak dosya arasına konulmasından sonra, iddia ve kanıtların birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırılık teşkil eder” (Yargıtay 5.CD., 24/01/2012, 2010/2429, 2012/175).

Rüşvet Suçunda Müsadere

“Bozma ilamına konu edilmiş olmakla birlikte, Dairemizce’de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 16.12.2008 gün ve 2008/146-235 sayılı Kararına göre mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda suçun maddi konusunu oluşturan değerlerin müsaderesine karar verilemeyeceği gözetilmeden kazanç müsaderesine hükmedilmesi yasaya aykırılık teşkil eder” (Yargıtay 5.CD., 30.11.2011, 2008/13448, 2011/24627).

Suçun Sübutu, Eksik İnceleme 

“Suç tarihinden önce yeşilkart hamili olup yenileme maksadıyla idareye başvuran sanığın müracaatı hakkında ne gibi işlem tesis edildiği ile söz konusu kartın verilmesi için yasal koşulları taşıyıp taşımadığı araştırılıp 5237 sayılı Yasanın 252/3. maddesi anlamında kamu görevlisine görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususu hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırılık teşkil eder” (Yargıtay 5.CD., 12.04.2011, 2008/4145, 2011/2941).

Rüşvet Suçunda Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanması

“Müştekilerin beyanlarına ve dosya içeriğine göre sanığın müştekiler Fe… Ka… ve Al… Ok…’a karşı oluşa uygun olarak işlediği kabul edilen yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama eylemleri arasında yaklaşık dört yıllık süre bulunduğu, müştekileri ile konusunun farklı olduğu ve bir suç işleme kararına dayanmadığı için ayrı ayrı suçları oluşturacağı, 1999-2000 yıllarında Fe… Ka…’ya yönelik işlenen suçun dava zamanaşımı süresinin de hüküm tarihi itibariyle dolduğu dikkate alınarak, iki suçtan dolayı ayrı ayrı hüküm kurulması ve her suçtan elde edilen yararın değerine nazaran 765 sayılı TCK’nın 219/3. maddesinin uygulanma koşullarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde müteselsil tek suçtan mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır” (Yargıtay 5.CD., 19.10.2011, 2011/6272, 2011/22189).

TCK 252 Rüşveti Ortaya Çıkarma, Etkin Pişmanlık

“Rüşvet suçunun sanıklar Ha… ve Ja…’nın hazırlık aşamasında verdikleri ifadelerle ortaya çıkmış olmasına rağmen, bu sanıklar hakkında TCK’nın 254/2 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanmaması yasaya aykırıdır” (Yargıtay 5.CD, 19/02/2013, 2012/2396, 2013/1241).

TCK 252 Rüşvetin Ortaya Çıkarılmasının Dikkate Alınmaması

“26/08/2007 tarihinde Á… K… S… Polis Meslek Yüksek Okulunda yapılan polis meslek yüksek okullarına giriş sınavında bazı adayların kopya çektiklerinin belirlenmesi üzerine yapılan araştırmalarda, kopya çekerken yakalanan Fa… Gö…’in babası olan sanık Şe… Gö…’in, 5.000,00 TL karşılığında cevapların yazılı olduğu kopya kağıdını sanık Mu… Ay…’den aldığını bildirmesi de dikkate alınarak hakkında TCK’nın 254/2. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması kanuna aykırıdır” (Yargıtay 5.CD., 17/12/2014 2010/10647, 2012/13116).