Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Rekabet yasağı sözleşmesi; işverenin ticari sırları, müşteri portföyü yahut iş yapma konusunda geliştirdiği yetkinliklerin saklanması adına işçi-işveren arasında imzalanan sözleşmedir. Söz konusu sözleşme türü kanunlarda düzenlenen birçok şekle ve esasa ilişkin kurala tabidir. Bu kuralların ihlali halinde hükümlerin uygulanamaması söz konusu olmaktadır.

Rekabet Yasağı Sözleşmesi Nedir?

Rekabet yasağı sözleşmesi, işçi ve işveren arasında imzalanan, işverenin ticari sırlarının korunmasını amaçlayan bir sözleşme türüdür. Bu sözleşme ile serbest piyasa ortamlarındaki rekabetin hukuka aykırılık taşımaması adına sınırlandırılması öngörülmektedir. 

İşçinin, işin yapılması sırasında işverenin ticari sırlarına vakıf olması rekabet yasağı sözleşmesinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu itibarla, işin yapılması hususundaki detaylara ve işin inceliklerine hakim olan işçi, iş sözleşmesi sona erdikten sonra belirlenen süre boyunca işverenin ticari sırlarını korumakla yükümlü olmaktadır. 

Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları Nelerdir?

Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerlilik şartları şunlardır: 

  • İşçinin fiil ehliyetine sahip olması, 
  • Sözleşmenin yazılı olarak yapılması, 
  • İşverenin korunmayı haklı kılan bir menfaatinin bulunması, 
  • İşçinin ekonomik geleceğinin tehlikeye düşürülmemesi, 
  • Rekabet yasağının geçerli olduğu hususlar, yer ve zamanın açık şekilde belirlenmesi.

Yukarıda yer alan şartlar rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin özel şartlar olmakla birlikte, sözleşmenin geçerli olabilmesi için genel şartlarında sağlanıyor olması gerekmektedir. Bu itibarla sözleşmede yer alan hükümlerin ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına, kanunlarda yer alan genel hükümlere aykırılık taşımaması gerekmektedir.

İşçinin Fiil Ehliyetine Sahip Olması

İşçinin fiil ehliyetine sahip olması, geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesi kurulabilmesi için gerekli olan şartlardan ilkidir. Bir kişinin fiil ehliyetinin olması için kişinin  ayırt etme gücüne sahip olması ve hakkında bir kısıtlılık kararının bulunmaması gerekmektedir. Bununla birlikte, erginliğini kazanmış küçüklerin, ebeveynlerin onayı olsa dahi mevzubahis sözleşmenin kurulması mümkün değildir.

Sözleşmenin Yazılı Olması

Geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesinin oluşturulması için sözleşmenin yazılı olması gerekmektedir. Bu itibarla, işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinin yazılı olmaması halinde de rekabet yasağı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerekmektedir.

Söz konusu sözleşme, el yazısı ile oluşturulabileceği gibi dijital ortamda da oluşturulabilmektedir. Sözleşmenin geçerliliği açısından ayrıca noter onayı aranmamaktadır.

İşverenin Korunmayı Haklı Kılan Bir Menfaatinin Bulunması

Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli şekilde kurulabilmesinin bir diğer Kanuni şartı; işverenin korumayı haklı kılacak bir menfaatinin bulunmasıdır. Diğer bir ifadeyle, işçinin vakıf olduğu ticari sır, müşteri portföyü yahut işin yapılmasına ilişkin detayların kullanılması işveren tarafından bir zarar meydana getiriyorsa sözleşme imzalanabilmektedir. 

İşverenin üretim yahut hizmet sayısının ciddi oranda düşüş yaşaması, müşteri portföyünün daralması, iş yapma olanağının azalması yahut ortadan kalkması söz konusu olabilecek zararlara örnektir. 

İş sırları; işveren bünyesinde çalışmayan kişilerce öğrenilemeyecek yahut kamuya mal olmamış bilgilerdir. Sektördeki çoğu kişi tarafından bilinen ve uygulanan yöntemler iş sırrı olarak değerlendirilemez. 

Terzilik, kuaförlük, avukatlık, doktorluk, grafik tasarımcılık gibi meslekler kişisel beceri ile icra edildiğinden, bu mesleklerdeki müşteri çevresinin rekabet yasağı sözleşmesine konu olamayacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla sayılan sebeplerle, bu meslek dallarındaki çalışanlarla sözleşme yapılamamaktadır.

İşçinin Çalışma Hayatının ve Ekonomik Durumunun Zarar Görmemesi

Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesinin bir diğer şartı, işçinin çalışma hayatının ve ekonomik geleceğinin zarar görmemesi ve tehlikeye düşürülmemesidir. 

Her ne kadar rekabet yasağı sözleşmesi ile işçinin ekonomik geleceği doğrudan etkilense de bu konuda ciddi ve kalıcı bir zararın söz konusu olup olmayacağı değerlendirilir.

Yapılan rekabet yasağı sözleşmesi sonucunda işçinin bir daha ekonomik özgürlüğünü eline alamayacağı yahut uzun süreler boyunca ekonomisinin etkileneceği durumlarda sözleşme geçersiz sayılmaktadır.

Rekabet Yasağının Geçerliliğine İlişkin Sürenin, Yerin ve Konuların Açıkça Belirlenmesi

Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için rekabet yasağının belirlenen süreler boyunca, belli bir yer için ve belli konular bazında uygulanması gerekmektedir. Hükümler hazırlanırken tüm bu hususlarda spesifik değerlendirilme yapılması önemlidir.

Rekabet Yasağının Sınırları Nelerdir?

Rekabet yasağının sınırları; yer bakımından sınırlandırma, zaman bakımından sınırlandırma, işin türü yahut konu bakımından sınırlandırmadır. Yapılan sınırlandırmalara uygun olmadan oluşturulan sözleşmeler hukuka aykırı kabul edilmektedir ve geçersiz sayılmaktadır.

Yer Bakımından Sınırlandırma

Rekabet yasağı sözleşmesi oluşturulurken sözleşme hükümlerinin belli bir yerdeki rekabete ilişkin faaliyetler bazında geçerli olacak şekilde düzenlenmesine dikkat edilmelidir. 

Sınırlama kapsamındaki coğrafi bölge, işverenin ticari faaliyetlerini sürdürdüğü bir bölge olmak zorundadır. İşverenin ticari faaliyetlerini dışındaki bölgelerde rekabet yasağı sözleşmesini yapılması işverenin haklı bir menfaatinin bulunması şartına aykırılık göstermektedir. 

Örneğin, Karadeniz Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir şirketten ayrılan işçi ile işveren arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi; Karadeniz Bölgesi’ni kapsayacak ve Ege Bölgesi’ni kapsamayacak şekilde düzenlenmelidir.

İş sözleşmesi sona erdikten ve sözleşme imzalandıktan sonra işverenin öngörülemeyecek farklı bölgelerde hizmet vermeye başlaması işçi açısından sorumluluk doğurmamaktadır.

Zaman Bakımından Sınırlandırma

Rekabet yasağı sözleşmeleri oluşturulurken dikkat edilmesi gereken bir diğer kanuni sınırlandırma, zaman bakımından sınırlandırmadır. Bu noktada, Türk Borçlar Kanunu madde 445/1 hükmüne göre rekabet yasağı sözleşmesi azami 2 yıl olarak düzenlenebilmektedir. 

Somut olayda ortaya çıkan özel durum ve koşulların varlığında süre istisnai olarak yeniden düzenlenebilmektedir. Bu noktada işçilerin, uzun yıllar boyunca aynı sektörde hizmet veren diğer şirketlerde çalışmasının engellenmesi mümkün değildir.

İşin Türü Bakımından Sınırlandırma

Rekabet yasağı sözleşmesinin kanuni olarak sınırlandırıldığı bir diğer husus işin türüdür. Yapılan sınırlandırmanın, işçinin işveren bünyesinde bulunduğu faaliyetler çerçevesinde kalması gerekmektedir. 

Bu noktada işverenin, iş sözleşmesi sona erdikten sonra faaliyet alanlarını genişleteceği iddiasıyla, işçinin rekabet yasağı sınırları geniş tutulamamaktadır. 

İşçinin doğrudan faaliyette bulunmadığı ancak organizasyonel yapı gereğince hakim olduğu hususlarda da rekabet yasağı getirebilmektedir. Burada önemli olan husus rekabet yasağındaki konuların oldukça detaylı ve açık şekilde sözleşmede belirlenmesidir.

Rekabet Yasağı Sözleşmesi

Rekabet Yasağı Sözleşmesine Uyulmazsa Ne Olur?

Rekabet yasağı sözleşmesi uyulmaması halinde işçi, işverenin bu sebepten uğradığı bütün zararını gidermekle yükümlü olmaktadır. 

Bu itibarla, rekabet yasağı sözleşmesinde taraflarca belirlenen cezai şart hükümlerinin uygulanması söz konusudur. Aynı şekilde işverenin uğradığı maddi zararların tazmini için tazminat ödenmesi gündeme gelebilir. Tüm bunların yanında rekabet yasağına aykırılık taşıyan faaliyetlerin işçi tarafından sona erdirilmesi gerekmektedir.

Türk borçlar Kanunu’nun rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin hükümleri, işçilerin yapılan sözleşmeye uymaması halini düzenlemektedir. Söz konusu sözleşmede, işvereni bağlayan cezai şart hükümlerine yer verilmesi ve şartların yerine getirilmesi halinde, borçlunun temerrüdü hükümleri uygulanmaktadır.

Cezai Şart

Rekabet yasağı sözleşmesine uyulmaması halinde gündeme gelebilecek ilk sonuç cezai şartın yerine getirilmesidir. Cezai şartlar sözleşme hazırlanırken taraflarca belirlenen ve sözleşmenin ihlali halinde uygulanacak hükümlerdir. 

Cezai şart hükümlerine göre; işçinin sözleşmeye aykırı davranması halinde, işveren sözleşmenin ihlal edildiğini ispatlayarak kararlaştırılan cezai şart miktarını talep edebilmektedir. Bu noktada işverenin ortaya çıkan zararı ispat etme yükümlülüğü yoktur. 

Sözleşmede düzenlenen cezai şart miktarının üzerinde bir zararın meydana gelmesi halinde ise işçi ortaya çıkan zararın tamamına gidermekle yükümlüdür. Bu noktada ortaya çıkan zararın yine işveren tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. 

Sözleşmede belirlenen cezai şartın hakkaniyete uygun olmayacak kadar yüksek olması halinde bedelin yeniden tespiti mahkemeden talep edilebilmektedir.

Tazminat

Rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık halinde söz konusu olabilecek diğer bir yaptırım, işçinin tazminat ödemeye mahkum edilmesidir. Bu kapsamda, işverenin mevcut mal varlığı ile ihlal söz konusu olmasaydı mal varlığının olası hali arasındaki fark işçi tarafından tazmin edilecektir.

Rekabet Yasağına Aykırılığın Sona Erdirilmesi

Sözleşmenin ihlal edilmesi halinde işveren rekabet yasağına aykırılığın sona erdirilmesini işçinin talep edebilmektedir. 

Bu konuda dikkat edilmesi gereken husus, rekabet yasağına aykırıldığı sona erdirilmesinin talep edilebileceğini sözleşmede açıkça belirtilmiş olmasıdır. 

Diğer bir ifadeyle sözleşmede, yasağın ihlali halinde işçinin yasa aykırı faaliyetlerini sona erdirilmesi talebinin saklı tutulduğu belirtilmemiş ise bu husus işveren tarafından talep edilemeyecektir. Bu talep sözleşmede yazılı şekilde açıkça belirtilmelidir. 

Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Sona Ermesi

Rekabet yasağı sözleşmesini sona ermesi çeşitli hallerde gündeme gelebilmektedir. İlgili sözleşmelerin azami uygulanabilirlik süresi 2 yıl olduğundan bu süre dolduğu anda sözleşme sona ermiş sayılmaktadır. 

İşçi ve işveren arasında rekabet yasağı sözleşmesini sona erdirilmesine ilişkin bir anlaşma olması halinde de sözleşme hükümleri son bulacaktır. 

Sözleşmenin kurulabilmesini geçerlilik şartlarından olan haklı bir menfaatin bulunması şartının sona ermesi halinde sözleşme de sona ermektedir. Örneğin, sözleşme konu olan bilgilerin alenileşmesi, işverenin sözleşmede yazılı bölgede faaliyetlerine son vermesi, işverenin faaliyet konusunun değişmesi gibi durumlarda menfaatin sona erdiği kabul edilmektedir.

İşçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilmesi halinde rekabet yasağı sözleşmesi sona ermektedir. Diğer bir ifadeyle, haklı nedene dayanılarak yapılan fesihlerde sözleşme uygulanmaya devam etmektedir.

İşçi ve işveren arasındaki sözleşmenin, işverenden kaynaklanan bir nedenle işçi tarafından feshedilmesi halinde de rekabet yasağı sözleşmesi sona ermektedir. Bu noktada iş sözleşmesinin, İş Kanunun m.24 ve Türk Borçlar Kanunu m.435 hükümlerine dayanılarak feshedilmiş olması gerekmektedir.

Son olarak, şahıs olarak işverenin bizzat yaptığı rekabet yasağı sözleşmelerinde işverenin ölmesi, sözleşmenin sona ermesi sonucunu doğurmaktadır. Bir şirket ile işveren arasında yapılan sözleşmelerde ise işverenin ölmesi durumunda sözleşme geçerliliğini korumaya devam etmektedir.

Rekabet Yasağı Sözleşmesi Hazırlanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Rekabet yasağı sözleşmesi hazırlanırken dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  • Sözleşme yazılı şekilde yapılmalıdır, 
  • Yasağın geçerli olacağı zaman dilimi kesin olarak belirlenip azami sınır 2 yıl olarak belirlenmelidir. 
  • İşverenin faaliyet alanları doğru şekilde tespit edilip tüm faaliyet alanlarını kapsayacak bir bölgede sözleşmenin uygulanacağı yazılmalıdır. 
  • İşverenin faaliyet konuları detaylı olarak ele alınmalı, rekabet yasağı kapsamına dahil edilecek hususlar açıkça kalem kalem sözleşmede belirtilmelidir. 
  • Sözleşmenin ihlali halinde işçinin yükümü tutulacağı cezai şartlar açıkça belirtilmelidir. Cezai şartların belirlenmesinde kanunlarda yer alan genel kurallara aykırılık teşkil etmeyen düzenlemelere yer verilmelidir. 
  • İhlalin söz konusu olması halinde, rekabet yasağına aykırılığın sona erdirilmesinin işveren tarafından talep edilebileceği ele alınmalıdır. 

Tüm bunların yanında, sözleşmenin; işverenin organizasyonel yapısı, faaliyet alanları, büyüklüğü gibi nitelikleri göz önüne alınarak ayrı ayrı oluşturulması önemlidir. Detaylı bir rekabet yasağı sözleşmesinin oluşturulabilmesi adına alanında uzman bir iş hukuku avukatından danışmanlık almak oldukça önemlidir.

Sonuç

Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli ve olumlu sonuç doğurabilmesi, hem şekli hem de esasa ilişkin hususların detaylı düzenlenmesine bağlıdır. Bunun yanında, sözleşme hükümlerinin her işverenin yapısına uygun olacak şekilde ayrıca düzenlenmesi gerekmektedir. Sözleşmenin hazırlanması hususunda alanında uzman bir iş hukuku avukatından danışmanlık almak sözleşmenin uygulanabilirliği açısından oldukça önemlidir.