maaşı ücreti ödenmeyen geç eksik ödenen işçi nereye başvurmalı

Maaşı Ödenmeyen İşçi Nereye Başvurmalı?

Maaşı ödenmeyen işçi nereye başvurmalıdır sorusunu cevaplanmadan önce ilk olarak iş hukukuna göre ücret nedir, ödenme zamanı ne zamandır bunlar üzerinde durmak gerekecektir. Zira bu konunun özünü anlamak için gerekli olacaktır.

Ücret ve İşçinin Ücretinin Ödenmemesi

Ücret, işçiye bir iş karşılığında ödenen miktardır. İşverenin, işçiye karşı en temel borcudur.

Giydirilmiş ücret, işçinin ücretinin dışında para ve parayla ölçülmesi mümkün menfaat olarak sağlanan miktardan oluşan ücrettir. Net ücret, işçinin eline geçen ücrettir. Brüt ücret ise işverenin elinden çıkan tutardır. Aralarındaki fark da devlete giden tutardır.

Ayrıca işçiye yapılan ödemelerin hukuki niteliği maaş değil ücrettir. Ancak uygulamada maaş olarak da kullanıldığı için biz de burada maaş kelimesini ücret olarak kullanacağız. Bunun yanında işçiye yapılacak ödemenin tarihi için kesin bir kural yoktur. Ancak işçinin maaş gününü hangi gün olursa olsun kesin olarak biliyor olması gerekir.

İşçinin Ücretinin Ödenme Şekli, Yeri ve Zamanı

İşçinin ücreti en geç ayda bir defa ödenmek zorundadır. Bu ödeme kural olarak Türk Parası ile gerçekleştirilir. Mutlaka nakit olarak ödenmelidir. Ama dövizle ödeneceği kararlaştırıldığında borçlar kanununda belirlenen kur üzerinden TL’ye çevrilebilir. Fazla mesailer ücretlerle beraber ödenir. Ücretlerle beraber ay sonunda muaccel olur.

Ücret kural olarak işyerinde ödenir yahut işverenin işçileri için açtığı veya açtırdığı bir banka hesabına yatırılır. Yönetmelikteki düzenlemeye göre işyerinde beş ve daha üzeri işçi çalışıyorsa ödemenin mutlaka banka üzerinden yapılması zorunluluğu getirilmiştir.

Ücret ayni ya da nakdi ödenebilir. Yasal asgari ücrete kadar olan miktarın mutlaka nakdi olarak ödenmesi gerekir. Bunun dışında işveren, işçiye menfaat sağlamak isterse ev – araba vs. gibi ayni, yani eşya olarak ödeme yapabilir.

Tutarın üçüncü kişi tarafından ödenmesi ücret niteliğini ortadan kaldırmaz. İşçiye sağlanmış para veya parayla ölçülmesi mümkün menfaatler ücret kapsamının içerisindedir. Bunlarda herhangi bir şekilde tek taraflı değişiklik yapılamaz. Değişiklik için mutlaka işçinin yazılı rızası alınmak zorundadır

Ücretin Ödendiğinin İspat Yükü

İşçinin ücreti ile ilgili bir dava söz konusu olduğunda, işveren işçinin ücretinin ödendiğini ispatlamak zorundadır. İspat yükü işveren üzerindedir. Bununla beraber mahkeme bordroda yazan ile gerçek durumun uyuşmaması halinde gerçek durumu dikkate alır. İşçi, iddiasını hukuka uygun her türlü delille (tanık dahil) ispat edebilir.

Maaşı Ödenmeyen İşçi Nereye Başvurmalı infografik

Maaşı Ödenmeyen İşçinin Hakları Nelerdir?

Maaşı ödenmeyen işçinin hakları önemli bir konudur. İşçiler bazen bu haklarını bilmedikleri için direk olarak istifa edebilmektedir. İşçinin maaşını alamaması halinde haklı nedenle istifa hakkı vardır. Ancak bunun belli bir şekli ve şartları vardır. Buna uyulması büyük önem arzeder. Ücreti ödenmeyen işçinin genel olarak;

  • İşinden istifa etmeksizin iş görme yükümünü yerine getirmeyebilir. Yani işinden istifa etmeden çalışmayı bırakabilir. Bunun belli şartları vardır. Aşağıda ayrı bir başlık altında bunlar belirtilecektir.
  • Çalışmaya devam ederek maaşının ödenmesi için işverenine karşı dava açabilir.
  • Maaşı ödenmediği için haklı nedenle istifa edip tazminat ve ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi için dava açabilir.

İşçinin maaşını alamaması günümüzde büyük bir problemdir. Maaşı ödenmeyen işçi başka bir iş bulamam kaydısıyla ve haklarını bilmediği için hak arama sürecine girişmemektedir. Böyle durumlar için bir avukatın hukuki desteğini almak aynı önemi haizdir. Maaşını alamayan işçi nereye başvurmalıdır sorusunun cevabı işçiler için çok hayatidir ve bunun için alanında tecrübe sahibi bir iş mahkemesi avukatı ile çalışmaları da aynı önemdedir.

Maaşı Ödenmeyen İşçinin İstifa Etmeden İşe Gelmemesi ve Çalışmayı Bırakması

Maaşını alamayan işçinin hakları kapsamında öncelikle İş Kanunu m. 34 kapsamında çalışmama hakkı vardır. Yani maaşı ödenmeyen işçi işinden istifa etmeden çalışmayı bırakabilir. Ancak maaşın önceden tespit edilen gününde ödenmemiş olması, işçiye derhal çalışmama hakkını sağlamaz. Bunun bir takım şartları vardır:

  • Maaşın ödeme gününden itibaren 20 gün boyunca ödememenin devam etmesi gerekir. İşçi maaşının ödenme gününden 1 hafta sonra işi bırakırsa işveren haklı gerekçelerle işçiyi işten çıkarabilir. Ancak maaşın ödenmesi gereken günden itibaren en az 20 gün geçmiş olması durumunda işçi 34. madde kapsamında korunur ve maaş hakkı buna rağmen çalışıyormuş gibi devam eder.
  • İşveren için mücbir bir gerekçenin söz konusu olmaması gerekir. İşveren elinde olmayan mücbir bir nedene sahip olmayacaktır. Mesela işveren hastanede yatıyor olmasından ötürü bankaya gidemeyip işçilerin ücretini ödeyemiyorsa işçiler işi bırakamaz. Ancak herhangi bir mücbir sebep yoksa işçi işi bırakabilir. İşveren ekonomik nedenlerle maaşı ödeyemiyorsa işçi gene çalışmayı bırakabilir.

34. madde anlamında çalışmama hakkını kullanan işçilerin işi görme edimini yerine getirmekten kaçınmaları, işveren bakımından bir fesih nedeni yapılamaz. Tabi bunun için işçinin şartlara uyması gerekir. Ayrıca bu şekilde çalışmama hakkını kullanan işçilerin yerine ne ad altında olursa olsun işçi alınamaz.

İşçinin bu şekilde işten çıkışı, sözleşmenin feshedildiği anlamına gelmez. Sözleşme devam eder ve devam ettiği süre kıdem tazminatının hesaplanmasında vs. dikkate alınır. Ayrıca işçinin çalışmama hakkını kullanması hukuken grev niteliğinde değildir.

Maaşı ödenmeyen işçi dilerse hiç işten çıkış yapmadan çalışmaya devam ederek alacağı için 5 senelik zamanaşımı süresi içerisinde dava açabilir. Davanın ardından gerekirse icra takibi bile başlatılabilir. Ancak bu durum genelde işçilerin tercih ettiği bir yöntem değildir.

Maaşını Alamayan İşçinin Haklı Nedenle Fesih (İstifa) Hakkı

Maaşın ödenmemesi İş Kanunu 24/2’de yer almıştır. Bunun anlamı işçinin ücretinin ödenmemesi halinde haklı nedenle fesih gerçekleştirebilecek olmasıdır. Maaşın ödenmemesi durumu haklı nedenle istifa hali sayıldığı için herhangi bir bekleme süresi veya fesih ihbar süresi gerektirmez. Yani maaşı ödenmeyen işçi derhal iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip alacakları için dava açabilir. Burada işçi iş sözleşmesini sonlandırmış olur.

Esasen istifa eden işçi kıdem tazminatı alabilir mi başlıklı yazımızda yalnızca maaşı ödenmeyen işçilerin değil diğer her türlü haklı nedenle istifa ederek kıdem tazminatı alma hallerinden bahsettik

İşçinin Maaşı Ödenmediği Zaman İstifa İçin Ne Kadar Beklemek Gerekir?

İşçinin istifa etmeden sadece çalışmayı bırakabilmesi için beklenmesi gereken 20 günlük süre burada geçerli değildir. Yani işçi ücretin ödenmemesinden dolayı işinden istifa edecekse bunu belli bir süre beklemeden hemen yapabilir. Bu durum ücretin ödenmemesinin İş Kanunu m. 24 düzenlemesinde yer alıyor olmasından kaynaklanmaktadır. İş Kanunu m. 24 işçinin haklı nedenle istifasını düzenleyen maddedir. Haklı nedenle fesih hallerinde herhangi bir bekleme süresi olmaksızın işten çıkış yapmak mümkündür.

Ancak işverenin mücbir nedene dayanarak ücreti ödeyememesi durumunda işçi beklemek zorundadır. Yani yangın, sel, hastalık gibi işverenin elinde olmayan bir nedenle maaş yatmamış ise işçi mücbir durumun geçmesini beklemek durumundadır.

Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Durumunda İşçinin Hakları Nelerdir?

İşçinin ücretinin kapsamına sadece asıl ücret girmez. Fazla çalışma karşılığında alması gereken ücret, prim ikramiye vb. her alacak kalemi de sayılır. Bu nedenle yukarıda belirtmiş olduğumuz çalışmama hakkı, dava açarak alacakları tahsil etme hakkı ve haklı nedenle istifa hakkı burada da söz konusudur. Yani fazla mesai alacağı da maaş içerisinde sayılır. Bunun ödenmemesi halinde işçi 20 bekleyerek çalışmayı bırakabilir veya sözleşmesini haklı nedenle feshedip kıdem tazminatının yanında ödenmeyen maaşını alabilir.

Maaşı Eksik veya Maaşı Sürekli Geç ve Düzensiz Ödenen İşçi Ne Yapmalı?

İş Kanunu 24. maddesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil eden halleri düzenlediği fıkrasında ‘ücretin sözleşmeye veya kanun hükümlerine aykırı olarak belirlenmesi veya ödenmemesi’ hali haklı nedenle fesih halleri arasında sayılmıştır. Bu nedenle işçinin ücretinin hiç ödenmemesi ile eksik ödenmesi arasında fark bulunmamaktadır. Ücretin sürekli geç ödeniyor olması, eksik ödeniyor olması somut olayın özelliklerine göre kişiye maaşın ödenmemesi halinde doğan bütün hakları verir.

Yani işçi gene haklı nedene dayanarak istifa edebilecek ve kıdem tazminatı ile birlikte ödenmeyen maaş alacaklarını talep edeceği bir dava açabilir.

Maaşı Ödenmeyen İşçinin Kıdem Tazminatı

Maaşı ödenmeyen işçi istifa hakkını kullandığı zaman kıdem için gerekli diğer şartları sağlamışsa kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin o iş yerinde en az 1 yıllık çalışma süresini tamamlamış olması gerekir.

Bu şartlar sağlandığı zaman işçi kıdem tazminatı ile birlikte ödenmeyen maaşını talep ettiği tek bir dava açabilir. Burada işçi haklı nedenle istifa etmiş olacağı için kıdem tazminatını engelleyecek herhangi bir durum söz konusu olmaz.

Maaşı Ödenmeyen İşçinin İşverene İhtarname Göndermesi ve Arabulucuya Başvurması

Maaşı ödenmeyen işçinin istifa etsin veya etmesin önce işverene alacağının ödenmesi yönünde bir ihtarname gönderebilir. Bu ihtarname sonucunda maaşın ödenmemesi halinde ücret alacağı için dava açılmalıdır. Ancak dava açmak için 01.01.2018 tarihi itibariyle zorunlu arabuluculuk kurumu devreye girmiştir. Buna göre maaşı ödenmeyen işçinin alacağı için açacağı davadan önce arabulucuya başvurması zorunludur.

Dava açılacak olan adliye içerisinde yer alan arabuluculuk bürosuna başvurarak işverenle bir görüşme sağlanır. Görüşmeye gelmeyen taraf yargılama sonucu ne olursa olsun yargılama masraflarını ödemek durumda kalacaktır. Arabuluculuk faaliyetinden de sonuç alınamaması halinde dava açılabilecektir. Yani arabuluculuk bir dava şartıdır.

Maaşı Ödenmeyen İşçinin Ücretini Tahsil Etmesi Ne Kadar Sürer?

Maaşını alamayan işçi en çok bunu ne zaman alabileceğini merak eder. İş mahkemesinde açılacak ücret alacağı davasının süresi mahkemenin yoğunluğuna, davanın konusuna, ispat araçlarının çeşitliliğine göre değişmektedir. Mahkemenin kararı ilam hükmünde olacaktır. İşçi alacağı olmaları dolayısıyla icra takibi prosedüründe de öncelikli yere sahiptir. Ancak aşağı yukarı bir süre söylenebilmesi için somut olayın özelliklerinin değerlendirilmesi gerekir.

Maaşı Ödenmeyen İşçinin Açacağı Davada Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ücret alacakları klasik manada bir alacak değildir. Bu nedenle iş hukuku alanında ihtisaslaşmış iş mahkemeleri bu konuda görev sahibidir. Yani maaşı ödenmeyen işçinin açacağı davada görevli mahkeme iş mahkemeleridir.

Davanın açılacağı yer mahkemesi davalı işverenin yerleşim yeri mahkemesi veya işin görüldüğü yerdeki iş mahkemesidir. Burada seçimlik bir hak söz konusudur. İşçi istediği yer mahkemesine giderek hukuki süreci başlatabilir.

Sonuç olarak maaşı ödenmeyen işçi nereye başvurmalı diye sorulduğu zaman verilecek cevap çalışılan işyerinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesi veya işverenin yerleşim yerinin bulunduğu yargı çerçevesindeki iş mahkemesidir.

İşçinin Maaşı Ödenmediğinde Açılacak Davalarda Zamanaşımı Süreleri

Ücret alacaklarında hak düşürücü zamanaşımı süresi beş yıldır. Beş yıllık süre için ücretin ödenme günü esas alınır. Bu durum bütün ücret alacağı türleri için aynıdır. Fazla mesai, yıllık izin ücreti, prim, vb. hepsi 5 senelik zamanaşımı süresine tabidir. Bunun yanında kıdem ve ihbar tazminatı da 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Maaşını Almayan İşçinin Avukata Başvurmasının Önemi

İş Kanunu genel olarak işçiyi koruyan bir yaklaşım göstermektedir. Bu nedenle yukarıda da açıkladığımız üzere işçiye birçok hak tanımıştır. Ancak ticari hayatın düzenli işlemesi adına bu hakların kullanılması bir takım hukuki ve usuli prosedürlere ve şekil kurallarına tabi kılınmıştır. Bu nedenle maaşı ödenmeyen işçinin kendisine kanunun tanıdığı haklarını bilmesi ve buna uygun hareket etmesi gerekir. Aksi takdirde hatalı bir işlemi ile telafisi güç hak kayıplarına neden olabilmektedir.

Özellikle davanın usülune ilişkin konularda hata yapılması durumunda dava içeriğine bakılmadan ret edilebileceğinden haklı iken haksız duruma düşülebilmektedir. Bunun önüne geçmek adına bir avukatın hukuki yardımı eşliğinde sürecin işletilmesi önem taşımaktadır. Esasen maaşı ödenmeyen işçi nereye başvurmalı sorusunun cevabını ve sonucunu tam olarak almak isteyen işçi ilk olarak iş hukuku alanında uzman bir iş mahkemesi avukatı ile çalışmalıdır.

Maaşı ödenmeyen işçiler için avukatlar dava takibi hizmeti ile birlikte danışmanlık hizmeti de vermektedir. İşçi dilerse ücret alacağı için açacağı davada avukata vekalet verebileceği gibi dilerse sadece danışmanlık hizmeti de alabilir.