Kasten Öldürme Suçu ve Cezası

Kasten öldürme suçu, Türk Ceza Kanununun Hayata Karşı Suçlar bölümünde düzenlenen katalog suçlardan biridir. Kasten öldürme suçu ile bir kimse, başka bir kimsenin yaşam hakkına bilerek ve isteyerek son vermektedir. Bu eylemlerin suç olarak düzenlenmesi ile kişilerin yaşam hakkı ve can güvenliği korunmaya çalışılmıştır.

Kasten Öldürme Suçu Nedir?

Kasten öldürme suçu, bir kimsenin hakkı olmamasına rağmen, bir veya birden fazla kişinin yaşam hakkına karşı bilerek ve isteyerek son vermeye yönelik eylemler gerçekleştirmesi, bu eylemler sonucunda kişinin ölümünün meydana gelmesidir. Bu suç TCK m. 81’de düzenlenmiştir.

TCK 81:

‘’Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.’’

Kasten Öldürme Suçu Nasıl Oluşur?

Kasten öldürme suçu, failin mağduru bilerek ve isteyerek öldürmesi ile oluşur.

Bu suçun oluşabilmesi için gereken ilk unsur failin, öldürmeye yönelik eylemleri bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesidir. Failin bilmeden, istemeden veya dikkatsizliği nedeniyle bir kimsenin ölümüne neden olması halinde faile kasten öldürme suçundan değil, taksirle öldürme suçundan ceza verilir.

Yargıtay, sanığın X kişisine ateş etmek üzere nişan aldığı esnada etraftaki diğer kişilerin sanığın elinden silahını almak istemesi üzerine çıkan mücadelede ateş alan silahtan çıkan kurşunun markette alışveriş yapan olayla ilgisi olmayan bir kişiye isabet etmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanık hakkında taksirle öldürme suçundan ceza vermiştir. (Yargıtay 12. CD., 2015/906 E., 2015/3491 K.) 

Yargıtay, sanığın mağdura tabancayla ateş ederek sol arka akciğerden yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda; kullanılan aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi, yaraların yeri ve niteliği birlikte dikkate alındığında sanığın eylemi gerçekleştirme konusundaki kastının mağduru öldürmeye yönelik olduğunu kabul etmiş ve kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2014/5757 E., 2015/3108 K.) 

Bu suçun oluşabilmesi için gerekli olan bir diğer unsur ise failin mağdura karşı gerçekleştirdiği eylemlerin mağdurun ölmesi açısından elverişli olması gerektiğidir. Mağdurun ölmesi için elverişli olmayan eylemler hakkında faile kasten yaralama suçundan hüküm verilebilir.

Örneğin faile göz dağı vermek için yaralamak istemesi ve elindeki tabancayla topuğuna 1 el ateş etmesi sonrasında mağdurun hastanede müdahale edilmeden uzun süre beklemesi nedeniyle vefat etmesi olayında topuğa ateş etme eyleminin ölümcül olmadığı bu nedenle de failin öldürme kastının değil yaralama kastının olduğu açıktır. Bu nedenle faile, kasten yaralama suçundan hüküm verilir.

Bu suçun oluşabilmesi için failin hareketlerinin yanı sıra suçu işlerken kullandığı araçların da mağdurun ölmesi için elverişli olması gerekmektedir. Örneğin, failin, mağdura kara büyü yapmasının ardından mağdurun arabasıyla birlikte uçurumdan yuvarlanması olayında failin eylemi, mağdurun ölmesi için elverişli olmadığından faile kasten öldürme suçundan ceza verilemez.

Son olarak kasten öldürme suçundan dolayı faile ceza verilebilmesi için mağdurun ölümünün failin eyleminden kaynaklanması gerekmektedir. 

Örneğin, failin mağdurun bacağına kasıtlı olarak ateş etmesi, sonrasında etrafta bulunan kişiler tarafından çağrılan ambulansın mağduru hastaneye götürürken uçurumdan yuvarlanması sonucu mağdurun hayatını kaybetmesi olayında faile kasten öldürme suçundan değil kasten yaralama suçundan ceza verilir çünkü mağdurun ölmesi, doğrudan failin eylemi neticesinde gerçekleşmemiştir. 

Kasten Öldürme Suçu Cezası

Kasten öldürme suçunun cezası, müebbet hapis cezasıdır. 

Müebbet hapis cezası, sanığın kalan bütün hayatı boyunca cezaevinde kalmasına neden olan bir cezadır. Ancak, sanık hakkında koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanması suretiyle, hükmolunan cezanın bir kısmını cezaevinde iyi halli olarak geçirmesi şartıyla cezanın geriye kalan kısmını, cezaevi dışında belirli yükümlülüklere tabi tutularak geçirmesi halidir.

Kasten öldürme suçundan dolayı hakkında müebbet hapis cezası verilmiş olan sanık, bu cezanın 24 yılını cezaevinde iyi halli olarak (herhangi bir suça karışmama gibi) geçiren kişi, koşullu salıverilmeden yararlanabilir.

Koşullu salıverilme kararına mahkeme karar verir. Mahkeme, koşullu salıverilen kişiye bir denetim süresi belirler. Bu denetim süresi 1 yıldan az 3 yıldan fazla olamaz. Bu süre içerisinde koşullu salıverilen kişiden birtakım yükümlülükleri yerine getirmesi istenebilir. Örneğin, eğitim programlarına katılması, kamu yararına işlerde çalışması vb.

Ancak koşullu salıverilen kişi, denetim süresi içerisinde kasten başka bir suç işlerse veya kendisine verilen yükümlülüklere uymamakta ısrarcı olursa bu durumda infaz hakimi tarafından koşullu salıverilme kararı kaldırılır ve cezanın geri kalan kısmı da cezaevinde infaz edilir. 

Kasten Öldürme Suçunda Cezayı Artıran Nitelikli Haller ve Cezası

Kasten öldürme suçunda 11 adet nitelikli hal bulunmaktadır. Kanunda sayılan hallerin varlığı söz konusu olarak işlenen kasten öldürme suçunda verilecek cezada artırıma gidilmektedir. Bu nitelikli haller TCK m. 89/2’de sıralanmıştır.

TCK 89/2:

‘’Kasten öldürme suçunun; 

a) Tasarlayarak, 

b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek, 

c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle, 

d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,

e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 

f) Kadına karşı, 

g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, 

h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,

i) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle, 

j) Kan gütme saikiyle, 

k) Töre saikiyle işlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.’’

Tasarlayarak Kasten Öldürme Suçu

Failin, mağduru ne şekilde, nerede, kiminleyken öldüreceğine yönelik olarak planlar yapması ve bu planlar doğrultusunda öldürmesi halinde fail, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilir. 

Bu nitelikli halin gerçekleşebilmesi için failin eylemlerinin bir anlık değil üzerine düşünülmüş eylemler olması gerekir. Fail, bu eylemlerini soğukkanlılıkla, telaşa kapılmadan ve kararlılıkla gerçekleştirmelidir.

Örneğin, failin trafikte kendisine küfür eden kişiyi o an öldürmeyip 2 ay boyunca takip etmesi, onun hakkında bilgiler toplaması, bu süre zarfında ruhsatlı silah edinmesi ve bilerek çocuklarının gözü önünde vurması halinde fail, mağduru tasarlayarak öldürme suçunu işlemiş kabul edilir. 

Yargıtay, sanığın abisinin ölümüne neden olması nedeniyle mağdurun abisi hakkında açılan kasten öldürme suçunun duruşmasından sonra, mağduru öldürmeye karar vermesi, olayda kullandığı tüfeği internetten satın alması, otomobil kiralaması, sonrasında mağdurun evinin önüne giderek beklemeye başlaması bir süre bekledikten sonra aracıyla yola park eden mağdura elindeki tüfekle ateş etmesi olayında sanık hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2020/360 E., 2020/1361 K.) 

Canavarca Hisle veya Eziyet Çektirerek Kasten Öldürme Suçu

Failin, mağduru canavarca yani insani olmayan duygular içindeyken veya eziyet çektirerek yavaş yavaş öldürme durumunda fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. 

Genel anlamda Yargıtay kararları incelendiğinde mağdurun yakılarak, uyurken kulağının içine kızgın yağ dökülerek, vücudu parçalanarak, organları çıkartılarak, uzuvları bedenden ayrılarak, satanist ayinlerine kurban edilerek veya mağdurun elleri bağlı biçimde kemirgen hayvanların olduğu kafese bırakılarak ölmesine neden olunması gibi olaylar karşısında bu nitelikli hal uygulanmıştır. 

Bu nitelikli hal, kimi zaman da yalnızca zevk alma duygusuyla bir kimsenin öldürülmesinin nasıl bir şey olacağına ilişkin duyulan merak veya saf kötülük nedeniyle ya da zaman geçirmek amacıyla işlenebilir. 

Tahrip Etme, Bombalama veya Nükleer, Biyolojik, Kimyasal Silah Kullanarak Kasten Öldürme Suçu

Failin mağdura karşı gerçekleştirdiği eylemlerini kasten öldürme suçunun; yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle gerçekleştirmesi halinde faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hüküm verilir.

Yargıtay, sanığın yanıcı, yakıcı ve öldürmeye elverişli bir molotof kokteyli hazırlaması ve bu molotof kokteylini belediye otobüse atarak yangın çıkartması ve otobüsün içinde bulunan kişilerin ölümüne neden olduğu olay bakımından sanığa bu nitelikli halden dolayı ceza vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2016/2334 E., 2017/4112 K.) 

Kimyasal silah, kullanıldığı zaman mağdurun solunum sistemini etkileyerek onun nefes almasını zorlaştıran ve bu nedenle de mağdurun boğularak, kalp krizi geçirerek veya solunum sisteminin yanmasına neden olarak ölmesine yol açan silahtır. Kimyasal silahlara örnek olarak sarin gazı, tabun gazı, soman gazı verilebilir.

Yargıtay, sanık Erdal’ın şehir merkezinde işlek bir caddede askeri servis otobüsünün geçişi esnasında bomba yüklü aracı uzaktan kumanda ile patlatarak aracının yakınında bulunan 7 kişinin ölmesine neden olduğu olayda sanık Erdal hakkında bombalama suretiyle kasten öldürme suçundan ceza verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 9. CD., 2011/9401 E., 2011/27205 K.) 

Üstsoy veya Altsoydan Birine veya Eş, Boşanılan Eş veya Kardeşe Karşı Kasten Öldürme Suçu 

Failin, üstsoy veya altsoyundan birisini, eşini, eski eşini veya kardeşini bilerek ve isteyerek öldürmesi halinde fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. 

Üstsoy kavramından anne, baba, anneanne, babaanne gibi ebeveynler anlaşılır. Altsoy kavramından ise çocuk, torun, torunun çocuğu gibi evlatlar anlaşılır. 

Yargıtay, failin kendi babaannesini bıçak kullanmak suretiyle göbek kısmından bıçakladığı ve bu eylem neticesinde mağdurun hayati tehlike yaşadığı olayda faile, bu nitelikli hale teşebbüs suçundan ceza verilmesine karar vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2013/3825 E., 2014/6536 K.) 

Ancak eşinin babası, annesi, babaannesi gibi kimseleri öldüren kişi, bu nitelikli halden dolayı ceza almaz, kasten öldürmenin temel halinden ceza alır. 

Öldürme eyleminin eşe veya boşanılan eşe karşı işlenmesi halinde bu nitelikli hal uygulanır ancak dini nikahlı eş veya uzun süredir resmi nikah olmadan beraber yaşayan sevgililer arasında gerçekleşen bu suç bakımından faile nitelikli halden dolayı ceza verilmez. Nişanlının kasten öldürülmesi halinde de bu nitelikli hal uygulanmaz. Amca, hala, dayı yeğen, kuzen gibi kişilerin kasten öldürülmesi halinde de bu nitelikli hal uygulanmaz.

Çocuğa ya da Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı Kasten Öldürme Suçu 

Failin, gerçekleştirdiği eylemlerini çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı işlenmesi halinde faile bu eyleminden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.

Çocuk, 18 yaşın altındaki herkestir. 18 yaşın altında olan kişi mahkeme kararıyla veya evlenme suretiyle ergin kılınsa dahi bu kişinin öldürülmesi halinde bu nitelikli hal uygulanacaktır.

Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişilere örnek olarak şu kişiler verilebilir:

• Çok yaşlı olan kişi,
• Bedensel engeli bulunan veya yatalak olan kişi,
• Sakat olan kişi,
• Uyku halinde olan kişi,
• Akıl hastalığına sahip olan kişi,
• Felçli olan kişi.

Yargıtay, 77 yaşında olan ve kendi ihtiyaçlarını yalnız başına gideren mağdurun öldürmesi olayında faile, bu nitelikli halden dolayı hüküm vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2015/301 E., 2015/1027 K.) 

Kadına Karşı Kasten Öldürme Suçu

Failin, kadın olan mağdura karşı kasten öldürme suçu işlemesi halinde faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Bu nitelikli hal, 2022 yılında yapılan düzenleme ile ceza kanununa eklenen yeni bir maddedir. 

Son zamanlarda dünya çapında artan kadına karşı şiddet eylemlerinin ölüm ile sonuçlanması nedeniyle bu düzenlemenin kanuna eklenmesi hasıl olmuştur. Bu düzenleme ile kadına karşı şiddetin azaltılması, kadınların sosyal yaşamda daha güvenilir ve rahat hareket edebilmeleri amaçlanmıştır.

Bu nitelikli halden dolayı ceza verilebilmesi için kadının fail ile olan yakınlık ilişkisinin veya özel durumunun bir önemi yoktur. Örneğin hamile kadının öldürülmesi, failin hiç tanımadığı yani sokaktan geçen bir kadını öldürmesi veya halasını, teyzesini öldürmesi olaylarında da bu nitelikli halden ceza verilir. 

Kişinin Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Kasten Öldürme Suçu

Failin, mağdurun kamu görevlisi sıfatına sahip olması ve kamu gücünü kullanması nedeniyle öldürmesi olayında faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. 

Kamu görevlisi, devlet kurumlarında seçilme veya atanma usulüyle yer alan ve kamu kurumlarındaki görevleri yürütmekle yükümlü olan kişilerdir. Kamu görevlisi deyiminden asker, polis, itfaiye eri, devlet hastanesi görevlileri, doktor, belediye başkanı, vali, kaymakam, bakan, avukat bilirkişi anlaşılmaktadır. 

Bir Suçu Gizlemek, Delillerini Ortadan Kaldırmak, Suç İşlenmesini Kolaylaştırmak veya İşlenen Suçtan Dolayı Yakalanmamak Amacıyla Kasten Öldürme Suçu

Failin, işlediği başka bir suça tanık olan, bu suça ilişkin olarak bilgi sahibi olan, veya suç konusu olaya ilişkin delilleri elinde tutan kişiyi bilerek ve isteyerek öldürmesi durumunda faile ağırlaştırılmış nitelikli halden ceza verilir. 

Örneğin, failin tenha bir sokakta tefecilik suçu işlerken yoldan geçen ve olaylara tanık olan kişiyi öldürmesi halinde faile bu nitelikli halden dolayı ceza verilir. 

Failin başka bir suçu işlemek için bu suçun işlenmesini önleyen kişiyi öldürmesi halinde de fail, bu nitelikli halden dolayı ceza alır. 

Örneğin, failin yıllardır platonik olduğu kızı arabasına bindirerek kaçırmak isterken kızın babasının failin arabasının önünü keserek ona engel olması ancak failin kızın babasını ezip geçmek suretiyle öldürerek yoluna devam etmesi halinde faile bu nitelikli halden dolayı ceza verilecektir. 

Bir Suçu İşleyememekten Duyulan İnfialle Kasten Öldürme Suçu

Failin, başka bir suç işlemek istemesi ancak bu suçu gerçekleştirememesi nedeniyle kızgınlık, öfke ve şiddet duyması sonucunda mağduru öldürmesi halinde faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. 

Örneğin, failin cinsel saldırı suçunu gerçekleştirmek için eve kapattığı mağdurun faile karşı güçlü bir biçimde direnmesi sonucunda failin, cinsel saldırı suçunu işleyememesi nedeniyle duyduğu öfke sonrasında mağdurun kalp bölgesine 3 el ateş etmesi halinde faile bu nitelikli halden ceza verilir.

Kan Gütme Saikıyla Kasten Öldürme Suçu

Failin mağduru öldürmeye yönelik eylemlerini kan gütme, intikam alma, öç alma, onurunu kurtarma amaçları güdülerek gerçekleştirmesi halinde faile bu nitelikli halden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.

Bu nitelikli halin gerçekleşmesi için bir aile, kabile, aşiret, örgüt, siyasi oluşum, dernek üyelerine karşı, rakip ve aralarında husumet bulunan başka bir grup tarafından öldürme eyleminin gerçekleşmiş olması gerekir. Yani bu suçun gerçekleşmesi için başka bir ölümlü suçun daha önceden meydana gelmiş olması gerekir. 

Yargıtay, sanığın kuzeninin 1 gün önce, Küsen ailesi üyeleri tarafından öldürülmesi üzerine, sanığın Küsen ailesine mensup mağduru kaçırarak taziye için kurulan çadırın yanında öldürdüğü olayda, faile bu nitelikli halden dolayı ceza verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2019/4163 E., 2020/938 K.) 

Somut olayda kan gütme saiki ile hareket edildiğine ancak ilk işlenen suç sonucunda ölüm neticesinin meydana geldiği hallerde söylenebilir. 

Örneğin, 2002 yılında Faik’in, Ahmet’in babasını öldürmek için ona ateş eden ancak babanın yaralı olarak kurtulduğu olaydan sonra Ahmet’in Faik’in kardeşini öldürmesi halinde Ahmet, bu nitelikli halden dolayı cezalandırılmaz. 

Yerleşik Yargıtay kararlarında genel olarak ilk suçtan dolayı birisinin ölümüne neden olan kişinin öldürülmesi halinde bu nitelikli hal uygulanmayacağına hükmedilmektedir. Yani öldürenin ölmesi halinde bu nitelikli hal yoktur. Bu durumda fail, eylemlerini haksız tahrik altında gerçekleştirmiş kabul edilir.

Yargıtay, SY ve ÖY isimli sanıkların, aynı aileden 5 kişiyi öldürdüğü olayda, mağdurların da daha öncesinde SY ve ÖY’nin ailesine mensup 2 kişiyi öldürdüğünü tespit ettiği için sanıklara, bu nitelikli halden dolayı değil haksız tahrik adı altında kasten öldürme suçundan ceza vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2017/2681 E., 2019/2607 K.)

Töre Saikiyle Kasten Öldürme Suçu

Failin, mağdura karşı gerçekleştirdiği öldürme eyleminin töre kuralları gereğince namus koruma amacıyla ve aile ya da aşiret kararıyla işlenmesi halinde faile, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. 

Örneğin failin, mensubu olduğu aşiret tarafından evden kaçan ablası ve eniştesini takip etmekle görevlendirilmesi ve uygun bulduğu bir aralıkta onları öldürmesinin istenmesi üzerine failin bu kişileri takip etmesi ardından da öldürmesi halinde fail bu nitelikli halden dolayı cezaya hükmedilir. 

Kasten Öldürme Suçunda Zamanaşımı

Kasten öldürme suçunun temel halinde dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği andan yani mağdurun öldüğü andan itibaren 25 yıl; ceza zamanaşımı süresi ise, suça ilişkin verilen hükmün kesinleştiği andan itibaren 30 yıldır.

Kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinde dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği yani mağdurun öldüğü andan itibaren 30 yıl; ceza zamanaşımı ise suça ilişkin mahkeme tarafından verilen hükmün kesinleştiği andan itibaren 40 yıldır. 

Dava zamanaşımı süresinin dolması ile, suç konusu olaya ilişkin sanık hakkında dava açılamaz, açılan dava düşer, yani somut olaya ilişkin yargılama yapma imkanı ortadan kalkar. Ceza zamanaşımı süresinin dolması ile ceza, infaz edilemez hale gelir. Kısaca fail, kendisi hakkında hükmolunan miktardaki hapis cezasını yatmaz.

Kasten öldürme suçunda failin yaşına göre zamanaşımı süreleri değişiklik göstermektedir. Şöyle ki:

• Failin, öldürme fiilini işlediği sırada 12 – 15 yaş arasında bir çocuk olması halinde yukarıda belirlenen dava ve ceza zamanaşımı sürelerinin 1/2’sinin dolması ile zamanaşımı sürelerinin dolduğu kabul edilir.
• Failin, öldürme fiilini işlediği sırada 15 – 18 yaş arasında bir çocuk olması halinde yukarıda belirlenen dava ve ceza zamanaşımı sürelerinin ⅔’ünün geçmesi ile zamanaşımı sürelerinin dolduğu kabul edilir. 

Kasten Öldürme Suçuna Teşebbüs, İştirak, İçtima

Teşebbüs, failin suç işlemek amacıyla eyleme geçtiği ancak kendi elinde olmayan ve iradesi dışında gerçekleşen olaylar nedeniyle başladığı suçu tamamlayamaması halidir. Bir suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde faile verilecek olan cezada ¼ ila ⅓ civarında indirilir.

Kasten öldürme suçuna teşebbüs mümkündür. Yargıtay, failin, mağduru sırtından, göğsünden ve koldan olmak üzere 4 yerinden bıçakladığı, mağdurun hayati tehlike geçirdiği ancak yaşamına devam ettiği olay bakımından kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezaya hükmedilmesi gerektiğine karar vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2016/5561 E., 2018/417 K.) 

Kasten öldürme suçunun temel haline teşebbüs halinde faile verilecek ceza, 9 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Kasten öldürme suçunun nitelikli hallerine yönelik eylemlerin teşebbüs aşamasında kalması halinde ise faile verilecek olan ceza 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıdır. 

İştirak, fail tarafından işlenen suça yardım etmek, suçun işlenmesi için araç gereç sağlamak veya aklında suç işleme düşüncesi olmamasına rağmen suça azmettirmek şeklinde ortaya çıkan bir durumdur. Kasten öldürme suçuna iştirak mümkündür.

Örneğin failin mağduru öldürmesi için onu kışkırtan kişi, faile bilerek silah temin eden kişi, failin suçu işledikten sonra saklanmasına yardım eden kişi kasten öldürme suçuna iştirak etmiş olur. 

Faili, suç işlemeye azmettiren kişi, fail ile aynı cezayı alır. Ancak failin suçu işlemesine yardım eden kişi:

• Fail, kasten öldürme suçunun temel halini gerçekleştirdiyse 10 – 15 yıl arasında,
• Fail, kasten öldürme suçunun nitelikli halini gerçekleştirdiyse 15 – 20 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılır.

İçtima, failin, bir hareketi ile birden fazla mağdurun oluşmasına yol açması veya failin bir hareketi ile birden fazla suçun oluşmasına yol açması halinde ortaya çıkar.

TCK m. 43/3 hükmü gereğince kasten öldürme suçunu işlediği esnada başka bir suçun da işlenmesine neden olan kişi, bu suçların hepsinden ayrı ayrı sorumlu tutulur. 

Örneğin, gece yarısı mağdurun evine girerek mağduru öldüren fail, hem kasten öldürme hem de konut dokunulmazlığının nitelikli halinden sorumlu tutulur ve ceza alır. 

Kasten Öldürme Suçunun Soruşturma Aşaması

Suç şüphesinin savcılık makamı veya kolluk kuvvetleri tarafından öğrenilmesi ile başlayan ve somut olaya ilişkin olarak savcı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkemeye sunulması ile sona eren süreci soruşturma aşaması denir. Soruşturma aşamasında savcı tarafından gerçekleştirilmesi gereken işlemler şunlardır:

• Şikayet – ihbar,
• Gözaltı,
• Delillerin Toplanması,
• İfade ve Sorgu,
• Adli Kontrol,
• Tutukluluk.

Şikayet – İhbar

Şikayet ve ihbar, bir kimse tarafından işlenen suçun, yetkili makamlara bildirilmesidir. Şikayet, suçun mağduru veya suçtan zarar gören kişiler tarafından gerçekleştirilirken ihbar, suç konusu eylemlerin gerçekleştiğini gören herkes tarafından gerçekleştirilebilir.

Kasten öldürme suçu, şikayete tabi bir suç değildir. Bu nedenle suç ile ilgisi olan kimseler şikayette bulunmasa dahi, eylemlerin savcılık tarafından herhangi bir şekilde öğrenilmesi halinde soruşturma başlatılacaktır. 

Örneğin, düğün esnasında damat olan sanığın havaya rastgele ateş açması ve gelinin annesini öldürmesi olayında gelinin veya ailesinin şikayeti olmasa dahi damat hakkında kasten öldürme suçundan dolayı soruşturma başlatılacaktır. 

Gözaltı

Gözaltı, soruşturmasına başlanan olaya ilişkin olarak tamamlanması gereken usul işlemlerinin en kısa sürede tamamlanabilmesi için suç şüphelisinin kolluk kuvvetleri tarafından nezarethanede alıkonulmasıdır. 

Kasten öldürme suçundan dolayı gözaltı kararı verilebilir. Bu suç nedeniyle şüpheli kişi en fazla 24 saate kadar gözaltında tutulabilir. Ancak bu suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde savcı gözaltı süresini her defasında bir günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatabilir.

Her ne olursa olsun kasten öldürme suçunu 12 yaşından küçük olan çocuklar veya 15 yaşından küçük olan sağır ve dilsiz kişiler tarafından işlemesi halinde bu kişiler hakkında gözaltı kararı uygulanamaz.

Şüphelinin haksız veya yeterli olmayan bir gerekçeye dayanarak gözaltına alındığını düşünen kişiler gözaltı kararına itiraz edebilir. İtiraz, Sulh Ceza Hakimliğine gerçekleştirilir. Kanunda sayılan ve itirazda bulunabilecek kişiler; şüpheli, şüphelinin avukatı, eşi, anne ve babası, büyükanne ve büyükbabası, çocuğu, torunudur. 

Delillerin Toplanması

Suç şüphesi olayın öğrenilmesinin ardından savcı, olaya ilişkin olarak delil toplamaya başlar. Savcı, bu aşamada şüphelinin hem lehine hem de aleyhine olan delilleri toplar ve bu delilleri yargılama sonuna kadar korur. 

Kasten öldürme suçunun oluştuğuna ilişkin olan şüpheli olaylar hakkında da hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında delil toplanabilir. Toplanan bu deliller, duruşmalar aşamasında hakim tarafından birleştirilir ve şüpheli hakkında kesin hüküm verilir.

Kasten öldürme suçuna ilişkin olarak toplanabilecek delillere şunlar örnek olarak gösterilebilir: Otopsi raporu, kamera kayıtları, suç silahla işlendiyse balistik incelemesi ve raporu, olay yeri inceleme kayıtları, kan ve dna testleri.

Toplanan delillerin olaya ilişkin, akla uygun ve somut olması gerekir. Bu nitelikteki deliller, hukuka uygun biçimde toplanmalıdır. Hukuka aykırı biçimde toplanan veya hukuka aykırı vaat verilerek elde edilen deliller dosyaya esas olamaz. 

Örneğin, bir kimseyi yaralama sonucunda o kişinin elinde olan kamera kayıtlarını alınarak dosyaya delil olarak sunulması halinde bu delil, hukuka aykırı biçimde elde edildiği için yargılamaya esas alınmayacaktır. 

İfade ve Sorgu

İfade ve sorgu suç şüphelisinin olaya ilişkin beyanlarının yetkili makamlar tarafından dinlenmesidir. İfade aşamasında şüpheli kolluk kuvvetleri veya savcılık tarafından dinlenir. Sorgu aşamasında ise şüpheli hakim tarafından dinlenir.

İfade süreci; şüpheliye ifade vermek için hazır bulunması gereken yer ve saatin yer aldığı çağrı kağıdının gönderilmesi ile başlar. Çağrı kağıdının tebliğ edilmesine rağmen belirlenen yer ve saatte hazır bulunmayan şüpheli hakkında zorla getirme kararı çıkartılır. Şüphelinin zorla getirilmesi nedeniyle devlet tarafından yapılan masraflar şüpheliye ceza olarak kesilir.

İfade vermeye gelen şüphelinin öncelikle kimlik kartı alınır ve bilgileri doğrulanır. Sonrasında ifade verme aşamasında şüphelinin sahip olduğu haklar sıralanır. Bu haklar şunlardır: Avukat talep etme, yakınlarına haber verme, ifade vermeme yani susma, delil toplanmasını isteme, savunma yapma.

İfade süreci soru – cevap şeklinde ilerler. Bu aşamada şüphelinin beyanları özgür iradesine dayanmalıdır. Şüphelinin özgür iradesini etkileyen her türlü davranış yasak usul kapsamına girer.

Örneğin, şüphelinin yorulması, tehdide maruz bırakılması, şüpheliye ilaç verilmesi gibi davranışlarda bulunarak şüphelinin ifade vermeye veya kendi beyanından başka beyan ileri sürmeye zorlanması halinde alınan ifade hukuka aykırı olduğu için dosyaya eklenemez.

İfade süreci sonunda ortaya çıkan tutanak ifade alan görevli, şüpheli ve avukatı tarafından imzalanır. Şüpheli, ifadeyi imzalamadan önce dikkatli bir biçimde okumalı, ileri sürmediği beyanların tutanakta yazıldığı kanısındaysa tutanağı imzalamamalıdır. 

İfade süreci, karşı tarafta kamu gücünün olması nedeniyle şüpheli açısından zorlayıcı bir durumdur. Şüphelinin hukuki bilgi eksikliği ve belki de ilk defa ifade vermek için çağırılması onun telaşa kapılmasına neden olabilir. Bu nedenle ifade sürecinde şüphelinin yanında ceza alanında uzman bir avukat bulunması gerekmektedir. 

Adli Kontrol

Adli kontrol kararı, suç şüphesi üzerine yapılan soruşturma işlemleri sonucunda şüphelinin tutuklanmasına ilişkin yeterli delil elde edilmesine rağmen, tutuklama kararının orantısızlık teşkil edeceği durumlarda verilen bir karardır. 

Adli kontrol kararının verilmesi ile şüphelinin hayatında da birtakım kısıtlamalar yapılır ancak bu kısıtlamalar şüphelinin cezaevinde veya tutukevinde tutulmasına neden olmayacaktır. 

Kasten öldürme suçundan dolayı şüphe altında olan kişi hakkında da bir süreliğine adli kontrol kararı uygulanabilir. Bu suça ilişkin olarak şüpheli hakkında uygulanabilecek adli kontrol tedbirleri şunlardır:

• Yanında silah bulundurmama,
• Ev hapsi,
• Elektronik kelepçe takılması,
• Yurtdışına çıkma yasağı,
• Belirli mekanlara gitmeme,
• Düzenli aralıklarla savcılık veya kolluk kuvvetlerine giderek imza atma.

Karar verilen adli kontrol tedbirleri en çok 2 yıl uygulanabilir. Ancak zorunlu olan hallerde haklı bir gerekçe gösterilmesi şartıyla bu tedbirlerin uygulanma süresi 1 yıl daha uzatılabilir. 

Adli kontrol kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz; şüpheli, şüphelinin eşi, avukatı ve yasal temsilcisi tarafından kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde, adli kontrol kararı veren makama karşı yazılı dilekçe vermek veya sözlü beyanda bulunmak suretiyle yapılır. 

Tutukluluk

Tutukluluk kararı, şüpheli kişinin suç oluşturduğu iddia edilen eylemleri gerçekleştirdiği konusunda yeterli şüpheye sahip delillerin elde edilmesi halinde verilen bir karardır. Şüpheli hakkında tutuklama kararı verilmesi ile şüphelinin kaçması önlenir ve suç konusu olaya ilişkin deliller korunur.

Kasten öldürme suçunun şüphelisi olan kişi, en fazla 2 yıl tutuklu kalabilir. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçe gösterilmek suretiyle uzatılabilir ve 3 yıla çıkartılabilir. Kasten öldürme suçundan dolayı toplam tutuklama süresi 5 yıldan fazla olamaz. 

Tutukluluk kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz, kararın verildiği günün ertesi gününden itibaren 7 gün içinde tutuklama kararı veren merciiye yazılı veya sözlü beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutuklama kararına karşı tutuklu olan şüpheli, şüphelinin avukatı, eşi, yasal temsilcisi, ebeveynleri itirazda bulunabilir. 

Kasten Öldürme Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Gerçekleştirilen soruşturma işlemleri sonucunda mahkeme, somut olaya ilişkin olarak 3 farklı karar verebilir. Bu kararlar somut olaya ilişkin yargılamanın devam edeceği yahut soruşturma aşamasında sona ereceği konusunu ortaya çıkarır. 

Kasten öldürme suçunda soruşturma sonucu verilebilecek kararlar şunlardır:

• Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK),
• Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK),
• İddianamenin Düzenlenmesi.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Soruşturmaya yer olmadığı kararı, yetkili makamlara yapılan ihbar veya şikayetin araştırma yapılmasına gerek olmaksızın açık bir şekilde genel ve soyut olduğu yahut şikayet veya ihbar edilen eylemlerin suç oluşturmadığının bariz olması durumunda savcı tarafından verilen bir karardır. Bu karar ile şikayet ve ihbara ilişkin olarak soruşturma dahi yapılmaz. 

Kasten öldürme suçundan dolayı soruşturmaya yer olmadığı kararı verilebilir. 

İhbar veya şikayet üzerine verilen soruşturmaya yer olmadığı kararı, şikayetçi veya ihbarda bulunana bildirilir. Eylemlerin suç oluşturduğu konusunda ısrarcı olan kişi, bu karara karşı itiraz edebilir. Soruşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz, kararın taraflara gönderilmesinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine yapılır.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, yetkili makamlara ulaşan şikayet ve ihbar üzerine yapılan araştırmalar neticesinde suçun şüpheli kişi tarafından işlendiğine ilişkin yeterli şüphede delil elde edilememesi halinde verilen bir karardır. 

Diğer adı takipsizlik kararı olan bu karar ile  somut olaya ilişkin soruşturma aşaması tamamlandıktan sonra gerekli görülmediği için duruşmalar aşamasına geçilmeden dosya kapatılır. Kasten öldürme suçundan dolayı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilebilir.

Örneğin, mağdurun kayalıklardan düşerek öldüğü olayda, mağdur yakınlarının yıllardır husumetli olduğu kişileri sorumlu tutması üzerine açılan soruşturma sonucunda mağdurun kendi iradesi ile kayalıklardan atladığının otopsi raporu ve kamera görüntüleri ile tespit edilmesi durumunda ilgili şikayet hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

Şikayet veya ihbarın suç oluşturduğu ve bu suçun da şüpheli tarafından işlendiği konusunda ısrarcı olan ve sürecin devam etmesini isteyen kişi, savcı tarafından verilen bu karara karşı itiraz edebilir. Kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz, kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine yapılır.

İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturma aşamasında gerçekleştirilen usul işlemleri sonucunda ihbar veya şikayet konusu eylemlerin suç oluşturduğu ve bu eylemlerin de şüpheli kişi tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin yeterli şüphede delil elde edildiği hallerde savcı, somut olaya ilişkin olarak bir iddianame hazırlar ve kamu davası açar.  Hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ile kovuşturma aşamasına geçilir.

Kasten Öldürme Suçunun Savunması

Savunma hakkı, kişilere Anayasa tarafından verilmiş bir kişi hakkıdır. Bu hakkın kullanılması ile suç isnadı altına olan kişiler kendilerine yöneltilen asılsız iddialara karşı kendisini koruyabilirler. Kasten öldürme suçunu işlediği iddia edilen sanığın ileri sürebileceği savunmalar şu şekildedir:

• Failin, mağduru öldürme amacıyla hareket etmediği,
• Failin eylemlerinin mağdurun ölümü için yeterli olmadığı,
• Mağdurun ölmesi ile failin eylemleri arasında neden – sonuç ilişkisi kurulamadığı,
• Failin eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı,
• Failin eylemlerini meşru müdafaa çerçevesinde işlediği,
• Failin haksız tahrik eylemleri karşısında bu suçu işlediği,
• Somut olayın sanık tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin olarak kuvvetli delillerin oluşmadığı,
• Failin avukat talebinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin reddedildiği.

Soruşturma ve kovuşturma aşamasında kamu gücünün üstünlüğünün kullanılması, şüpheli kişinin işlediği iddia edilen suç hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, şüphelinin korku ve talaşa kapılması nedeniyle verimli bir savunma yapılması oldukça zordur. Şüphelinin savunmasını tek başına yapması sürecin yanlış ilerlemesine neden olabilir. Bu nedenle sürecin bir ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmesi faydalı olacaktır. 

Kasten Öldürme Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Soruşturma aşaması sonunda savcı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ile başlayıp suçun sanığı hakkında kesin hüküm verilmesine kadar devam eden sürece kovuşturma bir diğer adıyla ceza yargılaması aşaması denir.

Ceza yargılaması aşamasına geçildiğinde ilk öncelikle suç konusu olayın detaylarını öğrenebilmek için bir duruşma günü belirlenir. Bu duruşma günü, saati ve yeri taraflara ve avukatlarına bildirilir.

Belirlenen gün ve saatte hazır olan tarafların öncelikle kimlik bilgileri doğrulanır. Ardından mahkemeye sunulan iddianame hakim tarafından taraflara okunur. Bu okumadan sonra ilk söz sanığa verilir ve savunma yapması beklenir. Sanığın savunmasından sonra suçtan zarar görenin ve varsa tarafların avukatlarının beyanları dinlenir. Bu aşamada taraflar, olaya şahit olmuş diğer kişileri tanık olarak dinletebilirler. 

Tarafların beyanlarını hüküm verme konusunda yeterli bulmayan mahkeme, suç konusu olaya ilişkin olarak yeniden delil toplanmasını, mağdura otopsi yapılmasını, olay yerinde daha kapsamlı araştırmalar yapılmasını, gerek gördüğü takdirde olay yerinde hakim tarafından keşif yapılmasını, bilirkişi raporu düzenlenmesini isteyebilir. 

Somut olaya ilişkin toplanan bilgi, belge ve raporları dikkate alarak hakim tarafından sanığa ilişkin olarak bir kesin hüküm verilir. Kasten öldürme suçunda görevli ve yetkili mahkeme suçun işlendiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemesidir. 

Kasten Öldürme Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Kasten öldürme suçuna ilişkin olarak yapılan yargılama sonucunda mahkeme, toplanan deliller, sanık savunması, suçtan zarar görenin beyanlarını dikkate alarak, olayın sanığına ilişkin olarak bir hüküm verir. Bu hüküm ile sanığın kendisine isnat edilen suçtan dolayı suçlu olup olmadığı belirlenir.

Kasten öldürme suçundan dolayı mahkeme tarafından verilebilecek kararları şunlardır:

• Beraat,
• Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK),
• Mahkumiyet,
• Davanın Düşmesi.

Beraat

Beraat, sanığın işlediği iddia edilen suçtan dolayı aklanmasıdır. Hakkında beraat kararı verilen kişiye hapis cezası verilmez, güvenlik tedbirleri uygulanmaz.

Kasten öldürme suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda beraat kararı, sanığın gerçekleştirdiği eylemlerin kasten öldürme suçunu oluşturmadığı, toplanan deliller bakımından suçu sanığın işlediğinin anlaşılmadığı, suçun sanıktan başka bir kimse tarafından işlendiğinin ortaya çıkması halinde verilir. 

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, yargılaması yapılan eylemlerin suç oluşturduğunun ve bu suçun da sanık tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilmesine karşılık sanığın sahip olduğu birtakım özel durumlar nedeniyle cezalandırılmamasına ilişkin verilen bir karardır.

Kasten öldürme suçundan dolayı ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilir. Bu kararın verilebilmesi için sanığın şu özel durumlardan birine veya birkaçına sahip olması gerekmektedir:

• Sanığın akıl hastası olduğu,
• Sanığın eylemi gerçekleştirdiği esnada yaşının küçük olduğu,
• Sanığın kendisinin veya yakınlarının can ve mal güvenliğini korumak için bu suçu işlemek zorunda kaldığı,
• Sanığın amirinin emri üzerine bu suçu işlediği,
• Sanığın sağır ve dilsiz olduğu,
• Sanığın cebir ve tehdit altında bu suçu işlediği,
• Sanığın iradesinin geçici nedenlerden dolayı yok olduğu (Örneğin sanığın sara nöbeti geçirmesi, sanığın haberi olmadan içkisine uyuşturucu madde atılması vb.),
• Sanığın hataya düştüğü,
• Sanığın meşru müdafa eyleminde heyecan, korku ve telaş nedeniyle sınırı aştığı.

DİKKAT: Beraat ve ceza verilmesine yer olmadığı kararı aynı nitelikte değildir. Beraat kararı ile sanık, kendisine isnat edilen suçtan dolayı aklanırken; ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile sanık, kendisine isnat edilen suçtan dolayı cezaya hükmedilir ancak bu hüküm infaz edilmez. 

Mahkumiyet

Mahkumiyet, sanığın suça ilişkin eylemleri gerçekleştirdiğinin kesin delillerle tespit edilmesi yani sanığın hakkında yargılaması yapılan suçtan dolayı suçlu bulunması halinde verilen bir karardır.

Kasten öldürme suçundan dolayı mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında kanunda öngörülen hapis cezasının yanı sıra hakimin takdirine bağlı olarak güvenlik tedbirleri de uygulanabilir.

Örneğin, ücret karşılığı kasten öldürme suçunu işleyen fail hakkında müebbet hapis cezasına hükmolunurken aynı zamanda failin bu suçu işlemekten dolayı elde etmiş olduğu kazanca da el konulmasına karar verilebilir. 

Hakkında mahkumiyet kararı verilen sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, eylemleri gerçekleştirmesinden dolayı duyduğu pişmanlığı ve sanık hakkında verilecek cezanın sanığın gelecek yaşantısındaki olası etkileri göz önünde bulundurularak sanık hakkında hükmolunan cezada iyi hal indirimi yapılabilir. 

Kasten öldürme suçundan dolayı da hakimin takdirine bağlı olarak iyi hal indirimi uygulanabilir. Şöyle ki:

• Kasten öldürme suçunun temel halinden dolayı hakkında müebbet hapis cezasına hükmedilen sanığa iyi hal indirimi uygulanarak sanığın cezası 25 yıl olarak infaz edilebilir.
• Kasten öldürme suçunun nitelikli halinden dolayı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilen sanığa iyi hal indirimi uygulanarak sanığın cezası müebbet hapis cezası şeklinde infaz edilebilir. 

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi kararı, yargılamaya devam olunması veya sanık hakkında hüküm verilmesinin hukuken sonuç doğurmayacağı durumlarda verilen bir karardır. Davanın düşmesi kararı ile yargılamaya ilişkin olarak nihai bir karar verilmeden yargılama süreci sona erer. 

Kasten öldürme suçundan dolayı yargılaması devam eden davanın düşmesine şu hallerde karar verilebilir:

• Sanığın ölmesi,
• Dava zamanaşımı süresinin dolması,
• Suça ilişkin genel af düzenlemesinin çıkması.

Kasten Öldürme Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

İstinaf ve temyiz aşamaları, yerel mahkemeler tarafından verilen kararların hatalı veya eksik olduğunu düşünen tarafların, olaya ilişkin kararın üst merciler tarafından yeniden incelenmesine ilişkin başvuru yapması durumudur.

Kasten öldürme suçunda Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın eksik veya hatalı olduğunu düşünen taraf, öncelikle istinaf sonrasında da temyiz kanun yoluna başvurmak suretiyle kararın tekraren incelenmesini isteyebilir.

CMK m. 272 hükmü gereğince 15 yıl ve daha fazla hapis cezalarına  ilişkin hükümler, istinaf başvurusu yapılmasa dahi bölge adliye mahkemesi tarafından re’sen incelenir. Bu nedenle taraflar, istemeseler dahi kasten öldürme suçuna ilişkin olarak verilen hükümler kendiliğinden istinaf incelemesine tabi tutulacaktır. 

İstinaf kanun yolunda Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından tekrar incelenir ve bir karar verilir. Bu kararın da hatalı veya eksik olduğunu düşünen taraflar temyiz kanun yoluna başvurabilir.

Temyiz kanun yoluna başvuru, Yargıtay’a sunulmak üzere, istinaf mahkemesi tarafından verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde hükmü veren İstinaf mahkemesi ceza dairesine dilekçe verilmesi veya sözlü beyanda bulunulması suretiyle yapılır. 

Temyiz kanun yolunda istinaf mahkemesi tarafından verilen kararlar incelenir ve somut olaya ilişkin kesin olarak hüküm verilir. 

Sonuç

Kasten öldürme suçu, müebbet yani ömür boyu hapis cezası gerektiren bir katalog suçtur. Bu suçtan hüküm giyilmesi halinde fail, hayatının geri kalanını cezaevinde geçirir. Ancak yapılacak etkin savunmalar, ortaya konulan ve yargılamayı lehe değiştirecek deliller sonucunda failin, hüküm giymeme ihtimali de söz konusu olabilir. Bu nedenle sürecin, alanında uzman ceza avukatının direktifleri doğrultusunda ilerlemesi önem arz etmektedir.