Israrlı takip suçu ve cezası

Israrlı Takip Suçu ve Cezası (TCK 123/A)

Israrlı takip suçu, bir kimseyi huzursuz edecek veya yakınlarının güvenliği konusunda endişelendirecek birtakım hareketlerde bulunulmasıdır. Israrlı takip suçu Türk Ceza Kanununda hürriyete karşı işlenen suçlar başlığı altında yer almaktadır. Bu suçu işleyenler hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. 

Israrlı Takip Suçu Nedir?

Israrlı takip suçu, bir kimseyi ısrarlı bir şekilde takip etmek ya da çeşitli şekillerde ulaşmaya çalışmak suretiyle huzursuz etmek, yakınlarının güvenliği konusunda endişelendirmektir. Bu suç Türk Ceza Kanunu madde 123/A’da düzenlenmiştir. 

TCK 123/A:

‘’ Israrlı bir şekilde; fiziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.’’

Israrlı Takip Suçu Nasıl Oluşur?

Israrlı takip suçu, bir kişiyi ısrarlı bir şekilde fiziken takip etmek veya çeşitli yollarla temas kurmaya çalışmak suretiyle oluşur. Ayrıca suçun oluşumu bakımından ısrarlı takibe maruz kalan mağdurda ciddi bir huzursuzluk oluşması ve yakınlarının güvenliği hakkında endişe duyması gerekmektedir. 

Örneğin, instagram aracılığıyla her gün kişiye en az 2 kez mesaj atıp çeşitli sorular soran kişinin bu eylemleri kişide ciddi bir huzursuzluk yaratmıyorsa bu suç oluşmayacaktır.

Israrlı takip suçunun oluşumu için iki farklı davranış söz konusudur. Kişiyi fiziken takip etmek ve çeşitli yollarla temas kurmaya çalışmak. Ancak her iki eylem için de ısrar unsurunun bulunması zorunludur. Israr kavramının kapsamı somut olayın özelliklerine göre değerlendirilecektir.

Yargıtay bir kararında; failin telefon etmesi, mağdurun evinin önüne gelmesi ve mağduru takip hareketlerinin bütün olarak ısrar unsurunu gerçekleştirdiğini kabul etmiştir. (Yargıtay 4. CD, E: 2021/27098, K: 2021/29961, 22.12.2021)

Fiziki Takip

Fiziki takip, mağdurun peşine düşmek, gittiği yerlere gitmek gibi mağdurun çevresinde bulunarak varlığını bir şekilde hissettiren davranışlar sergilemektir.

Örneğin mağdurun sokağının girişinde veya konutunun önünde beklenmesi gibi fiillerin takip edilme hissi uyandıracak şekilde tekrarlanması fiziki takip kapsamına girmektedir. 

Israrlı takip suçunun oluşumu bakımından takibin fiziki olması şarttır.

Örneğin kişinin dijital ağ, drone, GPS gibi teknolojik araçlarla takip edilmesi bu suç kapsamı dışında kalacaktır. Bu tip eylemler şartların sağlanması durumunda ‘’özel hayatın gizliliğine karşı suçlar’’ çerçevesinde değerlendirilebilir. 

Temas Kurmaya Çalışma

Temas kurmaya çalışmak, kişinin karşı taraf ile iletişime geçebilmek için birtakım eylemlerde bulunmasıdır. Temas kurmaya çalışan kişinin mağdura ulaşması şart değildir, bu yönde ısrarlı davranışlar göstermesi yeterlidir. Ancak temas kurma eylemi; iletişim ve haberleşme araçları, internet gibi bilişim sistemleri ya da üçüncü kişiler aracılığıyla sağlanmalıdır. 

Örneğin; karşılık verilmemesine rağmen whatsapp, instagram, twitter gibi uygulamalardan mesajlar göndermek, cevapsız bırakılsa dahi çok sayıda çağrı ya da telesekreter mesajı bırakmak, sosyal medya mecralarından birden çok arkadaşlık isteği göndererek kişinin paylaşımları altında yorumlar bırakmak bu suçu oluşturabilecek davranışlardır. 

Belirtilen fiiller dışında gerçekleştirilen eylemler bu suçu oluşturmaz. Örneğin ısrarla çiçek göndermek, bir mal veya hizmet ısmarlama gibi eylemler şartları taşıması halinde kişilerin huzur ve sükununu bozma veya cinsel taciz suçunu oluşturacaktır.

Israrlı takip suçu, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun özel bir şekli olduğundan eylemin iki suçun kapsamına girmesi halinde ısrarlı takip suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Örneğin bir kimseye ısrarlı bir şekilde çağrı bırakılması halinde fail, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan değil ısrarlı takip suçundan yargılanacaktır.

Israrlı Takip Suçu Cezası

Israrlı takip suçunun cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. 

Suça ilişkin kesin cezayı kanunda belirtilen sınırlara uymak kaydıyla hakim belirler. Hakimin cezayı belirlemesinde, suçun işleniş şekli, ağırlığı, yeri ve zamanı etkili olacaktır. 

Israrlı Takip Suçunun Cezayı Artıran Nitelikli Haller ve Cezaları

Israrlı takip suçunun cezayı artıran nitelikli halleri, verilecek cezanın artırımına neden olan durumlardır. Bu hususlar TCK 123/A maddesinde düzenlenmiştir. 

TCK 123/A:

(2) Suçun; 

a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,

 b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması, 

c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi, 

hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

 Çocuğa ya da Ayrılık Kararı Verilen veya Boşandığı Eşe Karşı İşlenmesi

Suçun 18 yaşından küçüklere karşı ya da  mahkemece ayrılık veya boşanma kararı verilmiş eşe karşı işlenmesi halinde fail 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. 

Örneğin on yedi yaşındaki mağduru kullandığı araçla ısrarlı şekilde takip eden ve korna çaldıktan sonra kendisine bakan mağdura “gideceğiniz yere kadar sizi götüreyim” şeklinde söylemlerde bulunan sanık ısrarlı takip suçunun nitelikli halinden yargılanacaktır. 

 Mağdurun Okulunu, İş Yerini, Konutunu Değiştirmesine ya da Okulunu veya İşini Bırakmasına Neden Olması

Failin eyleminin; mağdurun okulunu, iş yerini veya konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması halinde, kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. 

Örneğin mağduru ısrarla takip ederek belirli günlerde konutunun girişinde bekleyen kişinin eylemleri nedeniyle mağdurun huzursuz hissederek konutunu değiştirmesi halinde fail nitelikli halden cezalandırılacaktır. 

Hakkında Uzaklaştırma ya da Konuta, Okula veya İş Yerine Yaklaşmama Tedbirine Karar Verilen Fail Tarafından İşlenmesi

Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen failin bu suçu işlemesi hali de nitelikli bir hal olarak düzenlenmiş; fail hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. 

Örneğin aile içi şiddete maruz kalan mağdurun kolluğa başvurarak fail hakkında uzaklaştırma kararı almasına rağmen failin ısrarla mağduru takip etmeye devam etmesi halinde, sanık nitelikli halden cezalandırılacaktır.

Israrlı Takip Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, failin suçu işledikten sonra pişman olması nedeniyle işlediği suçtan dolayı cezasının indirilmesidir. Israrlı takip suçu, etkin pişmanlık suçları kapsamında olmadığından etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz. 

Israrlı Takip Suçuna Teşebbüs, İştirak, İçtima

Teşebbüs, suçlunun suç işlemek amacı taşıyan eylemlerine başlamasına rağmen, elinde olmayan sebeplerle eylemlerin yarıda kalması halidir. Israrlı takip suçuna teşebbüs mümkündür. Zira kanun bu suçun tamamlanması bakımından kişide huzursuzluk veya endişe doğmasını aramaktadır.

Örneğin; failin fiillerinin mağdurda ciddi bir  huzursuzluk yaratmaması durumunda suçun teşebbüs aşamasında kaldığı söylenebilecektir. 

İştirak, birden çok kişinin suça ortak olması, suçun işlenmesi konusunda suçluya yardım edilmiş olması halidir. Israrlı takip suçuna iştirak mümkündür. İştirak halinde, faile suç işleme hususunda yardım eden yahut faili azmettiren her kişi ayrı ayrı cezalandırılır.

Örneğin; mağduru birlikte takip edenler, faile mağdurun telefon numarası iş yeri bilgilerini vs. temin eden kişiler iştirak hükümleri kapsamında yargılanacaktır. Benzer şekilde, birlikte suç işleme kararıyla bir gün birinin diğer gün öbürünün mağdura ısrarla mesaj atması halinde de iştirak söz konusu olacaktır.

İçtima, birden çok suç bulunmasına rağmen tek ceza verilmesi halidir. Israrlı takip suçu kapsamında, failin birlikte yaşayan mağdurların kapısının önünde bekleyerek izlemesi ve bu eyleminde ısrarcı olması halinde içtima hükümleri uygulanabilecektir. 

Benzer şekilde mağdur bir süre takip edildikten sonra şikayetçi olmuş ve soruşturma devam ederken fail yeniden harekete geçmişse içtima hükümlerinin uygulanması mümkün hale gelecektir.

Israrlı Takip Suçu ve Cezası

Israrlı Takip Suçunun Soruşturma Aşaması

Israrlı takip suçunun soruşturma aşaması, mağdur veya suçtan görenin yetkili makamlara şikayette bulunmasıyla başlayan ve mahkemece iddianamenin kabulüyle sonlanan evredir. Soruşturma aşamasında genel olarak şu işlemler gerçekleştirilir:

  • Şikayet – ihbar
  • Gözaltı
  • Delillerin toplanması
  • İfade ve sorgu
  • Uzlaşma
  • Adli kontrol
  • Tutukluluk

Şikayet- İhbar

Şikayet, mağdur veya suçtan zarar görenin yetkili makamlara başvurmasıdır. İhbar ise bir kimsenin suçu veya failini yetkili makamlara bildirmesidir. 

Israrlı takip suçu, şikayete tabi bir suçtur. Suçun soruşturmasına başlanabilmesi için mağdur veya suçtan zarar görenin şikayette bulunması zorunludur. Şikayetin geri çekilmesi halinde soruşturma yapılamaz. Yargılama aşamasında şikayetten vazgeçilmesi halinde dava düşer, yargılamaya son verilir. 

Şikayet başvurusu Cumhuriyet savcısı veya kolluk kuvvetlerine (polis, jandarma) yazılı ya da sözlü olarak yapılır. Şikayet süresi, fiil veya failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Şikayetin süresinde yapılmaması halinde soruşturma açılamaz. 

Gözaltı

Gözaltı, kişinin geçici olarak yetkili birimlerin gözetimi altında tutulmasıdır. Israrlı takip suçu bakımından; durumun zorunlu kılması ve suça ilişkin somut delillerin bulunması halinde gözaltı kararı verilebilir.

Gözaltı süresi, yolculuk süresi (12 saat) hariç en fazla 24 saattir. Suçun, birden çok kişi ile işlenmesi halinde, gözaltı süresi, her seferinde 1 günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatılabilir. Gözaltı süresi içinde hakim önüne çıkarılmayanlar tazminat talebinde bulunabilir. 

Gözaltı kararlarına karşı; şüpheli, avukatı veya kanuni temsilcisi, eşi, anne-babası, çocukları, kardeşleri, torunları veya büyük anne ve babası karara karşı sulh ceza hâkimine başvurabilir. Gözaltı süresinin dolması veya süre dolmadan kişinin serbest bırakılması halinde, suça ilişkin yeni delil bulunmadıkça tekrar gözaltı kararı verilemez. 

Delillerin Toplanması

Delillerin toplanması, hem soruşturma aşamasında hem de yargılama aşamasında gerçekleştirilebilen bir işlemdir. Bu kapsamda savcı şüpheli lehine ve aleyhine delil toplamakla yükümlüdür. Şüpheli ve mağdur da yargılamanın her aşamasında lehe ve aleyhe delillerin toplanmasını isteyebilir. 

Toplanan delillerin hukuka uygun olması gerekir. Aksi halde, hukuka aykırı deliller ispat aracı olarak kullanılamaz, mahkemece değerlendirmeye alınmaz.

Örneğin ısrarlı takip suçu bakımından; sanığın karakoldaki ifadesi korkutma, aldatma veya şiddet uygulama gibi yasak usullerle elde edilmişse, hukuka aykırı bir delil olacaktır.

İfade ve Sorgu

İfade,  failin savcı veya kolluk kuvveti (polis, jandarma) tarafından suça ilişkin beyanının alınmasıdır. Sorgu ise, failin sulh ceza hakimi veya mahkeme tarafından dinlenmesidir. Şüpheli/sanığın ifade ve sorgusunun bu makamlar dışındaki kişilerce yapılması halinde hukuka aykırılık oluşur.

İfadesi ve sorgusu yapılacak kişi bir davetiye ile çağrılır. Çağrıya uymayan şüpheli/sanık kolluk kuvvetleri (polis, jandarma) aracılığıyla zorla getirilir. Şüpheli/sanık çağrıya uymamasından kaynaklanan ve hükmedilecek para cezasını ödemekle yükümlüdür. 

Yetkili makam önüne çıkarılan şüpheli/sanığın kimlik bilgileri tespit edilir. Kişi kimlik bilgilerine ilişkin soruları doğru cevaplamak zorundadır. Kimliği tespit edilen şüpheli/sanığa işlediği iddia edilen suç ve hakları bildirilmeden ifade ve sorguya geçilemez. Bu kapsamda; şüpheli/sanık yakınlarına haber verebilir, lehine delillerin toplanmasını isteyebilir.

Şüpheli/sanık işlediği iddia edilen suç hakkında açıklama yapmak zorunda değildir. Ancak açıklama yapmak istiyorsa, bu isteği özgür iradesine dayanmalıdır. Kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, kanuna aykırı vaatte bulunma gibi bedensel ve ruhsal müdahalelerde bulunarak ifade vermesi sağlanamaz. 

İfade ve sorgu sonunda tutulan tutanak delil niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla şüpheli/sanığın tutanağı dikkatle incelemesi ve gerçeğe aykırı ifadelerin bulunması halinde imza atmamalıdır. İmza atmama nedeninin tutanağa geçirilmesi sağlanmalıdır. 

DİKKAT: İfade ve sorgu süreci bireylerde endişeye neden olabilir. Kişi bulunduğu ortam nedeniyle baskı hissedebilir. Özellikle kolluk tarafından alınan ifadelerde usule aykırı ifade alımı söz konusu olabilir. Bu durumların önüne geçmek için süreci iyi bilen uzman bir ceza avukatına başvurmakta fayda vardır.

Uzlaşma

Uzlaşma, suça konu tarafların bağımsız bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmaya varmasıdır. Israrlı takip suçu bakımından; bu suçun uzlaşma hükümlerine tabi olmayacağına ilişkin özel bir düzenleme bulunmaktadır. 

Adli Kontrol

Adli kontrol, tutuklama sebeplerinin veya tutuklama yasağının bulunduğu hallerde verilen koruma tedbiridir. Tutukluluğa alternatif olarak getirilmiş bir tedbirdir. Bu tedbirde fail, belirli yükümlülüklere uyması şartıyla serbest bırakılır.

Israrlı takip suçunda da adli kontrol kararı verilebilir. Bu suç kapsamında; konutu terk etmeme, belirlenen yer ve bölgelere gitmeme, düzenli olarak imza atma gibi yükümlülükler öngörülebilir. Bu yükümlülüklere uyulmaması halinde hapis cezasının süresine bakılmaksızın tutuklama kararı verilebilir.

Adli kontrol süresi en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde bu süre 1 yıl daha uzatılabilir. Bu süreler 18 yaşından küçükler için yarı oranında uygulanır.

Tutuklama sebepleri var olsa da, kişi hakkında verilecek adli kontrol kararının yeterli olması halinde ayrıca tutuklama kararı verilmesi yasaktır. Adli kontrol denetimi altında bulunan kişilerin bu yükümlülüklere uymaması halinde, tutuklanmaları söz konusu olabilir.

Adli kontrole ilişkin kararlara karşı, kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde kararı veren merciiye verilecek bir dilekçe veya  zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle itiraz edilebilir. 

Tutukluluk

Tutukluluk, kanunda belirtilen şartların sağlanması halinde kişinin tutukevi denilen yerde alıkonulmasıdır. Suçun işlenmiş olduğuna ilişkin kuvvetli bir şüphe ve tutuklama nedeni varsa kişi tutuklanabilir.

Delilleri karartma, kaçma veya tanık, mağdur üzerinde baskı yapacağına ilişkin şüphe uyandıran kimse bakımından tutuklama nedeni var sayılır. 

Israrlı takip suçunun temel hali bakımından tutukluluk kararı verilemez. Ancak cezayı artıran nitelikli hallerin oluşması durumunda kişi hakkında tutukluluk kararı verilebilecektir. Buna karşılık tutuklama kararının haksız olduğu düşünülüyorsa, 7 gün içinde kararı veren merciiye, dilekçe ile veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle itiraz edilebilir. 

Israrlı takip suçu bakımından tutukluluk süresi en fazla 1 yıldır. Ancak bu süre 6 ay daha uzatılabilir. 

Israrlı Takip Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Israrlı takip suçunda soruşturma sonucu verilebilecek kararlar şunlardır:

  • Soruşturmaya yer olmadığı kararı (SYOK)
  • Kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK)
  • İddianamenin düzenlenmesi kararı

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Şikayete konu fiil açıkça suç oluşturmuyor veya soyut ve genel bir nitelik taşıyorsa savcı soruşturmaya yer olmadığına karar verir. 

Örneğin ‘insanlar her yerde beni takip ediyor’ şeklindeki bir başvuru hakkında soruşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir.

Soruşturmaya yer olmadığı kararının doğru olmadığı düşünülüyorsa, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı olduğu sulh ceza hakimine yazılı olarak itiraz edilebilir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı şikayet konusu suç hakkında dava açılamayacağına ilişkin verilen karardır. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilebileceği haller şunlardır:

  • Yeterli şüphe oluşturacak delil bulunamazsa, 
  • Muhakeme şartları gerçekleşmemişse, (Israrlı takip suçu bakımından şikayet şartı)
  • Etkin pişmanlık veya şahsi cezasızlık sebepleri varsa 

Kovuşturmaya yer olmadığı kararının yanlış olduğu düşünülüyorsa, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı olduğu sulh ceza hakimine yazılı olarak itiraz edilebilir.

İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturma sonucunda toplanan deliller ve edinilen kanaat, dava açılmasını gerektiriyorsa savcı iddianame düzenler. İddianamenin kanuna uygun düzenlendiğinin tespiti halinde görevli ve yetkili mahkemece iddianamenin kabulüne karar verilir ve böylelikle kamu davası açılmış olur.

Israrlı Takip Suçunun Savunması

Israrlı takip suçunun savunması olayın özelliklerine ve suçun niteliklerine göre farklı şekillerde yapılabilir. Ancak genel anlamda, ısrarlı takip suçunun savunması şu hususlara ilişkin yapılabilir:

  • Gerçekleştirilen fiilin, ısrar unsurunu taşımadığı,
  • Gerçekleştirilen eylemlerin huzursuzluk veya endişeye sebep olmadığı,
  • Mağdurun rızasının bulunduğu,
  • Fiillerin amirin emrinin yerine getirilmesi niteliği taşıdığı,
  • Failin akıl hastalığının olduğu,
  • Failin alkol, uyuşturucu gibi geçici nedenler altında bulunduğu,
  • Eylemlerin cebir, şiddet ve tehdit sebebiyle gerçekleştirildiği,
  • Lehe delillerin toplanmadığı veya toplanma isteminin reddedildiği,
  • Aleyhe delillerin gerçeği yansıtmadığı,
  • Usule aykırılıkların var olduğu,
  • Delillerin ispat bakımından yetersiz olduğu,
  • Delillerin hukuka aykırı olarak elde edildiği,
  • Suçun unsurlarının yanlış değerlendirildiği, 
  • Şüpheden sanığın yararlanacağına ilişkin hususlar öne sürülebilir. 

Sayılan tüm bu hususlar örnek niteliğindedir. Suça ve şüpheli/sanığın dosyasına özgü başka savunma sebepleri de ortaya çıkabilir. Savunmanın her konunun ele alınarak hukuki çerçevede yapılması ceza yargılamasının sonucu bakımından önem taşımaktadır. Bu bakımdan ceza avukatına danışmakta fayda vardır.

Israrlı Takip Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Israrlı takip suçunda ceza yargılaması aşaması, mahkemece iddianamenin kabulüyle başlayıp mahkemenin fail hakkında karar vermesiyle sona eren aşamadır. Bu aşamaya ‘kovuşturma’ adı da verilmektedir. 

Israrlı takip suçunun temel hali bakımından genel hükümlere göre yargılama yapılabileceği gibi basit yargılama usulü de uygulanabilir. Basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağını mahkeme takdir eder. Israrlı takip suçunun nitelikli halleri bakımından ise basit yargılama usulü uygulanamaz.

Basit yargılama usulüne karar verilmesi halinde, tarafların tebliğ edilen iddianameye karşı beyan ve savunmalarını 15 gün içinde yazılı olarak bildirmeleri gerekir. Mahkemece duruşma yapılmadan karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilir.

Genel hükümlere göre yargılama yapılmasına karar verilirse, duruşma yapılır, toplanan deliller incelenip değerlendirilir, yargılama sonunda mahkeme edindiği kanaate uygun olarak bir karar verir. Bu karara karşı istinaf ve temyiz kanun yoluna gidilebilir. 

Israrlı Takip Suçunda Zamanaşımı

Israrlı takip suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı süresi ise 10 yıldır

Israrlı takip suçunda dava zamanaşımı süresi, ısrarlı takibin bir şekilde (kişinin yakalanması vb.) kesildiği an başlar. Ceza zamanaşımı süresi ise, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren başlar. Süresinde istinaf başvurusu yapılmaması veya kararın istinaf mahkemesi tarafından onanması halinde karar kesinleşir. 

Dava zamanaşımı süresince dava açılmamış veya sonuçlandırılmamışsa dava düşer. Fail hakkında bir karar verilmez. Ceza zamanaşımı süresinin dolması halinde ise verilen ceza infaz edilemez. 

Israrlı Takip Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Israrlı takip suçunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:

  • Beraat
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı (CYOK)
  • Mahkumiyet
  • Adli para cezasına çevirme
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
  • Cezanın ertelenmesi
  • Davanın düşmesi

Beraat

Beraat kararı kişinin masum olduğunun anlaşılması halinde verilen karardır. Israrlı takip suçunda; sanığın suçu işlememiş olması, suç işleme kastının bulunmaması, mağdurun rızası veya kanun hükmünün yerine getirilmesi halinde beraat kararı verilir.

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Suçun işlendiğinin kabulüne rağmen o suç bakımından öngörülen cezanın verilmemesine ilişkin karara, ceza verilmesine yer olmadığı kararı denmektedir. Israrlı takip suçu bakımından ceza verilmesine yer olmadığı kararı şu hallerde verilir:

  • Yaş küçüklüğü,
  • Akıl hastalığı,
  • Sağır ve dilsizlik hali,
  • Alkol, uyuşturucu, hipnoz gibi geçici nedenlerin bulunması,
  • Suçun cebir veya tehdit altında işlenmesi.

Mahkumiyet

Sanığın suçu işlediğinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde kabulü halinde mahkumiyet kararı verilir. Mahkumiyet kararı sonrasında sanığın aynı suçu tekrar işlemesi halinde tekerrür hükümleri uygulanabilir hale gelir. Mahkumun cezaevindeki davranışlarına göre cezasında iyi hal indirimi uygulanabilir. 

Tüm bu hususlara ilişkin değerlendirmeler hakimin takdirindedir.

Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezasına çevirme, kısa süreli hapis cezalarında hapis cezasının para cezasına çevrilmesi kararıdır. 1 yıldan daha az süreyle hükmedilen hapis cezaları kısa süreli hapis cezası olarak adlandırılır. 

Adli para cezasına çevirme kararı verilirken ayrıca suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere dikkat edilir.

Israrlı takip suçunda mahkeme sanık hakkında 1 yıldan az hapis cezasına hükmederse, bu hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kanunda belirtilen şartların varlığı halinde hükmün  açıklanmasının belli bir süre ertelenmesidir.

Israrlı takip suçunun temel halinde, kişinin daha önce mahkumiyetinin bulunmaması şartıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Hükmün açıklanması 5 yıl süre ile geri bırakılır. Sanık hakkında en fazla 1 yıl denetimli serbestlik uygulanabilir.

Sanığın yükümlülüklere uygun davranmaması veya bu süre içinde kasten suç işlemesi durumunda mahkeme hükmü açıklar. Aksi durumda davanın düşmesi kararı verilir. Geriye bırakma kararı sicile kaydedilmez. 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması karararına karşı, kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunulabilir. İtiraz kararı veren merciiye, bir dilekçe ile veya zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. 

Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi kararı, kişinin kanunda belirtilen şartları sağlaması halinde hapis cezasının infazının ertelenmesidir. Cezanın ertelenmesi kararı verilmesi için gereken şartlar şunlardır:

  • 2 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilmiş olması
  • Daha önce kasten işlediği bir suçtan dolayı 3 aydan fazla mahkumiyeti olmaması
  • Bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşturması

Israrlı takip suçunda cezanın ertelenmesi kararı verilmesine engel bir durum yoktur. Ancak sanık, denetim süresi içinde kasten suç işler veya yükümlülüklerine aykırı davranırsa cezasının infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Denetim süresi içinde iyi halli davranan sanığın cezası infaz edilmiş sayılır.

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi, hüküm verilmesine imkan bulunmadığı için verilen bir karardır. Sanığın ölmesi, davanın zamanaşımına uğraması, genel af ilan edilmesi, şikayetin çekilmesi gibi durumlarda ısrarlı takip suçu bakımından davanın düşmesi kararı verilebilir. 

Israrlı Takip Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

Israrlı takip suçunda istinafa başvurulabilir. İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçe ile veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. İstinaf başvuru süresi kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gündür. Bu süre içinde başvuru yapılmaması halinde karar kesinleşir ve kişi istinafa başvurma hakkını kaybeder. 

Israrlı takip suçuna temyiz yolu kapalıdır. Çünkü ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarına karşı temyiz yoluna başvurulamaz. 

DİKKAT: Israrlı takip suçunun temel hali bakımından basit yargılama usulüyle yargılamaya karar verilmişse öncelikle itiraz kanun yoluna gidilmelidir. İtiraz kanun yoluna başvuru, 7 gün içinde kararı veren mahkemeye yapılır. Bu süreç sonunda verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. 

Sonuç

Israrlı takip suçu, mahkumiyete neden olabilecek bir suçtur. Kişinin savunulmasında önemli noktalara değinmek ve sürelerin takip edilerek sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ceza yargılamasının sonucu bakımından önem taşımaktadır. Bu bakımdan uzman ceza avukatına danışmakta fayda vardır.