İntihara Yönlendirme Suçu (TCK 84)

İntihara yönlendirme suçu, Türk Ceza Kanununda hayata karşı suçlar bölümünde düzenlenen suç türlerinden biridir. Hukuk sistemimizde kişinin kendi iradesiyle intihar veya intihara teşebbüs etmesi suç oluşturmazken bir kişinin, başka bir kişiyi intihara yönlendirmesi suç teşkil etmektedir. Bu suçun TCK’da düzenlenmesi ile korunan hukuki yarar, kişinin yaşam hakkıdır.

İntihara Yönlendirme Suçu Nedir?

İntihara yönlendirme suçu; söz, düşünce ve eylemler ile bir kişinin intihara karar vermesine neden olmasına ilişkin suç türüdür. Bu suç için intiharın gerçekleşip kişinin ölmesi hatta intiharın gerçekleşmesi dahi şart değildir; kişinin intihara yönlendirilmesi yeterlidir.

Bu suç ve suçun işleniş şekli, TCK m.84’te şu şekilde açıklanmaktadır:

‘’Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’

İntihara Yönlendirme Suçu Nasıl Oluşur?

İntihara yönlendirme suçu, kanunda sıralanan 4 fiille işlenir. Suçun oluşumuna sebebiyet veren hareketler şunlardır:

• İntihara azmettirme,
• İntihara teşvik etme,
• İntihar kararını kuvvetlendirme,
• İntihara yardım etme.

Bu hallere ilişkin bilgiler ve örnekler aşağıda detaylı şeklinde açıklanmaktadır.

İntihara Azmettirme

İntihara azmettirme, aklında hiç intihar düşüncesi olmayan bir kişiye intihar düşüncesini benimsetmektir. İntihara azmettirme yüz yüze olabileceği gibi sms, telefon görüşmesi, mail, mektup yoluyla da olabilir. 

Örneğin; maddi sıkıntılar çeken birisine ‘İntihar et, kurtul bu hayattan’’ şeklinde sözler sarf edilmesi intihara azmettirmedir.

İntihara Teşvik Etme

İntihara teşvik etme, intihar düşüncesini barındıran ancak henüz karar aşamasında olan mağdurun düşüncesini destekleyerek intihar kararını kesinleştirmesine sebep olmak, mağdurun intihar düşüncesini onaylamaktır. 

Örneğin; evlilik dışı hamile kalan ve ‘’Benim tek çarem ölmek’’ şeklinde sözler söyleyen kadına, ‘’Ancak intihar ederek kurtulursun, tek yolun bu’’ şeklinde onaylayıcı sözler sarf ederek intihar etmesine yol açmak intihara teşvik etmedir.

İntihar Kararını Kuvvetlendirme

İntihar kararını kuvvetlendirme, intihar kararı veren ancak bu kararı eyleme dökemeyen mağduru, intihar etme konusunda cesaretlendirmektir. 

Örneğin; yüksek bir binaya çıkan ve aşağı atlama konusunda tereddütte olan bir kişiye ‘’Madem oraya çıktın atlamalısın, erkek adam verdiği sözden dönmez.’’ şeklinde bağırmak, intihar kararını kuvvetlendiren bir eylemdir.

İntihara Yardım Etme

İntihara yardım etme, intihara karar veren kişinin hareketlerini kolaylaştıracak şekilde yardımlarda bulunmak, araç ve gereç sağlamak da bu suçun oluşmasına sebep olmaktadır. 

Örneğin; bir kimseye intihar etmesi için ip, silah götürmek maddi anlamda intihara yardım etme; kişi intihar ettikten sonra çocuklarına bakacağını söylemek ise manevi anlamda intihara yardım etmedir.

İntihara Yönlendirme Suçu Cezası

İntihara yönlendirme suçu cezası, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.

İntihara yönlendirme suçunu işleyen kişi hakkında verilecek cezanın miktarı, suçun işleniş şekli, kimlere karşı işlendiği, işlenme zamanı gibi hususlar dikkate alınarak hakim tarafından belirlenir.

İntihara Yönlendirme Suçunda Cezayı Artıran Nitelikli Haller ve Cezası

İntihara yönlendirme suçunda 3 adet cezayı artıran nitelikli hal bulunmaktadır. Bu haller; intiharın gerçekleşmesi, intihara alenen teşvik, intihara sevk ve mecbur halleridir.

Bu husus, TCK 84 hükmünde şu şekilde düzenlenmektedir:

“(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.”

İntihara Yönlendirilen Mağdurun İntihar Eylemini Gerçekleştirmesi

İntihara yönlendirme suçunun nitelikli hallerinden ilki, intihar eyleminin gerçekleşmesidir. İntihara yönlendirilen mağdurun intihar etmesi halinde intihara yönlendiren kişi hakkında 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Uygulamada bu nitelikli halin oluşması ölümün gerçekleşmesi aranabilmektedir. 

İntihara Alenen Teşvik

İntihara alenen teşvik, intihara yönlendirme suçunun nitelikli hallerinden bir diğeridir. İntihara alenen teşvik eden kişi hakkında, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 

Bu halin gerçekleşmesi için suçun,sayıca belli olmayan kişi topluluğuna yapılmış olması gerekir. Alenen teşvik basın, yayın araçlarıyla veya sosyal medya aracılığı ile kamuya yönelik bir biçimde yapılmaktadır. 

Örneğin; Twitter uygulaması üzerinden ‘’Bu hayatta kendimize yapabileceğimiz en iyi şey intihar etmek.’’ şeklinde paylaşımlar yapılması intihara alenen teşvik halini oluşturmaktadır.

İntihara Sevk ve Mecbur Etme 

İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinden yoksun kişiler ile cebir ve tehdit kullanarak kişileri intihara mecbur bırakanlar hakkında intihara yönlendirme suçundan değil, kasten öldürme suçundan ceza verilir. 

Örneğin, akli dengesi yerinde olmayan yahut küçük yaşta olan bir kişiye siyanür içirmek suretiyle ölümüne sebep olma halinde kişi, kasten öldürme suçundan sorumlu olacaktır.

İntihara Yönlendirme Suçunda Etkin Pişmanlık

Bu suç bakımından etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz.

İntihara Yönlendirme Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs, failin suçu işlemek üzere harekete geçmesine karşılık elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlayamamasıdır. İntihara yönlendirme suçuna teşebbüs mümkündür. İntihara yönlendirilen kişi intihar etmese dahi bu suç tamamlanmış kabul edilir yani mağdurun ölmesi şart değildir.

Örneğin, mektup yoluyla bir kişiyi intihara yönlendirme halinde mektup, mağdura ulaşmadan ele geçirilirse bu suça teşebbüsten söz edilir.

İştirak, suçun işlenmesine birden fazla kişinin katılmasıdır. İntihara yönlendirme suçuna iştirak mümkündür. Suçu birlikte işleyen kişiler, intihara yönlendirmede başkasını araç olarak kullanan kişiler, intihara azmettiren veya intihara yardım eden kişiler iştirak hükümleri çerçevesinde sorumlu olacaklardır. 

Örneğin, mağdurun intihar etmesi için onu yönlendiren A kişisi ile ve ona silah getiren B kişisi bu suçu beraber işlemiş kabul edilir. 

İçtima, failin tek bir hareket ile birden fazla farklı suçun oluşumuna sebebiyet vermesidir.  İntihara yönlendirme suçunda içtima hükümleri uygulanabilir. 

Örneğin, fail tek bir hareket ile birden fazla mağduru intihara yönlendirmişse bu durumda içtima hükümleri uygulanır ancak verilecek ceza arttırılır. 

İntihara Yönlendirme Suçunun Soruşturma Aşaması

İntihara yönlendirme suçunda soruşturma aşaması, suç şüphesinin yetkili merciler olan kolluk veya Cumhuriyet savcısı tarafından öğrenilmesiyle başlar. Soruşturma evresi, iddianamenin mahkemece kabulüne kadar devam eder. 

Soruşturma aşamasına ilişkin işlemler şunlardır: 

• Şikayet – ihbar
• Gözaltı
• Delillerin toplanması
• İfade ve Sorgu
• Uzlaşma
• Adli Kontrol
• Tutukluluk

Şikayet-İhbar

Şikayet, suçu oluşturan eylemin suçun mağduru tarafından yetkili makamlara bildirilmesidir. İhbar ise, suç ile ilişkisi olmayan herhangi bir kişinin yetkili makamları suçtan haberdar etmesidir.

Şikayet ve ihbar yetkili makamlar olan cumhuriyet savcısı veya kolluk kuvvetlerine yazılı veya sözlü şekilde yapılabilir. İntihara yönlendirme suçunda soruşturma başlatılması için, mağdur tarafından şikayette bulunulması şart değildir. Yani, şikayet olmasa dahi, suç şüphesini öğrenildikten sonra derhal soruşturmaya başlanabilecektir. 

Gözaltı

Gözaltı, savcı kararı ile  şüphelinin geçici olarak özgürlüğünden alıkonulmasıdır. Bu suç bakımından eğer failin, mağduru intihara yönlendirdiği hususunda şüphe varsa gözaltı kararı verilebilir. 

Gözaltı süresi, yakalama anından itibaren 24 saati geçemez. Suç, birden fazla kişiyle işlenmişse gözaltı süresi her defasında bir günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatılabilir.

Gözaltı kararına karşı itiraz mümkündür. İtiraz edebilecek kişiler; şüpheli, şüphelinin eşi, avukatı, annesi babası, dedesi, nenesi, torunu gibi birinci veya ikinci derece yakınlarıdır

Gözaltı kararına karşı itiraz, konu hakkında hazırlanmış bir dilekçe ile sulh ceza hakimliğine yapılır. Sulh ceza hakimi itirazı, 24 saat içinde sonuçlandırır.

Delillerin Toplanması

Suç şüphesinin öğrenildiği andan itibaren savcı, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplamakla yükümlüdür. Delillerin yargılamaya konu edilmesi bakımından hukuka uygun bir biçimde toplanması şarttır. Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, hükme esas alınamaz. 

Örneğin, şüpheliye işkence edilmesi suretiyle şüpheliden suç ile ilgili bilgiler alınması hukuka aykırıdır. 

İfade ve Sorgu

İfade, intihara yönlendirme suçunda şüphelinin kolluk görevlileri veya savcı tarafından dinlenmesidir. Sorgu ise, şüphelinin hakim veya mahkeme tarafından dinlenmesidir. 

Öncelikle, ifadesi alınacak kişiye davetiye göndermek suretiyle çağrı yapılır. Eğer şüpheli veya sanık bu çağrıya uymaz ve gelmezse bu durumda hakkında zorla getirme kararı çıkartılır. 

Gelen şüpheli/sanığın kimlik bilgileri doğrulanır. Sonrasında kişiye, kendisine isnat edilen suç ile ilgili bilgi verilir ve sahip olduğu haklar öğretilir. Burada kişinin susma, müdafiden yararlanma, yakınlarına haber verme gibi haklara sahip olduğu öğretilir.

Kişilere hakları öğretildikten sonra ifade veya sorgu işlemi başlar ve süreç soru cevap şeklinde ilerler. Ancak bu aşamada şüpheli veya sanık susma hakkını kullanarak ifade vermek istemeyebilir. Bu durumda kişiye zorla ifade vermeye yönelik olarak işkence yapma, ilaç verme, yorma gibi eylemlerde bulunulamaz. Bulunulsa dahi elde edilen bulgular delil olarak kullanılamaz. Bu aşamada kişinin beyanı tamamen özgür iradesine dayanmalıdır.

İfade/sorgu sırasında sorulan soru ve verilen cevaplar tutanağa geçirilir ve işlem sonunda tutanak imzalanır. Eğer, sorgu/ifade esnasında söylenilmeyen hususlar tutanakta yer alıyorsa yahut bazı hususlar şüpheli veya sanığa zorla söyletilmişse bu durumda tutanak imzalanmamalı ve imzalanmama nedeni tutanakta belirtilmelidir. 

Görüldüğü üzere bu, yoğun bir süreçtir ve dikkat edilmesi gereken pek çok husus bulunmaktadır. Bu aşamada telaş ve heyecana kapılmadan sağlıklı bir ifade/sorgu aşaması geçirmek için sürecin ceza avukatı ile yürütülmesinde fayda vardır. 

Uzlaşma

Savcılık tarafından kendiliğinden araştırılan bir suç olması nedeniyle uzlaşmaya tabi bir suçlar arasında yer almamaktadır.

Adli Kontrol

Adli kontrol, suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine başka tedbirlere başvurmak suretiyle serbest bırakılmasıdır. Bu tedbirlere örnek olarak; elektronik kelepçe takılması, yurtdışına çıkma yasağı getirilmesi, belirli yerleşim yerinin terk edilmemesi verilebilir. 

İntihara yönlendirme suçunda da adli kontrol kararı verilebilir. Adli kontrol kararının yeterli olması halinde tutuklama yapılamaz. Ancak, verilen adli kontrol şartını bilerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında derhal tutuklama kararı verilebilir. 

Adli kontrol süresi, en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde gerekçe gösterilerek 1 yıl daha uzatılabilir.

Adli kontrol kararına itiraz, şüpheli/sanık, avukatı, yasal temsilcisi ve eşi tarafından kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde adli kontrol kararı veren makama karşı yapılır. Şüpheli veya sanığın istemi üzerine, savcının görüşü alındıktan sonra mahkeme 5 gün içinde bu hususta karar verir.

Tutukluluk

Tutuklama, suç işlediği yönünde şüphe olan kişilerin karar verilmeden önce özgürlüğünün kısıtlanmasına sebebiyet veren tebdirdir. Tutuklama nedenlerine; şüpheli veya sanığın kaçması veya saklanması, delilleri yok etme veya gizleme, tanık veya mağdur hakkında baskı yapılması girişiminde bulunma halleri örnek olarak verilebilir.

Bu suç bakımından tukluluk süresi, soruşturma aşamasında 6 ayı, yargılama sürecinde ise 1 yılı geçemez. Ancak gerekli görüldüğü takdirde en fazla 6 ay daha uzatılabilir. 

Tutukluluk kararına karşı itiraz, kararın verildiği günün ertesi gününden itibaren 7 gün içinde tutuklama kararı veren merciye yapılır.

İntihara Yönlendirme Suçunda Soruşturma Sonucu Verilecek Kararlar

İnithara yönlendirme suçunda soruşturma sonucu verilecek kararlar; soruşturmaya yer olmadığı kararı, kovuşturmaya yer olmadığı kararı ve iddianamenin düzenlenmesine ilişkin karar olmak üzere 3 şekildedir. 

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı

İntihara yönlendirme suçunun soruşturması sonucunda, savcılığa gelen ihbar konusu fiilin suç oluşturmadığı açık bir şekilde anlaşılıyorsa veya savcılığa ulaşan ihbar soyut ve genel nitelikte ise soruşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verilir.

Örneğin, ‘’Birileri benim intihar etmemi istiyor’’ şeklindeki müracaat soyut ve genel nitelikte olması nedeniyle soruşturma açılmayacaktır.

Soruşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hakimliğine yapılabilir. 

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı

Suçun soruşturması sonucunda, kamu davasının açılması hakkında yeterli delil elde edilememişse, muhakeme şartları geçekleşmemişse veya kovuşturma olanağı bulunamamışsa savcı, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir.

Örneğin, mağdurun ‘’Birisi beni intihar etmem için sürekli arıyor.’’ şeklindeki şikayetine karşın bu husus ile alakalı delil elde edilemez yahut elde edilen deliller yargılamaya devam etme niteliği taşımazsa bu durumda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hakimliğine yapılır. 

İddianamenin Düzenlenmesi

Suçun soruşturması sonucunda elde edilen deliller nedeniyle suç işlendiği hususunda kanaat getiren savcı şüpheli hakkında kamu davası açmak için iddianame düzenler. İddianamede sanığa isnat edilen fiil ve bu fiilin kanunda karşılığı olan ceza yer almaktadır.

İntihara Yönlendirme Suçunun Savunması

İntihara yönlendirme suçunda savunma mutlaka yapılmalıdır. Savunma hakkı, adil yargılanma hakkının bir parçasıdır. Savunma hakkı kaldırılamaz ve kısıtlanamaz.

Savunmaya yönelik ilkeler şunlardır:

• Lehe delillerin toplanması,
• Aleyhe delillerin çürütülmesi,
• Masumiyet karinesi iddiası,
• Hukuka aykırı delillerin tespiti ve karara esas aldırılmaması,
• Şahsi cezasızlık sebeplerinin ileri sürülmesi
• Cezayı indiren veya tamamen kaldıran sebeplerin ileri sürülmesi
• Delillerin ispat gücünün tartışılması
• Suçun vasfının veya unsurlarının yanlış değerlendirildiği iddiası

Cezayı indiren sebeplere ilgilinin rızası, yaş küçüklüğü, cebir ve tehdit, akıl hastalığı, amirin emri gibi haller örnek olarak gösterilebilir.

Bütün suçlarda olduğu gibi bu suç bakımından da, yukarıda sayıldığı üzere, hukukumuz sadece mağdurun değil şüpheli/sanığın haklarını da koruma altına almıştır. Somut olaya göre suç bakımından özel savunmaların da yapılması gerekebilir. Yapılacak savunma ile cezanın miktarı azaltılabileceği gibi hiç ceza alınmaması da sağlanabilir. Bu nedenle bu aşamaları ceza avukatı ile takip etmekte fayda vardır.

İntihara Yönlendirme Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

İntihara yönlendirme suçunda yargılama yani kovuşturma aşaması, iddianamenin mahkeme tarafından kabulü ile başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar devam eden bir süreçtir. 

Kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından duruşma yapılır, tanıklar dinlenir, sanığın sorgusu yapılır, gerekli görülen hallerde bilirkişi raporları istenir, hakim keşif yapar ve en sonunda hüküm verilir.

Görevli mahkeme kural olarak Asliye Ceza Mahkemesidir. Ancak istisnai olarak, işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan kişileri intihara sevk edenler ve cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler kasten öldürme suçundan sorumlu olacaklarından bu durumlarda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi olur.

İntihara Yönlendirme Suçunda Zamanaşımı

İntihara yönlendirme suçunda dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği andan itibaren 8 yıl; ceza zamanaşımı ise hükmün kesinleştiği andan itibaren 10 yıldır.

İntihara yönlendirme suçunda intihar eyleminin gerçekleşmesi, intihara alenen teşvik edilmesi, intihara sevk ve mecbur etme halleri varsa bu durumda dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği andan itibaren 15 yıl; ceza zamanaşımı ise hükmün kesinleştiği andan itibaren 20 yıl olacaktır. 

Dava zamanaşımı süreleri geçerse bu durumda kamu davası açılamaz eğer açılmışsa da dava düşer. Ancak ceza zamanaşımı süreleri geçerse bu durumda kamu davası düşmez ancak verilen ceza infaz edilemez. 

İntihara Yönlendirme Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Yargılaması sonucunda mahkeme tarafından verilebilecek birçok karar bulunmaktadır. Bu kararlar şunlardır: 

• Beraat
• Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı
• Mahkumiyet
• Adli Para Cezasına Çevirme
• Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması
• Cezanın Ertelenmesi
• Davanın Düşmesi

Beraat

İntihara yönlendirme suçunda beraat kararı verilebilir. Beraat kararı; dosyaya konu olan eylem suç olarak tanımlanmamışsa, hukuka uygunluk nedenleri varsa, suçun sanık tarafından işlendiği sabit değilse verilebilir. 

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, aslında suçun işlenmesine rağmen birtakım nedenlerle faile ceza verilmemesidir. İntihara yönlendirme suçunda ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilir. 

Bu karar; failin kusurunun bulunmadığı hallerde ve kanunda yer alan cezasızlık hallerinde verilebilir.

Failin kusurunun bulunmadığı hallere örnek olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik, zorunluluk hali, emrin yerine getirilmesi gibi haller gösterilebilir.

Mahkumiyet

İntihara yönlendirme suçunda, sanığa isnat edilen suçun, mahkemeye getirilen deliller incelenip tanıklar dinlendikten sonra şüpheye yer vermeyecek şekilde sanık tarafından işlendiği anlaşılıyorsa, mahkeme tarafından mahkumiyet kararı verilebilir.

Adli Para Cezasına Çevirme

TCK’na göre 1 yıl veya daha az süreli hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilir. Ancak intihara yönlendirme suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Yani, bu suç nedeniyle hapis cezası hakkında adli para cezasına ilişkin hükümler uygulanamaz.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında aslında sanık hakkında hüküm verilir ancak bu hüküm belirlenen denetim süresi içinde sonuç doğurmaz. Eğer fail, bu denetim süresi içinde kasıtlı olarak bir suç işlemezse ceza kararı da ortadan kaldırılır. Hükmün açıklanması 5 yıl geri bırakılabilir. 

İntihara yönlendirme suçunda HAGB kararı verilebilir. HAGB kararı, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezalarında söz konusu olabilir. Bu nedenle bu karar, yalnızca suçun basit halinin alt sınırından, yani 2 yıl olarak, ceza verildiği hallerde uygulanabilecektir.

Kişi, denetim süresi içinde kasten suç işlerse mahkeme 5 yıl süreyi beklemeden hükmü açıklar. Bu karara karşı, 7 gün içinde kararı veren mahkemeye itiraz edilebilir. 

Cezanın Ertelenmesi

İntihara yönlendirme suçunda cezanın ertelenmesi mümkündür. Cezanın ertelenmesi, 2 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum olan kişiler hakkında uygulanır. Bu nedenle, cezanın ertelenmesi, yalnızca suçun basit halinin alt sınırından, yani 2 yıl olarak, ceza verildiği hallerde uygulanabilecektir.

Davanın Düşmesi

Sanığın ölmesi, genel af çıkarılması, suçun dava zamanaşımına uğraması hallerinde dava düşer. Dava düşmesi ile birlikte yargılama sona ermektedir.

İntihara Yönlendirme Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

İntihara yönlendirme suçunda istinaf ve temyiz yollarına gidilebilir.

İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye dilekçe verilmesi suretiyle Bölge İdare Mahkemesine yapılır. Bu suçta istinaf yoluna kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde gidilmelidir. Eğer 7 gün içinde istinafa başvurulmazsa mahkemenin suça yönelik kararı kesinleşir.

Temyiz başvurusu Yargıtay’a, hükmü veren İstinaf mahkemesi ceza dairesine dilekçe verilmesi suretiyle yapılır. Bu suç bakımından temyiz süresi, istinaf mahkemesi kararının tebliğinden itibaren 15 gündür.

Sonuç

İntihara yönlendirme suçunda cezalar somut olayın özelliklerine göre değişiklik göstermekte ve kimi fiiller suçun cezasını arttırmaktadır. Bu suç bakımından yürütülen soruşturma ve kovuşturma aşamalarında yargılamanın lehe sonuçlanması bakımından dikkatli ve özenli davranılmalıdır. Böyle bir suç isnadı ile karşılaşıldığında süreci ceza avukatı ile yürütmek faydalı olacaktır.