İbraname Nedir?

İbraname Nedir?

İş dünyasında işçi işveren arasında alacak ilişkisinin sona erdiğine ilişkin ibraname metinleri söz konusu olur. Bu metni imzalayan işçi, işvereninden herhangi bir alacağının bulunmadığı iradesini kağıda dökmüş olur. Ancak bunların yaygınlığı dolayısıyla kanuni düzenlemeler ile bir takım geçerlilik şartları getirilmiştir. Yani ibranameye yazılan her şey hukuken geçerli diye bir kural yoktur. Hatta çoğu zaman bu ibranamelerin geçersiz olduğunu da görmekteyiz.

Bu kapsamda yazımızda ibranamenin ne olduğuna, bu metni imzalayan işçinin haklarına, geçerli bir ibranamenin nasıl olması gerektiğine, geçerlilik şartlarına ve konunun diğer önemli ayrıntılarına değindik. Konunun önemli olması nedeniyle yazımızın dikkatlice okunmasını tavsiye ediyoruz.

İş Hukukunda İbraname Nedir?

İşverenler iş sözleşmesinin sonunda genellikle adına ‘ibraname’ denen, çoğu zaman işçinin çalışma süresi boyunca tüm haklarını aldığını, dava açma hakkından vazgeçtiğini, ödemelerin hepsinin eksiksiz ödendiğini vs. içeren belgeler imzalatır. İbraname dediğimiz zaman iş hukukunda bu metinler kastedilir.

Bununla ile ilgili temel düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 420 düzenlemesinde yer alır. Burada kanuni şartlar yer almıştır. İş ve ticaret hukuku kurallar çoğunlukla uygulamaya göre şekillendiği için böyle bir düzenleme yapılmaya gerek duyulmuştur.

İbraname ile ilgili özellikler yalnızca kanunla sınırlı kalmaz. Çünkü çok geniş bir uygulaması vardır ve bazı uygulamalar haksızlık doğurur. Esasen bir işveren için de ticaretinin sağlıklı işleyebilmesi için bu ve benzeri hukuki metinleri hukuki zeminde düzgün bir şekilde hazırlamak önem taşır. Bilinmesi gerekir ki uygulamada iş mahkemeleri ve Yargıtay birçok ibranameyi geçersiz sayıyor.

İbranamenin Geçerlilik Şartları

ÖNEMLİ!: İbranamenin geçerliliği TBK 420/2 düzenlemesinde yer alır. Buna göre bir bu tarz bir metnin hüküm doğurabilmesi için şu şartların sağlanması gerekir:

  • Öncelikle ibraname yazılı olmalıdır. Bunun anlamı bir metnin olması gerektiği ve bu metnin altında işçinin imzasının yer alıyor olmasıdır. İşçinin herhangi bir ortamda alacaklarını aldığını beyan etmesi sms, telefon kamera kaydı vs. bunlar hukuken bir anlam ifade etmez.
  • İş sözleşmesinin sona erdiği tarihi takip eden 1 aylık süre sonrasında imzalanmış olmalıdır. Yani işçinin işten ayrılması ile ibraname vermesi arasında en az 1 ay olmalı ki işveren işçiye baskı yapmasın. Yani işçinin ibra sözleşmesi yaptığı sıradaki korkusunun, işverene olan muhtaçlık durumunun sona ermiş olması gerekmektedir.
  • İbranameye konu olan alacağın türü ve miktarı ilgili metinde açık ve net bir şekilde yer almalıdır. Yani ‘çalıştığım süre boyunca her türlü hakkımı aldım’ şeklindeki beyan geçerli sayılmayacaktır. Her hak türü kalem kalem ve miktar miktar sayılmalıdır.
  • İşçiye yapılması gereken ödemeler hak tutarına nazaran eksiksiz ve banka aracılığıyla yapılmış olmalıdır. Banka hesabı metinde yazdığı şekli ile bizzat işçi adına açılmış bir hesap olmalıdır.

Bu özellikleri taşımayan ödemelerin ibraname ile ödenmiş sayılması mümkün olmaz.

İlgili madde hükmü aşağıdaki gibidir. Kanun metnini okumak istemeyenler aşağıdaki ayrıntılı açıklamalarımıza devam edebilir.

TBK 420

İbraname Ne Zaman İmzalanır → Yukarıda en az 1 aylık süre olması gerektiğini söyledik. 1 ayın sonrasında istenildiği zaman ibraname hazırlanabilir. Yani ibraname süresi bir üst sınıra sahip değildir.

Uygulamada işverenler imzalattıkları ibranamelere 1 ay sonrasının tarihini atıyor. Bunun yargılamada geçersiz olabilmesi için metnin asıl imzalandığı tarih her türlü ispat aracı ile ortaya konabilir veya gerekli hukuki süreç henüz 1 aylık süre geçmeden başlatılabilir. Böyle bir durumda işverenin bu metine dayanması mümkün olmaz. Esasen her halde ödemenin mutlaka banka aracılığı ile yapılması gerektiğinden 1 ay ileri tarih atılmasının çok bir anlamı kalmamaktadır.

İbranamede Dava Açma Hakkından Vazgeçmek → Bir ibraname gerekli şartları taşısa bile dava açma hakkından vazgeçildiğine dair beyanlar hiç bir şekilde hüküm doğurmaz, direkt olarak geçersizdir.  Dava yine her zaman açılabilir.

Bordro ve Defterlere Aykırı İbraname → Fazla mesailer bordroda gösterilmek durumundadır. Bordroda gösterilmemiş fazla mesailer varsa bunların ödendiğine ilişkin işçiden ibraname alınması hukuken hiçbir şey ifade etmeyecektir. Yıllık izne çıkan bir işçi, yıllık izin defterini imzalamak zorundadır. Yıllık izin defterini imzalamayan bir işçiden yıllık izinlerini kullandığına ilişkin böyle bir metin alınmasının da hukuken hiçbir sonucu olmayacaktır.

Kısacası işçi ibraname imzaladı diye varsa tazminat hakkı, ödenmeyen ücreti, ödenmeyen yıllık izin hakları ve sair diğer hakları yandı diye bir şey yoktur.

ÖNEMLİ!: İşveren her türlü bu kurallara uygun bir ibraname hazırlamış olsa bile imzalamadan mutlaka bir iş hukuku avukatına durumu danışmanız gerekmektedir. Zira işveren tek tek haklarınızı ve karşılığına miktarlarını yazmış ve ödeyecek olsa bile bu miktarlar genellikle bilerek veya bilmeyerek tam olarak hesap edilmemekte ve eksik yazılmaktadır. Karşılaştığımız durumlarda kimi zaman alacak hakları yarı yarıya eksik hesaplanmaktadır. Bu nedenle haklarınızı uzman bir iş hukuku avukatına danışarak hesaplattırmanız gerekir.

Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu halde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.

İbraname İmzalayan İşçinin Hakları

İbraname imzalayan işçinin hakları ile ilgili en sağlıklı inceleme bunun bir avukat ile birlikte yapılmasıyla mümkündür. Çünkü her somut olay kendine has özellikler barındırır ve hukuki bir metin, mevzuatın çok farklı yerindeki hükümler uyarınca geçersiz olabilir. Böyle bir durumun tespiti için bütün mevzuat göz önünde bulundurulmalıdır.

Ancak bunun haricinde yukarıda bahsettiğimiz geçerlilik şartlarını taşımayan ibranamelerin geçersiz olduğu bilinmelidir. Dolayısıyla ibraname imzalayan işçi, imzaladığı metinde aksini beyan etmiş olsa bile; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, yıllık izin alacağı vs. için hukuki süreç başlatabilir. İbranamenin geçersizliğinin tespiti de ayrıca sağlanabilir.

Ayrıca belirtmemiz gerekir ki diğer işçilerin münferit vakıalarına bakılarak kendi durumunu yorumlamak büyük hatadır. Çünkü iş hukuku sıkı şartları olan çok geniş bir hukuk alanıdır. Neredeyse her somut olay için uygulanacak farklı hükümler söz konusudur. Kişinin kendisi ile kıyas ettiği başka hukuki süreçlerde kendisinin hiç bilmediği ayrıntılar söz konusu olabilir. Bunlara bakarak fevri işlemler yapmak telafisi güç zararlar doğurabilir.

Belirtmeliyiz ki ibranameye ne yazılmış olunursa olunsun gerçekteki durum çoğu zaman her türlü ispat aracı ile ortaya konabilir. İbraname bu tarz ispat yükünü işçiye çeviren bir hukuki metin işlevi görür.

Bununla birlikte bazı durumlarda işverenler işçinin ailesine de ibraname imzalatmak isteyebilir. İşçi ailesi bazı durumlarda hak sahibi olabilmektedir. İşverenler bazı durumlarda dava süreci ile uğraşmak istemez ve ölen işçinin ailesine bir miktar para önererek onlardan ibraname alır.

Bu metinler genelde maddi – manevi bütün alacakların tahsil edildiğine veya bu alacaktan vazgeçildiğine ilişkindir. Ayrıca dava  açılmayacağı taahhüdü de genellikle bu ibranamelerde yer alır. Ancak gene böyle durumda da işçi ailesi 10 yıllık dava zamanaşımı süresini geçirmeden dava açabilir ve asıl almaları gereken alacağı alabilir. Önceki ödeme ise asıl alacaklarından mahsup edilir.

İbraname İmzalamayan Personel

İşçiler ibraname imzalamak zorunda değildir. İşçileri böyle bir metni imzalamaya fiziki olarak zorlamak cezai sorumluluk dahi doğurur. Bu nedenle işveren, ibraname imzalamayan işçi için zorlama yerine gerçek durumun ispatı için başka hukuki hazırlık içine girmelidir.

İbraname imzalamayan personel için onu zorlayıcı hukuka aykırı işlemleri yapmak işverenin aleyhinedir. Çünkü iş mahkemelerinin genel olarak işçi lehine bir yaklaşımı mevcuttur ve iş hukukunda hukuka uygun her türlü ispat aracının özellikle tanık ispatının işlevsel olduğu görülür.

İbraname Nasıl Yazılır, Nelere Dikkat Edilmelidir?

İbraname hazırlamak öncelikle ciddi bir iştir. Bu metnin hukuken sonuç doğurabilmesi için özenle hazırlanması ve başta iş hukuku kuralları olmak üzere tüm mevzuat hükümlerinin gözetilerek hazırlanması gerekir.

Burada en çok yapılan hata, internette yer alan yarım yamalak münferit ibraname örneği metinlerinin kopyala yapıştır şeklinde alınması veya bu belgelerin hukukçu olmayan kişilere hazırlatılmasıdır.

İbraname öyle bir metindir ki her somut olayda kendine has bir hüküm yer almasını gerektirebilir. İş hayatında yıllarını geçirmiş ve bir çok ibraname ile karşılaşmış bir kişi eğer sistematik bir hukuk bilgisine sahip değilse karşısına çıkan bir olayda ileriye dönük çıkabilecek muhtemel hukuki problemleri kestiremez ve ezber üzerinden bir metin hazırlar. Uygulamada davaların çoğu bu tarz taslak metinlerden ötürü işveren aleyhine sonuçlanır.

Sonuç

Yukarıda konunun önemli ayrıntılarına değindik. Aslında bu bahsettiklerimiz kanuni düzenleme ve bazı yargı kararlarından ibarettir. Yukarıda da değindiğimiz üzere uygulamada her somut olay kendine has özellikleri ile farklı bir savunmayı gerektirir.

Yargılama sürecinde hatalı yahut ihmali işlemler ile istenmeyen sonuçlara yol açılabilir. Ayrıca dava hiç kurtarılamayacak bir duruma da sokulabilir. Bu nedenle sürecin gidişatını takip edebilecek tecrübeli bir iş hukuku avukatının yardımını almak yapılması gereken en sağlıklı işlemdir.