Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle (Malpraktis) Tazminat Davası

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle (Malpraktis) Tazminat Davası

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davası; son yıllarda, yetkisiz kişiler tarafından yapılan estetik operasyonlar yahut lazer epilasyonlar sebebiyle sıklıkla araştırılmaktadır. Hatalı estetik ameliyatlar sonucu ortaya çıkan fiziksel ve ruhsal sağlığa ilişkin zararlar, tazminat davası açılarak giderilebilmektedir. Bunun yanı sıra, estetik ameliyatların hukuki niteliği gereği, yapılan işlem sonucunun taahhüt edilen sonucu karşılamaması halinde hastanın tercih edebileceği seçimlik hakları bulunmaktadır.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle (Malpraktis) Tazminat Davası Nedir?

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davası; gerçekleştirilen estetik ameliyat sonrasında taahhüt edilen sonuca ulaşamayan, duyu kaybı yaşayan, farklı sağlıksal sıkıntıları ortaya çıkan yahut psikolojik buhran yaşayan kişiler tarafından açılan tazminat davasıdır. Tazminat davaları, hekimin zorunlu meslek sigortası bulunması halinde, sigorta şirketine karşı açılabilmektedir.

Bu noktada, mevzubahis zararlar yalnızca fiziki hastalıklardan ibaret değildir. Yapılan hatalı işlem sonucu ruhsal problemler yaşayan hastalarda ortaya çıkan zararın tazmini de talep edilebilmektedir. Bunun yanında hatalı estetik ameliyat nedeniyle zarar gören hastaların bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından da tazminat davası açılarak destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmektedir.

Estetik işlemlerin eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi sebebiyle, mağdur hastalar tazminat taleplerinin yanı sıra çeşitli seçimlik haklara da sahiptir. Seçimlik haklar, hekim tarafından yapılan işlem sonucunda taahhüt edilen sonuca ulaşılamaması halinde hasta tarafından kullanılmaktadır. Sayılan seçimlik haklar şunlardır:

  • Sözleşmeden dönme,
  • Yapılan işlem oranında, işlem bedelinden indirim isteme,
  • Ortaya çıkan hatalı işlemin, masrafları hekime ait olan yeni bir işlemle onarımını isteme

Konu hakkında verilen bir Yargıtay kararında, estetik işlemin eser sözleşmesi niteliği taşıması sebebiyle, hekimin, hastaya herhangi bir zarar vermeden taahhüt edilen sonucu ortaya çıkarma yükümlülüğü altında bulunduğu belirtilmiştir. Aynı şekilde sayılan hakların yanı sıra hastanın maddi manevi tazminat talep etme hakkı da bulunmaktadır. (Yargıtay 15. H.D.  2018/182 E. , 2019/930 K.)

Yukarıda sayılan estetik ameliyatların yanı sıra, lazer epilasyon sonucu yaşanan yanıklar, iğneli epilasyon sonucu ciltte ortaya çıkan çukurlar, hatalı botoks işlemleri yahut hatalı mezoterapi gibi estetik işlemler de eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmekte ve tazminat talebine konu olmaktadır.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle (Malpraktis) Tazminat Davasının Hukuki Dayanağı

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle tazminat davasının hukuki dayanağı; Türk Borçlar Kanunu m.470 ve devamı hükümlerinde sayılan eser sözleşmesidir. Bunun yanında, malpraktis tazminat davalarına ilişkin düzenlemeler Avrupa Biyotıp Sözleşmesi m.4, Hasta Hakları Yönetmeliği m.11, Türk Tabipler Birliği Hekimlik Mesleği Etik Kuralları m.13 hükümlerinde yer almaktadır.

TBK M.470:

“Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.”

Avrupa Biyotip Sözleşmesi m.4:

“Araştırma dâhil, sağlık alanında her müdahalenin, ilgili meslekî yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir.”

Hasta Hakları Yönetmeliği m.11:

“Tababetin ilkelerine ve tababet ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı veya aldatıcı mahiyette teşhis ve tedavi yapılamaz.”

Türk Tabipler Birliği Hekimlik Mesleği Etik Kuralları m.13:

“bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi “hekimliğin kötü uygulaması” anlamına gelir.”

Yargıtay tarafından verilen bir kararda, hekim tarafından gerçekleştirilen meme protez, büyütme ve dikleştirme, karın, yüz, kol, bacak germe, yağ aldırma, lazer epilasyon, iğneli epilasyon, göz kapağı, burun ve genital bölge estetiği, saç estetiği gibi işlemlerin tedavi amacı gütmemesi sebebiyle eser sözleşmesi kapsamında değerlendirildiğini belirtmiştir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2706 E. , 2022/2509 K.)

Hekim mesleki sorumluluk sigortasının bulunduğu hallerde açılacak tazminat davalarının hukuki dayanağı, Türk Ticaret Kanunu m.1478 hükmüdür.

TTK M.1478:

“Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle (Malpraktis) Tazminat Davasının Şartları

Eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilen estetik ameliyatların tazmininde, hastanın seçimlik haklardan birini kullanması herhangi bir şarta tabi değildir. Taahhüt edilen sonucun ortaya çıkmaması halinde eser sözleşmesinin yerine getirilmediği kabul edilmektedir. Seçimlik hakların yanı sıra ortaya çıkan zararların tazmininde şartların sağlanıp sağlanmadığı değerlendirilmektedir.

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davasının şartları şunlardır:

  • Hekimin estetik ameliyata ilişkin yaptığı işlemlerin yahut uyguladığı tedavilerin tıp bilimi kurallarına aykırı olması gerekmektedir,
  • Hastanın uğradığı zararın, hekimin hatalı uygulaması sonucu ortaya çıkmış olması gerekir,
  • Hatalı uygulama yahut estetik ameliyattan önce hastanın aydınlatıldığı ve aydınlatılmış onamının alındığı hususlar arasında ortaya çıkan zararın bulunmaması gerekir,
  • Hatalı estetik ameliyat nedeniyle ortaya çıkan zararın, önceden öngörülemez ve önlenemez zararlardan olmaması gerekir.

Hatalı lazer epilasyon uygulaması hakkında verilen Yargıtay kararında, “Bu borcun altına giren taraf yani yüklenici, işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır.” denerek hekimin sonuç taahhüt sorumluluğu vurgulanmıştır. (Yargıtay 3. H.D. 2015/10634 E. , 2016/6585 K.)

Bunun yanı sıra, tazminat taleplerine ilişkin değerlendirmeler hasta lehine yapılmaktadır. Bu noktada, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanlığına sahip olmayan hekimler tarafından yapılan estetik işlemler hekimin mesleki kusuru kabul edilmektedir. Hastanın, yapılan işlem hakkında aydınlatılması da hekimin mesuliyetinde sayılan bir sorumluluktur.

Yargıtay tarafından verilen bir kararda, hekim tarafından hastanın göğüslerine silikon takılmıştır. Yapılan işlem sonucunda hastanın göğüs bölgesinde ağrı ve silikonda toplanmalar meydana gelmiş ve ikinci ameliyat gerçekleşmiştir. Yapılan ikinci ameliyatın sonucunda hasta şikayetlerinin devam etmesi sebebiyle konu mahkemeye taşınmıştır. Hekim, memede kapsüle bağlı sertleşmenin komplikasyon olduğunu iddia etmişse de taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olması sebebiyle, hekimin tazminat ödemesine hükmedilmiştir. (Yargıtay 15. H.D.  2018/182 E. , 2019/930 K)

Özel Hastaneye veya Bağımsız Doktora Karşı Malpraktis Davaları

Hatalı estetik ameliyatlarda özel hastaneye veya bağımsız doktora karşı açılacak malpraktis davaları maddi ve manevi tazminat davalarıdır. Açılacak davaların olumlu sonuçlanması noktasında dikkat edilmesi gereken en önemli husus yapılan işlemin estetik niteliğinde olup olmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olup olmadığıdır.

Maddi Tazminat Davası

Maddi tazminat davası hatalı estetik ameliyat sürecinde yapılan tüm masrafların ve ortaya çıkan zarar dolayısıyla hastanın elde edemeyeceği olası gelirlerin davalı taraftan talep edildiği hukuk davası türüdür.

Maddi tazminat davası hatalı estetik mağduru hasta, hasta yakınları ve hastanın uğradığı zarar sebebiyle destekten yoksun kalan kişiler tarafından açılabilmektedir.

Yargıtay tarafından verilen bir kararda, yapılan hatalı estetik operasyon sonucu istenen görüntüye ulaşamayan mağdurun geçireceği ikinci düzeltme operasyonu ücreti, bu süreçteki konaklama ve ulaşım giderleri, çalışamayacağı süre zarfında mahrum kalacağı gelirler, hekime ödenen ilk ameliyat bedelinin, hekim tarafından maddi tazminat olarak davacı hastaya ödenmesi hakkında hüküm kurulmuştur. (Yargıtay Kararı – 6. HD., E. 2021/4727 K. 2022/3546 T. 22.6.2022)

Manevi Tazminat Davası

Hatalı estetik ameliyat sonucunda mağduriyet yaşayan, sağlığı bozulan, beklediği sonuçla karşılaşamayan ve bu sebeple derin üzüntü duyan hasta tarafından manevi tazminat talep edilmesi mümkündür. 

Mahkeme tarafından yapılan incelemede, hatalı estetik ameliyatı sonucunda hastanın duyduğu acı, elem, keder ve yaşanan psikolojik buhran değerlendirilerek belli bir manevi tazminat miktarına hükmedilmektedir. 

Manevi tazminat davası maddi tazminat davasından farklı olarak yalnızca hatalı estetik mağduru hasta tarafından talep edilebilmektedir.

Yargıtay tarafından verilen pek çok kararda, eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilememesi sonucu istediği görünüme kavuşamayan ve bu sebeple derin üzüntü yaşayan kişiler hakkında manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Yargıtay tarafından verilen kararlara göre, hatalı estetik ameliyat sebebiyle açılacak manevi tazminat davalarında değerlendirilecek hususlar şunlardır:

  • Tarafların sosyal ve ekonomik durumları,
  • Olay tarihinde paranın satın alma gücü,
  • Olayın oluş şekli,
  • Varsa tarafların kusur durumu ve kusurlu hareketin ilgilide doğurduğu acı, elem, ızdırap
  • Geçirilen iyileşme süreci (Yargıtay 6. H. D. 2021/188 E. , 2021/203 K.)

Davanın Tarafları

Hatalı estetik ameliyat tazminat davası tarafları, hatalı estetik operasyonu gerçekleştiren hekim ve operasyon mağduru hastadır.

Hatalı estetik ameliyatı gerçekleştiren hekimin, zorunlu hekim mesleki sorumluluk sigortası bulunduğu durumlarda doğrudan sigorta şirketine karşı dava açmak mümkündür. Bu noktada davacı taraf sigorta şirketi olarak gösterilmektedir.

Hasta yakınları tarafından açılacak maddi tazminat davalarında ise davacı taraf doğrudan hasta yakınını olmaktadır.

Davada İspat ve Bilirkişi Raporu

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davasında ispat yükü davacı hasta tarafındadır. Bu noktada mağdur, hastane kayıtları, öncesi-sonrası fotoğrafları, zarara ilişkin sağlık raporları gibi belgeleri delil olarak mahkemeye sunabilmektedir.

Davacı tarafından sunulan delillerin yanı sıra mahkeme tarafından uzman bilirkişilerden rapor talep edilmektedir. Alınan bilirkişi raporlarında hekim tarafından yapılan işlemlerin tıp biliminin verilerine uygun olup olmadığı değerlendirilmektedir. Hekimin kusuru olup olmadığı objektif olarak değerlendirilmektedir. 

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarını itiraz hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte, mahkeme bilirkişi raporlarıyla doğrudan bağlı olmamakla birlikte raporlar yönlendirici nitelik taşımaktadır.

Lazer epilasyon sonucu oluşan yanıklara ilişkin olarak açılan maddi manevi tazminat davasına ilişkin dosyada, Yargıtay; uzman bilirkişi kurulunca yapılan değerlendirmede şu hususların değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir:

  • Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve tedavi şekli,
  • Yapılan müdahale ve tedavinin ne olacağı,
  • Hekiminin hastasını bilgilendirip bilgilendirmediği,
  • Denetime elverişli; tedaviyi yapan doktorun ihmali,
  • Eylemli, eylemsiz sonuç bırakacak kusurun görülmesi ya da düşünülmesini gerektirecek veya yapılmayan bir tedavinin; işlemin sonucunda sorumluluğunun bulunup bulunmadığı. (Yargıtay 3. H.D. 2013/2308 E. , 2013/4247 K.)

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarına itiraz etme imkanı bulunmaktadır. İtirazlar, bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinin, davanın görüldüğü mahkemeye sunulmasıyla yapılmaktadır. Yapılan itirazların kabul edilmesi halinde, yeni bir rapor istenmesi yahut yeni bilirkişi atanması söz konusu olabilmektedir.

Zamanaşımı

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davası zamanaşımı süresi, hatalı estetik ameliyatın yapıldığı tarihten itibaren 5 yıldır. Eser sözleşmesinden doğan seçimlik hakların kullanılmasında zamanaşımı süresi 2 yıldır. Hekimin ağır kusurunun bulunduğu hallerde ise zamanaşımı süresi, hatalı estetik operasyonun gerçekleştiği tarihten itibaren 20 yıldır.

Yetkili ve Görevli Mahkeme

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davasında yetkili ve görevli mahkeme; hatalı estetik ameliyatın yapıldığı yer veya hekim yahut zarar gören hastanın yerleşim yeri tüketici mahkemeleridir. Tüketici mahkemesi bulunmayan yerlerde ise, asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Doğrudan hekimin sigorta şirketine açılacak davalarda asliye ticaret mahkemeleri görevlidir.

Hatalı Estetik Ameliyatlarda Tüketici Hakem Heyetine Başvuru

Hatalı estetik ameliyatlarda tüketici hakem heyetine başvuru, 2024 yılı için 104.000 liranın altında kalan taleplere ilişkin tüketici uyuşmazlıklarında geçerli olan çözüm yoludur. Tüketici Kanunu hükümlerine göre, 104.000 lira altındaki uyuşmazlıklar için il ve ilçe tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur.

Başvurular, tüketici sıfatında sayılan, hatalı estetik mağduru hastanın yerleşim yeri tüketici hakem heyetidir. Hatalı estetik süreci ve taleplere ilişkin olarak hazırlanan dilekçe ile başvuru yapılmaktadır. Hazırlanan dilekçe bizzat yahut avukat aracılığıyla elden, posta yoluyla yahut online olarak yapılabilmektedir. Online başvurular, Tüketici Bilgi Sistemi üzerinden yapılmaktadır.

Tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurular kural olarak 6 ay içinde sonuçlandırılmaktadır. Heyet kararlarına karşı itiraz yoluna başvuru imkanı bulunmaktadır. İtirazlar, tüketici hakem heyeti kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde yetkili tüketici mahkemesine sunulmaktadır.

Hekimin zorunlu sorumluluk sigortası bulunması halinde açılacak davalar, ticaret mahkemelerinin görev alanına girdiğinden, bu uyuşmazlık türünde tüketici hakem heyeti görevli kabul edilmemektedir.

Hatalı Estetik Ameliyatlarda Zorunlu Arabuluculuk

Hatalı estetik ameliyatlara ilişkin davalarda, dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorunludur. Diğer bir ifade ile, dava şartı olarak arabuluculuk yoluna başvurmadan açılan hatalı estetik ameliyatlarının usulden reddi söz konusu olmaktadır. Tüketici hakem heyetinin görev alanına giren uyuşmazlıklarda arabuluculuk yoluna başvuru zorunlu değildir.

Arabuluculuk süreci, tarafların arabuluculuk yoluna başvurmasıyla başlayıp son tutanağın hazırlanmasıyla sona ermektedir. Bu noktada süreç en fazla 4 hafta içinde sonuçlanmaktadır.

Arabuluculuğa başvuru, adliyelerde yer alan yahut bağımsız arabuluculuk bürolarında doldurulan başvuru formları ile yapılabileceği gibi online olarak UYAP Vatandaş Portal üzerinden de yapılabilmektedir.

Tarafların ortak kararı ile talepleri doğrultusunda arabulucu atanması mümkündür. Tarafların bu hususta ortak kararının bulunmaması halinde ise büro tarafından, arabuluculuk siciline kayıtlı bir arabulucu atanmaktadır.

Arabuluculuk sürecinde yapılan görüşmeler sonucunda tarafların uzlaşması amaçlanmaktadır. Arabuluculuk sürecinde uzlaşılan ve hazırlanan son tutanakta uzlaşıldığı beyan edilen konular hakkında yeniden dava açma imkanı kalmamaktadır. Tarafların 4 haftalık süreç içinde uzlaşmaya varamadığı konular hakkında ise tüketici yahut ticaret mahkemelerinde dava açma imkanı bulunmaktadır.

Hatalı estetik ameliyat süreçlerinde başvurulacak arabuluculuk yoluna ilişkin tüm bilgiler “tüketici davalarında arabuluculuk” ve “ticari davalarda arabuluculuk” makalelerinde açıklanmaktadır.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle (Malpraktis) Tazminat Davası

Devlet Hastanesine Karşı Malpraktis Davaları

Devlet hastanesinde yapılan hatalı estetik ameliyatlar sonucu ortaya çıkan zararın tazmini i̇dari yargılama usulüne tabi hususlardan olduğundan farklılık gösteren noktalar barındırmaktadır.

Dava öncesi idareye başvuru zorunluluğu, zamanaşımı süreleri, yetkili ve görevli mahkemenin tayini, davanın tarafları gibi hususlar farklılık gösteren noktalar arasındadır. Diğer yandan, tam yargı davalarında tüketici hakem heyetine başvuru yahut arabuluculuk yoluna başvuru mümkün değildir.

Dava Öncesi İdareye Başvuru

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle açılacak tam yargı davalarında, dava öncesinde idareye başvuru zorunluluğu bulunmaktadır. 

Bu noktada davacı hasta yahut hasta yakını zararı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halükarda olayın gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde sağlık Bakanlığı’na başvurarak şikayetini bildirmelidir. İdareye başvuru yapılmadan açılan tam yargı davalarının usulden reddi gündeme gelmektedir.

İdareye yapılan başvuruya, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren 60 gün içerisinde cevap verilmemesi ya belirsiz cevap verilmesi halinde 60 günlük sürenin bitiminden itibaren yetkili İdare Mahkemesinde dava açılabilmektedir. Aynı şekilde yapılan başvurunun reddedilmesi halinde de ret kararının öğrenildiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi içinde tam yargı davası açılabilmektedir.

Hatalı estetik ameliyata ilişkin ve ortaya çıkan zararı ilişkin bilgi ve belgelerin yer aldığı dilekçe ile yapılmaktadır.

Tam Yargı Davası

Devlet hastanelerinde yapılan hatalı estetik ameliyat nedeniyle oluşan zararların tazmini için idareye karşı açılan dava tam yargı davasıdır. 

Tam yargı davası idari dava türlerinden olduğundan idari yargılama usulüne tabidir. Diğer bir ifadeyle, özel hastanelere karşı açılacak maddi manevi tazminat davalarından farklı hususlar barındırmaktadır.

Davanın Tarafları

Devlet hastanelerinde yapılan hatalı estetik ameliyatlara karşı tam yargı davası tarafları Sağlık Bakanlığı ve hatalı estetik ameliyattan zarar gören hastadır. Tam yargı davalarının doğrudan hekime karşı açılması söz konusu değildir.

Estetik ameliyatın, vakıf ve devlet üniversiteleri hastanelerinde yapılmış olması halinde davalı taraf üniversite rektörlüğüdür. 

Hasta yakınları tarafından açılacak davalarda ise dava taraf doğrudan hasta yakınları olarak gösterilmelidir.

Zamanaşımı

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) açılacak tam yargı davasında zamanaşımı süresi zararın öğrenildiği tarihten itibaren 5 yıldır.

Yetkili ve Görevli Mahkeme

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) açılacak tam yargı davasında yetkili ve görevli mahkeme; Ankara İdare Mahkemeleridir. İşlemin, vakıf ve devlet üniversitesi hastanelerinin ilgili birimlerine yapılmış olması haline yetkili ve görevli mahkeme; üniversite rektörlüğünün bulunduğu yer idare mahkemeleridir.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle (Malpraktis) Tazminat Davası Avukatlık Ücret ve Dava Masrafları

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davası masrafları yaklaşık 2-3 bin liradır. Bunun yanında, açılacak tam yargı davalarında binde 68,31’in dörtte biri , tazminat davalarında binde 68,31’in yirmide biri kadar nisbi harç alınmaktadır.

Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle (Malpraktis) Tazminat Davası Ne Kadar Sürer?

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davası yaklaşık 1 yıl sürer. Mahkemelerin yoğunluğu, taraf sayısının çokluğu, somut olayın karmaşıklığı gibi sebepler süreyi etkileyebilmektedir. Bunun yanı sıra, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulmuş olması halinde dava süresi 2-3 yıldır.

Hastanelerin Organizasyon Sorumluluğu

Hastanelerin organizasyon sorumluluğu; ilgili hastanenin ortaya çıkan zararı ilişkin tazminat ödemesine sebebiyet veren malpraktis durumlarından biridir. 

Sağlık kurumlarının idaresine ilişkin yayınlanan mevzuat hükümlerinde, estetik ameliyat yapılan sağlık kurumlarının sağlaması gereken şartlar sayılmaktadır. Belirlenen kanuni şartlar her hastanenin boyutuna ve kapsamına göre farklılık gösterir.

Hastanede bulunması gereken teknik cihazlar ve cihaz sayısı, ekipman sayısı, sağlık personeli sayısı, acil servisin büyüklüğü ve kapsamı, sağlık hizmetlerinin kapsamı gibi hususlar ilgili yönetmeliklerle belirlenmektedir. 

Belirlenen kriterleri sağlayamaması sebebiyle hastanın zarar görmesine sebebiyet veren hastaneler organizasyon sorumluluğu kapsamında zararın tazmini ile mükelleftir. Uygulamada, teknik ekipman yahut sterilizasyon eksikliği sebebiyle hastaların zarara uğradığı ve hastanelerin bu zararı gidermekle sorumlu tutulduğu durumlar sıklıkla görülmektedir.

Doktor Hatası (Malpraktis) Ceza Davası

Doktor hatası (malpraktis) ceza davası; hatalı estetik ameliyatlarda tazminat davasından ayrı olarak açılan kamu davası türüdür. Açılan ceza davasında, işlemi gerçekleştiren hekim adına soruşturma ve kovuşturma süreçleri yürütülür. 

Hatalı işlemin niteliğine ve ortaya çıkan zararın boyutuna göre, kasten yaralama yahut kasten öldürme suçlarının ihmali davranışla işlenmesi, taksirle yaralama, taksirle öldürme suçları gündeme gelebilmektedir. 

Açılan ceza davasında tazminat talep edilemeyeceği gibi, tazminat davasında da hekim hakkında cezai karar verilememektedir. Hatalı estetik ameliyat nedeniyle zarara uğrayan kişiler; cumhuriyet savcılıklarına yahut kolluk birimlerine sunacakları yazılı-sözlü şikayet ile ceza yargılaması sürecini başlatabilmektedirler. 

Hatalı estetik ameliyatlarda doktor hatası ceza davası hakkında detaylı bilgi, “doktor hatası nedeniyle ceza davası” başlıklı makalede yer almaktadır.

Sonuç

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle (malpraktis) tazminat davası,  özellikle, yetkisiz kişiler tarafından yapılan işlemler sonucunda mağdur olan hastalar açısından önemli bir hukuki yoldur. Hatalı estetik sonucunda oluşan zararın tazmini için estetiği gerçekleştiren hekim ile hasta arasındaki hukuki ilişkinin doğru tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi halde açılan davanın usulden reddi söz konusu olabilmektedir. Bu noktada alanında uzman bir malpraktis avukatından danışmanlık almak fayda sağlamaktadır.