bosanma-davasinda-kadinin-haklari

Boşanma Davasında Kadının Hakları

Boşanma davasında kadının hakları, kadının boşanma davasında talep edebileceği hukuki haklardır. Bu kapsamda boşanmada kadın başta, nafaka, velayet, mal paylaşımı ve tazminat hakkına sahiptir. Bununla birlikte, çocukla kişisel ilişki kurma, ev üzerine aile konutu şerhi koydurma ve ziynet eşyalarını talep etme hakkı da bulunur.

Boşanma Davasında Kadının Hakları Nelerdir?

Boşanma davasında kadının hakları şunlardır:

  • Nafaka hakkı,
  • Çocuk için nafaka hakkı,
  • Mal paylaşımı hakkı,
  • Tazminat hakkı,
  • Velayet hakkı,
  • Çocukla kişisel ilişki kurma hakkı,
  • Konuta aile şerhi koyma hakkı,
  • Ortak evin kendisine tahsis edilmesini talep hakkı,
  • Ziynet eşyalarını talep hakkı, kadının boşanma davasındaki haklarıdır.

Boşanma Davasında Kadının Nafaka Hakları

Boşanma davasında kadının nafaka hakları, yardım nafakası ve bakım nafakası alma hakkını ifade eder. Bakım nafakası TMK’da düzenlenen, eşler ve çocuklar için belirlenecek olan nafaka türüdür. Bu kapsamda bakım nafakaları; yoksulluk nafakası, tedbir nafakası ve iştirak nafakasıdır.

Yardım nafakası ise yine TMK’da düzenlenen,  yardıma muhtaç olan üstsoy-altsoy ile kardeşlerin birbirlerinden talep edebileceği nafakadır.

Yukarıda sayılan tüm hususların ayrıntılı olarak ele alındığı, “nafaka hesaplama” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Tedbir Nafakası

Boşanma davasında kadının haklarından birisi tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası, TMK m.169’da düzenlenen ve davanın açılmasından kararın kesinleşmesine kadar geçen süre için istenebilecek olan nafakadır. Tedbir nafakası, dava açıldıktan sonra boşanma süreci içinde kadının maddi olarak olumsuz etkilenmesine engel olur. 

Kadın için tedbir nafakasına şu hallerde hükmedilir: 

  • Kadın veya çocukların boşanma sürecinde maddi olarak zor duruma düşecek olması, 
  • Erkeğin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi, 
  • Erkeğin ailenin geçimine yönelik parasal katkıda bulunmaması,
  • Boşanma davası sırasında eşlerden birinin kişiliği ya da ekonomik durumundan dolayı ailenin huzurunun tehlikeye düşmesi, hallerinde kadına tedbir nafakası verilebilir.

Tedbir nafakasında, ödemenin nasıl ve ne miktarda yapılacağına hakim eşlerin maddi durumlarını gözeterek belirler. Uygulamada Yargıtay’a göre de, nafaka talep eden eşin gelirinin bulunması, nafaka için doğrudan ret sebebi değildir. Bu durumda dahi her iki tarafın maddi durumları incelendikten sonra, bir eşin maddi durumu yeterli ise ancak bu durumda nafakaya hükmedilmez. (Yargıtay 2. H.D., T. 21.02.2007, E. 2006/14738, K. 2007/2473)

DİKKAT: Boşanma davasında kadının haklarından olan tedbir nafakasının davanın başlangıcında talep edilmemiş olması, sonradan talep edilmesine engel değildir. Dolayısıyla dava kesinleşene kadar tedbir nafakası talep edilebilir. 

Boşanma davasında kadının haklarından olan tedbir nafakasına dair tüm aşamaların ayrıntılı olarak ele alındığı ve tedbir nafakası hususuu için kapsamlı bilgilere yer verilen, “tedbir nafakası davası” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

İştirak Nafakası

Boşanma davasında kadının haklarından biri iştirak nafakasıdır. İştirak nafakası, TMK m.182/2’de düzenlenen, velayet hakkı kendisine verilmeyen tarafın maddi durumu doğrultusunda çocuğun masraflarına yönelik katkı sunması için verilecek nafakadır. Yani eşler boşandıktan sonra da ortak çocuklar üzerindeki bakım yükümlülükleri devam eder. 

Boşanma davasında kadının haklarından olan iştirak nafakası, boşanma kararı kesinleştiğinde ödenmeye başlayacaktır. (Yargıtay H.G.K., T. 25.04.2017, E. 1995/2-905, K. 1995/1047)

DİKKAT: Uygulamada pek görülmese de eğer ki çocuğun velayeti her iki eşe ortak verilmişse, bu durumda iştirak nafakasına hükmedilmez. 

Boşanma davasında kadının haklarından olan iştirak nafakasına dair tüm aşamaların ayrıntılı olarak ele alındığı ve iştirak nafakası hususu için kapsamlı bilgilere yer verilen, “iştirak nafakası” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Yoksulluk Nafakası

Boşanma davasında kadının haklarından biri yoksulluk nafakasıdır. Yoksulluk nafakası, TMK m.175’te düzenlenen ve boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan taraf lehine hükmedilen nafaka türüdür. Bu kapsamda eğer boşanma nedeniyle kadın yoksulluğa düşecekse, kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilir. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurlu olması gerekmez. 

Uygulamada Yargıtay’a göre, yoksulluk nafakasının belirlenmesinde insanca bir yaşam sürmeye yetecek miktarda nafakaya hükmedileceğine karar verildiği görülür. (Yargıtay 2. H.D., T. 28.04.2009, E. 2008/55794, K. 2009/8147) Bu kapsamda, yoksulluk nafakası belirlenirken taraflar açısından, eşlerin maddi durumları, temel ihtiyaçların karşılanması, (ulaşım, sağlık vb.) gibi hususlar değerlendirilir.

DİKKAT: Boşanma davasında kadının haklarından olan yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için bu nafakanın talep edilmesi gerekir. Hakim re’sen yani kendiliğinden bu nafakaya hükmedilemez.

Boşanma davasında kadının haklarından olan yoksulluk nafakasına dair tüm aşamaların ayrıntılı olarak ele alındığı ve yoksulluk nafakası hususu için kapsamlı bilgilere yer verilen, “yoksulluk nafakası” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Yoksulluk Nafakası

Boşanmada Kadının Çocuğu İçin Nafaka Hakları

Boşanma davasında kadının haklarından biri de çocuğu için tedbir nafakası ve iştirak nafakası alma hakkıdır. Bu çerçevede, boşanma davası sürerken, kadının çocuğun hayatını olağan şekilde sürdürebilmesi için alınan nafaka tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası boşanma davası sonucu kesinleştiğinde sona erer. Boşanma davası kesinleştikten sonra kadının çocuk için alacağı nafaka ise iştirak nafakasıdır. 

Yukarıda sayılan tüm aşamaların ayrıntılı olarak ele alındığı ve boşanma davası sürecine dair kapsamlı bilgilere yer verilen, “(boşanmada çocuğa nafaka ne kadar) 1-2-3 çocuğun nafakası ne kadar?” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Boşanmada Kadının Mal Paylaşımı Hakları

Boşanma davasında kadının haklarından bir diğeri de, kadının mal paylaşımı için mal rejiminin tasfiye edilerek paylaştırılmasıdır. Bu kapsamda, kadının kişisel malları mal paylaşımında kendisinin olacaktır. Kadının kişisel malları, edinilmesinde diğer eşin herhangi bir emeği, katkısı veya evlilik birliğindeki iş bölümü ve işbirliğinin etkisi bulunmayan mallardır.

TMK m. 220’ye kadının kişisel malları şunlardır:

  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, 
  • Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, 
  • Manevî tazminat alacakları, 
  • Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Bununla birlikte kadının boşanma davasından ayrı olarak mal paylaşım davası ile katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı ve denkleştirme gibi alacak talepleri de ayrıca talep edilir. 

Yukarıda sayılan tüm aşamaların ayrıntılı olarak ele alındığı ve boşanma davası sürecinde mal paylaşımına dair kapsamlı bilgilere yer verilen, “boşanmada mal paylaşımı” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Boşanmada Kadının Maddi Manevi Tazminat Hakları

Boşanmada kadının maddi manevi tazminat alma hakkı da bulunur. TMK m.174’e göre boşanmada kadının maddi tazminat alma şartları şunlardır:

  • Kadının mevcut ya da beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenmesi,
  • Kadının boşanmada, kusursuz veya daha az kusurlu olması,
  • Erkeğin boşanmada kusurunun bulunması, gerekir.

TMK 174/2’e göre boşanmada kadının manevi tazminat alma şartları şunlardır: 

  • Kadının kişilik hakları, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden zedelenmesi,
  • Erkeğin boşanmadaki eylemleri nedeniyle kusurlu olması.

Kadının manevi tazminat alması için kişilik haklarının saldırıya uğramasına örnek olarak aldatılması, manevi ve psikolojik yıkım yaşaması, terapiye ihtiyaç duyması, iftiraya uğraması verilebilir.

Yukarıda sayılan tüm aşamaların ayrıntılı olarak ele alındığı ve boşanma davası sürecinde maddi ve manevi tazminat alacağına dair kapsamlı bilgilere yer verilen, “boşanmada maddi manevi tazminat” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Boşanmada Kadının Velayet Hakkı

Boşanmada kadının çocuğun velayetini talep etme hakkı bulunur. Ancak bu durum hakimin doğrudan velayeti kadına vereceği anlamına gelmemektedir. Bu noktada hakim somut durumun ve eşlerin kişisel durumlarını gözeterek karar verecektir. Boşanmada velayet hakkında hakim karar verirken şu hususları değerlendirir:

  • Çocuğun üstün yararının kapsamlı olarak değerlendirilmesi,
  • Çocuğun eğitimi, sağlığı, kardeşleri ve yaşam alanı,
  • Ebeveynlerin çocukla kişisel ilişkisi,
  • Uzman bilirkişi ve pedagoglardan uzman görüşü alınarak, değerlendirme yapılır.

Yukarıda sayılan tüm aşamaların ayrıntılı olarak ele alındığı ve boşanma davası sürecinde velayete dair kapsamlı bilgilere yer verilen, “boşanmada çocuğun velayeti kime verilir? (yaşlar burada)” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Kadının Çocukla Kişisel İlişki Kurma Hakkı

Kadının çocukla kişisel ilişki kurma hakkı bulunur. Ancak bunun için velayetin kadına verilmemesi gerekir. Çünkü çocukla kişisel ilişki kurma hakkı, kadının velayeti altında bulunmayan çocukla belirli ve ebeveyn-çocuk ilişkisini tatmin edecek ölçüde yeterli seviyede vakit geçirilmesi demektir.

Kadının Aile Şerhi Koyma Hakkı

Kadının boşanma davasında, eşlerin fiilen birlikte ikamet ettiği aile konutu için tapuya aile konutu şerhi konulmasını talep etme hakkı bulunur. Bu sayede, boşanma süreci sürerken diğer eş aile konutu üzerinde tasarrufta bulunamayacaktır. Bunun için kadın, mahkemeden, taşınmaz üzerinde tapuda aile konutu şerhi konulmasını talep etmelidir.  

Yukarıda sayılan şerh koyma hususunun ayrıntılı olarak ele alındığı ve bu şerhin nasıl konulacağına dair kapsamlı bilgilere yer verilen, “aile konutu şerhi” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Kadının Ortak Evin Kendisine Tahsis Edilmesini İsteme Hakkı

Kadının ortak evin kendisine tahsis edilmesini isteme hakkı bulunur. Bu noktada, boşanma davası sırasında kadın ekonomik olarak güçsüzse, sağlık sorunları bulunuyorsa veya yaşayabileceği başka bir yer bulunmuyorsa ortak ev kadına tahsis edilebilir. Ayrıca, eğer velayet anneye verilmişse çocuk ve annenin birlikte yaşaması amacıyla da aile konutu kadına tahsis edilebilir.

Yukarıda sayılan tüm aşamaların ayrıntılı olarak ele alındığı ve boşanma davasında evin durumuna dair kapsamlı bilgilere yer verilen, “boşanma sürecinde ve sonrasında evde kim kalır?” başlıklı yazımızı inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

Kadının Ziynet Eşyalarını Talep Hakkı

Kadının boşanmada ziynet eşyalarını talep hakkı bulunmaktadır. Bu çerçevede, erkeğe ya da kadına takılıp takılmadığı farketmeksizin aksine bir anlaşma ya da örf ve âdet kuralı olmadığı takdirde düğünde takılan ziynet eşyaları kadına aittir.

Boşanmada Kadın Haklarını Nasıl Kullanır?

Boşanma davasında kadın haklarını Anayasal çerçevede ve kanunen belirlenen şartlarda kullanır. Bu kapsamda, kadının haklarını tam olarak alabilmesi için kanunen belirlenen usuli işlemleri doğru şekilde yapması ve boşanmanın sonuçlarını doğru şekilde tespit edilerek hak talep edilmesi gerekir. Dolayısıyla sürecin başından itibaren alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması faydalı olacaktır.

Sonuç

Boşanma davasında kadının hakları, kanunen kadının boşanma davası süreci ve sonucunda talep edebileceği haklardır. Bu kapsamda kadının talep edebileceği birçok hak bulunur. Ancak bu hakların boşanma sürecinin tümü ve boşanmanın sonuçları birlikte değerlendirilerek tespit edilmesi gerekir. Dolayısıyla sürecin başından itibaren alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması faydalı olacaktır.