Bilişim sistemine girme suçu ve cezası

Bilişim Sistemine Girme Suçu ve Cezası

Bilişim sistemine girme suçu, bir kimsenin başkasına ait bilişim sistemine izinsiz girmesi veya hukuka aykırı olarak kalmasıdır.  Bilişim sistemine girme suçu Türk Ceza Kanununun ‘bilişim suçları’ başlığı altında düzenlenmektedir. Bu suçu işleyenler hakkında 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası öngörülmüştür.

İçindekiler

Bilişim Sistemine Girme Suçu Nedir?

Bilişim sistemine girme suçu, bir kimsenin bilişim sistemine izinsiz erişim sağlaması veya  hukuka aykırı olarak bu sistemde kalmasıdır. Bilişim sistemine girme suçu, TCK m.243 hükmünde düzenlenmektedir.

TCK 243: 

‘’Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.’’

Bilişim Sistemine Girme  Suçu Nasıl Oluşur?

Bilişim sistemine girme suçu, bir kimsenin bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına hukuka aykırı olarak girmesi veya orada kalmaya devam etmesi ile oluşur. Bu kapsamda bilişim sistemine girme suçunun oluşabilmesi için gerekli koşullar şunlardır:

  • Bir bilişim sistemi var olmalı, 
  • Bilişim sistemine girilmeli kalınmalı,
  • Bilişim sistemine izinsiz şekilde girilmeli ve hukuka aykırı olarak kalınmalı.

Bilişim Sistemi

Bilişim sistemi; veri toplayan, işleyen, saklayan, ileten ve genel amaçlı kullanılabilme özelliği olan sistemlerdir. Bu kapsamda bilişim sistemine girme suçuna sıklıkla konu olan bilgisayarlar, akıllı cep telefonları, tabletler ve internet bilişim sistemine birer örnektir. 

Yargıtay da kararlarında; cep telefonlarında mobil işletim sistemleri bulunduğunu ve program yüklenebilmesinin mümkün olduğunu, cep telefonlarının bilişim sistemine girme ve orada kalma suçunun konusunu oluşturacağını belirtmiştir. (Yargıtay 8. CD, E. 2018/10307, K. 2019/10751, T. 17.9.2019)

Suça konu eylem, bilişim sistemlerinin bir kısmına veya tamamına girmek şeklinde ifade edildiğinden bilgisayarların parçası olarak kabul edilen disket, CD, USB bellek gibi araçlara hukuka aykırı olarak erişim sağlanması halinde de bu suç oluşacaktır. 

Bir donanıma bağlı olmadan uzaktan erişilebilme özelliğine sahip sistemler de bilişim sistemi kapsamında değerlendirilmektedir.

Örneğin; online oyun profilleri, sosyal medya hesapları, e- posta adresleri, web sitesi sunucuları ve internet üzerinden erişilebilen bulut bilişim sistemleri, internet bankacılığı hesapları da suça konu bilişim sistemlerini oluşturmaktadır. 

Yargıtay verdiği bir kararda; şikayetçinin rızası olmadan e-mail ve Facebook hesabına girip şifrelerini değiştirmek suretiyle gerçekleşen  eylemin bilişim sistemine girme suçunu oluşturduğuna hükmetmiştir. ( Yar. 8. CD, E. 2018/10824, K. 2019/15723, T. 25.12.2019)

Veri işleme ve iletme fonksiyonuna sahip olmakla birlikte yalnızca programlandığı alanla sınırlı kalan ve genel işleme açık olmayan elektronik cihazlar bilişim sistemi kapsamına girmemektedir. 

Örneğin; akıllı çamaşır ve kurutma makineleri, eksik olan malzemeleri çıkarıp ihtiyaç listesi hazırlayan ve bunları telefonlara gönderen buzdolapları, en uygun sıcaklığı kendisi ayarlayan ütü gibi cihazlar her ne kadar bilgisayarlarla benzerlik gösterse de tek bir amaca özgülenmeleri nedeniyle bilişim sistemi olarak değerlendirilmezler.

Yargıtay da kararlarında bilişim sistemlerinin, bilgileri otomatik olarak işleme tabi tutması ve manyetik olması dışında en önemli özelliğinin  genel amaçlı kullanım özelliği olduğunu belirtmiştir. Belli bir işin yapılmasına özgülenip başka bir fonksiyon eda edemeyen bir sistemin bilişim sistemi olmadığını ifade etmiştir.  (Yar. 8. CD, E. 2018/1810, K. 2019/6992, T. 16.05.2019)

Bilişim Sistemine Girme

Bilişim sistemine girme suçunun oluşumu bakımından kişinin hukuka aykırı olarak bir bilişim sistemine girmesi gerekmektedir.  Bu eylem sonucunda herhangi bir zararın doğması aranmamaktadır, bilişim sistemine girilmesiyle suç meydana gelecektir. 

Yargıtaya konu bir olayda; sanığın şirkete ait banka hesabına internet üzerinden izinsiz giriş yaptığı, ancak şirkete ait hesaba girdikten sonra bu hesapta oynama yaparak başka bir hesaba havale yapmadığının iddia ve kabul olunması karşısında sanığın eyleminin bilişim sistemine girme suçunu oluşturacağına hükmedilmiştir. (Yargıtay 11. CD, E. 2008/18190, K. 2009/3058, T. 26.03.2009)

Bilişim sistemine girme eylemi fiziken gerçekleşebileceği gibi farklı araçlar kullanılarak dolaylı bir şekilde de gerçekleştirilebilir.

Örneğin; ‘’hackleme’’ adı verilen işlemler, bilişim sistemi içerisine zararsız bir yazılımmış gibi yerleştirilen ‘’trojan’’ ve klavyeye dokunulduğunda girilecek veriyi algılayan ‘’keylogger’’ gibi işlemler ile dolaylı olarak girme eylemi gerçekleştirilebilir. 

Yargıtay da verdiği benzer kararlarda; ağ üzerinden virüsler (komik resimler, kutlama kartları veya ses ve görüntü dosyaları gibi ekler halinde), kötü niyetli yazılımlar, truva atı (trojan horse), macro virüsü, solucanlar vs. kullanılarak veya sistemin açık kapıları zorlanarak giriş yapılabileceğini ifade etmiştir. (Yar. 8. CD, E. 2018/1078, K. 2018/2485, T. 08.03.2018)

Bilişim sistemine girme suçunun oluşabilmesi için, bilişim sistemine girişin sınırlandırılması  gerekmektedir. Herkesin erişimine açık bir sisteme girilmesi bu suçu oluşturmayacaktır. Ancak herkesin erişimine açık olmakla birlikte sistemin bazı bölümlerine erişim sınırlandırılmışsa, sınırlandırılan bu bölümlere girilmesi halinde de bilişim sistemine girme suçu meydana gelecektir. 

Örneğin; üniversitelerin web sayfalarına internet üzerinden herkes ulaşabilmektedir. Ancak üniversitelerin sistem üzerindeki elektronik kaynaklarına genelde öğrencilere verilen şifreler aracılığıyla ulaşılmaktadır. Bu durumda kendisine şifre verilmeyen bir kimsenin üniversitenin veri tabanına erişmesi halinde bu suç işlenmiş olur. 

Bilişim Sisteminde Kalma

Bilişim sisteminde kalma eylemi iki şekilde gerçekleştirilebilir. İlk durumda kişi, bilişim sistemine hukuka uygun olarak girdikten sonra hukuka aykırı bir şekilde kalmaya devam etmektedir. İkinci durumda ise kişi, bilişim sistemine kastı olmaksızın girdikten sonra kasten ve hukuka aykırı olarak kalmaya devam etmektedir. 

Örneğin, arkadaşının sosyal medya hesabı telefonunda açık kalmış bir kimse bir süre bu hesapta kalarak arkadaşına ait mesajları, bildirimleri okuyarak vakit geçirmişse bilişim sisteminde kalma eylemini gerçekleştirdiğinden bu eylemi, suça sebebiyet vermiş olacaktır. 

Bilişim Sistemine Girme Suçu Cezası

Bilişim sistemine girme suçunun cezası, 1 yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Kanunda belirtilen sınırlar kapsamında kalmak üzere kesin cezayı hakim belirler. Kesin cezanın belirlenmesinde suçun işleniş şekli, ağırlığı gibi hususlar değerlendirilir. 

Adli para cezası kanunda belirtilen usullere göre hesaplanır. Bu kapsamda öncelikle 5 gün ila 730 gün arasında bir gün sayısı belirlenir. Daha sonra  günlük 20 – 100 TL arasında bir bedel belirlenerek bu gün sayısıyla çarpılır ve çıkan sonuç miktarında adli para cezasına hükmolunur. 

Hakim adli para cezasının ödenmesi için kararın kesinleşmesinden itibaren en fazla 1 yıl içinde ödenmesine veya en fazla 2 yıl boyunca taksitlerle ödenmesine karar verir. Ödenmeyen adli para cezası hapis cezasına çevrilir. 

Hapis ve adli para cezası gerçek kişiler için geçerli olup, bilişim sistemine girme suçunun tüzel kişilerce işlenmesi halinde bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Bu kapsamda; tüzel kişilerin faaliyet izninin iptali ve müsadere işletilmesine karar verilebilir. Müsadere kısaca, suça ilişkin kazanca ve eşyaya devlet tarafından el konulmasıdır. 

Bilişim Sistemine Girme Suçunun Cezayı Artıran Nitelikli Halleri ve Cezaları

Bilişim sistemine girme suçunun cezayı artıran nitelikli halleri verilecek cezanın artırımına sebep olan hallerdir. Bu hususlar TCK m.243/3 ve TCK 243/4’te düzenlenmiştir.

“(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’

Verilerin Yok Olması veya Değişmesi 

Veri, bir bilişim sisteminde işlenmeye uygun her türlü bilgidir. Bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girilmesi veya kalınması sonucunda veriler yok olmuş veya değişmişse, faile 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecektir. 

Bu nitelikli halin gerçekleşmesi için hukuka aykırı bilişim sistemine girme fiili sonucunda verilerin yok olması veya değişmesi yeterli olup failin bu neticeyi isteyip istememesinin bir önemi yoktur. Failin ayrıca verilerin yok olması veya değişmesi kastıyla hareket etmesi halinde nitelikli halden değil, TCK 244 kapsamında sorumluluğu doğacaktır. 

Yargıtay da bir kararında sanığın bu husustaki kastına yönelik bir araştırılma yapıldıktan sonra karar verilmesine yönelik hüküm vermiştir. ( Yargıtay 12. CD 2012/31498 E, 2013/24496 K, 04.11.2013 tarihli kararı)

Veri Nakillerini Teknik Araçlarla İzleme

Bilişim sistemine girmeksizin veri nakillerinin teknik araçlarla izlenilmesi halinde, fail 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Suçun oluşumu bakımından bu veri nakillerinin teknik araçlarla izlenmesi yeterli olup, failin veri naklini engellemesi veya veri içeriğini öğrenmiş olması gerekmemektedir.

Failin veri nakillerini izlemekle birlikte ayrıca veri naklini engellemesi veya veri içeriğine dair bilgi edinmesi halinde, haberleşmenin engellenmesi ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından cezai sorumluluğu doğabilecektir.

Suça konu veri nakli bir bilişim sisteminin kendi içinde gerçekleşebileceği gibi bilişim sistemleri arasında da sağlanması mümkündür. Dolayısıyla bilişim sistemleri aracılığıyla gerçekleştirilmesi şartıyla her türlü veri nakli suçun konusunu oluşturur. 

Örneğin, e – mail, bluetooth, Wi-fi, internetten gerçekleştirilen sesli veya görüntülü telefon görüşmesi gibi farklı şekillerde veri nakli gerçekleştirilebilir.

Bilişim Sistemine Girme  Suçunun Cezayı Azaltan Nitelikli Halleri ve Cezaları

Bilişim sistemine girme suçunun cezayı azaltan nitelikli halleri verilecek cezanın azaltılmasını sağlayan hususlardır. Bu husus Türk Ceza Kanunu m.243/2 hükmünde açıklanmaktadır.

TCK 243/2:

‘’(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.’’

Suçun Bedeli Karşılığı Yararlanılabilen Sistemler Hakkında İşlenmesi

Bedeli karşılığı faydalanılabilen bir sisteme ücretini ödeyerek giriş hakkı elde eden kimsenin, giriş için gerekli bilgileri başkasına vermesi ve bu kişinin bu bilgiler aracılığıyla sisteme girmesi halinde söz konusu  nitelikli halden bahsedilir. Bu durumda faile verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. 

Bedel karşılığı yararlanılabilen sistemler; ücret karşılığı hizmet sunan web siteleri, ücret karşılığı video oyunlarına erişim sağlayan platformlar veya elektronik arşiv gibi hizmetleri abonelerine sunan web siteleri gibi sistemler örnek olarak verilebilir. 

Bilişim sistemlerinden yararlanmanın bedeli çoğunlukla para olmakla birlikte, bedel kavramı yalnızca parayı karşılamamaktadır. Sisteme girebilmek için karşılık olarak verilen her şey bedel olarak nitelendirilebilir.

Örneğin; online yayın hizmeti sunan yayınevinin, yayınladığı kitap ve makaleleri yazarlarına özgü olarak açabilmektedir. 

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Etkin Pişmanlık

Bilişim sistemine girme suçu, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği suç türlerinden biri değildir.

Bilişim Sistemine Girme  Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs, elde olmayan sebeplerle suçun tamamlanamaması halidir. Bilişim sistemine girme suçuna teşebbüsün gerçekleşmesi zor olmakla birlikte örneğin failin bilişim sistemine girmeye çalışırken güvenliği aşamaması halinde  teşebbüsten söz edilebilir. Bu durumda verilecek cezada indirime gidilebilir.

İştirak, suça ortak olmaktır. Bilişim sistemine girme suçuna iştirak mümkündür.

Örneğin, bir bilişim sistemine hukuki olarak girilmesi hakkında teknik bilgisi bulunmayan bir kimsenin bir bilişim uzmanınca ikna edilerek suçu işlemesi sağlanmışsa bu durumda bilişim sistemine girme suçuna iştirak söz konusu olacaktır. 

İçtima, birden çok suçun varlığına rağmen tek bir cezanın verilmesi halidir. Bilişim sistemine girme veya orada kalma suçu, değişik zamanlarda aynı kişiye karşı işlenirse içtima söz konusu olacak ve cezada artırıma gidilecektir. 

Yargıtay da bir kararında sanığın şirkete ait bilgisayar programına girdiğini kabul etmesi ve değişik zamanlarda bu programa girdiğinin dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmış olması nedeniyle içtima hükümlerinin uygulanması gerektiğine hükmetmiştir. (Yargıtay 8.CD. 04.06.2014 tarihli, 2014/3984 Esas, 2014/13848)

Benzer şekilde fail, tek bir fiil ile birden fazla kişiye ait olan bilişim sistemlerine girmişse bu durumda da içtima hükümleri söz konusu olacaktır.

Örneğin fail kullandığı yazılım ile tek bir hareketi ile apartmanda bulunan herkesin bilgisayarına erişim sağlamışsa tek bir ceza verilecek ancak cezada artırıma gidilecektir. 

Bilişim Sistemine Girme Suçu ve Cezası

Bilişim Sistemine Girme Suçunun Soruşturma Aşaması

Bilişim sistemine girme suçunun soruşturma aşaması yetkili makamların suçu öğrenmesi ile başlayıp iddianamenin kabulüyle sona eren aşamadır.  Bilişim sistemine girme suçunun soruşturma aşamasında gerçekleştirilebilecek bazı işlemler şöyle sıralanabilir:

  • Şikayet – ihbar
  • Gözaltı
  • Delillerin toplanması
  • İfade ve sorgu
  • Uzlaşma
  • Adli Kontrol 
  • Tutukluluk

Şikayet-İhbar

Şikayet, mağdur veya suçtan zarar görenin suça ilişkin olarak yetkili makamlara başvurmasıdır. İhbar ise, bir kişinin suçu veya failini yetkili makamlara bildirmesidir. 

Bilişim sistemine girme suçu şikayete tabi bir suç değildir. Dolayısıyla suçun soruşturmasına başlanmak için ayrıca mağdur/suçtan görenin şikayette bulunması gerekmemektedir. Yetkili makamlarca suçun öğrenilmesi halinde soruşturmaya başlanır. 

Şikayet/ihbar, Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluk kuvvetlerine (polis, jandarma) yazılı ya da sözlü olarak yapılabilir. 

Gözaltı

Gözaltı, suç işleme şüphesi altında bulunan bir kimsenin yetkili birimlerce gözetim altında tutulmasıdır. Bilişim sistemine girme suçunda, zorunlu olması ve suç işlendiğine dair somut delillerin bulunması halinde gözaltı kararı verilebilir. 12 yaşını doldurmamış küçükler ve 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler hakkında gözaltı kararı verilemez.

Bilişim sistemine girme suçunda gözaltı süresi, yolculuk süreci hariç (12 saat) en fazla 24 saattir. Bu süreler içinde hakim karşısına çıkarılmayan veya haksız olarak gözaltına alınan şüpheli, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. 

Gözaltına kararlarına karşı; şüpheli, avukatı, veli/vasisi, eşi, anne-babası, çocukları, kardeşleri, torunları veya dede ve ninesi sulh ceza hâkimine itirazda bulunabilir.

Delillerin Toplanması

Delillerin toplanması, suça ilişkin hususların aydınlatılmasında yararlanılacak unsurların toplanması ve muhafaza edilmesine ilişkin gerçekleştirilen eylemlerdir. Delil toplama esas olarak soruşturma aşamasında gerçekleştirilmekle birlikte kovuşturma aşamasında da delillerin toplanabilmesi mümkündür.

Soruşturma aşamasında savcı, şüpheli lehine ve aleyhine olacak tüm delilleri toplamakla yükümlüdür. Bununla birlikte mağdur ve şüpheli de lehe ve aleyhe delillerin toplanması talebinde bulunabilir. 

Toplanan delillerin hukuka uygun olarak elde edilmiş olması zorunludur. Aksi halde bu deliller şüpheli aleyhine kanıt taşısa da mahkemece yapılacak yargılama aşamasında değerlendirilmez. Hukuka aykırı elde edilen bu deliller ayrıca şüpheli hakkında verilecek karara etki etmez. 

Örneğin; şüphelinin başkasına ait bilişim sistemine girip girmediğine ilişkin yapılan araştırmada kişinin bilgisayarı hakim kararı olmaksızın incelenmişse, bu durumda hukuka aykırı delil elde edilmiş olur. 

İfade ve Sorgu

İfade, şüphelinin soruşturma aşamasında savcı veya kolluk kuvvetleri tarafından beyanının alınmasıdır. Sorgu ise; şüpheli/sanığın, soruşturma aşamasında sulh ceza hakimi kovuşturma aşamasında mahkemece dinlenmesidir. Bu makamlar dışındaki kimselerce ifade/sorgu işlemi gerçekleştirilemez. 

İfade ve sorgu süreci şüpheli/sanığın çağrılması ile başlar. Çağrıya uymayan şüpheli/sanık kolluk kuvvetleri aracılığıyla zorla getirilir. Şüpheli/sanık çağrıya uymaması nedeniyle sebep olduğu giderleri ödemekle yükümlüdür. 

Yetkili makamlar önüne getirilen şüpheli/sanığın kimliği tespit olunur. Şüpheli/sanık kimliği hakkında sorulan sorulara doğru cevap vermek zorundadır. İfade ve sorguya geçmeden önce kişiye işlediği iddia edilen suç ve sahip olduğu haklar öğretilir. Bu kapsamda; müdafiiden (avukat) yararlanabileceği, susma hakkının bulunduğu, yakınlarına haber verebileceği belirtilir.

Şüpheli/sanık susma hakkı gereğince hiçbir açıklama yapmak zorunda değildir. Ancak konuşmak istiyorsa bu isteği özgür iradesinde dayanmalıdır. Kötü davranma, korkutma, ilaç verme, aldatma gibi yasak usullerle açıklama yapması sağlanamaz. Bu usuller ile gerçekleştirilen ifade ve sorgu, hukuka aykırıdır. 

İfade ve sorgu sonunda sürece ilişkin bir tutanak tutulur. Bu tutanak delil niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla şüpheli/sanığın tutanağı dikkatle incelemesi, tutanakta gerçeğe aykırı hususlar bulunması halinde imza atmaması önem taşır. İmza atmama nedeninin de tutanağa geçirilmesi sağlanmalıdır.

İfade ve sorgu süreci kişilerin endişeli ve baskı altında hissetmesine neden olabilir. Bu nedenle kişiler, istemeden de olsa aleyhe açıklamalarda bulunabilir. Ayrıca ifade ve sorgu süreci yasak ve hukuka aykırı şekilde yürütülebilir. Bu bakımdan sürece hakim, uzman bir ceza avukatına danışmakta fayda vardır. 

Uzlaşma

Uzlaşma, tarafların bağımsız bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmaya varmasıdır. 

Bilişim sistemine girme suçu şikayete tabi suçlardan olmaması nedeniyle kural olarak uzlaşma yoluna gidilemez. Ancak suçun 18 yaşını doldurmamış biri tarafından işlenmesi halinde uzlaştırma yoluna gidilebilir.

Uzlaşma kurumu, şikayete tabi suçlar bakımından öngörülmüştür. Hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında uzlaştırmaya gidilebilir. Ancak uzlaşma bir muhakeme şartı olduğundan yargılama aşamasına geçebilmek için kişilerin soruşturma aşamasında uzlaşamamış olması gerekmektedir.

Uzlaşma prosedürü, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesinden itibaren yaklaşık 30 gün içinde sonuçlanmaktadır. Uzlaştırmacı, taraflara bir teklifte bulunur. Tarafların bu teklife 3 gün içinde cevap vermemesi halinde teklif reddedilmiş sayılır. Uzlaşının sağlanamaması halinde yeniden uzlaştırma talep edilemez.

Adli Kontrol

Adli kontrol, fail hakkında birtakım yükümlülükler öngörülerek serbest bırakılmasına ilişkin verilen karardır. Tutukluluğa alternatif olarak verilebilecek bir koruma tedbiridir.

Bilişim sistemine girme suçu bakımından adli kontrol kararı verilmesine engel bir durum yoktur. Bu suç çerçevesinde, kişi yurt dışına çıkma yasağına, elektronik kelepçe uygulamasına, imza yükümlülüğüne tabi tutulabilir.

Adli kontrol süresi en fazla 2 yıldır. Zorunlu hallerde 1 yıl daha uzatılabilir. Bu süreler 18 yaşından küçükler için yarı oranında uygulanır. Sürelere ve adli kontrol kararına ilişkin hususlara karşı 7 gün içinde kararı veren sulh ceza hakimliğinin bağlı olduğu asliye ceza mahkemesine itiraz edilebilir.

Tutukluluk

Tutukluluk, kanunda belirtilen şartların bulunması halinde kişinin tutukevi denilen yerde alıkonulmasıdır. Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Dolayısıyla bilişim sistemine girme suçunun faili hakkında tutuklama kararı verilemez.

Tutuklama yasağı olmasına rağmen tutuklama kararı verilmiş ise, şüpheli/sanık, avukat, eşi, veli/vasi kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde kararı veren sulh ceza hakiminin bağlı olduğu asliye ceza mahkemesine itirazda bulunabilir. 

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Bilişim sistemine girme suçunda soruşturma sonucu verilebilecek kararlar şunlardır:

  • Soruşturmaya yer olmadığı kararı (SYOK)
  • Kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK)
  • İddianamenin düzenlenmesi

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Fiilin açıkça suç oluşturmaması veya şikayet/ihbarın genel ve soyut nitelikte olması halinde  soruşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

Soruşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edilebilir. İtiraz, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı olduğu sulh ceza hakimliğine yapılır.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Soruşturma konusu suça ilişkin dava açılamıyorsa kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Bilişim sistemine girme suçu bakımından KYOK verilecek haller şunlardır:

  • Yeterli şüphe oluşturacak delil bulunamazsa,
  • Muhakeme şartları gerçekleşmemişse, (örneğin, taraflara uzlaşma teklif edilmemişse)

Kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz mümkündür. İtiraz, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı olduğu sulh ceza hakimliğine yapılır.

İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturma evresi sonunda suçun işlendiği ihtimalinin daha yüksek olduğuna ilişkin kanaat oluşmuşsa ve KYOK kararı verilemiyorsa savcı iddianame düzenler. İddianamenin kanuna uygun olarak düzenlenmesi halinde mahkemece iddianamenin kabulüne karar verilir. Böylelikle kamu davası açılmış olur.

Bilişim Sistemine Girme  Suçunun Savunması

Bilişim sistemine girme suçun savunması, suçun işleniş şekli, failin özellikleri ve sürece göre farklılık gösterebilir. Ancak bu suça ilişkin genel olarak şu şekilde savunma yapılabilir:

  • Suça konu sistemin, bilişim sistemi niteliği taşımadığı, 
  • Bilişim sistemine konu eylemlerin mağdurun rızası ile gerçekleştiği,
  • Bilişim sisteminin herkesin erişimine açık olduğu,
  • Suçu oluşturan eylemlerin kasti olarak gerçekleştirilmediği,
  • Bilişim sistemine girme ile verilerin yok olması veya değişmesi arasında nedensellik bulunmadığı,
  • Suçun bedel karşılığı yararlanılabilen sistemler üzerinde gerçekleştiği,
  • Suçun teşebbüs aşamasında kaldığı,
  • Failin akıl hastalığının olduğu,
  • Failin 18 yaşından küçük olduğu,
  • Failin alkol, uyuşturucu gibi geçici nedenler altında bulunduğu,
  • Eylemlerin cebir, şiddet ve tehdit sebebiyle gerçekleştirildiği,
  • Lehe delillerin toplanmadığı veya toplanma isteminin reddedildiği,
  • Usule aykırılıkların var olduğu,
  • Delillerin ispat bakımından yetersiz olduğu,
  • Delillerin hukuka aykırı olarak elde edildiği,
  • Yetersiz delil nedeniyle sanığın şüpheden yararlanacağı.

Bilişim sistemine girme suçunun savunmasında şüpheli/sanığın dosyasına özgü başka savunma sebepleri de ortaya çıkabilir. Savunmanın dosya özelinde ve hukuki çerçevede yapılması yargılama sonucu bakımından önemli ve gereklidir. Bu bakımdan ceza avukatına danışmakta fayda vardır.

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Bilişim sistemine girme suçunda ceza yargılaması aşaması, mahkemece iddianamenin kabulüyle başlayıp, yine mahkemece sanık hakkında verilecek hüküm ile sona eren aşamadır. Ceza yargılaması süreci uygulanacak yargılama usulüne göre farklılık gösterebilir.

Bilişim sistemine girme suçu bakımından genel hükümlere göre yargılama yapılabileceği gibi basit yargılama usulü de uygulanabilir. Basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı mahkemece tayin olunur.

Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmesi halinde, tarafların iddianamenin tebliğinden itibaren 15 gün içinde beyan ve savunmalarını yazılı olarak bildirmeleri gerekir. Mahkemece duruşma yapılmadan karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir.

Mahkeme, basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verirse, ceza yargılaması genel hükümlere göre yürütülür. Bu durumda, duruşma yapılır, toplanan deliller değerlendirilir ve yargılama sonunda mahkeme yargılama sürecinde edindiği kanaate uygun olarak bir karar verir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna gidilebilir.

 Bilişim Sistemine Girme  Suçunda Zamanaşımı

Bilişim sistemine girme suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı ise 10 yıldır. 

Dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ceza zamanaşımı süresi ise, mahkeme hükmünün kesinleşmesiyle başlar. Mahkemenin kararı, süresinde istinaf başvurusu yapılmaması veya istinaf mahkemesinin hükmüyle kesinleşir.

Dava zamanaşımı süresince dava açılmamış veya sonuçlandırılmamışsa dava düşer. Sanık hakkında herhangi bir karar verilemez. Ceza zamanaşımı süresinin dolması halinde ise verilen ceza infaz edilemez. 

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Bilişim sistemine girme suçunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:

  • Beraat
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı (CYOK)
  • Mahkumiyet
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı (HAGB)
  • Cezanın ertelenmesi
  • Davanın düşmesi

Beraat

Beraat sanığın suçsuz olduğuna ilişkin verilen karardır. Bilişim sistemine girme suçunda, sanığın suçu işlememiş olması, suç işleme kastının bulunmaması, mağdurun rızasının bulunması, hakkın kullanılması, kanun hükmünü yerine getirme halleri söz konusuysa beraat kararı verilebilir. 

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Sanığın eylemi suç oluşturmasına rağmen birtakım nedenlerle ceza verilemiyorsa, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.  Bilişim sistemine girme suçu kapsamında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilecek haller şunlardır:

  • Yaş küçüklüğü,
  • Akıl hastalığı,
  • Sağır ve dilsizlik hali,
  • Alkol, uyuşturucu, hipnoz gibi geçici nedenlerin bulunması,
  • Hataya düşülmesi,
  • Suçun cebir veya tehdit altında işlenmesi,
  • Bağlayıcı emrin yerine getirilmesi.

Mahkumiyet

Sanığın suçu işlediğinin kesin olması halinde mahkumiyet kararı verilir. Mahkumiyet halinde, ceza yerine güvenlik tedbirine hükmolunabileceği gibi, ceza ile birlikte güvenlik tedbiri uygulanmasına da karar verilebilir. Bu kapsamda kişi; bazı haklarından yoksun bırakılabilir ve suça ilişkin elde ettiği eşya ve kazançlara el konulabilir. 

Mahkumiyeti kesinleşmiş sanığın tekrar suç işlemesi halinde, tekerrür hükümleri söz konusu olur ve cezasında artırıma gidilir. Failin geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecinde pişmanlık gösteren davranışları değerlendirilerek iyi hal indirimi uygulanabilir. Ancak mahkemeyi etkilemeye yönelik tutum ve davranışlar bu kapsamda değerlendirilmez. 

Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezasına çevirme usulü, üst sınırı 1 yıldan az hapis cezasına işaret eden suç türlerinde mümkün olan bir yaptırım türüdür. Bilişim sistemine girme suçunun temel halinde verilecek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Suçun nitelikli hallerinin işlenmesi sonucu verilen hapis cezalarının 1 yıldan az olması halinde, verilecek cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.

Adli para cezasına hükmedilmesi halinde hakim, suçlunun ekonomik ve sosyal yaşantısını göz önünde bulundurarak 20 ila 100 Lira arasında bir tutar belirler. Hükmedilen adli para cezasının her bir günü için belirlenen tutarın ödenmesi gerekir.

Hakim, belirlenen ücretin tek seferde ödenmesine hükmederse, kararın verildiği tarihten itibaren 1 yıllık ödeme süresi belirlenir. Taksitle ödemeye hükmedilmesi halinde ise kararın verildiği tarihten itibaren 2 yıllık ödeme süresi bulunmaktadır. Belirlenen süreler içinde ödem

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, kanunda belirtilen şartların sağlanması halinde sanık hakkında verilecek kararın açıklanmasının ertelenmesidir. 

HAGB kararı ile kişi birtakım yükümlülükler öngörülerek 5 yıllık denetime tabi tutulur. Denetim süresince suç işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde davanın düşmesine karar verilir. Aksi halde hüküm açıklanır ve cezanın infazına geçilir. HAGB kararı adli sicil kaydına işlemez.

Bilişim sistemine girme suçunun faili hakkında HAGB kararı verilebilmesi için; sanığın daha önce kasten suç işlememiş olması ve suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşturması gerekmektedir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı, kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunulabilir. İtiraz, kararı veren mahkemenin bağlı olduğu ağır ceza mahkemesine yapılır.

Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi, şartların gerçekleşmesi halinde sanığa verilen hapis cezasının uygulanmasının ertelenmesine ilişkin karardır.

Cezanın ertelenmesi kararıyla sanık 1-3 yıl arası süreyle denetime tabi tutulur. Sanık, bu denetim süresi içinde suç işler veya yükümlülüklerine aykırı davranırsa cezanın infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Ancak denetim süresince iyi halli davranan sanığın cezası infaz edilmiş sayılır.

Bilişim sistemine girme suçunun faili hakkında daha önce kasten işlenen bir suçtan 3 aydan fazla mahkumiyete hükmedilmemişse ve suç işlemeyeceğine yönelik kanaat oluşmuşsa cezanın ertelenmesi kararı verilebilir.

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi, hüküm verilmesine imkan bulunmadığı takdirde verilen karardır. Bilişim sistemine girme suçunda; sanığın ölmesi, davanın zamanaşımına uğraması, genel af ilan edilmesi gibi durumlarda davanın düşmesi kararı verilebilir.

Bilişim Sistemine Girme  Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

Bilişim sistemine girme suçunda istinafa başvurmak mümkündür. İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçe ile veya zabıt katibine beyanda bulunma suretiyle yapılır. İstinafa başvuru süresi 7 gündür. Bu süre içinde başvurulmaması halinde karar kesinleşir, istinaf yoluna gitme hakkı kaybedilir. 

Bilişim sistemine girme suçunda Yargıtay süreci işletilemez. Suça ilişkin verilecek istinaf mahkemesi kararları kesindir. 

DİKKAT: Bilişim sistemine girme suçunda basit yargılama usulüyle yargılama yapılmasına karar verilmişse öncelikle itiraz kanun yoluna gidilmelidir. İtiraz kanun yoluna başvuru dilekçe veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle kararı veren mahkemeye yapılır. İtiraz süresi 7 gündür. Bu sürenin kaçırılması halinde istinaf kanun yoluna gidilemez.

Sonuç

Bilişim sistemine girme suçu, mahkumiyete neden olabilecek bir suçtur.  Bu noktada savunmanın hukuki gerekçelerle yapılması ve sürece ilişkin tüm aşamaların usule uygun olarak yürütülmesi önem taşımaktadır. Sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi ve hak kayıplarının en aza indirilmesi  için uzman ceza avukatına danışmakta fayda vardır.