arabuluculuk toplantısına katılmama

Arabuluculuk Toplantısına Katılmama

2018 yılı itibariyle uygulamaya konulan arabuluculuk şartı, gerek iş, gerek ticari, gerekse diğer arabulucuğun zorunlu olduğu davalarda oldukça önem taşıyor. Dava öncesi işletilmesi zorunlu bir hukuki işlem olan bu arabuluculuk toplantısına tarafların her ikisi de katılmak zorundadır. Arabuluculuk toplantısına katılmama ciddi hukuki sonuçlar doğurur.

Yazımızda bu sonuçları değerlendireceğiz, arabuluculuk görüşmelerine katılmayan taraf ne gibi durumlarla karşılaşır bunu izah edeceğiz. Önemli bir konu olduğu için dikkatli okumanızı tavsiye ederiz.

Davalarda Arabuluculuk Şartı

Davalarda arabuluculuk toplantısına katılmama meselesine geçmeden önce davalarda arabulucuğun işlevine kısaca değinmek istiyoruz.

Kanun bazı dava türlerinde dava şartı olan arabuluculuğu zorunlu tutmaktadır. Örnek olarak; 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu madde 3 hükmü bazı iş hukuku davalarının açılmasından önce arabuluculuk görüşmelerinin yapılması şartını koşar. Maddeye göre; kanuna veya iş sözleşmesine dayana işçi – işveren alacağı ile tazminatı ve işe iade talepli açılan davalarda arabuluculuk görüşmelerinin yapılmış olması şarttır. Bu görüşmelerin nasıl sonuçlandığı önemli değildir.

İster katılım sağlanıp anlaşılsın, ister katılım sağlanıp anlaşılamasın, isterse bu görüşmelere katılım sağlanmasın fark etmeksizin sadece bu prosedürün işletilmesi gerekli ve yeterlidir. Aksi halde dava açılamaz, açılan davalar dava şartı eksikliğinden ötürü reddedilir.

Burada arabuluculuk meselesine ayrıntılı girmeyeceğiz. Bununla ilgili önemli ayrıntıları “arabuluculuk” başlıklı yazımızda değerlendirdik. Aşağıda arabuluculuk toplantısına katılmamanın sonuçları nedir, yani arabululucuk toplantısına katılmaksak ne olur sorusunun cevabını vereceğiz.

Arabuluculuk Toplantısına Katılmama Sonuçları infografik

Taraflardan Birinin Arabuluculuk Toplantısına Katılmaması

Arabulucu olarak görevlendirilen kişi bir şekilde taraflarla iletişime geçerek onları arabuluculuk görüşmesine davet eder. Taraflardan birisinin arabuluculuk toplantısının ilkine katılmaması hali ise 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11’de yer almaktadır.

Buna göre taraflardan birisi geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmazsa ve bu sebeple arabuluculuk faaliyeti sona ererse bu durum tutacağa geçirilir. Arabuluculuk görüşmesine katılmayan taraf, davada haklı da çıksa haksız da çıksa yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Ayrıca davada haklı çıkması halinde lehine vekalet ücretine hükmedilmez. 

Görüldüğü üzere hem ilk toplantıya katılmama olmalı hem de bundan ötürü başka toplantı yapılmayarak arabuluculuk faaliyeti sona ermelidir. Bu halde arabuluculuk görüşmesine katılmayan taraf vekalet ücreti alamaz ve yargılama giderini ödemeye mahkum edilir. Bu giderlere aşağıda değineceğiz.

Taraflardan Her İkisinin Arabuluculuk Toplantısına Katılmaması

Yukarıda arabuluculuk toplantısına katılmamanın yalnızca taraflardan biri tarafından gerçekleştirildiği hali değerlendirdik. Peki her iki taraf da arabuluculuk toplantısına katılmazsa ne olur? Aynı düzenlemede bu konu da yer almıştır.

Buna göre her iki taraf da arabuluculuk görüşmesinin ilkine katılmaz ve bu nedenle arabuluculuk faaliyeti sona ererse açılacak olan davada yargılama giderleri her iki taraf üzerinde de bırakılır. 

Yani kimin haklı kimin haksız olduğuna bakılmaksızın her iki taraf ta kendi yaptığı yargılama giderine katlanmak zorunda kalır. Ancak davayı kazanan taraf lehine vekalet ücretine hükmedilir.

Arabuluculuk görüşmesine katılmayan tarafa göre hukuki sonuçları şu şekilde tablolaştırabiliriz:

Taraflardan Birisi İlk Oturuma KatılmazsaTaraflardan Her İkisi de İlk Oturuma Katılmazsa
Katılmayan taraf davada haklı da olsa haksız da olsa yargılama giderlerini öder.Her iki taraf da kendi yaptığı yargılama giderini ödemek zorunda kalır.
Katılmayan taraf davada haklı da çıksa lehine vekalet ücretine hükmedilmez.Davayı kazanan taraf lehine vekalet ücretine hükmedilir.

Arabuluculuk 2. Toplantısına Katılmama

Arabuluculuk görüşmesine katılmayan tarafın yargılama giderlerine katlanacağı kuralı kanunda yukarıda da bahsettiğimiz üzere yalnızca ilk toplantı için öngörülmüştür. Yani ilk toplantı taraflardan birinin katılımı olmadan yapılır ve bundan ötürü arabuluculuk faaliyeti sona ererse yukarıda bahsettiğimiz hukuki sonuçlar doğar.

İlkine katıldıktan sonra ikinciye katılmama için bu sonuçlar kanunda öngörülmemiştir. Dolayısıyla arabuluculuk 2. toplantısına katılmamanın bir yaptırımı olmaz. Bu durumu bir tablo ile kıyaslayacak olursak:

 Arabuluculuk Görüşmesine Katılmayan Tarafın Sorumluluğu
Arabuluculuk İlk Toplantıya KatılmamaTaraflardan biri katılmamışsa yargılama gideri öder ve lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Taraflardan her ikisi de katılmamışsa herkes kendi yaptığı gideri öder. Kazanan taraf lehine vekalet ücreti doğar.
Arabuluculuk 2. Toplantısına Katılmamaİlk oturuma katılım sağlanmışsa ikinciye katılmamanı herhangi bir yaptırımı yoktur. Yargılama gideri ve vekalet ücreti davayı kaybedene yükletilir.

Ödenecek Giderler Neler Olur?

Davalara yargılama giderleri çok çeşitli olabilir. Dava çeşidi kadar yargılama giderinden bahsedebiliriz. Harçlar, tebligat giderleri, somut olayın şartlarına göre arabuluculuk ücreti vs. yargılama giderine dahildir.

Vekalet ücreti ise davayı kaybeden tarafın avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca karşı tarafa ödediği miktardır. Bu miktar avukat ile müvekkil arasında anlaşılan tutardan hariç tutulur.

Ayrıca burada arabuluculuk ücreti ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapacak olursak:

 Arabuluculuk Ücretini Kim Öder?
Arabuluculuk faaliyeti sonucunda taraflar anlaşabilirseTaraflarca eşit olarak karşılanır.
Taraflara ulaşılamazsaBakanlık tarafından ödenir ve yargılama gideri kapsamında taraflara yükletilir.
Taraflar katılmadığı için arabuluculuk görüşmesi yapılamazsaBakanlık tarafından ödenir ve yargılama gideri kapsamında taraflara yükletilir.
2 saatten az süren görüşmelerde tarafların anlaşamamasıBakanlık tarafından ödenir ve yargılama gideri kapsamında davayı kaybeden tarafa yükletilir.
2 saatten fazla süren görüşmede anlaşma olmaması2 saati aşan kısmın ücreti taraflara eşit yükletilir.

Taraflar Arabuluculuk Toplantısına Bizzat Katılmak Zorunda mıdır?

Tarafların arabuluculuk görüşmelerine katılması zorunludur. Ancak bu katılım vekaletle de sağlanabilir. Yani hem işçi hem de işveren bu arabuluculuk görüşmesinde kendisini temsil etmesi için avukatla anlaşabilir ki zaten bunun yapılması en sağlıklı iş olacaktır. Hatta uygulamada karşılaştığımız kadarı ile özellikle işçilerin kendilerini mutlaka bir avukat ile temsil ettirmeleri önemlidir.

Ayrıca tarafların eğer varsa kanun temsilcileri onları temsilen bu görüşmelere katılabilir.

Arabuluculuk Görüşmesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yukarıda arabuluculuk görüşmesine katılmayan tarafın hukuki sorumluluğu nedir, arabuluculuk toplantısına katılmama sonuçları nelerdir bunlara değindik. Görülmektedir ki bu görüşmeye katılmak oldukça önemlidir. Arabuluculuk toplantısına katılmama durumundaki kanuni yaptırımlar bir yana, görüşme sırasında anlaşma söz konusu olabilir. Anlaşma olmasa bile görüşme sırasında karşı tarafın argümanları satır arasında okunup dava aşamasında karşı taraftan nasıl bir karşılık geleceği kestirilebilir ve dava stratejisi bu yönde belirlenebilir.

Ancak belirtmemiz gerekir ki uyuşmazlık her zaman bu kadarla kalmaz. Her somut olaya etki eden başka hukuki meseleler de olduğu için hukuki sonuçlar da bu anlamda farklılık gösterebilir.

Dolayısıyla arabuluculuk görüşmesinde ve devamındaki davalara sürecin doğru bir şekilde ilerleyebilmesi  ve dava stratejisinin iyi belirlenebilmesi adına bir iş hukuku avukatı yardımı alınmalıdır.