Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Baba Tarafından Tanınması

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması, ana ile babanın evli olmaması halinde çocukla soy bağı kurabilmek için baba tarafından yapılması gereken bir işlemdir. Çocuğun soyadı ve mirasçılık durumu başta olmak üzere birçok husus, babası ile soy bağının kurulmasıyla gündeme gelir.

Çocuk ile Baba Arasındaki Soy Bağı Nasıl Kurulur?

Çocuk ile baba arasındaki soy bağı, üç farklı yolla kurulabilir: ana ile evlilik, tanıma, mahkeme kararı. Çocuk evlilik içinde doğmuşsa zaten ananın kocası, çocuğun babası olarak tescil edilir. Çocuk evlilik dışında doğmuşsa başlangıçta babası ile soy bağı kurulmaz. Evlilik dışında doğan çocuğun babası ile soy bağı ilişkisinin kurulması için tanınması ya da mahkeme kararı (babalık davası açılması) gerekir.

Tanıma, babanın evlilik dışı çocuğun kendi çocuğu olduğunu resmen kabul etmesidir. Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması halinde, çocuk ile baba arasında soy bağı ilişkisi kurulur. Buna bağlı bütün hukuki sonuçlar da ortaya çıkar.

Baba çocuğu tanımaktan kaçınırsa ana ya da çocuk tarafından babalık davası açılmalıdır. Bu davadan alınacak olumlu hüküm ile davalı, çocuğun babası olarak tescil edilir. Bu davayla ilgili ayrıntılı bilgi, “babalık davası” yazımızda bulunmaktadır.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Baba Tarafından Tanınması Yolları

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Baba Tarafından Tanınması Yolları

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması yolları: babanın nüfus müdürlüğüne veya mahkemeye dilekçe vermesi, resmi senet ya da vasiyetnamede tanıma beyanında bulunması gibi seçeneklerden oluşur. Bu yöntemler, TMK 295 hükmüne dayanmaktadır. Tanıma, bu yollardan herhangi biriyle yapılabilir.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Baba Tarafından Tanınmasının Şartları

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınmasının şartları; tanıyan kişinin biyolojik olarak çocuğun babası olması, çocuğun başka bir erkek ile soy bağı ilişkisinin mevcut olmaması ve tanıma iradesinin usulüne uygun olarak açıklanmasıdır.

Bu şartların sağlanmaması halinde, evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması beyanı sonuç doğurmaz yani çocuk ile tanıma beyanında bulunan erkek arasında soy bağı ilişkisi kurulmaz.

Tanıyan Kişinin Biyolojik Baba Olması

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması beyanının geçerli olması için tanıma beyanında bulunan kişinin biyolojik olarak baba olması gerekir. Tanıma, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için vekil ve temsilci ile yapılamaz, bizzat baba tarafından yapılması gerekir.

Çocuğun Başka Bir Erkek ile Soy Bağı İlişkisinin Bulunmaması

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınmasında, çocuğun başka bir erkekle soy bağı ilişkisinin bulunmaması şartı aranır. Çocuğun başka bir erkekle soy bağı ilişkisinin bulunması halinde, öncelikle bu ilişki ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için de soy bağının reddi davasının açılması gerekir. Bu dava ile ilgili detaylı bilgi, “soy bağının reddi davası” yazımızda yer almaktadır.

Tanıma İradesinin Usule Uygun Şekilde Açıklanması

Tanıma iradesinin usule uygun şekilde açıklanması, tanımanın şekil şartıdır. Tanımanın hangi şekillerde yapılabileceği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 295. maddesinde belirlenmiştir. İlgili hüküm, şöyledir:

“Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur.”

Hükümde belirtilen usullere ilişkin detaylara aşağıda yer verilmiştir.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Baba Tarafından Tanınmasının Usulü

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması için TMK kapsamında çeşitli usuller öngörülmüştür. Aşağıda, bu usuller listelenmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki tanıma, her halde yazılı şekilde yapılır.

TMK 295 kapsamında düzenlenen tanıma usulleri şunlardır:

  • Nüfus müdürlüğüne dilekçe yazılması,
  • Mahkemeye dilekçe yazılması,
  • Resmi senette beyanda bulunulması,
  • Vasiyetnamede beyanda bulunulması gibi yöntemlerle, evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması mümkün olabilir.

Nüfus Müdürlüğüne Yazılı Başvuru

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması için bir dilekçe ile nüfus müdürlüğüne başvurulabilir. Kişi dilekçede çocuğun gerçek babası olduğunu beyan eder ve delillerini sunar. Nüfus müdürlüğü bu dilekçeyi kabul ederse çocuk ile baba arasındaki soy bağı ilişkisini kurar.

Yetkili nüfus müdürlüğü çocuğun, yani ananın yerleşim yerindeki nüfus müdürlüğüdür. Ancak diğer nüfus müdürlüklerine yapılacak yazılı başvuru da yetkili nüfus müdürlüğüne iletilir.

Mahkemeye Yazılı Başvuru

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması için biyolojik baba, çocuğun yerleşim yerindeki aile mahkemesine dilekçe ile başvuruda bulunabilir. Mahkemeye yapılacak yazılı başvurudan kasıt, dava dilekçesidir.

Bu dilekçe ile yapılacak başvuru, uygulamada babanın tanıma davası olarak bilinmektedir. Babanın tanıma davası, yazının devamında detaylı olarak anlatılmıştır.

Resmi Senette Beyan Yolu

Evlilik dışı doğan çocuğun tanınmasını biyolojik baba, resmi senetteki beyan ile de sağlayabilir. Bunun için babanın çocuğu tanıma beyanını noterde gerçekleştirmesi gerekir. Tanıma beyanı üzerine noter, resmi bir senet düzenler. Baba tarafından imzalanıp noter tarafından kaşe ve mühür vurulan bu senet, noter tarafından nüfus müdürlüğüne iletilir. Böylece tanıma işlemi gerçekleşmiş olur.

Vasiyetname

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınmasının bir diğer yolu vasiyetnamedir. Çocuğun biyolojik babası olan kişi, vasiyetnamesinde çocuğun babası olduğunu beyan ederek de çocuğu tanıyabilir. Bu tanımanın geçerli olması için tanımanın şartlarının yanında, vasiyetnamenin de geçerli olması gerekir.

Vasiyetnamenin geçerli olması için şekle uygun düzenlenmiş olması gerekir. Türk hukukunda geçerli vasiyetname şekilleri; el yazılı vasiyetname, resmi vasiyetname ve sözlü vasiyetnamedir. Vasiyetnamenin bu şekillerden birine uygun yapılması gerekir. Bunun dışında, vasiyetnamenin 15 yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip olan kişiler tarafından hazırlanması gerekir. Aksi halde vasiyetname geçersiz olur.

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınmasında gündeme gelen usullerden hangisinin daha cazip olacağı, somut durumun koşullarına göre değişebilir. Dolayısıyla, durumun değerlendirilmesi ve en kolay yöntemin saptanması gerekir. Bu noktada, uzman aile hukuku avukatından destek almakta fayda vardır.

Babanın Tanıma Davası

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınması konusunda babanın tanıma davası; babanın, evlilik dışı doğan çocukla soy bağı ilişkisinin kurulması için mahkemeye yaptığı başvuruya uygulamada verilen isimdir.

Babanın tanıma davası, teknik anlamda bir dava değil çekişmesiz yargı işidir. Zira bu yargı işinde davalı taraf yoktur. Baba, başvuru dilekçesinde herhangi bir davalı taraf göstermeksizin mahkemeden çocuk ile soy bağı ilişkisinin kurulmasını ister.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Baba Tarafından Tanınmasının İptali

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Baba Tarafından Tanınmasının İptali Davası

Evlilik dışı doğan çocuğun baba tarafından tanınmasının iptali davası, tanıyan tarafından irade sakatlığı (hile, hata, korkutma) nedeniyle açılabilir. Bunun dışında; ana, çocuk, çocuğun alt soyu, Cumhuriyet savcısı ve Hazine tarafından, tanıyanın baba olmadığı iddiasıyla açılabilir. Tanıyanın açacağı iptal davası, anaya ve çocuğa; diğer ilgililerin açacağı iptal davası ise tanıyana karşı açılır.

Tanımanın iptali davasında görevli ve yetkili mahkeme, taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yerindeki aile mahkemesidir. Yetkili mahkemenin bulunduğu yargı çevresinde aile mahkemesinin bulunmaması halinde asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla tanımanın iptali davasına bakar. Bu davada istinaf ve temyiz yolu açıktır.

Tanıma, Kanun’da aranan şartlar sağlanmaksızın gerçekleştirilmişse işlem kesin hükümsüz olacaktır. Bunun için iptal davası gerekmese de işlemin aslında var olmadığının tespiti mahkemeden talep edilmelidir.

Tanıyan Tarafından Tanımanın İptali Davası Açılması

Çocuğun babası olduğunu beyan eden kişi, tanıma beyanını iptal etmek için dava açabilir. Bunun sebebi; tanıyanın yanılmış, aldatılmış veya korkutulmuş olması olabilir.

Tanıyanın açacağı iptal davası, Türk Medeni Kanunu’nun 297. maddesinde şöyle düzenlenmiştir:

“Tanıyan, yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebilir. İptal davası anaya ve çocuğa karşı açılır.”

Yanılma, tanıyanın kendi çocuğu olmayan bir çocuğu kendi çocuğu zannederek tanımasıdır. Aldatmada ise çocuk yine tanıyanın çocuğu değildir. Ancak üçüncü bir kişi, mesela çocuğun annesi, tanıyanı kandırarak çocuğun kendi çocuğu olduğuna inandırmıştır. Tehditte ise tanıyan, çocuğun kendi çocuğu olmadığını zaten biliyordur ama tehdit edildiği için tanıma beyanında bulunmak zorunda kalmıştır.

Tanıyanın açacağı iptal davasında davalı, ana ve çocuktur. Davacı tanıyan, tanıma beyanında yanılma, aldatma veya korkutma ile bulunduğunu ispatlamalıdır.

Tanıyanın açacağı tanımanın iptali davasında süre, TMK 300/1 hükmünde düzenlenmiştir. Tanımanın iptali davası, yanılma veya aldatma sebebiyle açılıyorsa yanılma veya aldatmanın öğrenilmesinden, korkutma sebebiyle açılıyorsa korkutmanın etkisinin geçmesinden itibaren 1 yıl içinde açılabilir. Tanıyanın dava açma hakkı, her halde tanımanın üzerinden 5 yıl geçmekle sona erer.

İlgililer Tarafından Tanımanın İptali Davası Açılması

Tanımanın iptali davası açabilecek olan ilgililer, Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesinde düzenlenmiş olup bunlar ana, çocuk, çocuk ölmüşse alt soyu, cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililerdir. Bu davanın davalısı ise tanıyandır. Tanıyanın ölmüş olması halinde dava, tanıyanın mirasçılarına açılır.

Diğer ilgililer, tanıma beyanıyla menfaati zedelenen herkesi kapsar. Buna örnek ise babaları bir çocuğu tanıdığı için miras payları azalan çocuklardır. Yani tanıyanın diğer çocukları da tanımanın iptalini talep edebilir.

Tanımanın iptali davasının ana veya çocuğun açması halinde ilk olarak davalı tanıyan, gebe kalma döneminde ana ile cinsel ilişkiye girdiğini ispat etmelidir. Çocuk ya da ananın, tanıyanın baba olmadığını ispat yükü bundan sonra başlar. Ancak davanın diğer ilgililer tarafından açılması halinde ispat yükü baştan itibaren davacıdadır. İspat noktasında kan ve DNA testleri genelde belirleyici olmaktadır.

Çocuğun dava açma süresi, reşit olmasından itibaren 1 yıldır. Diğer ilgililerin dava süresi ise tanıma işleminden veya tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrenmelerinden itibaren 1 yıldır. Bu davayı açma hakkı, her halde tanımanın üzerinden 5 yıl geçmesiyle birlikte ortadan kalkacaktır.

Tanımanın İptali Davasının Sonuçları

Tanımanın iptali davası kabul edilir ve hüküm kesinleşirse çocuk ile tanıyan arasındaki soy bağı ilişkisi ortadan kalkar. Buna bağlı olarak çocukla tanıyanın kişisel ilişki kurması hakkı da ortadan kalkar. Çocuk tanıyana, tanıyan da çocuğa mirasçı olamaz. Ayrıca nüfus sicilleri değiştirilerek tanımadan önceki haline geri döndürülür.

Çocuğun Başka Bir Erkek ile Soy Bağı Varsa Soy Bağının Reddi Davası 

Çocuk ile bir erkek arasında olan soy bağı, ancak soy bağının reddi davası ile kaldırılabilir. Soy bağının reddi davasının konusu, resmi sicillerde çocuğun babası olarak gözüken kişinin çocuğun babası olmadığının tespitidir. Bu davanın kabul edilmesi halinde, çocukla soy bağı ilişkisi olan erkek arasındaki soy bağı ilişkisi ortadan kaldırılır. Buna bağlı sonuçlar ortaya çıkar ve nüfus sicilleri düzeltilir.

Evlilik dışı doğan çocuğun tanınması için başka bir erkekle çocuğun soy bağı ilişkisi bulunmamalıdır. Aksi takdirde, tanıma işleminde bulunulamaz. Bu davayla ilgili önem arz eden hususlara “soy bağının reddi davası” yazımızda değinilmiştir.

Evlilik Dışı Çocuğu Tanımayan Babaya Karşı Babalık Davası

Evlilik dışı doğan çocuğun tanınmasından kaçınan babaya karşı, çocuk ve anası tarafından babalık davası açılabilir. Babalık davasında talep, davalının baba olarak tespit ve tescil edilmesidir. Babalık davasında yetkili ve görevli mahkeme, taraflardan herhangi birinin doğum ya da dava sırasındaki yerleşim yerinde bulunan aile mahkemesidir.

Babalık davasında hakimin olumlu karar vermesi halinde, evlilik dışı doğan çocuk ile biyolojik baba arasında soy bağı ilişkisi kurulur. Babalık davası ile ilgili detaylı bilgi için “babalık davası” yazımıza göz atabilirsiniz.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Velayeti

Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anaya aittir. Bu husus, Türk Medeni Kanunu’nun 337. maddesinde şöyle öngörülmüştür:

“Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir.”

Hakim, yukarıdaki hükümde belirtilen kararlardan birini verirken çocuğun üstün menfaatini gözetecektir.

Sonuç

Evlilik dışı çocuğun tanınması, sadece belirli şekillerde yapılabilecek bir beyandır. Tanıma beyanının usulüne uygun açıklanması ve tanımanın şartlarının mevcut olması gerekir. Aksi halde beyan, sonuç doğurmayacaktır. Ayrıca, çocuğun tanınması için soy bağının reddi davasını açmak gerekebilir. Tüm bu süreçlerde bir hata yapmamak için sürecin uzman aile hukuku avukatı ile yürütülmesinde fayda vardır.