Nişan bozma nedeniyle tazminat

Nişan Bozma Nedeniyle Tazminat

Nişan bozma nedeniyle tazminat davası, nişanlılardan biri tarafından nişanın sona erdirilmesi sonucu zarar gören tarafın, katlandığı maddi fedakarlıklar veya kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle açtığı davadır. Nişan bozma nedeniyle tazminat davası sayesinde hakları zarar gören tarafın, maddi ve manevi tazminat alarak zararı tazmin etmesi mümkündür. Ayrıca, karşı tarafa verilen alışılmışın dışındaki hediyelerin de iadesi mümkündür.

Nişan Bozma Nedeniyle Tazminat Davası Nedir?

Nişan bozma nedeniyle tazminat davası, yapılan maddi harcamaların ve uğranılan manevi zararların karşılanması için nişanın bozulmasında kusurlu olan tarafa açılan davadır. Nişan bozma nedeniyle tazminat davası ise ancak nişanın kusur sebebiyle bozulması halinde gündeme gelir. Dolayısıyla, eğer ki nişan tarafların karşılıklı anlaşmasıyla sona ermişse veya nişanlılık hali devam ediyorsa tazminat hakkı doğmaz.

Yerel örf adetlerimizde ve hukukumuzda nişanlanma, esasen tarafların karşılıklı olarak evlenme vaadi çerçevesinde anlaşmasıdır. Bu kapsamda, taraflar ve tarafların yakın çevresinde evlenmenin gerçekleşeceği yönünde sağlam bir güven oluşur. Dolayısıyla, nişanın bozulması hususunda kusurlu davranışlarda bulunan tarafın, güveni ve nişanı ortadan kaldırması tazminat ödenmesini gerektirir. 

Nişan bozma nedeniyle tazminata hükmedilirken mahkemede kusur değerlendirmesi yapılacaktır. Bu durumda kusurun derecesi ve tarafların haklılık durumu, taraflar arasındaki ilişki, toplumun genel örf, adet ve gelenekleri, nişanlanmış bulunan tarafların ait oldukları sosyal sınıfın gelenekleri gibi hususlar ile değerlendirilir. 

Dolayısıyla, nişanın haklı olarak bozulması durumları veya nişanın kusurlu olarak bozulmasına sebebiyet verecek haller tek tek sayılamaz. Nişan bozma nedeniyle tazminat hususunda her bir olay kendi durumu içerisinde hakimin mevzuat çerçevesinde değerlendirme yapmasıyla incelenir.

Nişan Bozma Nedeniyle Maddi Tazminat

Nişan bozma nedeniyle maddi tazminat hakkı, TMK m.120’de düzenlenmiştir. Kanuna göre, maddi tazminat ödeyecek kişi yalnızca nişanın bozulmasında kusurlu olan nişanlı kişidir. Bu anlamda, kusurlu olan nişanlının annesi, babası veya anne-baba gibi hareket eden başkaca insanlar sorumlu olmazlar. Uygulamada sıklıkla görüldüğü üzere, diğer kişiler nişanın bozulması hususunda rol oynamış bile olsalar, tazminat için borçlu olmazlar.

TMK m.120:

“Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.”

Nişan bozma nedeniyle maddi tazminat talep etme hakkı ise nişanın bozulmasında kusurlu olmayan veya daha az kusurlu olan diğer nişanlı kişiye aittir. Fakat bu noktada, nişanlılık halinin bozulmasından etkilenen diğer ilgililer de maddi tazminat talep edebilirler.

TMK m.120/f.1:

“Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.”

DİKKAT: Kanundan anlaşılacağı üzere, anne-baba olmayan ve onlar gibi davranmayan kişiler, maddi tazminat isteyemezler. Yani, Nişan bozma nedeniyle tazminat kapsamında maddi tazminat talebi, anne, baba veya onlar gibi davranan kişilerin yaptığı harcamalar çerçevesinde yapılabilir.

Nişan bozma nedeniyle tazminat kapsamında maddi tazminatın kapsamına, nişan giderleri, evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve katlanılan çeşitli maddi fedakarlıklardır. Bu giderlerin kapsamı ise kişiler hiç nişanlanmasaydı, uğranılmayacak olan malvarlığı zararlarıdır.

Ancak bilinmelidir ki nişanlılık halinin ve nişanın bozulmasının neden olduğu tüm zararlar için maddi tazminat talep edilemez. Yani, sadece nişanlanarak evlenmenin gerçekleşeceği beklentisiyle yapılan harcamalar ve katlanılan maddi fedakarlıklar için maddi tazminat talep edilebilir.

Uygulamada Yargıtay’ın görüşüne göre de istenebilecek maddi tazminat kalemleri şu şekilde açıklanmıştır:

“(…)nişanlanma olmasaydı uğranılmayacak olan parasal zarar istenebilir. Menfi tazminatın kapsamı yasada gösterilmiş olup, bunlar, dürüstlük kuralları çerçevesinde yapılan harcamalar, evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve evlenme amacıyla katlanılan maddi fedakarlıklardır.” (Yargıtay, 3.H.D., T. 06.10.2015, E. 2015/8007, K. 2015/15143) 

Nişan bozma nedeniyle tazminat kapsamında maddi tazminat istenemeyecek hususlar ise taraflar arasında nişanlılık ilişkisi devam ederken birtakım günlük ihtiyaçların karşılanması veya örf ve adet niteliği için yapılan masraflardır. Bu harcalamalara, çiçek alınması, çeşitli gezintiler yapılması veya kuaför harcalamaları örnek gösterilebilir. 

Uygulamada Yargıtay’ın görüşüne göre de kullanılmasıyla birlikte tükenen veya eskiyen eşyalar iade edilmeyeceğinden ve bunlar aynı zamanda hukuken alışılmış-gündelik hediye sayılacağından, bu tür harcamalar için de maddi tazminat talebinde bulunulamaz. Bu harcamalara örnek olaraksa, elbise, ayakkabı, pasta, vb. gibi harcamalar sayılabilir. (Yargıtay, 3. H.D., T. 06.10.2015, E. 2015/8007, K. 2015/15143

Nişan bozma nedeniyle tazminat kapsamında, hangi masrafların istenebileceği incelenmeli ve fiktif tazminat miktarı detaylı şekilde tespit edilmelidir. Zira, her bir somut durumda istenebilecek olan tazminat kalemleri farklılık arz etmektedir. Aksi halde, açılan dava reddedilebilecek veya olumlu sonuç alınamayacaktır. Bu bağlamda sürecin başından itibaren alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması faydalı olacaktır.

Nişan Bozma Nedeniyle Maddi Tazminat

Nişan Bozma Nedeniyle Manevi Tazminat

Nişan bozma nedeniyle, nişanlı kişilerden kişilik hakları zarar gören taraf manevi tazminat isteyebilir. Bu şekilde manevi tazminat istenebilmesi için nişanın, bozma yoluyla bitmesi gerekir. Dolayısıyla eğer ki nişanlılık durumu, ölüm, kaybolma(gaiplik), ehliyet kaybı gibi durumlar sebebiyle bozulmuşsa manevi tazminat istenemez. Aynı şekilde kişilik haklarında bir zarar meydana getirmeyen nişan bozma eylemleri de manevi tazminat doğurmaz.

Kişilik hakkına herhangi bir zarar vermeyen her nişan bozulması halinde, manevi tazminata hükmedilemez. Zira, nişan bozulması olayı hemen her kimsede doğal olarak üzüntü yaratacaktır. Önemli olan, söz konusu durumun kişilik hakkını zedeleyecek ölçüde olmasıdır. 

Uygulamada Yargıtay’a göre, manevi tazminat, “(…)haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.” (Yargıtay 3.HD, E.2016/21667, K.2017/11157, T.6.7.2017)

Bu kapsamda yine Yargıtay’ın bir kararına göre,  nişan tepsisine konulan muzların renklerinin bozulmasını sebep göstererek nişanın bozulması ile kişilik değerinin objektif eksilme noktasına ulaşmadığından manevi tazminata hükmedilemez. (Yargıtay 3.HD, E.2016/10803, K.2017/17635, T.14.12.2017)

Nişan bozma nedeniyle tazminat kapsamında manevi tazminat istenebilecek hallere örnek olarak şunlar verilebilir:

  • Nişanın bozulmasının diğer nişanlının onur ve şerefini zedelemesi veya küçük düşürmesi,
  • Nişanlılık ilişkisinin bozulması nedeniyle diğer tarafın depresyona girerek veya benzer şekilde başkaca rahatsızlıklarla psikolojik olarak uzun süre tedavi edilmesinin gerekmesi,
  • Nişanlılar arasında cinsel ilişki yaşandıktan sonra nişanın bozulması, 
  • Nişanlılık sırasında diğer tarafın sadakatsiz hareket ederek başkaca kişilerle ilişki yaşaması,  
  • Nişanlı olan kişiye karşı onur kırıcı davranışlarda bulunulması, 
  • Nişanlı olan kişiye karşı şiddet uygulanması, 
  • Nişanlı olan kişiye ile arasında bulunan ilişkinin ifşa boyutunda teşhir edilmesi, manevi tazminat talep edilebilecek bazı hallere örnektir.

Uygulamada Yargıtay’ın manevi tazminat için belirleme yaparken, kişilerin yaşadığı çevreyi de kıstas olarak aldığı görülür. Örneğin küçük bir çevrede yaşayan nişanlıların, nişanı haksız şekilde bozması nedeniyle kişilik hakları zedelendiğinde manevi tazminata hükmedilebilir. Çünkü ülkemizdeki örf adet nedeniyle, küçük çevrelerde kişinin tekrardan evlenme şansı küçük düşürülerek zedelenir. 

Ancak bu tür durumlarda Yargıtay olayın kendi somut şartlarına göre değerlendirme yapmaktadır. Örneğin, bir köyde kişinin nişan bozulduktan sonra 1 ay içinde tekrar nişanlanması nedeniyle kişinin geleceğinin bu kapsamda etkilenmediği dolayısıyla manevi tazminat talebi kabul edilmemiştir. (Yargıtay H.G.K, E.2006/3-533, K.2006/566, T.20.09.2006)

Nişan Bozma Sebebiyle Hediyelerin Geri Verilmesi

Nişan bozma sebebiyle hediyelerin geri verilmesi TMK m.122’de düzenlenmiştir. İlgili hükme nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, geri istenecektir. Şayet verilen hediyelerin aynen veya mislen geri verilmesi mümkün değilse bu defa, sebepsiz zenginleşme gereği hediyelerin karşılığı istenebilir.

Nişan bozulduğu zaman hediyelerin iadesinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsur burada kusur araştırması yapılmadığıdır. Yani kimin kusurlu kimin kusursuz olduğuna bakılmaksızın iki taraf da  nişan dolayısıyla almış oldukları hediyeleri iade eder. Nişan bozma sebebiyle hediyelerin geri verilmesi şartları şunlardır:

  • Nişanlılık evlenme dışı bir nedenle son bulmuş olmalıdır,
  • Geri verilecek hediye alışılmışın dışında olmalıdır. Örneğin nişanlıya alınan ayakkabı, elbise, peluş oyuncak bu kapsamda değerlendirilmez. Altın ve benzeri gibi belirli bir meblağda olan hediyeler geri istenebilir,
  • Hediye nişanlılık evresinde verilmiş olmalıdır.

Hediyelerin geri verilmesini nişanlı taraflar talep edebileceği gibi anne ve babalar ve onun gibi davrananlar da talep edebilir. Eğer mümkünse hediyeler aynen verilmelidir ancak bunun mümkün olmaması durumunda örneğin alışılmışın dışında verildiği kabul edilebilecek altınlar satılmışsa, hediyenin karşılık değerinin verilmesi de mümkündür.

Nişan Bozma Sebebiyle Hediyelerin Geri Verilmesi

Nişan Bozma Tazminatı Davasında İspat

Nişan bozma nedeniyle tazminat davalarında, zarara uğradığı iddiasında olan taraf (davacı) şunları ispat etmekle yükümlüdür:

  • Kişilerin aralarındaki nişanlılığın geçerli olduğu,
  • Nişanlanmanın haksız yere bozulduğunu ya da karşı tarafın kusuru nedeniyle bozulduğu,
  • Nişanın bozulması sonucu maddi veya manevi olarak zarara uğradığı ispat edilmelidir.

Maddi tazminat için davalı olan taraf, yani nişanı bozan taraf nişanı bozmakta kusurlu olmadığını ispat etmelidir. Aksi halde tazminat ödeme yükümlülüğü altında kalır. Şayet davacı taraf nişanı bozmuşsa, ispat etmesi gereken bu defa davacıdır. Yani bu defa davacı ,davalının kusuru sebebiyle nişanı bozmak zorunda kaldığını ispat etmelidir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin T. 17.03.2015, E. 2014/18045, K. 2015/4348)

Nişan Bozma Tazminatı Davası Zamanaşımı

Nişan bozma tazminatı davası zamanaşımı, nişanlılığın sona ermesinden itibaren 1 yıldır

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Nişan bozma tazminatı davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde bu tazminat davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olacaktır. Nişan bozma tazminatı davasında yetkili mahkeme ise davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir.

Sonuç

Nişan bozma nedeniyle tazminat davası, nişanın bozulmasında kusurlu olan tarafın diğer tarafa haklarını tazmin etmesi için açılan davadır. Bu dava açılmadan önce maddi ve manevi tazminatın kapsamı somut duruma göre incelenmeli ve tazminat miktarı hesaplanmalıdır. Aksi halde, hak kayıpları yaşanabilir veya dava reddedilebilir. Bu noktada alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması faydalı olacaktır.