Mala zarar verme suçu ve cezası

Mala Zarar Verme Suçu ve Cezası

Mala zarar verme suçu, malvarlığına karşı suçlar arasında olup bir kimsenin malına kasti hareketlerle zarar verilmesidir. Bu suçu işleyen kimseler adli para cezası veya 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun basit hali şikayete ve uzlaşmaya tabidir. Mala zarar verme suçundan işlem başlatılan kimselerin, hukuki şekilde savunma yapması ve soruşturma süreçlerinin takibinin titizlikle yapılması önem arz etmektedir.

Mala Zarar Verme Suçu Nedir?

Mala zarar verme suçu bir kimseye ait taşınır veya taşınmaz olan malının kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması, kullanılmaz hale getirilmesi veya kirletilmesidir.

Mala zarar verme suçu, Türk Ceza Kanununun 151. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Mala Zarar Verme Suçu Suçu Nasıl Oluşur?

Mala zarar verme suçu bir kimseye ait taşınır veya taşınmaz mala kasten hasar verilmesiyle oluşur.

Mala zarar verme suçu teşkil eden fiillere şunlar örnek verilebilir:

  • Bir kimsenin bahçesinin kirletilmesi,
  • Duvara izinsiz grafiti yapılması,
  • Arabanın keskin bir aletle çizilmesi.

Bunlar örnek mahiyetinde olmakla birlikte, bu suç yukarıda sayılanlardan başka şekillerde de gerçekleşebilir. Örneğin Yargıtay bir kararında arabaya taş atılmasını mala zarar verme olarak değerlendirilmiştir. (Y.C.G.K. E.2013/9-431 K.2014/377 T.16.09.2014 ) 

DİKKAT: Bir kimsenin hayvanına zarar verilmesi eylemleri, 14.01.2021 tarihi öncesinde mala zarar verme suçu kapsamında değerlendiriliyordu. Ancak 14.01.2021 tarihi ile TCK 151. maddesinde değişiklik yapılmış ve değişiklikle birlikte hayvana verilen zararlar artık, Hayvanları Koruma Kanunu 28.maddesi ile düzenleme altına alınmıştır.

Mala Zarar Verme Suçu Cezası

Mala zarar vermenin cezası 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır

DİKKAT: Cezanın hapis cezası veya adli para cezası olarak belirlenmesi, süresi veya miktarı suçun işleniş şekline ve hakimin takdir yetkisine bağlıdır.

Mala Zarar Verme Suçunda Cezayı Artıran Nitelikli Haller ve Cezaları

Mala zarar verme suçunun cezayı arttıran nitelikleri halleri TCK 152’de düzenlenmiştir. Bu kapsamda, mala zarar verme suçunda nitelikli haller için ayrı ayrı 3 fıkra düzenlenmiştir. Söz konusu hükümler aşağıda liste halinde incelenmiştir.

TCK m.152/1 Kapsamındaki Nitelikli Haller

Mala zarar verme suçu kapsamında, TCK m.152/1 hükmünde düzenlenen nitelikli haller şunlardır:

• Kamu malı niteliğinde yer, bina, tesis veya eşya hakkında,

• Yangın, sel, deprem gibi felaketlerde korunmak için tahsis edilmiş eşya veya tesis hakkında,

• Devlet ormanı niteliğindeki yerler hariç her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,

• Sulama, içme suyu sağlanması veya afetlerden korunmak için yararlanılan tesis hakkında,

• Grev veya lokavt halinde işverenlerin veya işçilerin, sendika veya konfedarasyonların mülkiyetinde olan veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

• Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliği taşıyan meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının mülkiyetinde olan veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

• Kamu görevlisinin (sona ermiş bile olsa) görevinden ötürü intikam almak amaçlı zarara uğratılması hakkında,

İşlenmesi halinde ceza 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır.

Örneğin Yargıtay bir kararında ağaçların kökünden kesilerek mala zarar verilmesinin nitelikli hal kapsamında değerlendirilmesi gerektiği söylenmiştir. (Y. 23. C.D. E. 2015/14427 K.2015/4984 T.12.10.2015)

TCK m.152/2 Kapsamındaki Nitelikli Haller

Mala zarar verme suçu kapsamında, TCK m.152/2 hükmünde düzenlenen nitelikli haller şunlardır:

• Yakarak, yakıcı ve patlayıcı madde kullanılması ile,

• Toprak kayma, çığ düşmesi, sel veya taşkına neden olunması ile,

• Radyasyona maruz bırakılması, nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanılması ile, mala zarar verilirse, ceza 1 katına kadar artırılır.

Örneğin, Yargıtay bir kararında mağdura ait aracın bagaj kısmının yakılması suretiyle mala zarar verilmesinin nitelikli hal kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ifade etmiştir.  (Y. 23. C.D. E.2016/5410 K.2016/8036 T.21.06.2016)

TCK m.152/3 Kapsamındaki Nitelikli Haller 

Mala zarar verme suçu kapsamında, TCK m.152/3 hükmünde düzenlenen nitelikli haller şunlardır:

• Haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, verilecek ceza, temel cezanın yarısından 2 katına kadar artırılır.

Örneğin Yargıtay bir kararında Marmaris Telekom Müdürlüğüne ait haberleşmeye tahsisli eşya niteliğindeki telefon direğinin ve bunun üzerinde bulunan iletişim kablolarının yanarak zarar gördüğü, olayda sanıklar A ve B hakkında TCK’nın 152/3 maddesi gereğince cezanın artırılması gerektiğine hükmetmiştir.  (Y 13. C. D. E.2020/3363 K.2020/6806 T.01.07.2020)

Mala Zarar Verme Suçunda Cezayı Azaltan Nitelikli Haller ve Cezaları

Mala zarar verme suçunda cezayı azaltan nitelikli haller, şahsi cezasızlık halleri ve ceza indirim halleri şeklinde mevcuttur. Buna göre TCK 167 Uyarınca cezada indirim uygulanacak kişiler düzenlenmiştir.

Mala zarar verme suçunda şahsi cezasızlık halleri 3 tanedir. Bunlar:

  • Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın zararına işlenmesi, 
  • Mala zarar verme suçunun haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin zararına işlenmesi,
  • Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına, işlenmesi şahsi cezasızlık sebebidir.

Örneğin Yargıtay bir kararında mala zarar verme suçunun malikin eşi tarafından gerçekleştirildiği için şahsi cezasızlık hali nedeniyle ceza verilmeyeceği söylenmiştir. (Y 9. C.D. E.2009/18098 K.2011/28617 T.17.11.2011)

Mala zarar verme suçunda ceza indirim nedenleri 3 tanedir. Bunlar:

  • Haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin,
  • Aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin,
  • Aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının, zararına olacak şekilde işlenmesi halleridir. 

Yukarıda sayılan kişilere karşı işlenen mala zarar verme suçunda, verilecek ceza yarısı oranında indirilecektir.

Mala Zarar Verme Suçunda Etkin Pişmanlık

Mala zarar verme suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. TCK m.168’e göre mala zarar verme suçunda etkin pişmanlık, şu hallerde uygulanabilir:

• Suçun tamamlandığı ancak henüz kovuşturma aşamasının başlamadığı durumda, fail pişmanlık göstererek zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle giderirse, ceza üçte ikisine kadar indirilir.

• Kovuşturma başladıktan sonra ancak hüküm verilmeden önceki aşamada etkin pişmanlık gösterilmesi ve zararın giderilmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar indirilir.

• Zararın kısmen giderilmesi halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için mağdurun rızası gerekmektedir.

Yargıtay kararlarında da mala zarar verme suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerektiğine değinilmektedir. (Y 2. C.D. E.2020/8989 K.2020/6384 T.22.06.2020)

Mala Zarar Verme Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs, bir kişinin suç teşkil eden bir eylemine başlamasına rağmen, elinden olmayan nedenlerle eyleminin sonuca ulaşamaması durumudur. Mala zarar verme suçuna teşebbüs mümkündür. Bir kişinin malına zarar vermeye yönelik fiilde bulunulmuş ancak mala zarar verilemeden engellenmiş ise bu durumda suç teşebbüs aşamasında kalmıştır ve mala zarar vermeye teşebbüsten yargılama yapılacaktır.

Örneğin Yargıtay bir kararında faillerin mağdurun evine yanıcı madde bulunan şişe atmaları ancak yanma gerçekleşmeden müdahale edildiği durumda mala zarar vermeye teşebbüs suçunun meydana geldiği anlaşılmaktadır. (Y. 23.C.D. E.2015/14374 K.2015/7119 T.25.11.2015)

İştirak, ya da diğer bir ifadeyle suça iştirak, suçun birden fazla fail ile beraber işlenmesidir. Suçun birlikte işlenmesi şeklinde veya suça azmettirme ve yardım etme şeklinde iştirak edilebilmektedir. 

Örneğin Yargıtay bir  kararında, faillerin marketin camını beraber kırması ile suça iştirak edildiği sonucuna hükmetmiştir. (Y. 13. C.D. E.2012/21837 K.2013/33063 T.11.11.2013)

İçtima, tek hareketle birden fazla suçun aynı anda işlenmesi veya aynı suçun tek hareketle birden fazla kişiye karşı işlenmesidir. Mala zarar verme suçunda, kişinin tek hareketle birden fazla suçun oluşumuna neden olması halinde fikri içtima uygulanır. Yani, kişi işlediği suçlardan yalnızca en ağır cezayı içeren suç bakımından cezalandırılır.

Zincirleme suç, bir suçun aynı fail tarafından aynı mağdura karşı farklı zamanlarda birden fazla kez işlenmesidir. Bununla birlikte, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesi halinde de zincirleme suç oluşur. Mala zarar verme suçunun bu şekilde işlenmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanır. Bu durumda fail tek bir suçtan ceza alacak, ancak kendisine verilecek ceza artırılacaktır.

Mala Zarar Verme Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Mala Zarar Verme Suçunun Soruşturma Aşaması

Mala zarar verme suçunun soruşturma aşaması, yetkili merciler tarafından suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen aşamayı ifade eder. Mala zarar verme suçunun soruşturma aşamasında yapılacak işlemler şu şekildedir:

  • Şikayet ve ihbar,
  • Gözaltı,
  • Delillerin toplanması,
  • İfade ve sorgu,
  • Uzlaşma,
  • Adli kontrol,
  • Tutukluluk.

Şikayet- İhbar

Mala zarar verme suçunun basit hali şikayete tabi suçlar arasında yer almaktadır. Bu kapsamda fiilin ve failin öğrenildiği tarih itibariyle 6 ay içinde şikayet hakkı kullanılarak soruşturma başlatılması talep edilebilir. Ayrıca, şikayete tabi bir suç olduğundan, şikayetten vazgeçilmesi mümkündür.

Mala zarar vermenin nitelikli hali ise şikayete bağlı değildir. Bu durumda mağdur veya üçüncü kişiler söz konusu suçu savcılığa ya da kolluğa ihbar edebilir. Dolayısıyla, mala zarar vermenin nitelikli halinin soruşturulması Cumhuriyet Savcısı tarafından doğrudan gerçekleştirilir. Şikayet eden mağdurun şikayetini çekmesi soruşturmanın devam etmesine engel teşkil etmemektedir.

Gözaltı

Gözaltı, bir kişinin savcılık kararıyla kolluk kuvvetleri nezdinde geçici olarak özgürlüğünden yoksun bırakılmasını içeren güvenlik tedbiridir. Mala zarar verme suçunda gözaltı, suçun işlendiğine yönelik somut delillerin varlığı halinde mümkündür. 

Gözaltı süresi yakalandıktan sonra en yakın hakimliğe veya mahkemeye gönderilme süresi hariç tutulmak üzere 24 saatten fazla olamaz. Yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilme süresi ise 12 saatten fazla olamaz. Suçun toplu işlenilmesi halinde Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin her defasında 1 gün uzatılmak suretiyle 3 gün uzatılmasına karar verebilir.

Gözaltı kararına karşı itiraz mümkündür. Şüpheli veya bazı yakınları tarafından derhal itiraz edilebilir. İtirazlar, ilgili merciye yapıldıktan sonra 24 saat içinde sulh ceza hakimliği tarafından sonuçlandırılır.

Delillerin Toplanması

Delillerin toplanması soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır. Kovuşturma aşamasına geçildiğinde delillerin toplanması mahkeme tarafından gerçekleştirilir.

Savcılık, mala zarar verme suçunun oluşup oluşmadığına ilişkin olayı aydınlatmak için kişinin hem lehine hem de aleyhine olan delilleri toplayacaktır. Şüpheli veya sanık tarafından soruşturmanın başlamasından hüküm verilmesine kadar her aşamada delil sunulması mümkündür. Hukuka aykırı olarak elde edilen deliler ise mahkemede hükme esas alınmaz. Dolayısıyla, sanık lehine veya aleyhine olacak şekilde hukuka aykırı deliller kullanılamaz.

Delillerin toplanması aşaması sona erdiğinde hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden 7 gün içerisinde görüş ve düşüncelerini bildirmesi istenecektir. Bu aşamada eziyet suçunun şüphelisi, 7 günlük süre içerisinde görüş ve düşünce bildirme hakkına sahip olacaktır.

İfade ve Sorgu

İfade, şüphelinin kolluk kuvveti veya Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturmaya konu suç şüphesine ilişkin dinlenmesidir. Sorgu ise şüpheli veya sanığın hakim veya mahkeme tarafından suç konusu ile ilgili dinlenmesidir.

İfade ve sorgu için kişi davetiye ile çağrılır. Kişi kendi rızası ile gelmediği takdirde zorla getirileceği davet kağıdına yazılır. Bu  takdirde çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli  veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilir. 

İfade polis veya savcılık tarafından alınabilir, sorgu ise sulh ceza hakimliği veya mahkeme tarafından yapılabilmektedir. İfade ve sorgu işlemlerinin nerede yapılacağı hususu kanunda doğrudan düzenlenmemektedir. Ancak uygulamada bu işlemlerin çoğunlukla karakol veya adliyede yapıldığı görülür.

İfade ve sorgu hukuka uygun şekilde yapılmalıdır. İfade ve sorguda, yasak usullerin varlığı halinde beyanlar hükme esas oluşturulmayacaktır, örneğin:

  • Şüpheli veya sanığın beyanları kişinin özgür iradesine dayanmalıdır,
  • İfade verilmesi için kanuna aykırı bir şey vaad edilmemiş olmalıdır,
  • Kötü davranma, işkence tehdit ve benzeri şekillerde zorla ifade alınmamış olmalıdır.

İfade alınması işlemi, şüphelinin soruşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesidir. Bu noktada şüphelinin beyanları olay kapsamında değerlendirmeye alınır. Dolayısıyla, ifade vermek soruşturma aşamasının en önemli aşamalarından biridir. Şüphelinin hukuki haklarını yeterince bilmemesi, ifade alınırken doğru bir iletişim kuramaması gibi sebepler, davanın geleceğini etkilemektedir. Bu anlamda sürecin başından itibaren alanında uzman bir ceza avukatı ile takip edilmesi faydalı olacaktır.

Uzlaşma

Mala zarar verme suçunun basit hali uzlaşmaya tabidir. Taraflar uzlaşma yoluyla dosyayı dava açılmadan kapatabilmektedir. Ancak mala zarar vermenin nitelikli hali uzlaşmaya tabi değildir. Bu nedenle nitelikli hallerin varlığı halinde tarafların uzlaşma yoluyla  anlaşması mümkün değildir.

Adli Kontrol

Adli kontrol, hakkında tutuklama nedenlerinin var olduğu kabul edilen kişi hakkında tutuklama tedbirinin ölçüsüz kalacağı durumda verilen alternatif bir tedbir kararıdır. Adli kontrol ile kişi, tutuklanmak yerine bir veya birden fazla yükümlülük ile denetim altına alınır.

CMK’nin 109. Maddesinde bentler halinde 12 adet adli kontrol tedbiri sayılmıştır. Bunlardan en yaygın olanları, yurt dışına çıkış yasağı, konutu terk etme yasağı, karakola giderek imza atma tedbiridir.

Mala zarar verme suçunda da soruşturma aşamasında sulh ceza hakimliğinin; kovuşturma aşamasında mahkemenin kararıyla adli kontrol tedbirleri uygulanabilir.

Adli Kontrol kararına karşı, kararın yüz yüze verilmesi halinde adli kontrole itiraz dilekçesi ile 7 gün içerisinde itiraz edilebilir. Eğer adli kontrol kararı, kişinin yokluğunda verilmişse, kararın tebliğ edilmesinden itibaren 7 gündür. İtirazlar, kararı veren hâkimliğin yargı çevresi içerisinde görev yaptığı Asliye Ceza Mahkemesine yapılır.

Tutukluluk

Mala zarar verme suçunda suç işlendiğine dair kuvvetli şüphenin varlığı ve adli kontrol yetersiz kalacağı durumda tutuklama kararı verilebilir. Tutukluluk süresi, mala zarar verme suçu asliye ceza mahkemesinin görev alanına girdiğinden dolayı en çok 1 yıldır. Bu süre mahkeme tarafından zorunlu hallerde 6 ay daha uzatılabilir.

Soruşturma evresinde ise mala zarar verme suçunun tutukluluk süresi en fazla 6 aydır. Suçun toplu işlenmesi halinde ise bu süre en fazla 1 yıl 6 ay olup 6 ay daha uzatılabilir.

Mala zarar verme suçunda tutukluluk kararı verilebilmesi için şu şartlardan birinin varlığı gerekir:

  • Şüpheli veya sanığın kaçma şüphesinin bulunması,
  • Suça konu delillerin zarar görme ihtimalinin bulunması,
  • Sanık ya da şüphelinin tanık, mağdur ya da diğer kişiler üzerinde baskı kurma şüphesi, varsa tutukluluk kararı verilebilir.

Tutukluluk kararına karşı itiraz edilmesi mümkündür. Tutukluluk kararına karşı itirazlar, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde kararı veren hâkimliğin yargı çevresi içerisinde görev yaptığı Asliye Ceza Mahkemesine yapılır.

Mala Zarar Verme Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Mala zarar verme suçunda soruşturma sonucu verilebilecek karar şu şekildedir:

  • Soruşturmaya yer olmadığı kararı (SYOK),
  • Kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK),
  • İddianamenin düzenlenmesi.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Soruşturmaya yer olmadığı kararı, ihbar ve şikayetin mahiyeti gereği fiilin herhangi bir suç oluşturmadığının ya da ihbar veya şikayetin soyut ve genel olduğunun açıkça anlaşılması halinde, soruşturma başlatılmamasına yönelik verilen karardır.

Mala zarar verme suçunda da ihbar ve şikayetin bu özellikleri taşıması halinde soruşturmaya yer olmadığı kararı verilebilecektir. Soruşturmaya yer olmadığı kararı verildiği takdirde soruşturma başlamayacak ve kişiye şüpheli sıfatı verilmeyecektir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, soruşturma aşamasının sonunda Cumhuriyet Savcısı tarafından, toplanan delillerin kovuşturma yapılması için yeterli olmadığına ve yeterli suç şüphesinin olmadığına kanaat getirdiği durumda verilen karardır. Ayrıca bu karar, suçun kovuşturma olanağının bulunmaması durumunda da verilir.

Mala zarar verme suçunda da Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda yeterli delil ve şüphenin bulunmadığına kanaat getirirse KYOK kararı verecektir. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği takdirde kişi hakkında kamu davası açılmayacaktır.

İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturma sonucunda, toplanan delillerin değerlendirilmesi ile yeterli şüphenin varlığına kanaat getirilmesi halinde Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame düzenlenir. Düzenlenen iddianamenin görevli ve yetkili mahkeme tarafından kabul edilmesi ile soruşturma aşaması biter, kovuşturma (mahkeme) aşaması başlar.

Mala Zarar Verme Suçunun Savunması

Mala zarar verme suçunun savunması, yargılamanın her aşamasında savunma yapılarak delillerin sunulması ile gerçekleşir. Bu kapsamda, mala zarar verme suçunun savunması için öne sürülebilecek hususlara örnekler şunlardır:

  • Lehe delillerin toplanması,
  • Aleyhe delillerin çürütülmesi,
  • Usule aykırılıkların ileri sürülmesi,
  • Masumiyet karinesi iddiası,
  • Delillerin ispat gücünün tartışılması,
  • Hukuka aykırı delillerin tespiti ve karar esas adlandırılması,
  • Suçun vasfının yanlış değerlendirildiği iddiası,
  • Suçun unsurlarının yanlış değerlendirildiğini iddiası,
  • Cezayı indiren veya tamamen kaldıran sebeplerinin ileri sürülmesi,
  • Etkin pişmanlıktan yararlanma,
  • Şahsi cezasızlık sebeplerinin ileri sürülmesi,
  • Dosyaya özel diğer savunmalar.

Savunma hakkı kapsamında yapılacak olan savunmanın hukuki bir zeminde sunulması gerekir. Bu kapsamda her bir kişinin somut durumuna özgü şekilde savunma yapılmalıdır. Zira sanığın öne sürdüğü hususların aktif, etkin ve hukuki bir şekilde kullanabilmesi gerekir. Bu anlamda sürecin alanında uzman bir ceza hukuku avukatından yardım alınarak sürdürülmesi faydalı olacaktır.

Mala Zarar Verme Suçunda Zamanaşımı

Mala zarar verme suçunun basit (temel) halinde zamanaşımı süresi 8 yıldır.Mala zarar verme suçunun nitelikli hallerinde ise zamanaşımı süresi 15 yıldır. Eğer ki mahkeme mala zarar verme suçunun cezası 5 yıldan fazla hapis cezasına karşılık gelecekse, ceza zamanaşımı 20 yıldır. Ancak, verilecek ceza 5 yılın üzerindeyse bu durumda ceza zamanaşımı süresi 10 yıldır.

DİKKAT: Dava zamanaşımı suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ceza zamanaşımı süresi ise hükmün kesinleştiği günden itibaren işlemeye başlar.

Mala Zarar Verme Ceza Yargılaması Aşaması

Mala zarar verme suçunda ceza yargılaması aşaması, savcılık makamınca iddianamenin hazırlanması ve iddianamenin mahkemece kabulü ile başlar. İddianame mahkemece kabul edildiğinde, artık soruşturma aşaması biter ve kovuşturma aşamasına geçilir. 

Mala zarar verme suçunda ceza yargılaması, yani kovuşturma aşaması şu evrelerden oluşur:

  • Duruşma hazırlığı evresi, 
  • Duruşma evresi. 
  • Delillerin tartışılması ve karar evresi,
  • Kanun yollarına yani itiraz yoluna başvuru evresidir.

Duruşma Hazırlığı Evresi

İddianamenin kabulü ile beraber kovuşturma aşamasına geçilir ve ilgili ceza mahkemesi tarafından duruşma hazırlığı işlemleri yapılır. Soruşturma aşamasında şüpheli olarak bulunan kişi, kovuşturma aşamasında artık sanık olacaktır. Duruşma hazırlığı için yapılacak işlemler, tensip zaptı adı verilen bir tutanak ile tespit edilir.

İlgili mahkeme, bir duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır. Sonrasında ise sanık çağrı kağıdı ile duruşmaya çağrılır. Sanığa gönderilecek olan çağrı kağıdında duruşma günü belirtilecektir. Ayrıca, eğer ki sanığın mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması halinde, zorla getirileceği ifade edilir.

Duruşma Evresi

Duruşma evresi başlamadan önce sanık, müdafii, tanıklar ve bilirkişilerin hazır olup olmadığı kontrol edilir. Yapılacak bu tespitten sonra duruşma evresi başlayacaktır. Duruşma başladıktan sonra mahkeme hakimi, sanık hakkında hazırlanan iddianamenin kabul edildiğini açıklar ve tanıklar salon dışına çıkarılır.

Duruşma başladığında, önce sanık hakkında kişisel bilgiler alınır. Ardından, iddianame veya benzer belgelerde yer alan suçlamaların temelini oluşturan eylemler ve deliller açıklanır. Nihayetinde, mahkemede sanık olarak bulunan kişinin dava konusu mala zarar verme noktasındaki hukuki durumu belirlenir.

Son aşamada, sanık beyanda bulunmaya hazır olduğunda sorgu başlar. Sanığın sorgusu tamamlandıktan sonra, delillerin değerlendirilip tartışılacağı aşamaya geçilir.

Duruşma Evresi

Delillerin Tartışılması ve Karar Evresi

Delillerin tartışılması aşamasında, her bir delil ayrı ayrı ele alınır. Daha sonra, tüm deliller bir araya getirilerek değerlendirilir. Bu noktada iddia makamı olan savcılık ve davalı olan sanık deliller ile ilgili beyanlarını sunacaktır. Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinden sonra, mahkeme karar verme aşamasına geçerek, sanık hakkındaki hükmünü verir. Mahkeme, kararını açıklamadan önce, sanığa son söz hakkı tanınır.

Mala Zarar Verme Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Mala zarar verme suçunda mahkemenin verebileceği kararlar CMK’da sayıldığı şekliyle şunlardır:

  • Beraat kararı,
  • Mahkumiyet kararı,
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı,
  • Güvenlik tedbiri kararı, 
  • Davanın reddi kararı,
  • Davanın düşmesi kararıdır.

Beraat

Beraat kararı, sanığın isnat edilen suçlama hakkında mahkemenin yargılama sonucunda suçsuz bulunduğuna ilişkin verdiği karardır. Mala zarar verme suçunda beraat kararı verilebilecek haller CMK m.223/2’de belirtilmiştir. Kanuna göre beraat kararı şu hallerde verilir:

  • Kişinin eyleminin kanunda suç olarak tanımlanmaması,
  • Kişinin eyleminin kendisi tarafından işlenmediğinin sabit olması,
  • Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,
  • Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk
  • nedeninin bulunması,
  • Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, hallerinde beraat hükmü verilir.

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, sanığın eyleminin suç oluşturmasına rağmen hüküm giymemesini ifade eder. Ancak, bu durum beraat kararından ayrılır. Çünkü ceza verilmesine yer olmadığı kararı, CMK 223/3. maddesinde belirtilen koşulların varlığı durumunda verilebilir ve sanığın suçu işlediği kabul edilir.

Kişinin kusuru bulunmaması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilecek haller CMK m.223/3’te sayılmıştır. Kanuna göre ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilecek haller şunlardır:

  • Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması,
  • Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi,
  • Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması,
  • Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, halleridir.

CMK m.223/4’e göre, cezasızlık sebeplerinden birinin bulunması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilecek haller şunlardır:

  • Etkin pişmanlık,
  • Şahsi cezasızlık sebebi varlığı,
  • İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı,
  • Karşılıklı hakaret, hallerinde de ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilmektedir.

Mahkumiyet

Mahkumiyet suçtan dolayı hüküm giyilmiş olma durumudur. Mahkumiyet kararı, mahkemenin sanığın mala zarar verme suçunun işlediğinin sabit olduğuna kanaat getirilmesi halinde verilen verilir. Sanığın suçu işlediğinin kesin olarak anlaşılması halinde sanığa hapis cezası veya adli para cezası verilecektir. Cezanın verilmesinde iyi hal indirimi ve tekerrür gibi hususlar da belirleyici unsurlardır.

İyi hal indirimi, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, cezanın geleceğine etkisi ve yargılama sırasındaki tutum ve davranışlarının incelenmesi ile iyi hal indirimi uygulanması mümkündür. Bu durumda cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin olduğuna karar verilmesi halinde, ceza indirimi yapılacaktır.

DİKKAT: Mala zarar verme bakımından verilen cezanın, iyi hal indirimi ile altıda birine kadar indirilmesi hakim takdirinde mümkündür.

Tekerrür, sanığın önceden bir suçtan dolayı hüküm giymesi ve sonrasında belirli bir süre içinde tekrar suç işlemesi halidir. 

Fail 5 yıldan fazla hapis cezası aldıysa 5 yıllık tekerrür süresi vardır. Bu sürenin içinde fail yeniden suç işlerse ikinci suçta tekerrür hükümleri uygulanır. 5 yıl ve altındaki hapis cezalarında tekerrür süresi 3 yıldır. Bu süreler, önceki cezanın verildiği tarihte değil infaz edildiği yani hapis cezasının sona erdiği tarihte başlar.

Adli Para Cezasına Çevirme

Kasten işlenen suçlar bakımından 1 yıl ve altındaki hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Bu kapsamda, mala zarar verme suçu kasten işlenebilen bir suç olduğundan, verilecek ceza 1 yıl ve altında olursa adli para cezasına çevrilebilir.

Adli para cezasına çevirme için aranan şartlar şunlardır:

  • Kasten işlenen suçlarda hükmedilen hapis cezası 1 yıl ve altında olmalıdır. Taksirle işlenen suçlarda ceza sınırı yoktur.
  • Hükmolunan ceza 30 gün ve altındaysa zorunlu olarak para cezasına çevrilir.
  • Hapis cezasının para cezasına çevrilmesi için suçlunun kişiliği, ekonomik durumu, davranışları ve suçun işlenmesindeki özellikler hakimde bu yönde takdir oluşturmalıdır.
  • Suçta tekerrür söz konusu olmamalıdır.

DİKKAT: Cezanın adli para cezasına çevrilmesi, hakimin takdir yetkisindedir. Yalnızca, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak kaydıyla, aşağıdaki durumlarda hakimin takdir yetkisi yoktur. Bu durumlarda verilecek cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunludur. 

  • Mahkûm olunan 30 gün ve daha az süreli hapis cezası ise,
  • Kişi fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmişse ve 1 yıl veya daha az süreli hapis cezasına hükmedilecekse, seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunludur. 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), yapılan yargılama neticesinde 2 yıl veya daha az hapis cezası verilmesi durumunda, sanığın kabulüyle birlikte uygulanabilir. Bu kararın ardından, sanık 5 yıl süresince denetim altında tutulur. HAGB kararı verildiği durumda sanık 5 yıl boyunca denetimli serbestlikten yararlanacaktır, hapse girmeyecektir.

Eğer bu süre içinde sanık tekrar suç işlemezse, cezası kaldırılır ve düşme kararı alır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için aranan şartlar şunlardır:

  • Sanığın önceden kasten işlenen bir suçtan mahkum olmamış olması,
  • 2 yıl ve daha az hapis veya adli para cezasına karar verilmiş olması,
  • Mahkeme tarafından, sanığın kişisel özellikleri ile duruşmadaki tavır ve davranışları göz önünde bulundurularak, tekrar suç işlemeyeceği konusunda bir kanaate varılması,
  • Suçun işlenmesi sonucu mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki duruma getirme veya tazmin yoluyla tamamen giderilmiş olmasıdır.

Mala zarar verme suçunda da bu koşulların sağlanması durumunda HAGB kararı verilebilir.

Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi, hükümlünün belirli bir zaman zarfı için denetim altında tutularak cezasını cezaevi dışında infaz edilmesidir. Mahkeme tarafından verilen cezanın 2 yıl veya daha az hapis cezası olması halinde, sanık hakkında hapis cezasının ertelenmesi kararı verebilir. Cezası ertelenen sanık, 1 yıldan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere denetime tabi tutulur. 

Denetim süresini iyi bir şekilde geçiren ve kasıtlı yeni bir suç işlemeyen kişinin cezası infaz edilmiş sayılır. Hapis cezasının ertelenmesi kararı alınabilmesi için aranan şartlar şunlardır:

  • Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması,
  • Suçu işledikten sonra gösterdiği pişmanlık nedeniyle mahkeme tarafından tekrar suç işlemeyeceği konusunda bir kanaat oluşmasıdır.
  • Denetim süresinin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.

DİKKAT: Aynı şekilde, suçu işlediği sırada 18 yaşının altındaki çocuklar ve 65 yaşını doldurmuş bireyler için de 3 yıl ve altındaki hapis cezaları için erteleme kararı alınabilir. Ayrıca erteleme kararı, mağdurun ya da kamunun uğradığı zararın giderilmesi şartına bağlanabilir.

Mala zarar verme suçunda da belirtilen koşulların sağlanması durumunda cezanın ertelenmesi kararı alınabilir. Ertelenmiş ceza süresi boyunca kişi, herhangi bir suç işlemez ve kendisine verilen denetim yükümlülüklerine başarıyla uyarsa, hapis cezasının infaz edilmiş olduğu kabul edilir. Ertelenme sonucunda, ilgili kişi hakkında verilen mahkumiyet kararı adli sicil kaydına işlenir.

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi, usuli eksiklikler sebebiyle davanın esastan karara bağlanmamasıdır. Mala zarar verme suçunda da davanın düşmesi şu hallerde mümkündür:

  • Şikayetten vazgeçme, 
  • Uzlaşma,
  • Af,
  • Dava zamanaşımı, 
  • Sanığın veya hükümlünün ölümü, 
  • Soruşturma/kovuşturma şartının gerçekleşmemesi, hallerinde davanın düşmesine karar verilir.

Mala Zarar Verme Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

Mala zarar verme suçunda ilk derece mahkemesi kararına itiraz edilmesi için İstinaf mahkemesine başvurulabilir. İstinaf, süresi hükmün açıklanması itibariyle 7 gündür. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusu üzerine dosyayı tekrar inceler.

Temyiz (Yargıtay) ise, Bölge Adliye Mahkemesi hükümlerine karşı itiraz yoludur. Mala zarar verme suçunda verilen cezanın 5 yılın üzerinde olması ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi halinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu durumda Yargıtay dosyayı tekrar incelenecektir. Temyiz süresi istinaf kararı tebliği itibariyle 15 gündür. 

Sonuç

Mala zarar verme suçu kasten işlenen bir suçtur. Bu suçun basit halinin ve nitelikli halinin ayrımını yapmak şikayet, uzlaşma veya mahkemede savunma yapılması bakımından önem arz etmektedir. Bu nedenle hukuki durumların tespitinde, delillerin toplanmasında ve sürelerin takibinde, uzman bir ceza hukuku avukatına danışmak faydalı olacaktır.