Çalışma izni başvurusunun reddi dava dilekçesi örneği

Çalışma İzni Başvurusunun Reddi Dava Dilekçesi Örneği

Çalışma izni başvurusunun reddi dava dilekçesi örneği ile çalışma izni başvurusunun reddine karşı dava açılabilir. Çalışma izni başvurusunun reddi dava dilekçesi örneği doldurulurken dikkat edilmesi gerekenler hem dilekçenin içerisinde yer alan talimatlarda hem de aşağıda yer alan dikkat edilmesi gerekenler başlığında belirtilmiştir.

Bu konu hakkında daha detaylı bilgi alarak dilekçeyi daha doğru yazmak için “çalışma izni başvurusunun reddi dava” yazımızı okuyabilirsiniz.

Çalışma İzni Başvurusunun Reddi Dava Dilekçesi Örneği

Aşağıdaki çalışma izni başvurusunun reddi dava dilekçesi örneğinin bir taslak niteliğinde olduğu unutulmamalıdır. Her olayın kendi özgü koşulları dikkate alınarak özel bir dilekçe hazırlanmalıdır. Ayrıca usul hukuku kurallarına dikkat edilmelidir. Usul hukukunda hatalar yapılması durumunda haklı olsanız bile talebiniz ret ile sonuçlanacaktır. Bundan dolayı hukuki destek alınması tavsiye edilir.

Dilekçe Örneği

…/…/…

…………… NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ’NE

DAVACI:  İsim-Soyisim, Yabancı Kimlik Numarası, Adres

VEKİLİ:  İsim-Soyisim, Baro Sicil Numarası, Adres, UETS Numarası

(Avukatınız var ise bu kısmı doldurunuz)

DAVALI: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (Uluslararası İşgücü Müdürlüğü)

KONU: Çalışma izni reddi kararına, öncelikle yürütmesinin durdurulması ve akabinde iptali talebini içermektedir.

TEBLİĞ TARİHİ: …/…./….

AÇIKLAMALAR:

  1. Müvekkil, Türkiye’ye meşru yollarla giriş yapmış olup, öncelikle ikamet izni, ardından da çalışma izni alarak legal bir statü kazanmıştır. Müvekkil, bu çalışma izni temelinde kendi ülkesinden getirdiği yasal ve meşru sermayesiyle ülkemize yatırım yaparak … şirketini kurmuştur. Şirket kuruluşunda çalışma izni zaten mevcut olup, geri kalan tüm belgeleri resmi ve gerekli izinler alınmıştır. (Ekte sunulan belgeler incelenebilir.) Ancak, herhangi bir haklı sebep olmaksızın müvekkilin durumuyla bağdaşmayan bir madde referans alınarak çalışma izni başvurusu hatalı bir şekilde reddedilmiştir.
  1. Yaklaşık …… ay sonra müvekkilin işlettiği iş yerine hırsızlar girmiş, pasaportu ve bir miktar parası çalınmıştır. Müvekkil, hemen kolluk kuvvetlerine başvuruda bulunarak hırsızın kısa süre içinde yakalanmasını sağlamıştır. Ancak, bu olay sonrasında müvekkilin, sözde çalışma izni olmadığı gerekçesiyle idari gözetim altına alınarak ikamet izni iptal edilmiş ve sınır dışı kararı verilmiştir.
  1. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın (Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü) … tarih ve … başvuru numaralı çalışma izni isteminin reddi kararı, Anayasa’nın 40. Maddesine aykırı olarak tesis edilmiştir. Zira müvekkile mail yoluyla (ekte sunulmuştur) gönderilen kararda, bulunması gereken “karara karşı başvuru yolu ve başvuru hak düşürücü süre” belirtilmemiştir. Anayasa’nın 40. Maddesi bu durumu şu şekilde izah etmektedir: “Anayasa ile tanınmış hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 Md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” Anılan maddenin ikinci fıkrasında yer alan “…Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” hükmü ihlal edilmiştir. Dolayısıyla, karar ne kadar … tarihinde verilmiş olsa bile müvekkil için hak düşürücü dava açma süresinin geçtiğinden bahsetmek mümkün değildir. Dava açma süresinin, bizim tarafımızdan, müvekkilin vekili olarak şifahen öğrendiğimiz … tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini talep etmekteyiz.
  1. Bu süre zarfında müvekkil hakkında verilen çalışma izni iptali, ikamet izni iptali ve sınır dışı kararları birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu için ….. İdare Mahkemeleri’nde iptal davası açılmıştır. Ancak İstanbul … İdare Mahkemesi, ……… sayılı kararında da görüleceği gibi davaların yetki ve konu bakımından birbirinden ayrı olduğunu belirterek yetkisizlik kararı vermiştir. Karar tarafımıza … tarihinde tebliğ edilmiş ve dava açma süremiz adli tatil dönemine denk geldiği için tekrar süresinde yetkili mahkemede dava açmaktayız.
  1. Müvekkil hakkında verilen karar şekil yönünden de yasaya aykırıdır. Zira müvekkil hakkında verilen kararın yazılı şekilde tesis edilmesi ve usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi gerekmekteydi. İdare, yaptığı ve yapacağı işlemlerde, kural olarak yazılı şekil unsuruna tabidir. İdari işlemlerde aksi öngörülmediği müddetçe ilgilisine e-mail yoluyla tebliğ edilemez. Kural olarak idari işlemin yazılı olması gerekmektedir, ancak istisnai durumlarda idarenin işlemleri sözlü veya hareketli bir şekilde de gerçekleşebilir.
  1. Anayasada ve 2577 sayılı Yasada geçen “yazılı bildirim” ifadesi, bizzat idari uyuşmazlığa yol açan işlemin ilgilisine tebliğ edilmesi ve bu şekilde ilgilinin işlemin içeriğinden bilgilendirilmesi gerekliliğini ifade etmektedir. Bu bağlamda, idari dava açma süresinin işlemeye başlaması için böyle bir yazılı bildirimin olması gerekmektedir.
  1. Ancak, dosyaya ek olarak sunduğumuz mail örneği incelendiğinde, müvekkil aleyhine tesis edilen kararın mail yoluyla gönderildiği görülmektedir. Resmi tebliğ yöntemleri arasında yer almayan bu yöntemle yapılan gönderim, hukuki sürecin gerekliliklerine uygun değildir. Bu nedenle, kararın müvekkile ulaşmadığı varsayılmalıdır. Bu durumda, şekil ve usul yönünden sakat olarak tesis edilen işlemin iptali gerekmektedir.
  1. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü) tarafından verilen ve … tarih ve … başvuru numaralı çalışma izni istemini reddeden karar, idari işlemin temel unsurlarından biri olan “sebep” unsuruna aykırıdır. İdare hukukunda “sebep”, bir idari işlemi yapmaya sevk eden hukuki veya fiili etkidir. Ancak, sebep unsurunda birtakım sakatlık halleri bulunabilir:
  • İdare, yaptığı işlemi açıklarken bir sebep göstermek zorundadır. Eğer idare, işlemi yaparken geçerli bir sebep gösteremez veya gösterdiği sebep hukuki olarak geçerli değilse, bu işlem hukuka aykırı olur.
  • İdare, yaptığı işlemle ilgili herhangi bir sebep gösterebilir. Ancak idarenin gösterdiği sebep hukuki olarak hatalı ise, işlem hukuka aykırı olur.
  • İdarenin, tek taraflı irade açıklaması sonucu yaptığı işlemde, sebep ve konu unsurları arasında ciddi anlamda orantısızlık olabilir. Bu durumda yapılan işlem de hukuka aykırı olur.
  1. Müvekkilin çalışma izni başvurusunun reddi gerekçesi net ve açık olmayıp aynı zamanda yanlış bir temele dayanmaktadır. Çünkü ret kararı, 6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 9A maddesi, bir işverene bağlı çalışan yabancı işçilerle ilgilidir. Oysa müvekkil, bağımsız bir işveren olarak kendi işyerini işletmektedir. Dolayısıyla müvekkil hakkında verilen bu karar geçersizdir ve iptal edilmelidir.
  1. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü) tarafından verilen ve … tarih ve … başvuru numaralı çalışma izni istemini reddeden karar, idari işlemin bir diğer zorunlu unsuru olan “amaç” unsuruyla da çelişmektedir. İdare hukukunda “amaç”, idarenin, yaptığı işlem sonucunda ulaşmak istediği sonuçtur ve nihai amacı kamu düzenine ilişkindir. İdarenin her işlemi, öncelikle kamu düzenine uygun olmalıdır. Bu bağlamda, kişisel, siyasi veya üçüncü kişilere yönelik yapılan işlemler, amaç unsuru açısından hukuka aykırıdır. Bir yabancının tamamen yasal ve meşru sermayesiyle ve gerekli izinlerle işyeri açması, Türkiye Cumhuriyeti ve toplumunun yararınadır. Müvekkil, bu şekilde hem kendi ülkesinden Türkiye’ye gelen soydaşlarına örnek olmakta hem de işlettiği işyerinin vergi yükümlülüklerine riayet etmektedir. Dolayısıyla, müvekkilin aleyhine verilen karar kamu düzenine aykırıdır ve iptal edilmelidir.

(Yukarıdaki on paragrafta yer alan bilgileri kişi kendi durum ve koşullarına göre doldurmalıdır)

  1. Müvekkilin çalışma izninin iptal edilmesiyle birlikte gelir kaynağından mahrum kalmıştır ve yaklaşık beş altı aydır çalışamamaktadır. Bu nedenle adli yardım talebinin kabul edilmesi gerekmektedir.
  1. Müvekkilin zaten bir çalışma izni başvurusu bulunmaktaydı ve bu başvuru yasal süre içinde yapılmıştı. Dolayısıyla, idare, müvekkilin sınır dışı edilme veya ikamet izninin iptal kararını vermeden önce en azından son başvurunun değerlendirilmesini beklemeliydi. İlk dava açılma sürecinde de müvekkilin değerlendirme aşamasında olan bir çalışma izni başvurusu bulunmaktaydı, ancak bu da usule ve yasaya aykırı bir şekilde ret edilmiştir.
  1. Bu nedenlerle, müvekkilin çalışma izni reddedilmesine dair idari kararların iptali talep edilmektedir.

HUKUKİ DELİLLER: Çalışma İzni Başvurusu Red Kararı, İlgili Mail, Çalışma İzni Başvuru Belgeleri ve sair hukuki deliller

NETİCE-İ TALEP:  Sayın Mahkeme, bu başvuru ile, re’sen dikkate alınacak diğer unsurlar gözetilerek haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tesis edilen çalışma izni başvurusunun reddine ilişkin kararın iptali talep edilmekte olup, aynı zamanda yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.(…../……../……)

İSİM-SOYİSİM

İMZA

Çalışma İzni Başvurusunun Reddi Dava Dilekçesi Örneği Yazılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Çalışma izni başvurusunun reddi dava dilekçesi örneği doldurulurken her olayın kendi özgü koşullarına dikkat edilerek doldurulmalıdır.
  • Yetkili ve görevli mahkeme doğru tespit edilerek yazılmalıdır.
  • Dilekçede kanun gereği bulunması gereken zorunlu unsurlar mutlaka doldurulmalıdır.
  • Her iddianın dayandığı ispat araçları hukuki deliller kısmında mutlaka belirtilmelidir.
  • Çalışma izni başvurusunun reddi dava dilekçesi örneği doldurulurken netice-i talep bölümünde talep edilecek hususlar eksiksiz ve açıkça yazılmalıdır.
  • Dava açarken ve dava sırasında hak düşürücü sürelere, zamanaşımı sürelerine ve hukuki sürelere dikkat edilmelidir.
  • Dava açmadan önce arabuluculuk şartı var ise ilk olarak arabuluculuğa başvurulmalıdır.
  • Dava açılırken/başvuru yapılırken gerekli harç ve gider avanslarının ödenmesi unutulmamalıdır.

Sonuç

Görüldüğü üzere, çalışma izni başvurusunun reddi dava dilekçesi örneği hazırlanırken dikkat edilmesi gereken birçok nokta mevcuttur. Bunlarda eksiklik olduğu takdirde, zaman kaybı ve gereksiz masraflar gündeme gelir. Gerek dilekçe hazırlama gerekse sonraki dava sürecini doğru şekilde yürütebilmek adına, alanında uzman bir avukattan destek almakta fayda vardır.