Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu ve Cezası

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu ve Cezası

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, Türk Ceza Kanunu’nda, mala karşı suçlar bölümü altında yer alan suç tiplerinden biridir. Başkasına ait, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilmiş bir eşya üzerinde hâkimiyet kurulması, bu suç tipini oluşturmaktadır. Söz konusu suçu işleyen kişilere 1 yıla kadar hapis ve adli para cezası verilmektedir.

İçindekiler

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu Nedir?

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, kaybolmuş veya yanlışlıkla ele geçirilmiş bir eşyanın, yetkili makamlara haber verilmeden; kullanılması, satılması gibi eylemler sonucu oluşan suçtur. Bu suç, TCK m. 160 hükmünde düzenlenmiştir.

TCK 160:

“Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyedliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu Nasıl Oluşur?

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu; yetkili makamlar haberdar edilmeksizin, kaybolmuş yahut hata sonucu ele geçirilmiş bir eşya üzerinde, tasarruf edilmesiyle oluşur.

Bir eşya üzerinde tasarruf edilmesi, mal sahibinin eşya üzerinde kullanabileceği tüm yetkilerinin kullanılmasıdır. Dolayısıyla; suç konusu malın satılması, yok edilmesi, bağışlanması, kullanılması gibi eylemler bu suç kapsamına girmektedir.

Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında, bu suçun oluşabilmesi için:

  • Kaybolmuş yahut hata sonucunda ele geçirilmiş bir eşya olmalıdır,
  • Bu konuda yetkili makamlar (Polis, jandarma, savcılık), haberdar edilmemiş olmalıdır,
  • Bu eşya üzerinde; mal sahibinin kullanabileceği yetkilerden birisi kullanılmış olmalıdır (Satmak, yararlanmak, yok etmek, bağışlamak vs.).

Sahipsiz bir mal üzerinde söz konusu satma, kullanma gibi eylemlerin gerçekleştirilmesi durumunda bu suç oluşmayacaktır.

Dikkat! Hırsızlık ile bu suç arasında bir ayrım yapılabilmesi ancak suç konusu eşyanın niteliklerinin tespit edilmesi ile yapılabilmektedir. Bu suçun oluşabilmesi için eşyanın kaybolmuş veya malik tarafından hata sonucu elde edilmiş olması gerekmektedir. Aksi taktirde, somut olayın koşullarına göre hırsızlık suçu söz konusu olabilecektir.

Kaybolmuş Eşya

Bir eşyanın kaybolmuş sayılabilmesi ve suçun oluşabilmesi için aşağıdaki niteliklere sahip olması gerekmektedir.

  • Eşyanın asıl sahibi, eşyanın yerini bilmemelidir
  • Eşya asıl sahibinin egemenlik alanından çıkmış olmalıdır.

Örneğin; hayvanın sahibi tarafından bulunulamayacak bir yere kaçması, kişinin boynunda asılı duran kolyenin yere düşürülmesi, şiddetli fırtınada tarladaki ürünlerin sahibi tarafından bulunamayacak şekilde dağılması hâllerinde kaybolmuş eşya söz konusudur.

Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya

Hata sonucu ele geçirilmiş eşya ise, kişinin herhangi bir hileli harekette bulunmayarak başkasının malını kendi hâkimiyetine geçirmesidir. Bu durum fark edildiğinde, bu kişinin yetkili makamları haberdar etmesi beklenmektedir. Ancak, yetkili makamlar haberdar edilmez ve mal üzerinde tasarruf edilirse kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu oluşur.

Örnek olarak; bulunmuş bir saatin başkasına hediye edilmesi, hata sonucunda başkasının telefonunun bulunduğu yerden alınması ve durum fark edildiğinde yetkili makamlara haber verilmeden kullanılmaya devam edilmesi, bulunmuş bir hayvanın sütünden bir süre istifade edilmesi gibi hâller verilebilir.

Bu suça ilişkin bir Yargıtay kararında; mağdurun otobüs koltuğunda unuttuğu poşetini teslim etmeyen işletenin, bu fiilinin, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu oluşturacağına hükmedilmiştir. (Yargıtay 23. CD. 2015/5457 E. 2016/2012 K.)

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Cezası

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun cezası, 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır.

Kanunda yer alan sınırlar çerçevesinde verilecek kesin cezayı hâkim takdir etmektedir.  Hâkim bu cezayı belirlerken; suçun işleniş şekli, suçun işlenmesi sonucunda meydana gelen zararın büyüklüğü, suçun işlendiği yer ve zaman gibi durumları gözeterek bir karar vermektedir.

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs, bir suçun, failin elinde olmayan sebeplerle tamamlanamamasıdır. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturan hareketlere başlanmış ancak bir şekilde suç tamamlanamamışsa teşebbüs aşamasında kalmış sayılır. Teşebbüs aşamasında kalmış suçun cezasında bir miktar indirim yapılır.

Bir suçun işlenmesine ortaklık eden kimse o suça iştirak etmiş olur. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun işlenmesine ortaklık eden herkes, suçun işlenişindeki katkısı ve bu katkının suçun işlenmesine kattığı öneme göre cezalandırılmaktadır.

Örneğin; kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunda eşyanın bulunmasına veya hata sonucu ele geçirilmesine katkı sağlayan kişiler suça iştirak etmiş sayılır. Suça ilişkin katkılarına göre cezalandırırlar

Failin, Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturan hareketlerinin aynı zamanda başka bir suçu da oluşturması durumunda içtima söz konusu olur. Bu durumda suçlu, bu suç türleri arasında en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılmaktadır. 

Kaybolmuş Veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu Ve Cezası

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Soruşturma Aşaması

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturma aşaması, Cumhuriyet Savcısının suç şüphesini, mağdurun bizzat gidip şikâyette bulunarak öğrenmesiyle başlar ve iddianamenin düzenlenmesi ile sona erer.

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturma aşaması şu adımlardan ibarettir:

  • Şikayet-ihbar
  • Gözaltı
  • Delillerin toplanması
  • İfade ve sorgu
  • Uzlaşma
  • Adli Kontrol
  • Tutukluluk

Şikâyet-İhbar

Şikâyet, suç konusu fiillere maruz kalan kişi tarafından, adli makamlara yapılan suç bildirimidir. Bazı suçların soruşturulmaya başlanabilmesi için suça maruz kalan kişi tarafından adli makamlara şikâyette bulunulmuş olması gerekmektedir. 

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturulması mağdurun şikâyetine bağlı olan suçlardandır. Bu sebeple, bu suç bakımından soruşturma başlatılabilmesi için; suça maruz kalan kişinin, faili veya fiili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde bir polis merkezine yahut savcılığa giderek suç bildiriminde bulunması gerekmektedir.

Suçun mağduru tarafından yapılan şikâyet başvurusunun geri alınması durumunda, soruşturma sonlandırılmakta ve dosya kapanmaktadır.

Gözaltı

Gözaltı, soruşturmanın sürdürülebilmesi için zorunlu olduğu hâllerde, şüphelinin, hâkim kararı olmaksızın adli makamların eli altında tutulmasını sağlayan tedbir türüdür.

Kişinin gözaltı süresi en fazla 24 saat olabilmektedir.Bireysel suçlarda bu süre uzatılamamaktadır. Toplu suçlarda ise belirli koşullar altında sürenin uzatılabilir.

Toplu suç; üç veya daha fazla kişi tarafından işlenen suçu ifade eder. Toplu suçlarda savcı, gözaltı süresinin her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına karar verebilir.

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturulması bakımından zorunlu olması ve şüphelinin suçu işlediği yönünde somut bir şüphe olması hâlinde gözaltı kararı verilebilmesi mümkündür. Ancak bu süre 24 saati aşamaz ve toplu suçlar haricinde uzatılamaz

Gözaltı tedbirine ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin karara karşı, salıverilme talebini içerir dilekçeyle sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Sulh ceza hâkimi 24 saat içinde başvuruyu sonuçlandırır. Bu başvuru gözaltına alınan kişi tarafından yapılabileceği gibi; gözaltına alınanın eşi, annesi, babası, kardeşleri ve yakın akrabaları tarafından da yapılabilir.

Delillerin Toplanması

Delillerin toplanması aşamasında, toplanan deliller savcı tarafından değerlendirilir ve gerçeğe ulaşılmaya çalışılır. Dolayısıyla suçun şüpheli tarafından işlenip işlenmediği bu yolla ortaya çıkarılabilmektedir.

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturulması bakımından bir cezanın söz konusu olabilmesi için öncelikle deliller toplanmalı ve suçun işlenip işlenmediğine ilişkin gerçeğe ulaşılmalıdır. Deliller savcının talimatı ile toplanmaktadır. Savcı, yalnızca şüphelinin aleyhine olan delilleri değil lehine olan delilleri de toplamakla yükümlüdür.

Delillerin toplanması aşamasında elde edilen delilin kullanılabilmesi için, delilin hukuka uygun olması gerekmektedir. Hukuka aykırı deliller, yargılamanın hiçbir evresinde kullanılamamaktadır. Hukuka aykırı delil, kanunlara aykırı bir şekilde elde edilmiş delildir.

Hukuka aykırı delile örnek olarak; kişinin tehdit ve korkutma altında alınmış ifadesine ilişkin ifade tutanağı verilebilir.

İfade ve Sorgu

İfade, şüphelinin soruşturma konusu suç ile ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından yahut kolluk görevlileri (emniyet birimleri, jandarma vb.) tarafından dinlenmesidir. Sorgu ise, şüpheli veya sanığın hâkim veya savcı tarafından dinlenmesini ifade etmektedir. 

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturma evresinde, şüpheli/şüphelilerin ifadesi alınarak yaşanılan olaya ilişkin gerçekliğe ulaşılmaya çalışılır. Bunun için öncelikle şüpheliye bir davetiye gönderilir ve ifadesinin alınması için çağrılır. İfadeye çağırılan şüpheli gelmediği takdirde emniyet görevlileri aracılığıyla zorla getirilmesine karar verilir.

İfade alınırken öncelikle şüphelinin kimliği saptanır. Akabinde; kendisine yüklenilen suçlar anlatılır, müdafi (avukat) seçme hakkının bulunduğu ve yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmama hakkı (susma hakkı) olduğu anlatılır. Sonrasında, kendisine yöneltilmiş olan suça ilişkin beyanları dinlenir.

Kişiye zor kullanılması, ifade vermeye zorlanması gibi usullerin uygulanması hukuka aykırı kabul edilmektedir. Bu usuller uygulanarak verilen ifadeler yargılamanın hiçbir aşamasında kullanılamaz.

İfade ve sorgu aşamasında kişi kendini çok iyi ifade etmelidir. Aksi taktirde telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkabilir. Geriye dönüp ifadenin değiştirilmesine imkân yoktur. Bu sebeple ifade alınırken ve alınmadan öncesinde uzman bir ceza avukatından yardım alınması faydalı olacaktır.

Uzlaşma

Uzlaşma; fail ile suç sebebiyle zarar gören tarafın, failin bir edimi karşılığında uzlaşmasıdır. Hangi suçlar için uygulanabileceği Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu bakımından uzlaşma prosedürü uygulanabilir.

Soruşturma aşamasında uzlaşılması hâlinde fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir (KYOK). Uzlaşılmaması durumunda ise fail hakkında ceza davası açılır.  Kovuşturma aşamasında uzlaşılması hâlinde davanın düşmesi kararı verilir. Uzlaşılmaması durumunda ise yargılamaya devam edilir. 

Uzlaşma prosedürünün işlenmesi ve tarafların uzlaşamaması halinde, yeniden uzlaşma yoluna gidilmesi mümkün değildir.

Adli Kontrol

Adli kontrol, suç şüphesi altında olan kişinin denetim ve gözetim altında tutulmasını sağlayan tedbirdir. Bu tedbirlere örnek olarak; imza uygulaması, yurt dışına çıkış yasağı, elektronik kelepçe takılması verilebilir.

Adli kontrol kararı bir koruma tedbiridir. Bu tedbir, tutuklama sebeplerinin varlığı hâlinde, tutuklama yerine uygulanabilir. Tutuklama kararı yerine adli kontrol kararı verilmesinin amacı, tutuklama tedbirinin, kişinin hürriyeti yahut seyahat özgürlüğü gibi haklarını engelleyen ağır sonuçları olmasıdır.

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu bakımından tutuklama kararı verilememesine rağmen gereğince adli kontrol kararı verilebilmesi mümkündür. Bu suç bakımından, tutuklama sebeplerinin varlığı hâline adli kontrol kararı verilebilir.

Bu karara karşı itiraz yolu açıktır. Kararın verilmesinden itibaren 7 gün içerisinde, kararı veren hâkimliğin yargı çevresi içerisinde bulunan asliye ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz edilmesi üzerine, adli kontrol kararının kaldırılmasına, yükümlülüklerin, değiştirilmesine veya bazı yükümlülüklerden muaf tutulmasına karar verilebilir.

Tutukluluk

Tutuklama tedbiri, kuvvetli suç şüphesi, kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesi bulunan şüphelilerin gözetim altında tutulmasıdır. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturulması bakımından tutuklama tedbirine başvurulamamaktadır.

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu Soruşturma Sonucunda Verilebilecek Kararlar

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturması sonucunda verilebilecek kararlar aşağıdaki gibidir.

  • Soruşturmaya yer olmadığı kararı,
  • Kovuşturmaya yer olmadığı kararı,
  • İddianamenin düzenlenmesine ilişkin karar.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Savcılığa ulaşan ihbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması hâlinde yahut ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması hâlinde savcı, soruşturmaya başlamaksızın soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verebilir. Bu durumda soruşturmaya hiç başlanmamış olur.

Soruşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilebilmektedir. SYOK’a itiraz; kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı bulunduğu Sulh Ceza Hakimliğine yazılı olarak yapılır.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Soruşturma sonucunda savcı, şüpheli hakkında dava açılmasını uygun görmezse, yeterli delil bulunmuyorsa yahut etkin pişmanlık hükümleri varsa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verebilir. Bu karara uygulamada KYOK kararı denilmektedir. Bu durumda dava süreçleri başlamaktadır.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilebilmektedir. KYOK’a itiraz; kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı bulunduğu Sulh Ceza Hakimliğine yazılı olarak yapılır.

İddianamenin Düzenlenmesi Kararı

Soruşturma sonucunda savcı, suçun işlendiği konusunda yeterli şüpheye ulaşırsa iddianame düzenler. Akabinde, düzenlediği iddianameyi görevli ve yetkili Mahkemeye sunar. İddianamenin kabul edilmesi hâlinde kamu davası açılır ve yargılama aşamasına geçilir.

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Savunması

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçuna ilişkin bir yargılamada, somut olayın özelliklerine göre bazı teknik savunmalar yapılabilmektedir. Aşağıda, örnek niteliğindeki bazı savunmalara yer verilmiştir.

  • Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilmiş bir eşya bulunmadığı,
  • Eşyanın sahipsiz olduğunun düşünülerek hataya düşüldüğü,
  • Suç işleme kastı ile hareket edilmediği,
  • Masumiyet karinesinin dikkate alınmadığı,
  • Sanık hakkında ortaya konulan aleyhe delillerin geçersiz olduğu,
  • Kuvvetli suç şüphesi oluşturan yeterli delil bulunmadığı,
  • Suç vasfının veya unsurlarının yanlış değerlendirildiği,
  • Sanığa ilişkin lehe delillerin toplanmadığı,
  • Şahsi cezasızlık sebeplerinin varlığına ilişkin savunmalar ileri sürülebilir.

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçuna ilişkin savunmalar somut olayın şartlarına göre değişkenlik göstermektedir. Bu sebeple sağlıklı bir savunma yapılabilmesi için uzman bir ceza avukatından yardım alınmasında fayda vardır.

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Ceza yargılaması aşaması, savcı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkemece kabul edilerek davanın açılmasıyla başlar ve mahkeme tarafından sanık/sanıklar hakkında bir karar verilmesiyle sona erer. Bu evreye, uygulamada, kovuşturma evresi de denmektedir. 

Yargılama aşamasında sanık savunma hakkını kullanabilir. Bu süreçte sanık, lehine olan delillerin toplanmasını isteyebilir ve kendisini savunabilir.

Bu suç türü, basit yargılama usulünün uygulanabileceği suç türlerinden biridir. Dolayısıyla hâkim, basit yargılama usulünü tercih edebilir. Basit yargılama usulünün tercih edilmesi durumunda, duruşma yapılmaz. Dosya, yazılı savunmalar üzerinden incelenir.

Hâkim, seri yargılama usulünü de tercih edebilir. Bu durumda, deliller toplanır, görgü tanıkları dinlenir ve duruşmalar yapılır. Sonucunda hâkim toplanan tüm delilleri, savcının görüşünü, sanığın tutum ve davranışları ile beyanlarını, görgü tanıklarının beyanlarını değerlendirerek bir karar verir.

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Zamanaşımı

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunda dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl; ceza zamanaşımı kararın kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıldır. 

Dava zamanaşımına ilişkin 8 yıllık süre, suçun işlendiği tarihte başlar. Bu süreden sonra dava açılamaz ve ceza verilemez. Ceza zamanaşımına ilişkin 10 yıllık süre ise, cezaya ilişkin mahkeme kararının verildiği gün başlamaktadır. Bu süre geçtikten sonra cezanın infazı istenemez.

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:

  • Beraat
  • Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
  • Mahkûmiyet
  • Adli para cezasına çevirme
  • HAGB
  • Cezanın Ertelenmesi
  • Davanın Düşmesi

Beraat

Beraat, bir mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda, sanığın suçsuz olduğuna karar verilmesidir. Beraat kararı, sanık tarafından işlenmemesi, delil yetersizliği, suçun unsurlarının oluşmamış olması gibi sebeplerle verilebilir.

Örneğin, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçuyla ilgili bir dava sonucunda; mahkeme, suç konusu eşyanın, kaybolmuş bir eşya değil, sahipsiz bir eşya olduğu kanaatine varırsa, beraat kararı verebilir.

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, sanığın fiilleri suç teşkil etmesine rağmen herhangi bir neden ile ceza verilmemesidir. Bu kararın verilebileceği hâller kanunda sayılmıştır. CYOK kararı verilebilecek hâllere örnek olarak; faile akıl hastalığı sebebiyle kusur yüklenememesi yahut yaşının küçük olması sebebiyle kusur yüklenememesi verilebilir.

Mahkûmiyet

Mahkûmiyet kararı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın suçlu olduğuna hükmedilmesidir. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun tüm unsurlarının oluştuğu, sanık tarafından işlendiği ve ceza verilmemesi için herhangi bir sebep de olmadığı anlaşılırsa mahkûmiyet kararı verilir.

Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezasına çevirme, bazı olgular gözetilerek, hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesidir. Üst sınırı 1 yılın altında olan ve kasten işlenen suçlar adli para cezasına çevrilebilir. Bu sebeple Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya suçu için de adli para cezasına çevirme kararı verilmesi mümkündür.

Hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği hâkimin takdirindedir. Ancak hükmedilen hapis cezası 30 gün veya daha az süreli ise hâkim hapis cezasını para cezasına çevirmek zorundadır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması; bazı koşulların varlığı durumunda, verilen cezanın açıklanmaması kararıdır. Uygulamada HAGB kararı da denilmektedir. 

 HAGB kararı verilebilmesi için; verilen cezanın 2 yıl veya daha az süreli olması, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmaması ve sanığın tutum ve davranışlarından yeniden suç işlemeyeceğine dair kanaate varılması gerekmektedir.

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, hapis cezasına ilişkin üst sınır koşulunun altında kaldığından, diğer koşulların varlığı hâlinde HAGB kararı verilebilir. Üst sınırı düşük olan suçlarda uygulamada yaygın olarak HAGB kararı verilebilmektedir.

HAGB kararı verilmesi hâlinde kişi 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur. Kişinin, bu 5 yıl içerisinde kasıtlı bir suç işlememesi gerekmektedir. Aksi taktirde HAGB kararı ortadan kalkar ve hüküm açıklanır. 

HAGB kararı adli sicil kaydında gözükmemektedir. Ancak 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenirse hüküm açıklanacağından sicilde gözükecektir. 5 yıllık denetim süresinin kasıtlı bir suç işlenmeden geçirilmesi hâlinde karar hiçbir zaman açıklanmaz ve sicile işlemez.

Cezanın Ertelenmesi

2 yıl veya daha az süreli suçlara ilişkin cezaların ertelenmesine karar verilebilir. Bu durumda kişi için hükmedilen hapis cezasının uygulanması bir süre için ertelenir.

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, hapis cezasına ilişkin üst sınır koşulunun altında kaldığından cezanın ertelenmesi kararı verilmesi olası bir ihtimaldir.

Hapis cezasının ertelenmesi durumunda, bir denetim süresi belirlenir. Bu süre, 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olamaz. Erteleme süresi içinde kişi, herhangi bir suç işlemez ve kendisine verilen denetim yükümlülüklerine uyar ise, hapis cezası infaz edilmiş sayılır. Erteleme sonucunda verilen mahkûmiyet kararı, ilgili kişinin adli sicil kaydına işlenir.

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi, bazı durumlar neticesinde davanın esası hakkında karar verilememesidir. Davanın düşmesine neden olabilecek hâller kanunda düzenlenmiştir. Bunlara örnek olarak; sanığın ölümü ve dava zamanaşımı gibi hâller verilebilir.

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçuna ilişkin basit yargılama usulü tercih edildiyse itiraz yoluna başvurulabilir. İtiraz, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde, kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçe ile gerçekleştirilir. Bu süre kaçırılır ve itiraz edilmezse karar kesinleşir ve kişi itiraz yoluna başvurma hakkını kaybeder.

Basit yargılama usulüyle verilen karara itiraz edilmesi hâlinde duruşma açılarak yeniden karar verilir. Bu durumda, yeniden verilen hükme karşı aşağıda açıklandığı gibi istinaf yoluna başvurulabilir

Yargılama sonucunda verilen karara karşı, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde istinafa başvurulabilir. Eğer bu süre içerisinde istinafa başvurulmazsa karar kesinleşir ve kişi istinafa başvurma hakkını kaybeder. İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye sunulan bir dilekçe ile veya zabıt kâtibine beyanda bulunarak yapılır.

Dikkat – Yargılama sonucunda HAGB (Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı verilmişse, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz. HAGB kararları için öngörülen kanun yolu itirazdır. HAGB kararlarına karşı, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içerisinde, kararı veren mahkemenin bağlı bulunduğu Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilebilir.

İstinafın, bozma kararı dışındaki kararlarına karşı, temyiz (Yargıtay) yoluna başvurulabilmektedir. Ancak kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunda verilecek ceza 1 yılı geçemeyeceğinden temyiz yoluna başvurulması mümkün değildir.

Sonuç

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf etme suçuna ilişkin soruşturma ve kovuşturma süreçleri birçok detay barındırmakta ve uzmanlık gerektirmektedir. Savunmalar ve teknik detaylar her somut olaya göre farklılık göstermekte olup tüm bu süreçte en ufak bir detayın atlanması dahi kişinin haksız yere mahkûmiyetine yol açabilmektedir. Bu sebeple, alanında uzman bir ceza avukatından yardım alınmasında fayda vardır.